Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (1/275) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 1 |
Tarih | : | 11 .07.2023 |
CEVDET AKAY (Karabük) - Sayın Başkanım, Değerli Cumhurbaşkanı Yardımcımız, Değerli Komisyon üyeleri, çok kıymetli hazırun; ben de hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Bu ek bütçe görüşmelerimizin ülkemiz için güzel sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum.
Ben de Karadeniz Bölgesi'nde sel felaketinde hayatını yitiren vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Bir an önce maddi manevi kayıpların da onarılmasını buradan talep ediyorum.
Tabii ki geçtiğimiz yıl haziran ayında yine bu sıralara 2022 yılı ek bütçesi getirilmiş, ek bütçenin gerekçesi olarak dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik ve jeopolitik gelişmeler sonucu genel fiyatlar seviyesindeki önemli artışların meydana gelmesi, dolayısıyla bütçe ödeneklerinde artış yapılması ihtiyacının doğduğu ifade edilmiştir. Bu yıl getirilen ek bütçenin gerekçesi olarak ise Kahramanmaraş merkezli depremden kaynaklı meydana gelen zararların giderilmesi, kamu idarelerinin yapı stokunda oluşan zararların giderilmesi ve giderlerin de artışlardan kaynaklandığı ifade edilmiştir.
Geçen sene olduğu gibi bu yıl da aslında yanlış ekonomik politikalarımızın, temelsiz ekonomi tezlerimizin faturasını halkımıza ödetmeye çalışıyoruz. İktidarın Plan ve Bütçe Komisyonuna sunduğu ek bütçe teklifi, özetle, yandaşı koruyan, vatandaşa maliyet yükleyen, halka eziyet çektiren, belli bir kesime kepçeyle verip ak günler yaşatan, vatandaşına da kaşıkla verip kara gün yaşatan bir bütçedir. Cumhuriyet tarihimizde hiçbir iktidar, eşi benzeri görülmemiş bir şekilde üst üste ek bütçeler getirerek hatalı politikalarını kapatmak için Meclisin kapısını çalmamıştır.
Sayın Başkan ve değerli üyeler, ek bütçeye genel hatlarıyla değinmek ve yapılan hataları anlatmak istiyorum. "Deprem Bölgesindeki Elektrik ve Doğal Gaz Faturalarının Ertelenmesi ve Terkini ile Ücretsiz Doğal Gaz Verilmesine İlişkin Giderler" adı altında 5 milyar 587 milyon liralık ödenek isteniyor. Burada şunun da altını çizmek isteriz: Deprem bölgesindeki elektrik ve doğal gaz faturalarının ertelenmesi ve terkininden doğan zarar için istenen tutara kesinlikle karşı değiliz, hatta bizler Cumhuriyet Halk Partisi olarak deprem bölgesindeki elektrik ve doğal gaz faturalarının komple terkininden yanaydık ve deprem bölgesindeki depremzedelere fatura dayatmasının yanlışlığı konusunda uzun süredir sizleri de uyarıyorduk. İkinci husus, deprem mağduriyeti ile seçim propagandasında kullandığınız ücretsiz doğal gazın aynı kaleme sokulmasındaki hatadır. Keşke bu iki kalemi ayırsaydınız, halkımız da ücretsiz diye kendilerine verilen ve üzerinden daha altı ay bile geçmeden ceplerinden çıkacak rakamı bilselerdi.
Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından hazırlanan deprem raporuna göre elektrik iletim tesisleri, doğal gaz iletim hatları, elektrik üretim tesisleri başta olmak üzere enerji sektöründe kamuya 2,3 milyar liralık hasar oluştuğu raporlanmış. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının ek bütçede istediği ödenek kısmına baktığımızda böyle bir kalemi göremiyoruz. Depremin yol açtığı zararın temini için istenen ek bütçede depremin yol açtığı zararı karşılayacak bütçe istenmiyor olmasını kamuoyunun takdirlerine bırakıyoruz.
Yine, Strateji ve Bütçe Başkanlığının hazırladığı rapora göre, depremden etkilenen ve zarar gören demir yolları hatları için 17,4 milyar lira, havalimanlarında meydana gelen hasarlar için 3,3 milyar lira, Karayolları Genel Müdürlüğü sorumluluğundaki hasarın maliyeti için 12,1 milyar lira kaynağa ihtiyaç duyulduğu ifade edilmiştir. İstenen ek bütçeye bakıyoruz, Karayolları Genel Müdürlüğü için 27 milyar 319 milyon lira ödenek isteniyor fakat istenen bu rakamdan sadece 939 milyon lirası depremde zarar gören yolların onarımı için kullanılacak. Jeoloji Mühendisleri Odasının konuya ilişkin önemli bir raporu var. Bu rapora göre, deprem sırasında yıkıma uğrayan demir yolu hatları ile kara yollarının fay hattı üzerine inşa edildiği, fay zonu üzerinde yer alan bölümlerin depremin yarattığı sıvılaşma ve yanal yayılım nedeniyle kullanılmaz hâle geldiği işaret ediliyor.
Değerli milletvekilleri, kara yolları, özellikle afet dönemlerinde arama ve kurtarma ekipleri, yardımlar, lojistik hizmetler ile halkın deprem bölgesinden tahliyesi esnasında her an kullanıma hazır hâlde tutulması açısından hayati önem taşımaktadır. Deprem gününe gittiğimizde kara yollarının depreme ve diğer afetlere karşı dayanıklı olmadığı, bundan dolayı da meydana gelen çökmeler neticesinde trafiğin aksadığı, yine arama ve kurtarma ekipleri, gerekli yardımlar, lojistik hizmetleri ile halkın deprem bölgesinden tahliyesi sağlanamadığı ve büyük bir koordinasyonsuzluk sebebiyeti ortaya çıktı. Yandaş müteahhitlere yaptırılan, bilimden uzak, teknikle bağdaşmayan yollar yüzünden erken müdahaleyle kurtarılabilecek binlerce canımızı kurtaramadık. Bu müteahhitlere hesap sormak yerine, siz getirdiğiniz ek bütçeyle bir de halktan para isteyerek bu yolları yeniden yapmak istiyorsunuz. Bu yanlış bir uygulama. Bu yolu uygulamada yanlış işlem yapan ve geçmemesi gereken yerden yol geçirerek o yolun çökmesine neden olanlardan bu hesabın ödettirilmesi gerekirdi.
Başka bir nokta da Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı için istenen rakama baktık, tam tamına 5 milyar 699 milyon liralık ödeneğin olduğunu görüyoruz. Peki, bu ödeneğin nerelere kullanılacağıyla ilgili dağılımına, alt yapısına bakıyoruz; Avrasya Tüneli için garanti ödemesi olarak 1 milyar lira ayrılmış. Bu garanti ödemeli uygulamalardan mutlaka vazgeçilmesi gerektiğine inanıyoruz. Hakikaten halkımızın cebinden bu şekliyle muazzam bir para çıkmaktadır; döviz kuru nedeniyle, artışlar nedeniyle bu maliyetler çok yüksek tutarlara erişmektedir. Bunu da dikkatlerinize sunmak istedik. Tabii ki 1 trilyon 119 milyarlık bir ödeneğin 527,3 milyarlık kısmı deprem zararlarının giderilmesi için kullanılıyor.
Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, burada benim de bölgem olan Karabük'le ilgili özellikle bir konuyu da sizlere arz etmek istiyorum. Biliyorsunuz, Karadeniz Bölgesi'nde çok yakın zamanda sel felaketi yaşandı, Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından turuncu kod ilan edilen 15 il arasında Karabük de var. Yine, AFAD 15 il arasında Karabük'ü de saymış olmasına rağmen, diğer illerde araç gereç, çalışacak elemanla ilgili detay bilgiler sunmuş olmasına rağmen açıkladığı programda AFAD Karabük'ü atlamış. Daha önce de başka iller için de yanılmıyorsam Malatya için de aynı şey söz konusu olmuştu. Bu kadar bütçe alan AFAD kurumunun -az önce size de ifade ettiğim gibi, 527,3 milyarlık büyük bir kısmını AFAD'a aktarıyoruz- bu tip planlamalarda eksiklik yapmaması gerektiğine inanıyorum. Bazen o alanlara hızlı bir şekilde ulaşmanın ne kadar önemli olduğunu sizler de takdir edersiniz. Bu konuyu da ayrıca gündemde tutmak istedim.
Yine, emeklilerle ilgili, bu bütçeyle ilgili, ek bütçede de torba yasada da çok konuşmuştuk, çok ciddi talepler var. Özellikle kök maaşları 6 binin altında olan emeklilerimiz zam uygulamasından yararlandığı zaman 7.500 rakamının üstüne çıkamıyorlar, asgari emekli maaşının üstüne çıkamıyorlar. Bu konudaki talepleri de dikkate almamız gerektiğine inanıyorum. En azından kök ücrete uygulanan zammın 7.500 liranın üzerine ilave edilerek buradaki adaletsizliğin giderilmesi mümkün olur veyahut da bizim de bir önceki torba yasada gündeme getirdiğimiz şekliyle emekli ücretlerinin de taban ücretlerinin en az asgari ücret kadar olmasının faydalı olacağını düşünüyoruz. Bunu da ayrıca ifade etmek istedim.
Yine, bu bütçede Hazine ve Maliye Bakanlığının ek ödenekten aldığı paya baktığımız zaman 279 milyar 750 milyonluk bir rakamı görüyoruz. Bu rakamın içerisinde de iç ve dış borç faiz giderinin toplamı 69 milyar 389 milyon lira yani Hazine ve Maliye Bakanlığının aldığı payın yüzde 25'ine tekabül ediyor. Bu bizim için, bu bütçe için faiz yükü hakikaten onarılmaz bir yara açıyor. Anapara artı faiz ödemelerimiz hakikaten katlanılamaz boyuta doğru ilerlemekte. Bizim burada kullanılan dış borçları, net borçlanma limitiyle de aldığımız borçları net borçlanma hasılatı yaratacak şekliyle yani istihdamı, üretimi artıracak şekliyle kullanmamızda ve anapara ve faizi ödeyerek de borç miktarlarımızı aşağı doğru çekmemizde fayda olduğunu düşünüyorum.
Yine, az önce Başkanım da belirtti, dolaylı-dolaysız vergiler ayrımıyla alakalı olarak...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Toparlayalım lütfen.
CEVDET AKAY (Karabük) - Toparlıyorum Sayın Başkanım.
Dolaylı ve dolaysız vergiler dağılımında dolaylı vergilerin payı yüzde 65. Yani mal ve hizmet fiyatları içerisinde alınan, mali anesteziyle yani halkımıza hissettirilmeden toplanan paralar, vergiler, vergi adaleti açısından da adaletsiz bir durum, gelir dağılımını da son derece bozan bir durum. Bizim bu oranı da yüzde 50'ler civarına çekerek dolaylı-dolaysız vergiler oranını tutturmamızda fayda var.
Maddeler üzerinde görüşmelerimizde diğer konulara da değineceğim.
Söz verdiğiniz için teşekkürlerimi iletiyorum, sağ olun.