VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, çok teşekkür ederim.

Yani bu kur korumalı mevduatta niye ısrar ediliyor, hakikaten çok merak ediyorum. Acaba, bu kur korumalı mevduat sisteminde ısrar edilmesinin sebebi, bu kur korumalı mevduat sistemini getirenlerin mi acaba burada paraları var? Yoksa bedavaya getirilmez, bu kadar yük olur da bu kur korumalı mevduat sisteminde niye ısrar edilir, hakikaten anlamak mümkün değil. İnşallah araştırılır da... Bunu getirenlerin yani KKM'yi getirenlerin herhâlde parası var diyorum. Başka türlü yoksa siz millete... Vallaha bunu yapıyorsunuzdur yani. Şimdi arkadaşlar, bu kur korumalı mevduat sistemine kimlerin para yatırdığı da inşallah bilinir de kimin parası var onu da görürüz. Yani, şimdi, bu kur korumalı mevduat sistemi geldiğinde ben o gün buradaydım, Plan ve Bütçe Komisyonundaydım; karşı sıralarda böyle davulla, zurnayla bir memnuniyet vardı dolar 18'den 11'e, 12'ye düşüyor diye. Sağ olsunlar, benim Malatyalı hemşehrilerim de davulu, zurnayı vurdular dolar 18'den 12'ye düştü diye. Şimdi, bırakın 12'den 18'e çıkmayı, dolar 26'ya çıktı; bir de bunun dünya kadar maliyeti var.

Arkadaşlar -eğer doğruysa- 72,8 milyar lira Merkez Bankası, 92,5 milyar lira Hazine, toplam 165,5 lira milyar yapıyor yani toplam 6,35 milyar dolar; anormal bir para. Şimdi, bugün o malum MTV'den, motorlu taşıtlar vergisinden ilave alınacak para 30 milyar olarak ifade ediliyor yani 2022 yılında 30 milyarın tam 5,5 katı Hazineye ve Merkez Bankasına maliyeti var. "Hazine ve Merkez Bankasına maliyeti" deyince kimin maliyeti? Fakir fukaranın maliyeti. Hani Robin Hood var ya, zenginden alıp fakire veriyor; siz de -ne Hood diyelim bilmiyorum da Nebati'nin icadı mı yoksa Sayın Erdoğan'ın icadı mı- fakirden alıp zengine veriyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

VELİ AĞBABA (Malatya) - Başkanım, hemen bitiriyorum.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Devam edin lütfen.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Robin Hood'un tam tersi; o fakirden zengine veriyordu, siz fakirden zengine para aktarıyorsunuz yani sonuçta fakir fukaranın parası yok. Bu para milletin parası, bu para açlık sınırı altında yaşayan emeklinin parası, memurun parası, esnafın parası yani emeğiyle geçinen, üretim yaparak geçinen insanların parası; maalesef bu da çarçur ediliyor.

Şimdi, bu, Merkez Bankasına niye aktarılıyor? Arkadaşlar cevabını veriyor; Merkez Bankası yıl içerisinde verileri açıklamıyor "Milletin sırtına ne kadar yük geldi, bilinmesin." deniliyor. Peki, Merkez Bankası bu parayı neden alacak? Merkez Bankası para basarak yani -biraz önce söylediğim gibi- bir kalpazanlık yaparak zengine giden parayı fakir fukaradan alacak.

Şimdi, hani hep "tefeci, tefeci" diyorsunuz ya, aslında bu sistemde bütün memleketi tefeciliğe alıştıran da sizsiniz. Karşılıksız para basılması ise enflasyonun daha fazla artmasına neden olacak. Ayrıca, bu uygulamayla, iktidarın sürekli "kayıp yıllar" olarak nitelendirdiği 90'lı yıllara da tekrar bir dönüş olacağı gözüküyor.

Tekrar söylüyorum: Bu kur korumalı mevduatta ısrar etmek maalesef ekonomiyi çökerttiği gibi fakir fukaraya da ihanet etmektir; bu mutlaka değiştirilmelidir.

Teşekkür ederim.