KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Teşekkür ediyoruz Ali Taha Bey. Arkadaşlarınızın katkıları için de çok teşekkür ediyoruz.

Bence faydalı bir sunum oldu. Bu manada hem milletvekili arkadaşlarımız bilgilendiler. Yani bu konuları gruplarınızla da paylaşırsanız... Çünkü bu noktaya nereden geldik? İşte iki hafta önceki tartışmalardan; "e-devlet hacklendi, veriler çalındı." vesaire ama işin aslını öğrenmek için bu toplantıyı düzenlemiş olduk.

Şimdi deprem bölgesiyle ilgili Sayın Vekilimizin söylediği konularda... Bilmiyorum, Başkana böyle yorumlar düşüyor mu ama şapkamızı daha yeni değiştirdiğimiz için... Ben deprem zamanı tam bir ay AFAD'da fiilî olarak bulundum. Depremin ilk üç günü altmış saat hiç uyumadan biz de bu depremle mücadele, vatandaşlarımızın yaralarının sarılmasıyla ilgili gayret ettik. Tabii, "Bu kadar çok ağır hasarlı bina var, yıkılan bina var ama bu rakamlar neden az?" sorusunu sorduğumuzda kaçırdığımız bir husus var. Aslında 1 deprem olmadı, 2 deprem oldu, 7'nin üzerinde 2 depremi farklı saatlerde yaşadık. Bunun yanında 2 tane de 6'nın üzerinde depremi yaşadık kamuoyunun gündemine gelmeyen. Dolayısıyla bu hasarların ve yıkımların bir kısmı farklı saatlerde gerçekleştiği için vatandaşlarımız zaten evlerinde değillerdi, terk etmişlerdi ve ikinci depremden sonra asıl binaların yıkımı gerçekleşti. Dolayısıyla burada "Bu rakamlar az-çok." tartışmasını gerçekten ben yani faydalı bir tartışma olarak görmüyorum. Devlet 50 binin üzerinde vatandaşını kaybetmiş, ciğeri yanarken bunu 10 bin eksik göstererek eline bir şey geçecek değil ki zaten. Dolayısıyla burada emin olun her bir vatandaşımız, vefat eden her bir canımızla ilgili en titiz çalışma şimdiye kadar yapıldı, yapılıyor. Kimlik tespitleri olmayan hususlar hâlâ devam ediyor ama sadece deprem yaşamadık, bazı binalarda çok büyük yangınlar yaşadık. Yangınların olduğu binalarda DNA kalıntısının olmadığı, maalesef DNA tespiti yapamadığımız cenazeler oldu. Dolayısıyla devlet tek tek bu tespitleri yapmak için gayret gösteriyor.

Bunun yanında, bildiğiniz gibi, o bölgelerde çok sayıda yabancı yaşıyordu. Bunların devreye girmesi kimlik tespitini de zorlaştırdı dolayısıyla burada, emin olun, devletin sakladığı hiçbir bilgi yok; neyse şeffaf bir şekilde ilk günden itibaren biz bütün rakamları, gerçekleri ortaya koyduk. Allah rahmet eylesin, çok büyük bir afet yaşadık, Rabb'im bir daha göstermesin ama devletin burada refleksi emin olun acıları dindirmek, gerçeği ortaya koymakla ilgili.

10 bin lirayla ilgili sıkıntıları dile getirdiniz. Burada da maalesef şöyle bir husus yaşandı: Çevre ve Şehircilik Bakanlığının binalara verdiği numaratör rakamları ile belediyelerin kendi numaratör rakamları arasında çelişkilerin olduğu ilçeler oldu. Dolayasıyla bu farklılıktan dolayı 10 bin lirasını alamayan vatandaşlarımız oldu ama vatandaşlarımız şunu biliyorlar: Kaymakama gittiklerinde, kendilerini beyan ettiklerinde kendilerine tanınan bütün imkânlara kolaylıkla erişebiliyorlar dolayısıyla onların çözümleri de var.

Tabii, burası, işte, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu; bu manada benim ilk günden itibaren açıkçası üzüldüğüm bir husus var. E-devletten bahsetti Sayın Vekilimiz, e-imzadan. Mecliste e-imza çalışmıyor. Bir elektronik belge yönetim sistemimiz Mecliste yok, açıkçası bize bu yakışmıyor. Meclis Başkanımıza bu hususu söyledim yani bir EBYS sisteminin ve elektronik imza sisteminin Mecliste olması lazım. Milletin temsilcisiyiz, biz en geriden geliyoruz; bunu kendimize görev edinelim, hep beraber bunu Komisyon olarak dillendirelim, Meclis Başkanımız dediğinde bu sisteme geçmemiz şart. Gerçekten bu kâğıt kürek işlerinden kurtulmamız lazım.

Ben bir hususu daha belirtmek istiyorum: Ali Taha Bey'e çok teşekkür ediyorum. Tabii siyasi konuşmalar yapmadık ama tabii biz Bakan kimliğimizle Meclise geldiğimizde bu bütçe meselesi çok gündem oluyordu, Cumhurbaşkanlığı bütçesi çok gündem oluyordu, saraya giden para -tırnak içinde söylüyorum- çok gündem oluyordu. Bugün görüyoruz ki Cumhurbaşkanlığı bütçesinden işte e-devlet sistemi idame ettiriliyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin e-devlet sistemi Külliye'nin bütçesinden karşılanıyor ve 200 milyon liralık bir bütçeyle 35 milyar liralık bir tasarruftan bahsediyoruz; Ali Taha Bey'in bunun altını çizmesi önemliydi. Tabii ki bütçeyi verme yetkisi Meclisin, hesabını sorma da Meclisin yetkisinde ama demek ki bu verilen bütçelerin böyle güzel işlerde kullanılması önemli ve değerli.

Ömer Bey'e de bir şey söylemek istiyorum: Teknoloji o kadar gelişiyor ki artık zaten dijital bir ekranda gördüğünüz bir metni istediğiniz dile on saniyede çevirebiliyorsunuz. Artık kimse dil de öğrenmeyecek, konuştuğunuzu direkt tercüme eden sistemler gelecek dolayısıyla teknoloji geliştikçe aslında bu dil tartışmaları da tamamen ortadan kalkmış olacak.

Ben tekrar Komisyonumuza çok teşekkür ediyorum. Beraberce güzel bir sunum dinledik. Tekliflere açığız, önümüzdeki dönemlerde görmek istediğiniz, bilgi almak istediğiniz hususlarda görüşebiliriz. Dün Savunma Sanayii Başkanımızla beraberdim, mutlaka sana Komisyon olarak geleceğiz dedim. Oradan başlayabiliriz, farklı yerlerden başlayabiliriz, çağrılmasını istediğiniz arkadaşlarımız varsa buraya çağırırız, bu bilgilendirme toplantılarını yaparız.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Bakanım, TOGG ziyareti yapabiliriz isterseniz.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Onu yapacağız inşallah.

NAİL ÇİLER (Kocaeli) - Marketler yasasını, AVM'yi burada kendi aramızda masaya yatıralım.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Olur, kapalı bir toplantı olur.

Bugünkü gündemimizi tamamladık. Ben katkı sunan bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.

Toplantıyı kapatıyorum.