KOMİSYON KONUŞMASI

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Kıymetli Vekilim, şöyle, yani özel bir örnek olması hasebiyle, Doğu Türkistan'daki insanlar aileleriyle görüşemiyor bile. İnternet bile yok bırakın başvuruyu, meramlarını anlatacak hiçbir hâlleri yok. O nedenle, sizin dediğiniz kritere girersek muhtemelen pek çok komisyonu kuramayız ama bu, insan hakları ihlallerini ortadan kaldırmış olmaz. O yüzden yani böyle bir kriter değil, hadiselerin gerçekliği ve hassasiyeti üzerinden, doğruluğu üzerinden hareket etmeliyiz diye düşünüyorum. Yoksa aksi durumda... Mesela, bizim inceleme komisyonumuza -sayın yetkili orada- geçmişten bugüne Doğu Türkistan'dan hiç dilekçe geldi mi, var mı böyle bir imkân?

RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) - Türkiye içinden geliyor.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Tamam, bizim söylediğimize atfen söylediği ya, Sayın Vekil.

BAŞKAN DERYA YANIK - Yok, ona atfen söylemedi. Gökhan Bey bambaşka bir şey söyledi aslında.

RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) - "Türkiye içinden geliyor." dedi, onu kaçırdınız herhâlde.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Yok yok, tam anladım ya, niye kaçırayım. 2 tane teklifim var hanımefendi, Sayın Vekilim. Birincisi, Doğu Türkistan'la ilgili, Çin'in Doğu Türkistan'daki insan hakları ihlalleriyle ilgili İnsan Hakları İnceleme Komisyonumuzda bir alt komisyon kurulmalı. İkincisi de çalışma hayatında emek sömürüsü ve ağır mobbingle ilgili dilekçe. Ya, mobbing var zaten, anlatabiliyor muyum? Zaten mobbing var, ondan dolayı dilekçe bile veremeyenler var. Ben uzun süre kamuda on yedi yıl sendikacılık yaptım, ben mesela bunu bilen birisiyim. Ben o yüzden bu kapının da açılmasının belki de bu anlamda gelişinin de önünü açacağını düşünüyorum.