KOMİSYON KONUŞMASI

ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Sayın Bakanım, Değerli Başkan, çok değerli Komisyon üyeleri; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, öncelikle, engellilerle ilgili Hükûmetimizin son yıllarda yaptığı çalışmalar ve sağladığı iş imkânlarından dolayı teşekkür ediyorum. Yalnız uygulamada, sahada karşılaştığımız bir şey var, onu paylaşmak istedim. Eğer, bu konuda da arkadaşlar bir çalışma yaparlarsa çok faydalı olur. Engellilerin -biraz önce de ifade ettiğim gibi- özellikle sağlanan imkânlardan dolayı Hükûmete olan teşekkürleri var ama bu son dönemde işe alımlarda Türkiye genelinde kura çekiliyor. Biliyorsunuz, bunların bakıma muhtaç olanları da var veya ailelerinden ayrılıp başka yerlerde yaşamaları da zor. Dolayısıyla, kendi şehirlerinde, kura çekim yöntemiyle kendi şehirlerinde iş imkânı sağlanırsa çok daha iyi olacak. Bu konuda bir çalışma yapılırsa çok iyi olur, sahada da çok talep var bu anlamda.

İkincisi, yine, İŞKUR'dan dolayı sağladığınız imkânlar, işsizlik anlamında, İŞKUR üzerinden özellikle yeni iş imkânları ve işe alımlar sağladığınız için teşekkür ediyorum. Orada da yine şöyle bir farklı farklı uygulamalar var ama ben hem öneri olarak hem de sahada, biliyorsunuz, özellikle Anadolu'da şöyle bir sıkıntımız var. Yani, mesleki bir konuda yani sanat olarak işlerin yürütülmesi anlamında yeni çırak-kalfa ilişkilerinde sıkıntılar var. İnsanlar artık eskisi gibi çıraklıktan kalfalığa, ustalığa doğru bir çalışma sabrına pek katlanmıyorlar. Ayrıca, kaybolan sanatlarımız var, kaybolan iş kollarımız var. Bunların devamı açısından -Anadolu'da bu çok önemli- İŞKUR'a aldığımız gençlerin -bir yaş tahdidi konulabilir- özel sektörde diyelim ki bir mobilyacı olarak veya farklı dallarda bir yıl, iki yıl... Çünkü bu imkânı tanıyorsunuz normalde ama özel sektörde o sanat okulu mezunu veya o sanatta yürümek isteyen kişilere karşılıklı olarak İŞKUR'de "match" ederek, birbirleriyle buluşturarak bir yıl, iki yıl... Mesela, mobilyacıda veya işte motorcuda orada bir yıl, iki yıl sağladığınız imkânları -tüm maaşını, giderlerini, SSK'sını karşıladıktan sonra- o iş kolunda çalışmasını sağlayarak o iş yerinde de devlet ne kadar süre o imkânı tanıyorsa iki katı orada çalışma imkanını karşılıklı sözleşmeyle sağlayıp üç dört yıl o iş yerinde çalışan mobilyacının veya herhangi bir sanat sahibi insanın ondan sonra o işten çıkarılması çok mümkün değil. Belirli süre sonra da yine bunun bir devamı olarak, KOSGEB'le, Esnaf ve Sanatkârlarla üç dört yıl bu şekilde o sanatta çalışmış olan kişiye devletimizin şu an sağladığı sıfır faizli krediler, hibe fonları, bu sabrı göstermiş, -atıyorum, süre değiştirilebilir ama- iki yıl devletin imkânlarıyla çalıştırılıp, devletin maaşını, SSK'sını, tüm primlerini karşıladığı bir kişinin iki yıl, üç yılda o iş yerinde çalıştığı kişi tarafından istihdam edilmesi şartı getirildikten sonra da devletimizin bu sağlanan hibe veya sıfır faizli kredilerle de yeni iş imkânı yani iş yeri açma imkânı sağlanıp yani bu, bir şekilde birbiriyle devamı sağlanarak bir proje olarak geliştirilirse hem yeni iş alanları açmış oluruz hem kaybolmaya yüz tutmuş, sanatkâr bulmakta zorlandığımız iş kollarının devamını sağlamış oluruz hem de işsizliği bir nebze önlemiş oluruz diye düşünüyorum.

İŞKUR'u biraz çalıştım. Bu, farklı farklı yapılıyor ama mesela, mobilya ustası bir okulda hademe olarak işe girebiliyor veya bir tamirci bir belediyede işe girebiliyor. Bunun önüne geçilip kendi iş kollarında çalışabilecek insanların kendi iş kolları dışında herhangi bir işte değil, özel sektör talepleri de alınarak birbiriyle örtüştürülmesi ve bunun da bir projeyle devamının sağlanarak istihdam anlamında yeni iş alanlarının açılmasına yardımcı olacağını düşünüyorum.

Ben, sahada, siteleri küçük sanayi sitelerini, organize sanayi sitelerini, özellikle esnafları gezdiğimizde, gerçekten daha önce, geçen yıl zannedersem, Başbakanımızın da açıkladığı kaybolan sanatlara hibe fonları, krediler var, bunları birbiriyle örtüştürerek... Gerçekten, Anadolu'ya gittiğinizde, bir sürü bu sanat şeylerinin kaybolmaya yüz tuttuğu... Son iki yılda da bu anlamda hakikaten önemli gelişmeler var. Yalnız, işçi anlamında yani çalıştıracak adam bulma noktasında sıkıntı var. Bu konuda bir proje geliştirilirse -bizim de çalışmalarımız var, şey olursa destek olabiliriz- Anadolu'daki şehirlerde çok daha faydalı olacağını düşünüyorum.

Bunu sizinle paylaşmak istedim Sayın Bakanım.

Diğer bir konumuz, yine öneri olarak, biliyorsunuz, sandıklar, emekli sandıkları, özellerde falan, bunlar uzatıldı, bu konuda geçmişte karşılaştığımız olaylarla ilgili... Bunların bir an önce devredilecekse edilmesi, devredilmeyecekse de... Uygulamada, bildiğim sandıklarda çok sıkıntılar var yani durumu iyi olan sandıklar da kendi yönetimleriyle emekli maaşları yükseltilerek, çeşitli kredi imkânları yaratılarak iyi sandıklar bu şekilde kötü yönetimle eritilmeye çalışılıyor, zaten kötü, eksi durumda olan sandıklar da bir şekilde devletin şefkatini bekliyor. Bunlara bir an önce karar verilmesi, bence uygulamada iyi durumda olan sandıkların bir an önce, en azından yük olmadan, katkı anlamında SGK'ya geçmelerinin faydalı olacağını düşünüyorum.

Bir diğer konu da biraz önce Faruk Bey söyledi, sahada yine çok talep geldiği için ben de değineceğim Sayın Bakanım, kadınların doğum borçlanmasıyla ilgili. Biliyorsunuz, bunu askerlik borçlanması şekliyle erkeklerde yapıyoruz, uygulamada var. Kadınların da şey çıktıktan sonraki SSK'lı olma noktasında ilk doğumdan geriye dönük borçlandırılması konusunda sahada, yine dolaştığımızda çok talep var. Bu konuda da bir çalışma yapılırsa çok iyi olacağını düşünüyorum.

Benim, bu gündemle ilgili önerilerim bunlar. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.