KOMİSYON KONUŞMASI

HALUK PEKŞEN (Trabzon) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, saygıdeğer milletvekilleri, çok kıymetli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

2016 bütçesinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Sayın Bakanım, süremin kısıtlı olması sebebiyle konu başlıklarıyla vurgu yapmak istiyorum.

2014 yılı Sayıştay raporunun 7'nci sayfasının birinci paragrafında altı çizilen 333 no.lu hesap konusu var. Bunu bir araştırma konusu olarak da gündeme getirdim. Bir hukukçu titizliğiyle davranmaya çalışıyorum. Bu konuda tarafımıza gelen bilgiler buranın sizin tarafınızdan ciddi anlamda soruşturulması gerektiği yönünde. Buraya ilişkin ciddi yolsuzluk iddiaları var ancak bunlar iddia. Bir hukukçu olarak bunların ne derece güçlü olduğunu ölçme şansımız olmadı, sizin bunu araştıracağınıza eminim.

Sayın Bakanım, sunumunuzda özellikle özürlü, engelli vatandaşlarımıza ilişkin değerlendirmelerinizi dinledim. Buna ilişkin bir değerlendirme yapmak istiyorum. 2010 yılında Türkiye'de gerçekleştirilen Özürlülerin Sorun ve Beklentilerini Araştırma Sonuçları'na göre, engelli bireylerimizin yüzde 28,7'si iş bulma olanaklarının artırılmasını istemektedirler. AB'nin 2015 yılı Türkiye raporuna göreyse, engelli kişilere tahsis edilen yüzde 3 oranındaki kota doldurulmamış ve bu türden 2.400'den fazla kadro hâlen boş bekletilmektedir. Bu durumda, efendim, bir: Kamu ve özel sektörünün çalıştırmakla yükümlü olduğu engelli kontenjanı sayısı nedir? Bu konuda bir iyileştirme çalışması yürütülmüş müdür?

İki: Kamu ve özel sektörde açık olan engelli birey kontenjan sayısı nedir? Buna ilişkin de yeni bir durum söz konusu edilmiş midir?

Üçüncü husus: Yine 4857 sayılı İş Kanunu'nun 30'uncu maddesinin amir hükmüne rağmen, engelli bireylerin istihdamı için zorunlu kadrolar hâlâ neden boş tutulmakta, bu kadroların doldurulması için Bakanlığınızca yeni bir çalışma yürütülecek midir?

Dördüncü husus: Yasaya göre, engelli istihdamı zorunlu olmasına rağmen istihdam zorunluluğunu ortaya koyacak Bakanlığın herhangi bir uygulamasını buradaki sunumunuzda görmedim efendim.

Bir de Sayın Bakanım, iş kazalarıyla ilgili olarak Türkiye'de çok sayıda iş davası ve bu davalara ilişkin çok geniş tartışmalar söz konusudur. Esasında gerek İş Kanunu'nda, gerek Borçlar Kanunu'nda, gerekse Medeni Kanun'da harmanlanmış olarak düzenlenmiş yasal sorumlulukların birbirleriyle çok ciddi tartışmalar yarattığı da her zaman bilinmektedir. Bu hususta, özellikle kusursuz sorumluluk, kusur sorumluluğu, rücu ve tazmin sorumluluğunun AB mevzuatlarıyla uyarlaştırılması büyük ivedilik arz etmektedir. Bu konuda Bakanlığınızın bir çalışması var mıdır efendim?

Son bir husus da, BAĞ-KUR'un esnaf primlerinin ödenmesi konusunda esnaflarımızın çok ciddi yakınmalarına siz de tanık olmuşsunuzdur. Sayın Bakınım, bu konuda kabul edilebilir bir adil ölçeğin esnafların yıllık cirolarının ay ortalamasına bölünerek bir kademeyle belirlenmesi, adil bir esnaf primi rakamının ortaya çıkması görüşü kamuoyunda hâkim. Bu konuda bir çalışma yürütülmesini de Bakanlığınızdan bekliyoruz.

Beni dinlediğiniz için teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum.