KOMİSYON KONUŞMASI

KADİM DURMAZ (Tokat) - Sayın Başkanım, saygıdeğer Komisyonumuz üyeleri, Saygıdeğer Bakanım, sevgili bürokratlar ve basınımızın değerli temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, sizi de tebrik ediyor, görevinizde başarılar diliyorum.

2016 yılı bütçemizin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.

Sayın Bakanım, değerli arkadaşlar; ülkemizin ekonomisi son derece kırılgan gidiyor. Üretici ve ihracatçılarımız uluslararası arenada olumsuz gelişmeleri karamsar bir şekilde izlemektedirler. Bu konuda tıkandıkları, yalnız kaldıkları, yalnızlaştıkları da olmaktadır, hedeflerinden uzaklaşıyorlar.

Sayın Bakanım, sizin kitapçığınıza şöyle baktığımızda, ülkemizin ihracatçılarının grupları var. Unlu mamuller, narenciye, fındık, zeytinyağı, şekerli mamuller, makine ve devam edip giriyor ama bunların büyük bir bölümü etrafında hiç de iyi ilişkilerimizin olmadığı ülkelerde ciddi rakamların bulunduğunu gösteriyor. Avrupa düzeyinde de iyi değiliz, komşularımızda da iyi değiliz. Artık ülkemizde on dördüncü yılını dolduran Hükûmetinizin hasımlıktan öteye bir hısımlık politikasını izlemesi gerekiyor. Sıradan bir esnafın dahi komşularıyla iyi olmadığı zaman işinde ve potansiyelinde çok ciddi düşüşlerin olduğunu hepimiz biliyoruz.

Dünyanın kalbi olan bu güzel coğrafyadaki zor şartlarda kurulmuş bu ülkeyi yönetmek, birtakım konularda ciddi olarak yaşamını, uyguladıklarını gözden geçirmeyi de beraberinde getiriyor. Gelişen ve değişen dünyada devlet geleneğinden uzaklaşan yönetim anlayışıyla, işimiz daha da zorlaşmaktadır. Diliyoruz ki, dünya ticaretindeki gerileme ülkemize çok fazla zarar vermeden, adı çok konulmamış küresel sıkıntıyı aşmayı dayanışarak başarırız. Böyle dönemlerde içeride rekabete dayanacak ihracatçılar ve Hükûmetimiz, dışarıda Bakanlığımızın çok değerli bürokratları -bir hayli isim de sayıldı programda, baktım- olağanüstü bir görev ve sorumluluk üstlenmektedirler. Bu arkadaşlarımızın bu kriz döneminde birikimleriyle sunacağı katkılarla ülkemizin içinde bulunduğu bu durumu aşacağımıza inanmak istiyorum.

Kamu kaynakları yani desteklerin çok verimli kullanımı yurt içerisinde sağlanmalıdır. Ekonomi Bakanlığımız bu kırılgan dönemlerde daha hareketli olmalıdır. Hükûmetimiz, Avrupa Birliği ve diğer istikrarlı pazarlara yapılan ihracat ürünlerini ve bu ihracatı yapan pilot illeri, bölgeleri ve sanayicileri mutlak bir araya getirerek çıkışı, ülkemizin içinde bulunduğu açmazı birlikte masaya yatırıp değerlendirmek durumundadır.

Yine, Hükûmetimiz, ülkemizin kurulduğu gündeki "Yurtta barış, dünyada barış" rotasına dönmeli, komşu ülkelerle tıkanan yolları açmalıdır ve güven vermelidir. Bu adı açıklanamayan hızlı çıkış için Avrupa Birliği kriterleri ve altına imza attığımız uluslararası sözleşmelerin gereğini ve gerekli yasal düzenlemeleri zaman geçirmeden yapmak zorundayız. Güven veren adalet sistemini yeniden tesis etmeli ve beraberinde uygulamalarını dünyaya göstermeliyiz. Adalet sistemi güven vermeyen ve istikrarı olmayan ülkelerde sıcak para girişini beklemek hayal olur ve aynı zamanda da ülkemizden sermaye çıkışını önleyemeyiz. Bunları göz ardı ettiğimiz süre içerisinde, yurt içerisinde de yeni yatırım ve yatırımcıları kesinlikle bulamayız.

Sayın Mehmet Şimşek, geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaptı, aynen şöyle: "Belki de ilk kez bu kadar belirsizliğin olduğu bir dönem içindeyiz. Küresel ölçekte ciddi anlamda belirsizlikler ve jeopolitik gerginlikler var." yine devamla, "Enflasyonda yüzde 10'a yaklaşan resimle karşı karşıyayız, bu ciddi bir tehdit. Çünkü büyüme potansiyelini aşağı çekiyor." Ülkemizde küresel ekonominin durumunun pek de iyiye gitmediğini ifade etti.

Sayın Bakanım, bunu Başbakan Yardımcısı söylüyor, ekonomist, eski bir Maliye Bakanı söylüyor. Bu rakamlarla ortaya konulan büyüme hedefleri de hayal, enflasyon hedefleri de hayal, işsizliği aşağıya çekme çabaları da hayal gibi görünüyor. Hükûmetimiz acilen kendileri dışındaki muhalefeti ve önerilerini önemsemeli. İş çevrelerinin, sivil toplum örgütlerinin görüşlerini mutlaka acilen dikkate alarak hayata geçirmelidir. Ülkemiz, insanı merkeze oturtan, yüksek katma değerli ürünlerin üretimine yönelmiş, teşvik eden yeni kalkınma planlamalarını acilen hayata geçirmelidir. Bu yaşadığımız dönemde inanıyor ve diliyorum ki, bu kriz ülkemize zor şartlar yaşatmasın, dünyaya da ülkemize de, etrafındaki komşulara da barışı, güzellikleri getirsin.

Bakanlık bütçemizin ülkemize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum, şahsınızda çalışma ekibinize de başarılar diliyorum.