KOMİSYON KONUŞMASI

CİHAN PEKTAŞ (Gümüşhane) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Değerli Bakanım, saygıdeğer milletvekillerim, kıymetli bürokratlar ve basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ben tabii, Plan ve Bütçe Komisyonunun üyesi değilim ama şu anda bütçesi görüşülen Bakanlıkla uzun yıllar çalıştım; Sayın Bakanımızla yaklaşık yirmi sene çalıştım.

Öncelikle Sayın Bakanımızdan kısaca bahsetmek isterim.

Sayın Bakanımız gerçekten büyük bir yatırım uzmanı ve proje uzmanı, iyi bir teknokrat, çok iyi bir siyasetçi ve aynı zamanda önemli bir devlet adamımızdır. Kendisi, hakikaten, uyku süresi hariç, ayakta kaldığı süre içerisinde neredeyse zamanının tamamını projelere ayıran bir insandır, birisidir. Gerçekten beraber çok çalıştık ama nedense Sayın Bakanımız hep genç kaldı, benim saçlarım bembeyaz oldu, ben yaşlandım. Burada bir tezat var.

BAŞKAN - Cihan Bey, siz orada görevdeyken asıl bizi yaşlandırdınız yani! Yani, onu da ayrıca konuşuruz baş başa.

CİHAN PEKTAŞ (Gümüşhane) - Efendim, Orman ve Su İşleri Bakanlığımız yatırımcı bir Bakanlığımız ama diğer taraftan da hem yağışlı mevsimlerde taşkınlarla mücadele eden, yaz mevsimlerinde de yangınlarla mücadele eden bir Bakanlığımızdır. Dolayısıyla, sürekli teyakkuzda olması gereken bir kurumumuzdur. Dinamik ve operasyonel bir yapısı vardır Bakanlığımızın. Ben özellikle DSİ'den bahsetmek istiyorum.

Biz 2003 yılında Devlet Su İşlerine geldiğimiz zaman, tabii, şöyle kurumun bir röntgenini çektiğimizde çok değişik manzaralarla karşılaştığımızı özellikle belirtmek istiyorum. Buradan çarpıcı bir iki örnek vermek istiyorum. Mesela, 1975 yılında başlayan bir projeyi 2003 yılında biz bitirdik, geldiğimiz yıl bitirdik. Tam yirmi sekiz sene sürmüş bu proje. Bazı yerlere depolama tesisi, barajlar yapılmış, suyu yetersiz veya yok; baraj yapılmış sulaması yok, sulama yapılmış baraj yok. Bu projelerin hepsini biz tamamladık. Diğer taraftan, değişik pozlar adı altında, iş yapılırken, taahhüt firmalarına 3,3 milyar lira fazla para ödenmiş, bunların tespitleri yapıldı ve bu paralar geri alınarak tamamen tekrar devletin hazinesine ödettirildi.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; özellikle Melen Projesi biz geldiğimiz zaman devam eden bir projeydi. Bu proje Japonlara yaptırılıyor ve dış krediyle yaptırılıyordu. Fakat, iş Japonlara verilmiş ama bir de "müşavirlik bedeli" adı altında yıllık 10 milyonlarca dolarlık -âdeta yat para al gibi- bir sözleşme imzalanmış. Tabii ki projenin de yıllara sârine baktığımız zaman neredeyse proje bedeline denk bir müşavirlik bedeli ödeniyordu. O zaman tabii ki uluslararası bir anlaşma olduğu için, tabii, Hazine Müsteşarlığı "Biz bu konuyu çok fazla irdeleyemeyiz çünkü bu uluslararası bir anlaşmadır, buna fazla bir şey yapamayız." deyince Sayın Bakanımız o zaman Japonları Türkiye'ye davet ederek bu müşavirlik bedelinden vazgeçirmişti ve birkaç Türk profesörle -bu konuda uzman profesörle- bu müşavirlik hizmetleri âdeta bir profesör maaşına yürütülmüştü. Bunu özellikle belirtmek istedim.

Diğer bir konu: Özellikle, Devlet Su İşleri 4 ana konuda bana göre devrim niteliğinde dönüşümler yapmıştır. Bir: Projelerin maliyetlerinin düşürülmesi ve proje bitiş sürelerinin kısaltılması. Şimdi, bir örnek vereceğim: Ben Gümüşhaneliyim. Gümüşhane'de barajlar yapılmış, mesela bir Koruluk Barajı yapılmış, on beş senede bitmiş, 10,5 milyon metreküp su depoluyor, maliyeti 268 milyon lira. Köse Barajı on beş yılda bitmiş, 15 milyon metreküp su depoluyor, maliyeti bu millete 256 milyon lira. Biz iki yılda Sadak Barajı'nı bitirdik ve 25 milyon metreküp suyu depoluyor, maliyeti ise 36,5 milyon lira. Bakın, bunlar çok ciddi rakamlar. Ben, şimdi, bizim yaptığımız baraj ile önceden yapımına başlanmış ama bizim bitirdiğimiz barajlar arasındaki farka bakıyorum, şu anda biz Gümüşhane'de 20 civarında gölet yapıyoruz, mevcut göletlerin tamamının maliyetlerini topluyorum ama o aradaki farka hâlâ yetişmiş değiliz. Dolayısıyla, bu çok önemli bir dönüşümdür. Neden bu süreler uzuyordu? Çünkü, ödenekler de çok azdı...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CİHAN PEKTAŞ (Gümüşhane) - Sürem bitti mi?

BAŞKAN - Süre bitti ama size bir iki dakika kıyak geçerim.

CİHAN PEKTAŞ (Gümüşhane) - Tabii, Sayın Başkanım, o zaman hemen toparlayayım.

İkincisi: Bir kere, millî bütçe ve yerli temalara ağırlık verildi. Özellikle, Devlet Su İşlerinin büyük yatırımlarının tamamı neredeyse dış krediyle yapılıyordu ve tabii, kredi geri ödeme süresi faiziyle beraber gerçekten ağır bir fatura olarak milletimizin önüne konuluyordu. Şu anda DSİ'nin neredeyse büyük projelerinin tamamı millî bütçeyle ve yerli müteahhitlerimizle yapılıyor. Bu da çok önemli bir gelişme çünkü müteahhitlerimiz şu anda dünyanın en büyük baraj projelerine, dünyanın her tarafındaki büyük projelere girip bu işleri alabiliyorlar; bu önemlidir.

Bir diğer konu: Havzalar arası su aktarma projesidir. Bakınız, bugün Atatürk Barajı'ndan 200 kilometre mesafeye saniyede 200 metreküp su taşıyan, Kızılırmak'tan daha büyük kanallar yapılarak bu su taşınıyor ve sulama projeleri için kullanılmaktadır.

Bir diğer proje ise yap-işlet-devret projesidir. O kadar yüksek meblağlara mal ediliyordu ki bu projeler, ama şu anda yap-işlet-devret vasıtasıyla çok daha düşük bedellere bu projeler mal edilmeye başlanmıştır.

Ben özellikle şunu belirtmek istiyorum: Orman teşkilatı... Bakın, Orman Genel Müdürlüğünün iki asra yakın bir geçmişi var ama ilk defa AK PARTİ iktidarları döneminde millî ağaçlandırma seferberliği düzenleniyor, bunu da manidar buluyorum. "Bu kadar proje, bu kadar iş nasıl yapılıyor, bu kadar orman varlığı nasıl artıyor, odun serveti nasıl artıyor, bu kadar tabiat parkı, millî park nasıl artıyor?" derseniz, ya da âdeta cambazın ipte dolaştığı gibi, coğrafi yapısı dolayısıyla, engebeli yapısı dolayısıyla Yusufeli Barajı'nda o 50-60 tonluk makinelerin nasıl çelik halatlarla tutunarak orada iş yaptığını veyahut da Kıbrıs'a deniz altından nasıl su götürüldüğü başarısını görmek istiyorsak, ben sadece şunu söylerim: Orman Bakanlığında...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CİHAN PEKTAŞ (Gümüşhane) - ...bir gün Sayın Bakanın bulunduğu...

BAŞKAN - Bu icraatın içinde iki dakika falan yetmez, beş dakika vereyim ben.

CİHAN PEKTAŞ (Gümüşhane) - Bitiriyorum efendim, son cümlem.

BAŞKAN - Peki.

CİHAN PEKTAŞ (Gümüşhane) - ...makam katının bulunduğu yerde gözlem yapmak yeterli. Çünkü, Sayın Bakanımızın olduğu katta âdeta hızır acil servisi gibi, merkezi gibi bürokratlar ellerinde dosyalarla sağa sola koşturmakla meşguller.

Ben Bakanlık bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum.

Hepinize teşekkür ediyorum.