| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/529) ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı hakkında (1/297) ve Sayıştay tezkereleri a) Orman ve Su İşleri Bakanlığı b) Orman Genel Müdürlüğü c) Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ç) Meteoroloji Genel Müdürlüğü d) Türkiye Su Enstitüsü e) Ekonomi Bakanlığı |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 12 .02.2016 |
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, Kurulumuzun değerli üyeleri, kıymetli milletvekilleri, bürokrat arkadaşlarım, basın mensupları; öncelikle heyetinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Otuz yıl çalıştığım Orman ve Su İşleri Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü ve her zaman onur duyduğum teşkilatım hakkında Plan ve Bütçe Komisyonunda konuşmak istiyorum. Evet, Orman Genel Müdürlüğünün misyonu, orman ve orman kaynaklarını her türlü tehlikelere karşı korumak, doğaya yakın bir anlayışla geliştirmek, ekosistem bütünlüğü içinde ve topluma çok yönlü, sürdürülebilir faydalar sağlayacak şekilde yönetmektir; Orman ve Su İşleri Bakanlığına bağlı olarak Anayasa ve kanunların kendisine tanıdığı yetkiler çerçevesinde ormanların korunması, geliştirilmesi ve sürdürülebilir şekilde faydalanılması hizmetlerini yürüten 177 yıllık bir kurumdur. Özellikle, bu yıl kutlamaları daha iyi yapmamız lazım, ALO 177'yle tam uyumlu oldu Sayın Bakanım.
Orman kaynaklarını ekolojik, ekonomik ve sosyal, kültürel faydalarını dikkate alarak bitki ve hayvan varlığıyla birlikte ekosistem bütünlüğü içinde idare etmek, katılımcı ve çok amaçlı şekilde planlamak, usulsüz müdahalelerle tabii afetlere, yangınlara karşı korumak, muhtelif zararlılar ile mücadele etmek ve ettirmek, orman alanlarını artırmak, ormanları imar ve ıslah etmek, silvikültürel bakımını ve gençleştirilmesini sağlamak, orman kadastrosu ve mülkiyetiyle ilgili işlerle ormanlardaki izin, intifa ve irtifak işlemlerini özel mevzuatlarına göre yürütmektir.
Ülkemiz, 1963 yılından itibaren planlı ormancılığa geçmiş, birinci ve ikinci beş yıllık kalkınma planlarını kapsayacak şekilde on yıllık bir çalışma programı hazırlanarak ormanlarımızın amenajman planları 1972 yılında bitirilmiştir. Yani orman teşkilatı köklü bir teşkilat ve 1972 yılında planlarını yapmış, bitirmiş. 1997 yılından itibaren orman alanları ekosistem tabanlı olarak fonksiyonel planlanmaktadır. İlk envanter rakamlarına göre 20,2 milyon hektar olan orman varlığımız, 2015 yılında 22,3 milyon hektara ulaşmıştır. 1972 yılından bu yana orman alanımız 2,1 milyon hektar artmıştır. Bu miktarın yüzde 71,4'ü olan 1 milyon 500 bin hektar son on üç yılda yapılan gayretli çalışmalar neticesinde gerçekleştirilmiştir. Odun servetimiz ise 936 milyon metreküpten 2002 yılında 1,2 milyar metreküpe, 2015 yılında ise 1,6 milyar metreküpe yükselmiştir. Bu konuyla ilgili tartışmalar tabii ki havadan çekilen bizim tabii tesis dediğimiz sahaları bile yok gösteriyor. O Bülent Bey'in bahsettiği...
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Büyüklüğü çok küçük onların.
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Evet, onlar çünkü havadan çekildiği zaman yanan alanları da yok gibi gösteriyor ama oralar yıl içerisinde ağaçlandırılıp tekrar orman şeklini aldığı zaman görünüyor. Tabii ki Avrupa'nın tarifine göre 6 metre boyundaki ağaçları orman gibi görüp diğer yerleri, dere içlerini, yolları yok saydığı için bu rakam uyuşmazlığı var, yoksa yani bizim bu kadar ormanlık alanımız var.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Kayseri büyüklüğünde bir alandan bahsediyoruz ama, fark Kayseri büyüklüğünde.
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Sayın Kuşoğlu, mesela 1979 yılında Marmaris'te Çetibeli yangını var, mesela o alanı boş gösteriyor, oysa o alan şu anda ağaçlandırıldı, kapatıldı yani şu anda orman oldu. Orası mesela 15-16 bin hektar bir yer. Atıyorum, mesela Beşkonak yangınında orasını boş gösteriyor yandığı yıl ama biz yıl içerisinde ağaçlandırıyoruz, orası tekrar orman hâline dönüşüyor. Yani o konuda tereddüdünüz olmasın çünkü orman kadastrosuyla her tarafı bire bir ölçülmüş, tespit edilmiş alanlar bunlar.
Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri, arkadaşlarım...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakan da İbrahim Bey, sizin gibi cevap verse iyi olacak. Soruyorum üç senedir, tam üç senedir soruyorum.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Vereceğim.
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Yani mesela biraz sonra anlatacağım.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - İbrahim Bey sahadan geldiği için...
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Yani ben karış karış biliyorum her tarafını. Sığla ormanlarla ilgili de Sayın Bakanım gerçekten güzel bir açıklama yaptı: Özel bir yer, şu anda korunuyor ama üretim yapılmamış olabilir. Yani ben orada dört yıl bölge müdürlüğü yaptım, bir tane sığla ağacın bile kesimi... Kontrolümüz altında yani.
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Vallahi İbrahim Bey, Kargı Köyü'nün altında ben dünya kadar ağaç gördüm.
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Zaten Dalaman'da falan yok, bitecekti, hepsi portakal bahçesi olacaktı. Yani orman teşkilatıyla Orman Kanunu'nun gücüyle orası korundu yani bunda rahat olun.
Ormanların geliştirilmesi ve genişletilmesine yönelik olarak ağaçlandırma, erozyonla mücadele, bozuk orman alanlarının iyileştirilmesi, özel ağaçlandırma, mera ıslahı ve suni tensil ve benzeri bir dizi ormancılık faaliyetleri yürütülmektedir. Millî ağaçlandırma ve erozyon kontrol seferberliği 2008-2012 kapsamında 2 milyon 429 bin hektar alanda çalışma yapılmış, 2 milyar adet fidan toprakla buluşmuştur. Bu gerçekten iyi bir çalışmaydı. Sayın Bakanımız her şeyi de süreli koyar yani "Bu yapılacak." dedi, Trakya büyüklüğünde bir alan, Belçika büyüklüğünde bir alan ağaçlandırıldı. Ben bizzat bu işin içerisindeyim. Bire bir dikilen fidanlar... Yalnızca Muğla Bölge Müdürüyken Kavaklıdere'den başlayıp Bafa Gölü'ne kadar olan yerde 10 bin hektar alanda birebir fıstık çamı diktik. Benden önceki Bölge Müdürümüz İbrahim Çiftçi Bey'le beraber 10 bin hektar alanda fıstık çamı diktik. Şu anda neredeyse boyları 10 metreyi geçti yani bunlar ileride meyve verecek.
Ülkemizde 1946 yılında 2014 yılı sonuna kadar 7 milyon 887 bin hektar alanda ağaçlandırma, erozyon kontrolü, bozuk orman alanlarının rehabilitasyonu, mera ıslahı, enerji ormanı tesisi, suni gençleştirme ve özel ağaçlandırma çalışmaları yapılmıştır. Ayrıca ağaçlandırma çalışmaları kapsamında Ceviz Eylem Planı, Badem Eylem Planı, Endrüstriyel Ağaçlandırma Eylem Planı, Dut Eylem Planı, Yol Kenarı Ağaçlandırma Eylem Planı, Nehir ve Dere Kenarı Ağaçlandırma Eylem Planı, Maden Sahalarının Rehabilitasyonu Eylem Planı hazırlanarak uygulamaya konulmuştur. Bizim her yaptığımız şey... Belki daha önce orman teşkilatının şöyle bir eksikliği vardı: Yaptığı şeyleri zabıt altına alınmamış olabilir yahut da planlı bir şekilde çalıştık ama kayık, kürekle kendimizi anlatmamızda sıkıntımız vardı ama son yıllarda yapılan çalışmaların tamamı eylem planı doğrultusunda tarihli ve saatli, ne zaman yapılacak, ne kadar dikilecek, hepsi net bir şekilde var. Mükerrer bir şey de yok burada.
Yine, toprağın muhafaza edilmesi, havzaların ıslahı ve erozyonla mücadele çalışmaları kapsamında da Murat Nehri Havzası Rehabilitasyon Projesi, Çoruh Nehri Havzası Rehabilitasyon Projesi, Erozyonla Mücadele Eylem Planı, Yukarı Havza Sel Kontrol Eylem Planı, Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırma Eylem Planı hazırlanıp uygulamaya konulmuştur. Bunun gibi birçok eylem planlarımız var ve hepsi de uygulanıyor.
Biyolojik çeşitliliğin devam ettirilmesi için asli türlerimizin yanında genetik ıslah yapılmış fertlerden endemik türlerimiz ile yabanıl türlerde tohum bahçelerinin kurulması, fidan üretimi ve bakımının gerçekleştirilmesi çalışmaları devam etmekte olup köylülerimize, tarımsal kalkınma kooperatiflerine, küçük çiftçilere istihdam oluşturmak gayesiyle alım garantili sözleşmeli fidan üretimi sağlanmakta, özel sektör fidancılığı desteklenmektedir. 2015 yılında 333 milyon adet fidan üretimi gerçekleştirilmiştir.
Sayın Başkan, Sayın Bakanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; 2015 yılı sonu itibarıyla toplam 21.850 hektar yani yüzde 90 orman alanının kadastrosu tamamlanmış olup 17.800 hektar yani yüzde 80 orman alanının tescili yapılmıştır. Bu çalışmalar neticesinde teknik ve hukuki problemler azalmış, yargıya intikal eden dosyalarda ciddi düşüşler olmuştur. Orman kadastrosunun 2016 yılında, tapuya tescil işlemlerinin ise 2019 yılında tamamlanması hedeflenmiştir.
Gerçekten bu konuda da 1937'de "Beş yılda bitireceğiz." demişiz, 2005 yılına gelindiğinde yapılanların tescili yapılmamıştı. Orman kadastrosu bir ayrı çalışıyordu, tapu kadastrosu bir ayrı çalışıyordu, ikisi birleştirildi. Şu anda tescili yapılarak orman kadastrosu yapılıyor ve bundan dolayı da bayağı bir rahatlama oldu.
Zengin biyolojik çeşitliliğe sahip olan ormanlarımız odun dışı orman ürünleri bakımından da büyük bir potansiyele sahiptir. Bu kapsamda 2015 yılında 350 bin ton üretim gerçekleştirilmiştir. Odun dışı orman ürünleri ülke ekonomisine katkı sağlamak maksadıyla Trüf Ormanı Eylem Planı, Salep Eylem Planı, Sakız Eylem Planı, Bal Ormanları Eylem Planı -249 adet bal ormanımız oldu şu ana kadar- Mavi Yemiş Likapa Eylem Planı, Yabanıl Meyveli Türler Eylem Planı, Yabani Zeytin (Delice) Rehabilitasyon Eylem Planı hazırlanarak uygulamaya geçilmiştir.
Bakanımız da söyledi bu konuda, gerçekten yani açık bir şekilde bunu söyleyebilirim, TEMA Vakfı dava açtı. Yani özel ağaçlandırmada zeytini konu edemiyoruz, özel ağaçlandırma sahalarında edemedik, onun yerine badem, kestane yapılabiliyor. Yani bence ormanın fonksiyonel faydalarının hepsini yerine getiren zeytin hem her dem yeşildir hem uzun ömürlüdür. Ondan dolayı başka bir yol seçerek Yabani Zeytin (Delice) Rehabilitasyon Eylem Planı yaparak bu sahaya da sahip çıkıyoruz.
Ormanların stabil hâle getirilmesi, toplumun ekonomik, sosyal ve ekolojik taleplerinin sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde karşılanması çerçevesinde orman alanlarında gençleştirme çalışmaları...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
(Oturum Başkanlığına, Başkan Süreyya Sadi Bilgiç geçti)
BAŞKAN - Ek süre veriyorum.
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Evet yani otuz yıl olunca bir beş dakika istiyorum, diğer şeylere...
BAŞKAN - Siz devam edin, bakacağız.
Buyurun.
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Orman alanlarındaki gençleştirme çalışmaları: Bu alandaki ağaçların kalite ve kozalak verimini artırmak maksadıyla budama çalışmaları ve diğer sivilkültürel çalışmalar devam etmektedir. Bu çalışmalar kapsamında Baltalık Ormanların Rehabilitasyon Eylem Planı, Keçiboynuzu Sahalarının Rehabilitasyon Eylem Planı, Genç Meşcere Bakım Seferberliği Eylem Planı, Orman Ağaçlarını Budama Eylem Planı, Kestane Eylem Planı hazırlanıp uygulamaya geçilmiştir.
Ormanlarımızın imar ve ıslah edilerek verimli hâle getirilmesi maksadıyla 2012-2016 döneminde beş yılda toplam 4,2 milyon hektar genç ormanda bakım çalışması yapılması hedeflenmiştir. Bu kapsamda 845 bin hektar 2014 yılında olmak üzere, 2 milyon 631 bin hektar alanda çalışma yapılmıştır. Ülkemizin yıllık ortalama odun tüketimi 30 milyon metreküptür. Bunun takriben 20 milyon metreküpünü Orman Genel Müdürlüğünden, 4,8 milyon metreküpünü özel sektör tarafından, kalan 5,2 milyon metreküpünü de ithalat yoluyla karşılıyoruz.
Ormanlarımızın verim gücü esas alınarak ve koruma-kullanma dengesi gözetilerek ülkemizin orman ürünleri ihtiyacının yeşil kaynaklardan karşılanması hedeflenmektedir.
Sayın Paylan burada olsaydı bunu açıklayacaktım yani biz ormanları odun gözüyle görmüyoruz...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Kereste gözüyle mi görüyorsunuz.
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - ...ama orada ülkemizin ihtiyacı olan, yaşlanmış ormanlarda gençleştirme ve ormanın biyolojik ihtiyaçlarını karşılama açısından bakım çalışmaları yapıyoruz. Bu yaptığımız üretimin yarısı, genç ormanlardaki bakımı yapmak için yapılan kesimler ve mutlaka da yani bu, ormanların yok edilmesi gibi düşünülmesin.
Sayın Paylan'dan çok şey öğrendim ben bu Komisyonda, burada beraber çalışmaktan, yani bu konuda onunla beraber inşallah bir seyahat yapacağız, bu ormancılığı beraber inşallah bir anlatacağız.
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Oradan da Ermeni konusuna geçer...
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Tabii, şimdi bizim Sayın Paylan'ın özel bir şeyi var Sayın Bakanım Komisyonda. Belli bir, Ermeni konusunda, ondan sonra ekolojik yani bir orman faaliyetleri gibi...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen, Sayın Paylan'ın ekolojisini bırakalım.
Buyurun.
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Kendisi olmadığı için...
Kadın erkek eşitliği, bununla ilgili...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Anormal mi Ermeni konusuyla uğraşması?
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Yok, çok güzel, ben bilgilendim yani keyif alıyorum ben, kendisini de çok seviyorum yani açık sohbet de ediyoruz.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ezilen birisi.
NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Ezilenlerin pedagojisini konusunda biraz kitap okuyun, anlarsınız.
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Okuduk.
NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Anlamamışsın o zaman.
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Ben sataşma değil, açıklayarak söyledim, keyif aldığım için, öğrendiğim için...
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Türkiye'de kimse ezilmiyor, herkes eşit; eşit vatandaş.
NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Sayın Bakan, biraz önce yemekte Garo arkadaş ailesinin hikâyesini anlattı.
BAŞKAN - Arkadaşlar, ne kadar kolay bir sataşma ortamı yaratıyorsunuz. Yani Sayın Paylan da yok burada Sayın Aydın. Sayın Paylan burada olsa söyleyin.
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Şehir ormanlarıyla ilgili ben yani çok şey öğrendiğimi söylemek istedim Sayın Başkanım, yoksa yani seviyoruz, onu söylüyorum.
BAŞKAN - Biz de çok şey öğreniyoruz, onda bir sıkıntı yok.
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Allah razı olsun.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Siz kimden yanasınız? (Gülüşmeler)
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Ben devam edebilir miyim.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Başkan, bir an önce konuşun da...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sağ-sol yapıyor.
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Konuşalım, evet.
Bugün Bakanımızın gerçekten yani devlet ormancılığından millet ormancılığına geçişle ilgili, bu şehir ormanlarıyla ilgili güzel bir şekilde burada sunum yaptı. Yani son yıllarda yaptığımız en başarılı çalışmalardan birisiydi.
Yine aynı şekilde, orman yangınları konusu çalışma, görev yerlerimden dolayı benim, kendi uzmanlık dalım diye söylüyorum. Yani Antalya'da uzun yıllar, işte Muğla Bölge Müdürlüğü, İzmir Bölge Müdürlüğü yaptım. Gerçekten son yıllarda müthiş bir... Yani destan yazıldıysa orman yangınlarıyla mücadele konusunda yazıldı.
Bununla ilgili stratejimiz eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları. Bunları çok iyi yapıyoruz. Erken uyarı ve hızlı müdahale, yanan alanların hızla ağaçlandırılması. Bu konuda Bakanımız da söyledi, özellikle çalıştığım bölgelerde, her tarafta, yanan yerlerin bir metrekaresi ne 2/B oldu ne de başkaları yerleşti, anında yıl içerisinde ağaçlandırıldı. Bu konuda çok rahat olunsun. Hatta Muğla Bölge Müdürlüğündeyken açık...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yanan yerlerde otellerin bittiği yer Türkiye değil mi? Yanan yerlere binalar kuruluyor, oralar başka bir ülke mi?
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Yok, yanan yerlerde değil. Yani yanan yerler izne konu tabii olmuyor.
Bu amaçla 2003 yılından bu yana yani orman yangınıyla mücadele konusunda tüm araçlarımız yenilendi. Ben ilk yıl mesleğe girdiğimde tırmık, tahrayla söndürürken arazöz sayımız yeterli oldu, hava araçlarını çok iyi bir şekilde kullanıyoruz.
Hızlı geçmek istiyorum bu konularda.
Özellikle uluslararası bir eğitim merkezi açtık Antalya'da tüm dünya çapında; Akdeniz ülkeleri arasında yangınla mücadelede en başarılı ülke Türkiye'dir. Bu konuda da rahat olabilirsiniz, gurur duyabilirsiniz.
Evet, hızlı bir şekilde... Bu konuda Meteoroloji Genel Müdürlüğünü kutlamak isterim. Gerçekten uyumlu bir şekilde çalışıp orman yangınlarında çok faydalı işler yapıldı, hep beraber çok güzel çalışmalar yaptık bu konuda da çünkü orman yangınları meteorolojik erken uyarı sistemini kurduk. Ben bölge müdürüyken neredeyse yangının hangi bölgede çıkacağını bile önceden kestirebiliyorduk; hava hâllerine göre, işte nem yüzde 20'nin altına düştüğünde, sıcaklık 40 derecenin üzerine çıktığında ona göre bilgiyi alıp güçlerimizi oraya kaydırarak erken müdahale yapabiliyorduk. Yani süreyi on beş dakikaya kadar indirmiştik. Çok güzel çalışmalar yapılıyor şu anda.
Yine ormandaki böceklerle ilgili mücadele: Eskiden kimyasal mücadele yapıyorduk, şimdi doğaya uygun, biyolojik mücadele yapıyoruz. Bu konuda da laboratuvarlarımız var.
Hızlı geçmek istiyorum.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bakanın sunumunu yetersiz buluyorsunuz, siz devam ediyorsunuz.
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Yok.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Araziden geldiği için...
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Diğer konu da korumalarla ilgili. Devlet Su İşleri olarak özellikle seçim bölgemde yani Manavgat'taki yapılan bir Naras Barajı'ndan sonra Manavgat'ı sel basmaz oldu. O konuda çok teşekkür ediyorum.
Yine, Gazipaşa ilçemizde, Bakanımız gerçi orada çok şey yani -herkes seviyor, oralıyım diye biliyor- bizim pabucumuzu dama attı orada. Çok güzel dere ıslahları ve güzel barajlar yapılıyor.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Gökçedere Barajı.
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Gökçedere Barajı.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Rakip olabilir.
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Zaten bu konuda eskiden şöyle bir siyasi tespiti yaparak bitirmek istiyorum. Her ne kadar ben önce ormancıyım, sonra siyasetçi olmaya çalışıyorum diye başlıyorum
Gerçekten, şimdi, Bakanımız İSKİ'de bir destan yazdı, İstanbul'u susuzluktan kurtararak belki de partimizin... Şu anda, eğer Türkiye'de siyasi istikrar varsa, güçlü bir iktidar varsa temeli İstanbul'dur. Belediyecilikten gelme...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Gelecek dönem de Bakan. Boşa beklemeyin.
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Yine, aynı şekilde, Devlet Su İşlerinde bu destan yazmayı Türkiye'nin her tarafında gösterdi. Barajlar Kralı...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen...
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Zaten Başkanım, şöyle bir şey yaptı; Süleyman Demirel'e, babaya işi getirecektim.
Barajlar Kralı Süleyman Demirel ama Bakanımız gerçekten tüm Türkiye genelinde de su konusunu çözdü. Yani o tarih yazdı, tarih de Bakanımızı Veysel Eroğlu Hocamızı yazacak.
Ben bu duygu ve düşüncelerle, beni sabırla dinlediğiniz için çok teşekkür ediyorum. Bu bütçemizin de hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.
Saygılar sunuyorum.