| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/529) ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı hakkında (1/297) ve Sayıştay tezkereleri a) Orman ve Su İşleri Bakanlığı b) Orman Genel Müdürlüğü c) Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ç) Meteoroloji Genel Müdürlüğü d) Türkiye Su Enstitüsü e) Ekonomi Bakanlığı |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 12 .02.2016 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, değerli bürokratlar ve çok değerli basın mensupları; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, önemli bir bakanlığımızın bütçesini konuşuyoruz. Önce, ben bu hidroelektrik enerji üretimine ilişkin çok kısa bir şekilde görüşlerimi paylaşmak istiyorum.
Tabii, enerjide dışa bağımlı bir ekonomiyiz; doğal gazımız yok, petrolümüz yok. Kendi yerli kaynaklarımızla ki hidroelektrik bunlardan bir tanesi, kömür bir diğeri ve onun haricinde çok fazla bir kaynağımız yok. Yenilenebilir enerji ve nükleer üzerine çalışıyoruz ancak oradan yapacağımız şeyler de çok sınırlı. Oralarda da ilk yapım esnasında özellikle ciddi bir şekilde dış bağımlılığımız var. Dolayısıyla hidroelektrik santrallerinden elektrik üretilmesi konusu önemli bir konu Türkiye açısından, kritik bir konu ve maalesef bugüne kadar bununla ilgili olarak özellikle iktidarınız döneminde başarılı olunduğu söylenilemez. Şimdi birazdan onun rakamlarına bakacağız ancak bir kısım yatırımlar var, bunların devreye alınmasıyla ki geç kalındı bunlar da, bunların devreye alınmasıyla hidrodan elektrik enerjisi üretimimiz artacakmış gibi duruyor. Tabii bunu yaparken çevre hassasiyetimizin olması lazım Sayın Bakanım ve özellikle yöre halkıyla veya işte, bölgedeki vatandaşla uyum içerisinde bu yatırımları, bu projeleri bizim götürmemiz gerekiyor.
Şimdi, tabii bu işle ilgili, son yapılan yatırımlarla ilgili çok üzerinde durmayacağım ama bir de sınırı aşan sular meselesi var ve bunlar da Türkiye'nin stratejik öncelikleri açısından önemli hususlar olduğu için buralardaki santrallerin yapımı elbette önemli ve ben de şahsen, kişisel olarak bunları destekliyorum.
Şimdi, önce şu rakam karışıklığını bir gidermek için, mesela 2016 yılı programı, burada deniliyor ki "Elektrik enerjisi üretiminin enerji kaynaklarına göre dağılımı: 2002 yılında hidroelektrikten 33 bin gigavat saat elektrik üretiliyor, 2014 yılı kesinleşen rakamı söylüyorum 40,6 yani 40.645 ve 2002 yılında toplam elektrik enerji üretimimizin yüzde 26'sı hidroelektrikten iken 2014 yılında bu yüzde 16'ya kadar düşmüş. Tabii, yani hidrodan artış sadece yüzde 20 iken, toplam enerji üretimimiz yüzde 95 artarken hidro yüzde 20'yle sınırlı kalmış.
Şimdi, önce, bu rakamlar sizin sunumunuzda -eğer aynı şeyleri konuşuyor isek- 2002 yılı 26 milyar kilovat saat olarak görülüyor -bunda bürokrat arkadaşlar hemen bize bir yardımcı olursa- 2015 yılı da burada, yıllık programda 2015 yılı için 68.291 derken, sizin sunumunuzda 91 milyar kilovat saat. Bu şeylerden kilovat saatten gigavata, terevata geçerken biner biner gidiyor değil mi bunlar yani küsuratlı değil.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Milyar kilovat saat...
ERHAN USTA (Samsun) - Milyar kilovat saat; tamam yani 91 milyar kilovat saat yıllık. Yani burada, bakınca... Ama yıllık program, bu da Bakanlar Kurulu kararı eki bir programdır; orada 2015 yılı için 68 diyor. Yani hadi 2015'i, tahminleri farklılaştırdınız da, 2002'nin gerçekleşmesini nasıl farklılaştırdınız onu anlayamadım. Yani bu program 33,7 derken, 34 bin diyelim, yuvarlayarak konuşalım, gigavat derken siz burada 26 diyorsunuz. Bunların, bu rakamların bir defa ve kafa karışıklığının...
MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - 2002'yi baz alıyorlar ya...
ERHAN USTA (Samsun) - Ama ben de 2002'yi söylüyorum zaten, yani 2002'leri de farklı, 2002'lerde de epeyce bir fark var. Bu farklılık yani devletin kurumları arasında yakışmıyor.
Şimdi, gelelim Öncelikli Dönüşüm Programı'na; burada da bir gariplik var. 2013 yılına 59 terevat diyor buradaki şeyde, birimi terevat olarak almış; 59 teravat tamam yıllık programla tutuyor ama 2014 yılında burada 66 teravat demiş, diğer tarafta da 40 diyor, öbür tarafta başka bir şey diyor, bütün rakamlar karmakarışık onu söyleyeyim. Yani şunlar konuştuğum bakın, birisi sizin sunumunuz, birisi Bakanlar Kurulu kararı, birisi de Yüksek Planlama Kurulu kararıyla çıkmış Öncelikli Dönüşüm Programı. Bir defa bu rakamların yani bu konuştuğumuz rakamlar öyle önemsiz meseleler değil önemli meseleler ve bu rakamlarda bir uyumsuzluk var. Eğer toplantı bitimine kadar bürokrat arkadaşlar bu uyumsuzluğu giderirse ben çok mutlu olacağım ülkem adına.
Şimdi, diğer bir husus, dolayısıyla hidroelektrik üzerinden bizim elektrik üretim meselemizi yine çevre hassasiyetlerimiz devam ederek çünkü aslında yani bütün dinlerde var, bizim dinimizde de var ağaç dikmenin önemi, yeşilin önemi; değil mi, bu konular önemli. Yani "Yaş kesen baş keser." diyor, keserken de dikkatli olacağız, dikerken de. Hadis-i Şerif "Kıyamet kopacak olsa ve elinizde bir tane fidan varsa onu dikin." diye Peygamberimiz buyuruyor. Yani bu hassasiyet içerisinde çalışılması lazım hele böyle muhafazakâr bir partinin bu hassasiyeti çok daha fazla göstermesi lazım. Yapılıyor ama şöyle bir yola çıktığınız zaman, ekilemeyen arazilerimizin de yani ekim dikim olmayan arazilerimizin de çok çıplak olduğunu da görüyoruz. Gideceğimiz çok alan var. Buralarda çok da hızlı olmak lazım diye düşünüyorum.
O yüzden, yani, hem yeşili hem hayvanlar şeyimizi, işte, börtü böceği diye ifade edilen yani canlıları koruyarak ama hem de ülke açısından stratejik bir şeydir elektrik enerjisi ve bunu da üretmemiz lazım. Bu dengeyi, bu optimizasyonu da sağlamak gerekiyor Sayın Bakanım.
Şimdi, tabii, çölleşme ve erozyonla mücadele meseleleri son derece önemli. Bir de su yönetimine ilişkin mevzuatta biz çok fazla eksiklik ve belirsizlik olduğunu, kurumların görev, yetki ve sorumluluklarında bir karmaşa olduğu biliniyor. Bunların da bir an evvel giderilmesi gerekiyor.
Ben, şimdi, esas konuşmamda daha çok mali konular üzerinde durmak istiyorum. Yalnız oraya geçmeden Sayın Bakanım, müsaade ederseniz, bir de sunumunuzla ilgili olarak...
Şimdi, sunumunuzda tabii şeyler güzel yani bir kısım proje bilgileri veriyorsunuz geçmişe doğru, geleceğe doğru. 2019 hedeflerinin verilmesi de son derece güzel. Yani uzun dönem bir perspektifinizin olması lazım. 2019, işte, bu Hükûmetin, normal yani, seçim yılına kadar olan dönemi veriyorsunuz, bu güzel fakat burada biz şeyi de çok bekliyoruz. Özellikle hani yıllık bütçe yaptığımıza göre ve bugün burada bütçeyi konuştuğumuza göre, hem 2014-2015 kaynakları nasıl kullanıldı hem de 2016 kaynaklarıyla neler yapılacak, bu kaynaklar nasıl kullanılacak, buna ilişkin de burada çok sınırlı bilgi var. Yani bir tane, iki tane yerde gördüm. Onun haricinde, 2019 verilmesi güzel ama şimdi biz sizin gelecek yıl buraya oturduğunuzda performansınızı test edemeyiz yani 2019'a kadar beklememiz lazım. O zamana kadar siz mi olursunuz, biz mi olmayız, onlar belli olmaz, Allah uzun ömür versin.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Ama zaman yeterli olmadı...
ERHAN USTA (Samsun) - Yani oralarda biraz daha olmasında fayda var yani çünkü siz artık bu konuda çok kıdemlisiniz. Temel eleştiri olarak bunu söylemek istiyorum.
Şimdi, Sayın Bakanım, bir de, tabii, Sayıştay raporları meselesi var. Ben daha çok bu Sayıştay konularına çok fazla giremiyordum çünkü sektörü konuşurken, burada sektörle ilgili bilgilerim de sınırlı olduğu için, biraz Sayıştay raporlarına göz atma imkânım oldu. Çok fazla bulgu var, öncelikle onu söyleyeyim Bakanlığınız ve bağlı kuruluşlarıyla ilgili. Bizim Sayıştay yani mümkün olduğu kadar hiçbir bulgu getirmemeye çalışıyor şu raporda yani Sayıştayın o bizim Mehmet Günal'ın deyimiyle "Kuşa çevirme komisyonu var." Orası denetçilerden gelen bulguları mümkün olduğu kadar buraya, Parlamentoya göndermiyor. Ama sizinki muhtemelen ulaşmış ama yine epeyce gönderilmiş çünkü belli ki biraz sorun var.
Mesela, bunlardan bir tanesi, örnek olarak, iki tanesini konuşmak istiyorum mali konularla ilgili, bir de personel konusu var. Bu Devlet Su İşlerine ilişkin 5'inci bulgu. Belediyelerden içme suyu yatırım bedellerinin geri alınmaması. Uzun uzadıya anlatılmış. Burada belediyeler verilmiş. Tabii, bunun için 2014 mahallî seçim öncesi yalanı olduğu iddiaları var. Ben hani illa burada politik davranıldı demiyorum. Aslında, burada belediyelerin listesi var. Baktığınız zaman politik davranıldığı konusunda da bir miktar insana fikir veriyor. Ancak kastım bu değil. Şu belediye, bu belediye; sizin partiniz olur, başka parti olur. Ancak burada devletin bir sistemi varsa bunlar ayrı bütçelerdir, herkesin bütçesi farklıdır, merkezî yardımları bellidir. Onun dışında, normal sistemin dışında, işte, "Biz Bakanlık olarak ya biraz bu tahsilatları geciktirelim, bunları almayalım, yapmayalım." şeklinde bir şey deme imkânımız yok. Bakıyorsun şöyle, 170 milyon lira tek bir projeden alacağınız var ya da kaç yıl olmuş, bir sürü şey var böyle. Ciddi rakamlar bunlar, büyük rakamlar. Bunu çünkü herkese aynı ölçüde yapabilecek olsanız problem değil. Deriz ki merkezin herkese aynı ölçüde hibesi bu ama değil işte. Bir belediye hiç alamazken, bir belediye buradan... Kocaman rakamlar verilmiş. Devletin sistemi neyse onu çalıştırmak lazım. O yüzden, Sayıştay Başkanlığı da bunları ifade etmiş. Toplam olarak, bunu da nominal olarak toplamış. Bunu reel olarak toplasak yani diyelim ki 2015 fiyatlarıyla çok daha fazla farklı bir rakam çıkar. 1,6 milyar lira bir yatırım bedeli karşısında bugüne kadar ancak 184 milyon lira tahsil edilmiş. Bunların geri alınması tabii ki devletin sistemi açısından, hangi belediye olursa olsun, ister AKP'li ister MHP'li ister CHP'li ister başka bir belediye olsun, o şekilde hareket edilmesinin en doğru yol olduğunu düşünüyorum.
Önem verdiğim bir başka bulgu Orman Genel Müdürlüğüyle ilgili 3 no.lu bulgu. Ha, şunu söyleyeyim: Bir defa, bu şuradan anlaşılıyor ki, Sayın Bakanım, yani muhasebe kayıtlarıyla ilgili hakikaten -bunu bir milletvekili arkadaşımız daha söyledi- çok ciddi bir sorun olduğu anlaşılıyor burada. Birazdan iç denetim meselesini de oradan bağlamak istiyorum da. Yani tabii, siz, teknik bir bakanlıksınız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
(Oturum Başkanlığına Sözcü Mehmet Şükrü Erdinç geçti)
BAŞKAN - Sayın Usta, ek süre veriyorum.
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ama elbette muhasebe birimlerinizde de bu işle ilgili uzman kişileri de çalıştırıyorsunuz. Yani bunlar önemli.
Şimdi, Orman Genel Müdürlüğünün 2014 yılı sonu itibarıyla tahsil edilmemiş 5,5 milyar lira alacağının muhasebeleştirilmediği ve mali tablolarda yer almadığı tespiti var. Bu, çok önemli bir rakam, çok büyük bir rakam. Şimdi, bu yapılmıştır. Bunun karşılığında kurumun mutlaka bir fikri vardır ama zaten raporlar şu şekilde oluyor biliyorsunuz. Sayıştay denetçisi bir şey iddia ediyor, tespit ediyor, kuruma sunuyor, kurumun fikrini alıyor; ikna olursa yazmıyor, ikna olmazsa yazıyor. Şimdi, tabii, burada "Ya, bizim kurum, biz söyledik, böyle düşündük." filan olmaz, artık Sayıştay bu işin otoritesi. Yani nihayetinde ben bir bakan olsam, "Kardeşim, ya o Sayıştayı ikna edin ya da Sayıştayın dediğini yapın." derim. Yoksa bizim farklı bir görüşümüz olamaz çünkü ihtisasınız olmayan bir alan, hani su konusu olsa, tamam, Sayıştayın dediğini yapmayın.
Ancak burada 5,5 milyar liralık bir şeyin hesaplarda görülmemesi de... Bakın, ben buralarda siyasi davranıldığı anlamında hiçbir iddiam filan yok. Öyledir, değildir, onu bilmiyorum. Hiçbir şey olmasa da devletin sistemi, işleyişi açısından bunların...
Yine, ORKÖY kredileriyle ilgili benzer hususlara burada değinilmiş ve kurumun iddialarının da geçersiz olduğunu Sayıştay ifade ediyor.
Şimdi, bu performans denetimi konusu da Sayıştay denetimi açısından önemlidir Sayın Bakanım. Biliyorsunuz, işte, özellikle 5018 sayılı Kanun'la yeni bir sistem getirildi: Stratejik plan, performans programı, efendim, işte, faaliyet raporları. Hatta, 5018'den önce getirildi stratejik plan. Ama bunun, 2001 yılında ilk stratejik plan çalışmaları Türkiye'de başlatıldı ve ilk çalışmayı başlatan ekibin -Planlamada başladı- başkanı da, koordinatörü de bendim. Türkiye için güzel bir çalışmadır. Yani, işte, nedir bunun temel mantığı? Ulusal bir planınız var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen toparlayın Sayın Usta.
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan, toparlayacağım.
O planlar çerçevesinde stratejik planlarımızı yapıyoruz. Onlara uygun, işte, performans programımız, faaliyet raporlarımızı yapıyoruz ve bir sistem. Hakikaten, eğer iyi çalışılırsa güzel bir sistem. Bunun denetim yanı da var, denetim ayağı var; hem Sayıştay denetimi hem de iç denetimle, güzel bir sistem. Tabii, ama burada bir yeri aksattığımız zaman ondan sonra sistem bozuk geliyor.
Şimdi, performans denetimiyle ilgili yani bu kısımla ilgili de Sayıştayın size kimisi olumlu ama olumsuz bayağı bir eleştirisi var. Bunların da -ben şimdi detaylarına girmek istemiyorum ancak sizin ben bilginiz olması açısından söylüyorum, ekibinizi belki bu konuda ikaz edersiniz diye- buralarda biraz daha hassas olunmasının herkes için faydası var. Bu kurumunuzu denetlemek için de faydası var Sayın Bakanım.
Yani "2016 içinde ara yıl hedefleri konulmamış." diyor. Mesela, bir kaynak alınıyor. Bu kaynakla 2016 yılında bize söyleyin, söylemeyin, hani biz de istiyoruz burada da ama sizin kendi performansınız açısından, bürokrasinizin performansı, bölge müdürlükleriniz var, geniş bir teşkilatınız var, onları görebilmeniz açısından da bunların hem yapılması hem de bunlara uyulması ve bunların düzgün takip edilmesi hususu...
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Onu izah edeceğim.
ERHAN USTA (Samsun) - Ama buradaki yani sisteme uygun şekilde olması. Orada eleştiriler var Sayıştaya ama onu arkadaşlar şey yapacaklar.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Haklısın. Teşekkürler, sağ olun tavsiyenizden dolayı.
ERHAN USTA (Samsun) - Şimdi, bu Sayıştay raporuna ilişkin son husus da -Mehmet Bey de bunu bir miktar zannediyorum söyledi, ben onun konuşmasının sonuna yetiştim ama- ya, ben, bunu hakikaten anlayamadım. Şimdi, siz normalde, işte, mülakatla uzman personel alıyorsunuz fakat 2 personeli önce sözleşmeli olarak, proje elemanı olarak alınıyor, hiçbir KPSS sınırı olmaksızın, daha sonra bu uzmanlığa geçiriliyor. Bunu yaparken de, enteresan, Maliye Bakanlığıyla da mutabakata varılarak mülga yönetmelik uygulanıyor. Yani hukuksuzlukta böyle bir mutabakat falan olmaması lazım Sayın Bakanım. Yani eğer ben yanlışsam, lütfen beni düzeltin ama Sayıştay burada eleştiriyor, ben de elden geldiği kadar bu bilgi çerçevesinde şey yaptım.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Sadece 5 eleman...
ERHAN USTA (Samsun) - Sayın Bakanım...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Usta, tekrar süre veriyorum.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Onların belli bir şeyi var, çalışması var, ona göre alınıyor.
ERHAN USTA (Samsun) - Önemli değil Sayın Bakanım, isterse allameicihan olsun yani işte doktorası olsun, bilmem ne olsun.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Mevzuata uygun alındı ama. Onu göstereyim, var.
ERHAN USTA (Samsun) - Peki. Mülga mevzuata uygun olmuş, Sayıştay öyle diyor. Orada Maliyeyle mutabık kalmışsınız ama yani ben bunu hukuksuzluk olarak görüyorum, hukuksuzlukta mutabakat olmaz.
Yani şimdi bir sürü insan dışarıda iş beklerken... Burada da, bak, siyasi davrandın filan demiyorum, şu anlamda, bu anlamda değil. Belki sizin hiç haberiniz yok, belki bir yönetim hatası filan ama ne olursa olsun yani adaletsizlik insanları incitiyor. Çok başarılı belki insanlar işe alınamazken daha az başarılıların işe alınıyor gibi bir pozisyonun olması sizin Bakanlığınız açısından da arzu edeceğiniz bir şey olmaz diye düşünüyorum.
Son konu da -Sayın Başkan, bitiriyorum- bu iç denetçi meselesi. İç denetçilik sistemi de... İç denetim sistemi, biliyorsunuz sistem teftişten biraz daha iç denetime yöneldi yine 5018 sayılı Kamu Maliye Yönetimi ve Kontrol Kanunu'yla. Bunun detaylarını anlatacak değilim ama iç denetçilik sisteminin kurumda, özellikle süreçlerin geliştirilmesi açısından son derece önemli bir şey olduğu. Yani böyle, hani sadece suç bulma güdüsüyle hareketlenen denetçiler değil bunlar, hakikaten danışmanlık yapan denetçiler. Dolayısıyla, biz buradaki kadroların -ben on yıl boyunca koordinasyon kurulunda da çalıştım- hepsinin dolu olacağı varsayımıyla verdik. Yani şey değil, hani bazı kadrolar vardır, elinizde ihtiyaç oldukça doldurursunuz, öyle değil. İç denetçi kadrosu, mesela DSİ için 20 tane konduysa, 20 tanesinin full kullanılıyor olması bizim beklentimizdi. Şimdiki kurul başkanına sorsanız aynısını söyler. DSİ'de sadece 12 tanesi dolu, 8 tanesi boş. Ormanda 15'ten 9'u dolu, 6'sı boş. Bakanlıkta da yine aynı şekilde 15, 9, 6. Meteoroloji gayet iyi, 10, 9, 1 yani Meteoroloji hemen hemen doldurmuş. Bunların doldurulmasının sizin iş ve işleyişiniz açısından, muhasebe kayıtları açısından ve varsa ortaya bir sıkıntı çıkıyorsa onların düzeltilmesi açısından da son derece önemli olduğunu düşünüyorum.
Bütçenizin hayırlı olması temennisiyle hepinize tekrar saygılar sunuyorum.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.