| Komisyon Adı | : | (10 / 6996, 7004, 7005, 7006, 7007, 7009, 7010, 7024, 7026, 7034, 7035, 7036, 7037, 7038, 7039, 7040, 7041, 7042, 7043, 7044, 7045, 7046, 7047, 7048, 7049, 7050) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Eyyüp Karahan'ın, deprem bölgesinde depremin çevreye etkisi ve atıkların yönetimi hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 22 .03.2023 |
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Evet, teşekkür ediyoruz.
Eyyüp Karahan'a çok teşekkür ediyorum.
Esasen, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü köklü bir Genel Müdürlük. Ben bir hatıramdan müsaade ederseniz bahsedeyim: Çevre mühendisliği bölümündeyken Teknik Üniversitede Ali Talip Özdemir vardı o zaman, böyle bir bakanlık kurulması teklif edilmişti. Bu konularda bizim bölüm köklü bir bölümdü, çevre mühendisliği bölümü. Biz, özellikle Çevre Bakanlığının yapısında, teşkilinde çalışmıştık. İşte, Çevre Bakanlığı kurulduktan daha sonra... Biliyorsunuz, önce Çevre Müsteşarlığı vardı, Çevre Bakanlığı oldu Ali Talip Özdemir zamanında, daha sonra bildiğiniz gibi Çevre ve Orman Bakanlığı, daha sonra Çevre, Şehircilik Bakanlığı olarak dönüştü. Ama Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, gerçekten, laboratuvarlarıyla ve ekibiyle güçlü bir ekip.
Tabii, burada ben şunu ifade etmek istiyorum: Hakikaten bu enkazların kaldırılması çok önemli, az önce belirttiniz, Hatay'da biliyorsunuz önemli bir sulak alana kaçak olarak dökülmüştü, neyse ki onu hemen kaldırttınız. Onun için teşekkür ediyorum. Bizim Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğümüz tespit etmişti, kaldırıldı. Şimdi, tabii, burada, özellikle zehirli, zararlı atıklar var. Bu bölgede yıkıntılar altında kalan zirai mücadele ilaçları vesaire, çeşitli zararlı maddeleri satan, hatta eczaneler dahi olabilir, bunların altındaki bu zehirli, zararlı atıkların çok iyi şekilde tespit edilip mutlaka alınması gerekiyor yani enkaz döküm yerlerine gitmemesi gerekiyor. Bu konuda hassasiyet talep ediyoruz. Ben biliyorum, şu anda siz Teknik Üniversite'yle, Yıldız vesaire işte, üniversitelerle çalışıyorsunuz, orada da güçlü bir ekip var. Hatta İstanbul Teknik Üniversitesi bir rapor hazırladı, o raporda da -ben sizlere, üyelere, değerli milletvekillerime göndermiştim- bu konuya çok iyi şekilde temas edilmiş.
Bir de şunu ifade edeyim: Bu enkaz nasıl değerlendirilecek? Bunun en iyi çözüm yolu, arkadaşlarla istişarede, bunların konkasörlerle kırıldıktan sonra zemin iyileştirilmesinde kullanılması en iyi çözümlerden birisidir. Bunun agrega olarak kullanılması riskli olabilir, onu özetle belirteyim. Çok iyi tespit edilmesi lazım. Bu konuda Türkiye'de çok güçlü imalatçılar var, seyyar konkasörler var, hatta çok sayıda Ankara'dan, OSTİM'den Ukrayna'ya bile satan seyyar konkasörler var. En azından şu anda inşaatlar başlarken bunlardan temin edip bunun zemin iyileştirilme maksadıyla kullanması çok faydalı.
Şimdi, bir ormancı arkadaşımız da şunu ifade etti: Ya, orada da o bölgede birtakım maden ocakları var, buraların da doldurulması ve üstünün de tamamen tabii toprakla doldurması gerekiyor.
Şimdi, tabii, 1 santimetre kalınlıktaki toprağın oluşumu asırlar alıyor. Dolayısıyla, benim de sizlerden özel bir talebim var; bu nebati toprakların, verimli toprakların mutlaka değerlendirilmesini, onun ayrı olarak toplanması istiyoruz. Belki eski, terk edilmiş maden ocaklarına malzemeler doldurulduktan sonra üstteki tabakanın 4-5 metre kalınlıkta nebati toprakla doldurulması çok faydalı olacaktır.
Ayrıca, bu nebati toprakların özellikle park, bahçelerde ileride yapılacak sosyal donatılarda bir toprak olarak kullanılması çok faydalıdır.
Şimdi, ben burada bir husustan da bahsetmek istiyorum: Asbest. Asbestle ilgili çok konuşuluyor ama asbest miktarı o kadar fazla değildir. Bir de ben geçmişte asbestle ilgili de araştırma yapmıştım. "Asbestli borular vesaire zehirli." deniliyor, efendim asbest esasen zehirli bir madde değildir ancak asbestin sebep olduğu hastalık "asbestoz" hastalığıdır yani bu tozlar akciğere girdiği zaman akciğere yapışıyor ve asbestoz hastalığına sebep oluyor, ölüme sebep oluyor yani bunun bizatihi kendisi zehirli değildir, tozları zehirlidir, onu özellikle vurgulamak istiyorum yani. Hatta bir tarihte, belediye başkanları zehirli diye bütün yapılan asbestli boruların değiştirilmesini talep etti. Yani çimentoyla birleştikten sonra asbestli boruların sağlık açısından hiçbir problemi yok ama maalesef bazı boru firmaları "Bu zehirlidir." diye böyle bir yayın yaptıkları için, böyle bir intiba oluştuğu için bunu da özellikle vurgulamak istiyorum. Orada yapılacak şey; zirai mücadele ilaçları, bazı eczaneler, bunları mutlaka ayıklamak gerektiği kanaatteyiz.
Bir de evlerdeki tüpler yani pek çok yerde doğal gaz yok, tüpler var, onlar için de ayrıca patlamalara karşı gerekli tedbirlerin alınması gerekir diye böyle bir tavsiyede bulunmak istiyorum yani bunların süratli bir şekilde kaldırılması lazım.
Tabii, şikâyet toz, toz şikâyeti var yani yıkıntılar, enkazlar kaldırılırken ister istemez toz oluşuyor, bunun için de mümkün mertebe püskürtme sistemleri, arazöz, başka illerden, başka belediyelerden de temin ederek hatta Orman Teşkilatının çok sayıda arazözü vardır, yangın döneminden önce oraya sevk edilirse en azından toz bulutunun vatandaşları rahatsız etmesi önlemiş olur diye benim böyle tekliflerim var.
Şimdi, tabii, değerli vekillerimizden söz isteyenler var.
Önce ben ilk sözü Müzeyyen Hanım'a veriyorum.
Adana Milletvekilimiz Sayın Müzeyyen Hanımefendi'ye söz veriyorum.
Buyurun efendim.