KOMİSYON KONUŞMASI

NECİP NASIR (İzmir) - Sayın Başkana sunumlarından dolayı teşekkür ediyorum.

Aslında 2012 yılından beri Genel Müdürümüz Vedat Bey'le bu kentsel dönüşümle ilgili -daha önce de ifade etmiştim, STK Başkanlığı sürecinde- hep birlikte sahadaydık. Bu Komisyonda esas öne çıkan, kentsel dönüşümün hızlı bir şekilde, ülkemizdeki mevcut yapı stokuyla dönüştürülmesine yönelik çünkü Deprem Araştırma Komisyonunda daha önceki görüşmelerde de ifade ettik; 500 sayfalık; hastalık teşhis edildi, tedavisi de önerildi ama bu olağanüstü, binlerce yıllık, küçük kıyamet gibi bir depremden de sonuçları çıkararak, ülkemizdeki mevcut yapı stokunun dönüşmesiyle ilgili aslında çok hızlı aksiyon alabileceğimiz, hayata geçirebileceğimiz konuların tespit edilmesi bu Komisyonda önem taşıyor ve öne çıktı.

Şimdi, bunları daha önceki sunumlarımızda ifade etmiştik; hem idari hem kanuni eksikliklerinin tespit edilerek idari olanların hızlı bir şekilde, yasal değişiklikler gerektirenlerin de önümüzdeki süreçte hızlı bir şekilde Meclisimizde, Türkiye Büyük Millet Meclisinde hayata geçirilmesiyle ilgili bu Komisyonun önemli bir görevi var. Aslında, bundan sonraki süreçte, Türkiye'deki bu yapı stokunun dönüştürülmesiyle ilgili, sizin bölümünüze büyük bir görev ve sorumluluk düşüyor. Buradan çıkan sonuç da o.

Şimdi, mesela, ben İzmir'de... Bu yasayı daha önceki sunumda da ifade etmiştim. Gökan Milletvekilim de "Hep İzmir, İzmir... diyorsun..." İzmir Milletvekilimiz olduğu için tabii ki. Yüzde 80 dönüşmesi gereken yapı stoku olduğu yerde, ilk yasanın çıktığı andan itibaren "faşist yasası"ndan tutun, "rantsal dönüşüm" söylemleriyle hep kentsel dönüşüm engellendi. Hükûmet tarafından yapılması ama siyasi amaçlarla da sosyal bir proje olması ve hakikaten toplumun bütün kesimlerini ilgilendiren, siyasi riskler taşıyan bir konu olduğundan da bu konuya pek yaklaşım gösterilmedi ancak gelinen durum itibarıyla, toplumda artık kentsel dönüşümün yapılmasıyla ilgili büyük bir talep oluştu. Şimdi, bu talepte, bunu hayata geçirirken sizlere büyük bir görev düşüyor. Bu anlamda, örneğin, bizim bazı tespitlerimiz var. Ne gibi? Diyelim ki kentsel dönüşüm; örneğin, İzmir'de 2012-2013 yılları arasında 6,5 milyon metrekare alan; riskli alan ve dönüşüm alanı ilan edildi, belediyeler yetkilendirildi. Ancak burada, belediyeler bu dönüşümü yapmadığı gibi, ada bazında planları yapılmış olmasına rağmen özel sektörün dinamiklerine de müsaade etmedi; plan bütünlüğü içinde diye müteahhitler gitti, yüzde 100'üyle anlaştı, "Ada bazında dönüşsün, biz yapalım." dedi, ona da müsaade edilmedi, onun giderilmesi gerekiyor.

Yine -daha önce de ifade ettim- 5393 sayılı Kanun'un 73'üncü maddesiyle yüzde 100 uzlaşı gereken yerlerde bu, özellikle sosyal bir proje olması nedeniyle biraz güç ve zor, zamana yaygın bir yöntem olduğu için bu maddenin de 6306'yla birleştirilerek artık tek bir maddeyle kentsel dönüşümden hiç kimsenin... Ki aktörlerden biri belediyeler, biri vatandaş, biri özel sektörün dinamikleri, biri de Hükûmet ise bütün kesimlerin artık aksiyon almasını sağlayacak bir düzenleme olabilmesi için bu 2 maddenin de gelişmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Yine aynı şekilde vatandaş 4'üncü katından karot aldırıyor ama zemin kattaki müsaade etmeyince, iş hukuka aksedince... Hâlâ İzmir'de var, hatta bir tanesini geçenlerde de ifade ettim. Milliyet gazetesi yazarımız, bölge müdürünün kendi binası, 4'üncü katında çıkan beton karot sonuçları çok sıkıntılı ama zemin kattaki müsaade etmediği için savcılığa intikal etti. İzmir depreminin arkasından gerçekleşen bir durum ama hâlâ mahkeme devam ediyor ve orada zeminden karot alınamadığı için... Bu arada ne oldu? Bunu özellikle de bir daha vurgulamak istiyorum: Diğer kat malikleri geldi, binaların boyasını moyasını yaptı; aslında riskli bir bina ve kendileri çıktı oradan, vatandaşlara mezar gibi yeri kiraya verdiler. Bu gibi durumlar var, hukuki olarak düzenlemeler gerektiriyor.

Yine aynı şekilde zaten bu işi hukuki boyutta kendine ticari kazanç olarak gören avukatlar çıktı. "Kentsel dönüşümü durdururum." diye internette ilanlar da veriyor, bunları önleyici tedbirler gerekiyor. Şimdi bizim buna benzer bir sürü tedbirimiz var. Yani burada şimdi işin içinde merkezinde olan esas sizsiniz. En başta da ifade ettiğim gibi bu bir kentsel dönüşüm, sosyal bir proje; ile, ilçeye, bölgeye göre de farklılıklar gösterebilir. Bununla ilgili çok hızlı aksiyon alınabilmesi için bu Komisyonda şöyle bir düşünce belirdi, demin de ifade ettim: İdare olarak olacak olanlar hemen tespit edilip hemen aksiyon alınsın ama eğer kanuni ise kanuni talepler de hazırlanıp hemen ilk Mecliste gündeme getirilsin. Sizin Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü olarak bu konuda tespit ettiğiniz ve yapılmasını istediğiniz, önünüzü tıkayan sebepleri ivedilikle Komisyonla paylaşırsanız burada hem hukuki hem idari düzenlemeler alınarak çok hızlı yol alabiliriz. Çünkü bu işin içinde, merkezinde olan sizsiniz. Bunları da burada aktarırsanız biz... Ben birkaç tane engelleyici tedbir saydım.

Teşekkür ediyorum.