KOMİSYON KONUŞMASI

YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - Efendim, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Efendim, ben çok kısa, küçük bir iki tecrübemi paylaşmak istedim.

Efendim, tabii, bu deprem, 6 Şubat depremi ülkemizde maddi ve manevi büyük kayıplara sebep oldu ama bu depremden alınacak ders, bu depremden alınacak dersler ve bundan sonra yapılmaması gereken şeyler, hakikaten, eğer iyi ders alırsak ve iyi bir başlangıç yapabilirsek, bu Komisyonumuza da bunları belli bir oranda yansıtıp bundan sonra da toplumsal zihniyetin değişimine dönük önemli birtakım katkılar koyabilirsek bu depremdeki kayıplarımızın boyutunu inanın azaltmış oluruz. Tabii ki ölenlerin yerine, o canların yerine kimse gelmez. Yaşadığım birkaç şeyi söyleyeyim: Efendim, bir belediye başkanı seçilirken seçim esnasında, biliyorsunuz, meclis üyelerini de şeye koyar, meclis üyeleri de belediye başkanıyla beraber seçilir. Bu meclis üyelerinin, meclis üyesi olmak isteyenlerin çoğuna bir bakarsanız, bunlar imar komisyonu üyesi olmak ister. İmar komisyonu matematik, fizik, kimya gibidir; onun dışındaki komisyonların hepsi resim, beden, müzik gibidir; hani, var ya lise ve ortaöğretimde çocukların benzetmesi. Bu imar komisyonuna bu kadar ilginin ve alakanın olması...

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Bizdeki Plan ve Bütçe Komisyonu gibi.

YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - ...Sayın Bakanım, çok ciddi bir toplumsal çöküntünün, çok ciddi bir rahatsızlığın sebebi değil midir? Buradan başlayalım yani işe buradan başlayalım; bir.

İkincisi, efendim, inanın, belediye başkanı bir dönemi bitirmeye yakın ve hatta bitirdikten sonra dahi imar kanunuyla ilgili, imarla ilgili, planla ilgili, tabii nazım planla ilgili, uygulama imar planlarıyla ilgili konuların hiçbirini bilmeden belediye başkanlığını bitiriyor. Hatta hatta yani emsali dahi bilmiyor.

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Olmasınlar.

YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - Bu unsurlar, şimdi, efendim...

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Olmasınlar yani.

YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - Şimdi, ne olur? İşte, eğer bu toplumsal dönüşümü sağlayamazsak diyorum, Değerli Başkanım, Değerli Milletvekilim, yani bunlar da işin gerçekleri, bizim sahada karşılaştığımız şeyler. Yani belediye başkanları ve meclis üyelerinin, mutlaka, ya İçişleri Bakanlığı ya Çevre ve Şehircilik tarafından seçildikten sonra belli bir süre eğitime ihtiyaçları var. Efendim, hiçbir mesleği küçümsemek istemiyorum ama bir esnaf diyelim, adam belediye başkanı oluyor, ertesi gün önündeki milyarlarca değeri olan bir imar tadilatına imza atıyor.

Son bir cümle daha söyleyeyim. Şimdi, Türkiye'de 1.700-1.800 tane belediye var. Efendim, bu 1.800 tane belediyenin işte, 30 tanesi büyükşehir -hepsine bakamayız ama- 30 tane büyükşehrin önümüzdeki ayki meclis gündemlerine bir bakalım, yüzde 80'i imar tadilatlarıyla ilgilidir.

RECEP UNCUOĞLU (Sakarya) - Azaldılar biraz.

YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - Biraz azalmış olabilir, her ay meclis toplantısı olduğu için.

RECEP UNCUOĞLU (Sakarya) - Kentsel plan değişikliği kalkınca azaldılar biraz.

YUSUF ZİYA YILMAZ (Samsun) - Evet, Sayın Bakanım, düşünebiliyor musunuz meclis gündemi oluyor... Mesela Samsun'dan örnek vereyim, işte, 1 milyon nüfuslu şehir, bizim 50-60 tane meclis gündemimiz oluyordu, ya, bir bakıyordum, efendim, 40 tanesi, 45 tanesi imar tadilatlarıyla ilgili ya; o tarafa çek, bu tarafa çek, işte, şunu ilave et, şurayı daralt, burayı bilmem ne, hep bu tadilatlarla orada elde edilecek olan yeni imar haklarıyla olan menfaat ilişkileri. Bu, bizim ülkemizin gerçeği, bunun siyasetle hiç alakası yok, bunun şu belediyeyle, bu belediyeyle hiç alakası yok, bu her yerde aynı. O bakımdan, bilmiyorum. Bir küçük tecrübemi böyle sözlerimin başında ifade etmek istedim.

Teşekkür ediyorum.