KOMİSYON KONUŞMASI

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Evet, teşekkür ederim Başkan.

Sayın Başkan, değerli Komisyon üyesi arkadaşlar, değerli Bakan Yardımcılarımız; tabii, bir kanun çalışmasıyla yine bir aradayız.

"Bugün bu kanunun günü müydü, zamanı mıydı?" diye bir eleştiri aldık, ben özellikle de buna cevap vermek istemiştim. Bundan yaklaşık üç ay evvel bu kanunu çalışmıştık, birtakım eksiklikleri, vesaireleri vardı, araya da deprem girince maalesef kanun bugüne kalmış oldu. Ben buradan özellikle depremle birlikte hazırlanan ya da gelen bir kanun olmadığını ifade etmek isterim. Bu vesileyle de hepimizi üzen, yaraların sarılması için bütün muhalefetiyle iktidarıyla, muhalefet belediyesiyle iktidar belediyesiyle üzerinde gece gündüz çalışılan depremde hayatını kaybeden bütün hemşehrilerimize, dostlarımıza, vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyoruz. Devletimiz büyüktür, devletimiz güçlüdür, yaraları inşallah birlikte saracağız.

Tabii, bu konuşmaların içerisinde, ben de ilk iki gün Göksun'daydım, ondan sonra Elbistan'daydık, daha sonra bizi Adıyaman'a gönderdiler, rotasyona tabi tuttular ve on yedi gün de Adıyaman'da kaldık, bir gün Ankara'ya gidip geldik, o günlerde buradaydık. İşte, mesleğimiz olarak da Komisyonumuzun da gereği olarak daha çok sanayicilerle -küçük sanayiciyle, büyük sanayicilerle vesaire- orada iştigal ettik, konuştuk sorunları nasıl çözeriz diye, aynı sizin konuştuğunuz konuları orada günlerce tartıştık; giden kalifiye elemanların geri kazandırılması, işte, konteyner kentlerin buraya kurulması, sosyal tesis alanlarının kurulması, İşsizlik Fonu'ndan karşılanması gibi birçok konuyu paydaşlarıyla birlikte orada defaatlerce de konuştuk. Gerekse konuyu bakanlarımıza -özellikle Çalışma Bakanımıza- prim tarafından olduğu, işsizlik ödeneğinin çalışana ödenmesi, işte, başka bir şehre giden işçinin orada iş bulduğu hâlde sigortasız çalışma imkânının dahi olacağı ve çalışmıyor gözüküp buradan işsizlik ödeneği alabileceğini dahi düşünerek Bakan Bey'e, Çalışma Bakanımıza bunların hepsini ilettik. Bir şey daha yaptık orada -özellikle ben Adıyaman bölgesi için konuşuyorum- Halk Bankası Genel Müdürümüzü aradık, Urfa Bölge Müdürünü 10 kişilik ekibiyle Adıyaman'a gönderdi -zannediyorum depremin 10'uncu, 11'inci günleriydi- bütün bu sanayilerin -az önce Sayın Bakan Yardımcımızın da ifade ettiği- OSB'lerin bütün zararını ziyanını, ham madde zararlarını, ürettiği malı sevkiyat yapacaktı, onların zarar görmesiyle birlikte bütün tespitlerini yaptılar ve şu anda kredilendiriliyorlar. Şu anda, kredi başvuruları, talepleri alınmaya başlandı Halk Bankası tarafından, bunu da olumlu bir gelişme olarak söyleyeyim.

Şimdi, konuşmasında Müzeyyen Hanım -tabii, arkadaşlar, burada siyaset yapılır, siyaset konuşulur ama- şöyle bir şey söyledi: "Pandemide maske dağıtamayan Hükûmet, depremde de çadırını bulamadı." diye bir eleştiri yaptı Hükûmet tarafına.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Size yapmadı, Hükûmet tarafına.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Biz de AK PARTİ Hükûmeti partisinin üyesi olduğumuz için dolayısıyla üzerimize aldık.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Siz yasamasınız, o yürütmeye...

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Pandemide sağlık sektörlerinin çok ileri gittiğini konuştuğumuz ülkeler, Avrupa Birliği ülkeleri... hatta hepimizin yurt dışında olan hemşehrileri vardır, Belçikasında, Almanyasında vesaire, onlar izne geldiklerinde, çok eskiden, yirmi sene önce, otuz sene önce şunu anlatırlardı: "Ya, sen hele bir Almanya'da hasta ol da, bak, özel ambulans nasıl geliyor, seni alıyor, tedavi ettiriyor falan." denilen ülkeler pandemide gördük ki sağlık yardımlarına el koydular ama bizim ülkemiz...

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Biz burada yaşıyoruz ağabey, Almanya'da değil ki.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Ve frigolu araçları morg yaptılar, morgları hasta yatım merkezleri yaptılar. Hamdolsun, biz, hiçbir vatandaşımızı mağdur etmeden en lüks şekilde de tedavilerini yaptık.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Doktor randevularını sana gönderelim.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Bu pandemi dönemindeki bir mesaja bir cevabım.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Dört ay veriyorlar.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Ama ben dinledim. Maskeden bahsettiğiniz için pandemi dönemindeki, buna cevap veriyorum, öbürüne karışmıyorum.

ÇETİN OSMAN BUDAK (Antalya) - Oraya girme.

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Oraya girme zayıf tarafınız.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Ağabey, biz dinledik sizi ya, bir bana bana tahammül edemiyorsunuz, biz size nasıl tahammül etmişiz?

Şimdi, çadır konusuna gelince; hepimiz gittik, gördük. Tabii, bölge insanı hassas, bunu da kabul ediyoruz. İstiyor ki bölge insanı AFAD'ın, Kızılayın, sivil toplum örgütlerinin ya da belirli firmaların kurdukları çadır kente ben gitmeyeyim, ben kapımın dışındaki müsait bir yere... Hatta şöyle yapıyor; köylere dönmüş, birçoğunun yakınları var, örneğin, Adıyaman'ın merkezinden Adıyaman'ın köyüne gidilmemiş, Adıyaman Hatay'a göç vermiş, oradaki insanlar Adıyaman'a geri gelmişler; Maraş'a göç vermiş, oradakiler Adıyaman'a, böyle bir ilişki de var hemşehriler arasında. Köylere gitmişler, diyor ki: "Ben köyde ihtiyacımı görüyorum ancak yatma yerim yok. Köye bana çadır..." Vatandaş diyor ki: "Benim evim hasarlı değil ama korkuyorum evime girmeye, bahçeme bir çadır..." vesaire dediği için kısa zamanda da bu kadar tahribatın karşılanması mümkün değil.

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Kızılaya satıvermişler çadırları.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Onlar da o bölgeye gitti, sattı satmadı. Eğer Ahbap onları ihracat yaptıysa hesabını ayrı soralım. O da gitti, oraya kurdu, fark etmiyor ki.

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Önce Ahbapa değil öbür tarafa vermesi lazımdı.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Dolayısıyla çadır konusunda bu tip olaylar, hepimiz gördük bunu ama bundan bir art niyet çıkarmak, bundan bir siyaset çıkacağını ben düşünmüyorum.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Art niyet çıkarmıyoruz; orada bir realite var, onu ortaya koyuyoruz.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Şimdi, BOTAŞ kanun maddelerine gelince, birçok madde var ama onlara çok girmeyeceğim, gerekli cevaplar verildi. "BOTAŞ zarar ettirildi." diye, "BOTAŞ batırıldı." diye sürekli konuşuyoruz.

Arkadaşlar, pandemiden önce 1 metreküp doğal gazın fiyatı kaç liraydı? İthalat rakamımız kaç liraydı? 145 miydi?

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKAN YARDIMCISI ABDULLAH TANCAN - 115.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Peki, pandemi döneminde kaça çıktı?

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKAN YARDIMCISI ABDULLAH TANCAN - 4 bine kadar çıktı.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Ama daha sonra, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden sonra 4 binlere çıktı. Peki, biz bunu meskenlere kaç liraya verdik? Bu parayı aldık, meskenlere kaç liraya verdik, ticarethanelere kaç liraya verdik, sanayi kuruluşlarına kaç liraya verdik? Burada, BOTAŞ bir görev zararıyla karşı karşıya kaldı mı? Kaldı. E, şimdi, BOTAŞ'ın iyi yönetilemediğiyle bu göre göre, bile bile yapılan, bizim milletimize süspanse edilen bir fiyattan bahsediyoruz. Dolayısıyla BOTAŞ'ın buradaki "battı"sını vesairesini...

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Peki, soruma cevap verin: Biz burada tartıştık, biz "BOTAŞ'a ihaleyle alma yetkisi vermeyelim, uzun vadeli sözleşme yapsın." demedik mi? Niye o zaman karşı geldiniz?

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Neye karşı geldik?

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Gaz alımı spot piyasadan alınacak diye burada kanun çıkardınız, savunmadınız mı?

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Ya, o gün spot piyasanın çok daha kârlı olacağı düşünülmüş olabilir, kimse Rusya'nın Ukrayna'yı işgal edeceğini de düşünmemiş olabilir.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - O gün çıktı o fatura bize.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - O da düşünülmemiş olabilir. Çünkü sözleşme, kontrat fiyatları bağlar, fiyatlar çok cazip de olsa o fiyattan almak zorundasınız, uluslararası sözleşmeler böyle yürüyor. O gün, bu düşünülmüştür ama hiç kimse Rusya'nın Ukrayna'yı işgal edeceğini, doğal gaz krizi olacağını düşünmemiş olabilir; bunda art niyet aramamak lazım ama bir zararımız var mı? Var, bunu da inkâr etmeyelim. Dolayısıyla BOTAŞ bu suçlamalarla çok karşı karşıya kalıyor, ben üzülüyorum, samimi olarak üzülüyorum, bir taraftan süspansesi var çünkü bunun. BOTAŞ kanununda aslında bir değişiklik yapılmıyor, yapılan ne? "Özelleştirme" ibaresi tamamen kaldırılıyor, var olan ibare...

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Zaten kimse almaz ki ya.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Ya, o kalkacak ayağa inşallah.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Şimdi böleceksin, orayı satacaksın.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Şimdi, buradaki temel mesele, Ahmet Bey gitti, kendisi de burada madencilikle ilgili yenilenebilir enerji kaynaklarının bir altyapı şeyi sayılmasını destekledi, teşekkür ediyoruz. OSB'lerle ilgili... Arkadaşlar, OSB'ler, şu anda baktığımızda, çok zor elde edilen ve kurulması çok zaman alan bizim sanayi tesislerimiz. Biz, burada, sadece deprem bölgesinin OSB'lerini düşünürken -ki çok düşüneceğiz bunları ama- şu anda şunu da unutmayalım: Deprem bölgesinin OSB'leri bir anlamda diğer OSB'lere ya da ihracata da ham madde hazırlayan OSB'ler, diğer bölgelere de... O zaman, elimizdeki diğer OSB'leri aktif hâlde kullanmamız gerekir. Gerek yer tahsislerini alan firmaların yatırım yapmadığı takdirde onların geri alınması aşamasıyla gerekse yeni hızlı tahsislerin yapılması ama aslında bizim için önemli, çok pahalı ve öyle bir uygulama da yapıyoruz ki bazen destek hizmetlerinde ayırdığımız arsa ile diğer OSB alanlarında ayırdığımız arsalar bakıyorsun ki devasa alanlar oluşturuyor. Öbür taraftan, vatandaşa verecek parselimiz yok. Burada da bir düzenleme yapılmış, eksikler görülmüş ve burada da bu mahiyette düzenlemeler yapılmış ve yapılmaya da devam edecek.

Ben kısaca toparlayayım. Konuşmaların hepsinde altmış bir gün, altmış bir gün vurgusu yapıldı; devlette devamlılık esastır, biz gün saymıyoruz. Niye saymıyoruz? Çünkü Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Cumhur İttifakı 14 Mayıstan sonra da işinin başındadır.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Çok beklersiniz!

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Biz sadece yapılması gerekenleri yapıyoruz. Bu yolda hiç kanun değişikliklerinden vesaire vazgeçeceğimizi düşünmüyoruz.

Kanunun ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

Başkanım, verdiğiniz sözden dolayı da teşekkür ediyorum.