| Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker ve Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz ile 203 Milletvekilinin; Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4972) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 09 .03.2023 |
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, hazır Orman Genel Müdürümüz buradayken ben özellikle bu özel ormanlarla ilgili bir söz almak istedim. Bizim Edirne'mizin Uzunköprü ilçesinin Çöpköy Mahallesi var. Çöpköy, daha önce beldeydi, sonradan mahalle oldu. Orada bir özel ağaçlandırma belgesi verilmiş ama ne zaman verilmiş? Gece yarısını 1 geçe, bizdeki bilgilere göre. Yanında da göl var, 5 bin dekarlık bir orman. Zaten orman olan yerde de kesim yapılmış, biz bunu tespit ettik, köy halkıyla birlikte gittik hep beraber, vatandaşlar da burada eylem yaptılar. Bunu bir öncelikli bir araştırıp gün içerisinde de bana bilgi verirseniz çok memnun olurum. Biz var olan ormanımızı niye kesip de özel ağaçlandırmak için -yani ceviz dikmek için- ağaçlandırıyoruz ve köy halkına bilgi verilmediği söyleniyor, verilmiş ama onlar da atlamışlar yani gece yarısını 1 geçe olduğu için şirkete verilmiş. Şirket, bu köyden de habersiz, mahalleliden habersiz, kimsenin haberi olmadan, tepeden inme dilekçe vererek zapt etmiş. Bu tip uygulamaları yapmamak lazım. Öncelik o bölgede yaşayanların olması gerekir eğer... Zaten yanında da göl var, çok da güzel bir yer, alan şirket de buradan rant sağlamayı düşünmüş ama... Eğer burayı özel ağaçlandırmaya açacaksak neden oradaki mahalleli öncelikle yararlanmasın? Yasa böyle, biliyorum, yasa böyle ama bilgi verilmemiş veya ulaştırılmamış veya gereken önem verilmemiş. Bu konu hakkında bilgi istiyorum.
BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Ben de oraya ilave bir şey söylemek isterim.
Okan Hocam, daha önce de bu konuyla alakalı benim de yöntemi çok doğru bulmadığım, bunu da Bakanlığa ilettiğim, Genel Müdürümüzle de konuştuğum bir şeydir. Yani orada bazı uyanıklar, sistemi takip edenler açar açmaz tak diye giriyor, kapatıyor; kabul etmemiz mümkün değil. Kendileri proje verecek insanlar, projeler beğenilecek, kim, oraya, devlete, millete, kendine, ülkeye katkı yapacaksa ona verilecek. Bununla alakalı benim de şahsi olarak taleplerim var ve Genel Müdürüm de bunu haklı bulmuştu ve bu yöntemi değiştirecekleriyle alakalı bir çalışmaları vardı. Ben de burada sizin aracılığınızla söylemiş olayım.
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Hocam, o zaman bir konuyu açtınız, devam edebilirim.
Şöyle, yine Uzunköprü'de pandemi döneminde bu yapıldı. Şimdi, şöyle, su uyur düşman uyumaz; onlar uyumuyor, gece yarısını 1 geçe -aynen sizin dediğiniz gibi- teklifler verilmiş. Hiç unutmuyorum, tarih de 7 Ağustostu. O zaman muhtarlıklar kapalı çünkü pandemi nedeniyle sokağa çıkmak yasak. Muhtarlıklara verilmiş, uzun yıllardır orada yaşayan... O biraz orman bozulmuş, o bozuk ormana demiş ki: Şu şirket... İsimleri de bende var, toplamı da 2.500 dekarlık bir orman alanıydı; işte, 500 dekar bir köyde, 250 dekar bir köyde, 1.000 dekar bir köyde, 300 dekar bir köyde şirketlerin de isimleri verilmiş, muhtarlıklara da yazı yazılmış. Bereket, Orman Bölge Müdürümüzü ben aradım, bize çok yardımcı oldu, dedi ki: "Önce köylünün hakkı." Ama biz köylüye gittik, anlattık "Bak arkadaş, siz buna bir dilekçe verin, burası sizin." dedik. Son gün dilekçeleri verdik, son gün kurtardık ama bu yöntemi lütfen... Artık megafonla mı yapacaksınız... Yani sadece muhtarlığa yazı göndererek yapmayalım yani kooperatiflere çağrılarda bulunalım, bazı yerlerde il genel meclis üyeleri var -hâlâ büyükşehirlerin olmadığı yerlerde il genel meclis üyeleri var- onları bilgilendirelim ya da kaymakamlar çağırsın merkeze, bakın, böyle böyle bir durum var... Şimdi, şöyle: Ya, yıllardır orada yaşayan köylüler birdenbire bir şirketin gelip tel örgülerle de çevirmesini ve oraya ceviz dikmesini istemiyorlar, kendileri yapsınlar, zaten Bakanlığın bu konuda gelir getirici orman faaliyetleri var, bunu da destekliyoruz yani bölgemizde var, çok güzel örnekler var; Akardere var bizde Süloğlu'nda, Akardere köyünde bu tip uygulamalar yapıldı, hatta çok da başarılı oldu. Yine, aynı şekilde, Tevfikiye'de, Karaağaç'ta, İpsala'da var, oralarda da su yetmiyor, hatta tankerle suluyorlar yani o derecede. Bir de köyden kente göç de durdu, tam tersine bir göç başladı, bunu yapalım ama yöntemi "Köylüler kazansın." mantığıyla yapalım.