DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli hazırun, hepinizi saygıyla selamlıyorum ve depremde hayatını kaybeden yurttaşlarıma Allah'tan rahmet diliyorum, hayatta kalan yakınlarına da sabırlar diliyorum. Cümlenin ikinci kısmını söylemesi kolay fakat uygulanması son derece zor. Şu anda bütün çabalara, gayretlere rağmen geçici olarak da olsa bütün yurttaşlarımız barınabilecekleri bir ortama henüz kavuşmamışlar, ihtiyaçları tamamen giderilmemiş; gayret ediliyor ama maalesef yapılmamış. Dolayısıyla sabır dilemek kolay ama o sabra uymak o kadar kolay değil. O nedenle, bizim acilen yapmamız gereken işler var, dolayısıyla bugün bize, önümüze getirilen yasa bu acilen yapılması gereken işlerden bir tanesi. Fakat bizim önümüze getirilen bu yasa teklifi acaba bizim acilen yapmamız gereken işin yapılması için yeterli mi ve bu düzenlemeyle biz bu işin içinden çıkabilir miyiz? Soru bu.

Şimdi, kanun teklifini sunan arkadaşımız dedi ki: "Bizden etki analizi istemediniz." Elbette etki analizini yapmak pek o kadar kolay değil fakat yaklaşık bir şey mutlaka yapılabilir ve dolayısıyla da bu kanun teklifi daha olgun hâle getirilebilirdi. Bakın, 1999 depreminden üç hafta sonra zamanın Devlet Planlama Teşkilatı bu raporu hazırlıyor, üç hafta sonra.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Orada kalmış.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Ve bunun içerisinde altyapıdan yıkılan konutlara...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ne yapılmış?

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Efendim?

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ne yapılmış?

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Bekle. Okumadın mı bunu? Eğer bütün buna rağmen okumadıysan ayıp yahu, vallahi ayıp.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ne yapılmış?

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, Sayın Kırkpınar, konuşmanızı aldığınız zaman sorun "Ne yapılmış?" diye. Bölmeyin konuşmayı.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Eğer siz bu depremle ilgili şu yasa gelirken bu belgeye müracaat edip bunu okumadıysanız gerçekten ayıbın da ayıbı; söyleyecek bir şey yok.

Ne mi yapmış? Oturmuş, teker teker hesabını yapmış. Demiş ki: "Bu depremin maliyeti doğrudan ve dolaylı şekilde 15 ile 19 milyar dolar arasındadır." Ve bunun için de ne kadar bir finansman ihtiyacı olduğunu hesaplamış, bunun millî gelirin ne kadarına tekabül ettiğini hesaplamış ve geçen zaman zarfında da yani on yıllık uygulamanın sonucunda da bu tahminin üç aşağı beş yukarı doğru olduğu çıkmış; burada kurumsal bir kapasite varmış ve ona göre de politika yapıcılarına şunları, şunları, şunları yapmanız gerekir demiş ve o politikacı da 4481 sayılı Yasa'yı çıkarmış, o yasayla bir düzenleme yapmış, o düzenleme çerçevesinde de şu anda bizim üzerinde çalıştığımız, finansmanını bulmaya çalıştığımız işlerin finansmanını bulmuş.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ne olmuş, ne olmuş, kaç konut yapılmış? Yani nasıl dönüşülmüş? Onları söyle.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Kardeşim, eğer sen bunu okumadıysan benim sana diyeceğim bir şey yok. Ayıp!

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Yok zaten diyeceğin.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Yaşar Bey...

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Emeğe saygın bile yok senin ya, emeğe saygın bile yok.

CAVİT ARI (Antalya) - Bu nasıl bir tavır ya Başkan? Nasıl bir tavır ya? Nasıl bir yüzsüzlük sizinki!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Yaşar Bey, az önce bir şey rica ettim ya, yapmayın gözünüzü seveyim. Lütfen, rica ediyorum ya.

CAVİT ARI (Antalya) - Nasıl bir yüzsüzlük ya sizinki!

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Yüzsüz sensin!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Yaşar Bey...

CAVİT ARI (Antalya) - Terbiyesizsin sen! Ahlaksızsın sen!

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ahlaksız sensin!

CAVİT ARI (Antalya) - Adamın konuşmasına müdahale ediyor ukalaca ya, terbiyesizce!

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Siz de bunu ilgili kuruma sorup en azından üç aşağı beş yukarı bir tahminde bulunabilirdiniz.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - U

kala sensin, terbiyesiz sensin!

CAVİT ARI (Antalya) - Sensin! Şu tavra bak ya!

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ahlaksızsın sen ya!

CAVİT ARI (Antalya) - Şu tavra bak, utanmaz tavra bak ya! Bir dinlemeyi bari öğrenin ya!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, lütfen!

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - "Ne yapmış?" Yaraları sarmış, sarmış yaraları. Kurumsal politika varmış ya.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, bir dakika, bir dakika... Arkadaşlar, Komisyondan görüntü almayalım, lütfen, rica ediyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Niye almasınlar efendim?

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Bir dakika, bir dakika.

CAVİT ARI (Antalya) - Bu kadar yüzsüzsün ya!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Arı... Sayın Arı, bir dakika.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Eğer bu Komisyonun geneli bu depremden sonra şu raporu okumadıysa ayıp, ayıp, ayıp, ayıp! Bu raporu okumadılarsa ayıp!

CAVİT ARI (Antalya) - Ya, bir müdahale edin ya!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Ediyorum zaten, ediyorum.

CAVİT ARI (Antalya) - Ne bu saygısızca davranış ya!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Bir dakika, bir şey diyeceğim arkadaşlar. Arkadaşlar, az önce bir şey rica etmiştim.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Hakaret etmekte yarışıyorsunuz, yakışıyor mu ya!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Aydemir...

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Raporun ismini size söyleyeyim.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Az önce bir şey rica ettim.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - "Depremin Ekonomik ve Sosyal Etkileri, Muhtemel Finansman İhtiyacı, Kısa-Orta ve Uzun Vadede Alınabilecek Tedbirler."

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Yılmaz, ek süre vereceğim, ek süre vereceğim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Biz size hakaret mi ettik? Utanın dedik.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Her lafın hakaret, her lafın hakaret senin! Sen utanmaz adamsın o zaman!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Aydemir...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sen utanmazsın!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Uğur Aydemir...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ama Sayın Başkanım...

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - E, ben konuşamıyorum, lütfen bir müsaade edin ya! Lütfen oturun, bir müsaade edin.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Ayıp ya! "Ne olmuş!" Yarayı sarmış, daha ne yapacak ya? Üç hafta sonra, depremin ertesinde çıkmış bu rapor. Depremden sonra ya!