OYA ERONAT (Diyarbakır) - Sayın Başkan, ben hemen, direkt söze gireceğim. Şimdi, bir film var "Beyaz Kral, Siyah Köle ve Kırmızı Kauçuk" Burada, Kongo'da az kauçuk topladığı için milyonlarca çocuğun elini kesen İsveç kralının hayat hikâyeleri anlatılır, gerçek bir olaydır. Şimdi, daha yüzyıl önce, fazla geriye de gitmeye gerek yok. Gene, 1945'li yıllarda, İkinci Dünya Savaşı bittiğinde dünya çok büyük katliamlara, insanlık suçlarına ve işkencelere şahit olmuştur. Şimdi, bu Batı'dan tabii ki iyi, güzel her şeyini alalım, eyvallah ama bu Batı'nın kalkıp da Müslümanları sevmesini ya da farklı ırkları sevmesini ben beklemiyorum.

Sayın Başkanım, bu raporla ilgili bir eleştirim de şöyle olacak: Rapor çok güzel ama cümle şöyle: "Avrupa ülkelerinde yükselen ırkçılık" Keşke bizim ülkemizde de yükselen Müslüman düşmanlığını ve ırkçılığı da en azından bölüm olarak buraya koyabilseydik. Şimdi, "ırkçılık" diyorum çünkü Müslümanlığın olmadığı yerde... Yani, her din olabilir, ben din ayırımı yapmıyorum ama bütün dinler de hoşgörüyü tavsiye eder; Hristiyanlıkta da böyledir, Yahudilikte de böyledir. Müslümanlık ırkçılığı reddeder, onun için, Müslümanlığı kaldırma yolunda bir çalışma gözlemliyorum, bir beyin yıkama gözlemliyorum.

Salih Vekilimiz stadyumlardan bahsetti, stadyumlarla siyaset dizayn edilmeye çalışılıyor; buradan ırkçılığa geleceğim. Maalesef, son günlerdeki aşağılık görüntüler üzerinden bir ırkçılık yapılıyor. Dün bir partinin -isim vermeyeceğim- milletvekili, Diyarbakır'daki bir kulüp için "Bir kimliğin kulübüdür." cümlesini kullanabildi; bu es geçildi, belki kimse fark etmedi. "Bir kimliğin kulübüdür." cümlesi 3 defa araştırma önergesi içinde geçti, kalkıp da hiçbir parti, benimki de dâhil "Bir kimliğin kulübü olabilir mi?" demedi. Şimdi, ben de Don Kişot olmaktan yoruldum, açık söyleyeyim yani yel değirmenlerine saldırıyorum ama ben isterdim ki... Kim olduğunu anladınız herhâlde.

METİN NURULLAH SAZAK (Eskişehir) - Ben biliyorum.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Buyurun, buyurun.

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Tamam.

Bizim bunlara Meclisimizde yer vermememiz lazım, bu Meclis demokratik bir Meclistir, seçilmiş insanların Meclisidir. Eğer biz, kendimiz dün Mecliste buna karşı durmadıysak bu hepimizin ayıbıdır, bütün partilerin ayıbıdır diyorum.

Ben, İslamofobiye de Müslüman düşmanlığına da bütün dinlerin düşmanlığına da ve ırkçılığa da çok karşı olduğumu söylüyorum.

Saygılarımı sunuyorum.