KOMİSYON KONUŞMASI

RECAİ BERBER (Manisa) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar, basınımızın değerli temsilcileri, değerli arkadaşlar, ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, gerçekten, özellikle Çalışma Bakanlığımızın, belki ileride Enerji Bakanlığımızın bütçeleri görüşülürken ısrarla ve haklı olarak gündeme gelen, özellikle son dönemde yaşadığımız, çalışma ve iş hayatıyla ilgili sorunlar ve yaşanan acılar...

Değerli arkadaşlar, hiçbir zaman yeni bir kaza olduğunda ya da yeni bir iş kazası olduğunda biz geçmişle ilgili sorunları unutan ya da onları başka gündemlere iten milletvekilleri değiliz. Hükûmetimiz de bu konuyu, daha önceki kazalar ve acılarla ilgili çalışmaları askıya almış filan değil. Özellikle, Sayın Milletvekilimiz misafir olarak geldi, yine Soma'yla ilgili verilen sözlerin unutulduğundan filan söz etti. Ben onun için de ısrarla bu konuya değinmek için söz aldım.

Değerli arkadaşlar, bakın, sabahleyin Sayın Zozani de söyledi. Biz aşağıda yürürlükle ilgili bir maddeyi ertelerken bu konuda özellikle işçi sendikalarının ve madencilik sektöründeki bütün madencilerin ortak talebi üzerine o yürürlük ertelendi. Çünkü, biliyorsunuz, burada ücretle ilgili bir erteleme yok. Şu anda Bakanlığımızın verdiği bir ücret, artı, işveren adına yapılan ödemeler asgari iki ücret tutarındadır. Eğer bilmiyorlarsa arkadaşlarımız, Sayın Zozani de dâhil, gidip işçilere sorabilirler, aldıkları bordroları sorabilirler. Şu anda sorun şudur: Sosyal haklar. Sosyal haklar dediğimiz, ikramiye, toplu sözleşmeyle verilmiş. Bakın, orada asgari ücretin 2 katı gündeme getirilirken en az 1.800 lira, 2 bin lira, işçilerimizin talebi üzerine bu gündeme geldi ve bu normal olarak ikramiyelerle düzenlenebilecekken burada hep birlikte bir karar verdik ve Türkiye'de ilk defa sektörel bazda bir asgari ücret farklılığı yarattık. Daha önce bölgesel ve sektörel asgari ücret farklı talepleri var, gündemimizde tartışılıyor bunlar. Ancak, ilk defa bu uygulandı ve "Asgari ücret 2 katı olarak uygulanır bir sektörde." dendi. Neresi? Yer altı madenciliğinde, yer altı çalışanlarıyla ilgili. Burada onlara yapılan ek ödemeler dâhil hiçbirisinden vergi kesilmemesi de aynı kanunda düzenlendi. Daha önce sadece yer altında çalışılan süreyle ilgili ücretler vergi dışıydı. Şimdi bütün sosyal haklar dâhil hepsi vergi dışı.

Yalnız, şunu gözardı etmeyelim: Bir toplu sözleşme yapılmış yer altı çalışanıyla ilgili, orada ikramiye yok. Bir başka firma ikramiye de koymuş ücreti iyileştirmek için. Şimdi ikramiyeyi de on iki aya bölmüş ve maaşıyla beraber ödüyor. Şimdi bu ücret mi, değil mi? Değerli arkadaşlar, biz asgari ücreti 2 katına çıkarırken "Hem 2 kat asgari ücret alsın yani 2 bin liraya yakın ücret alsın hem de 3 tane, 4 tane veya 6 tane ayrıca ikramiye alsın." diye bu düzenlenmedi. Eğer bu şekilde bir yorumlama yapılırsa -ki Çalışma Bakanlığının bu konudaki görüşünü bilmiyorum- burada sosyal haklar olarak verilen...

İZZET ÇETİN (Ankara) - O bakış yanlış Sayın Başkan.

RECAİ BERBER (Manisa) - Değerli arkadaşlar, bakın, biz burada...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Sosyal haklar ücrete bağlı haklar. Eğer "İşe giriş ücreti asgari ücretin 2 katı." demişsek ikramiye ve sosyal haklar da asgari ücretin üstünde olur.

RECAİ BERBER (Manisa) - 2 katı üzerinden ödenir. Tamam, ondan sonra da bu işletmeler... Ondan sonra da amacımız... Bakın, Soma'daki esnaf...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Ama bir etki-değer analizi yapsaydınız bunlara gerek kalmazdı işte.

RECAİ BERBER (Manisa) - Ne olacaktı? Asgari ücret 2 kat olmasaydı, 1 kat olsaydı...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Yasayı hazırlarken etki-değer analizi yapsaydınız diyorum, yasa daha sağlıklı olurdu.

RECAİ BERBER (Manisa) - Değerli arkadaşlar, bakın, bununla ilgili düzenlemeler yapılır. Şimdi, altı saatlik çalışma süresinin ertelenmesi, tamamen sektördeki temsilcilerin ve işçilerin "Biz altı gün, altı saat yerine yedi buçuk saat çalışalım ama iki gün tatil yapalım. Tatilimizi bir gün değil, iki gün yapalım..." Çünkü, bu vardiya sistemiyle çalışan ocaklarda altı saatlik çalışma düzeni, vardiya sistemini 4'e çıkarmayı ve çalışma düzenini tamamen bozduğu için hem çalışanlar, işçiler hem o sektör temsilcileri bu şekilde talep etti, bunun üzerine bu ertelendi. Yoksa, uygulaması geciksin filan diye değil. Bu arada, eğer düzenleme yapılırsa -madencilikle ilgili bir kanun tasarısı bildiğim kadarıyla şimdi tekrar gündemde ve tasarı olarak gelecek Hükûmetimizden- orada bununla ilgili düzenlemeyi hep birlikte yaparız. Bizim amacımız burada bu sektörle ilgili çalışma hayatını düzenlerken o sektörü yapılamaz hâle getirmek, o sektörü verimsiz hâle getirmek, dünyadaki rakipleriyle aynı şartlarda çalışmasının ötesinde daha büyük yükler altına getirmek değil. Eğer biz burada işçilerin haklarını artılarım derken bir yandan oradaki çalışma ve iş güvenliğiyle ilgili koşulları, düzenlemeyi ihmal edersek o daha büyük yanlış olur. Burada işçilerin ve çalışanların ve sektörün bizden talebi, oradaki teknolojik yatırımlarla iş güvenliğini daha üst düzeylere çıkarmak ve o iş yerlerinin, o madenlerin daha güvenli bir şekilde çalışmasını sağlamak, yoksa kapanmasını sağlamak değil.

Şimdi, Manisa'daki milletvekili arkadaşlarımızın hepsi... Biz Soma'daki sivil toplum örgütleriyle toplantılar yapıyoruz, ayrım da yapmıyoruz, iktidar, muhalefet milletvekilleri birlikte görüşüyoruz. Daha geçen hafta bütün sivil toplum örgütleri, belediye başkanı dâhil hepsi geldiler, bize taleplerini ilettiler. Bu madenlerin çalışması gerektiğini ancak güvenli bir şekilde çalışması gerektiğini söylediler. Soma'daki madenleri... Soma, biliyorsunuz, araştırma komisyonu da gitti gördü. O araştırma komisyonu o madene, sahaya indi. Oraya inen arkadaşların içinde Sayın Özel de var. Ve çıktıktan sonra oradaki arkadaşlar "Biz böyle bilmiyorduk, burasının bu kadar teknolojik bir yatırım yapıldığını bilmiyorduk." dediniz mi, demediniz mi?

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Demedik kardeşim, demedik.

RECAİ BERBER (Manisa) - Peki, ben o zaman diyenleri buraya...

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Demedik, biz muhalefet milletvekillerinden böyle bir laf duymadık.

RECAİ BERBER (Manisa) - Hayır, oradaki çalışanları, işçileri ben buraya getirip onlara deyip demediğinizi burada soracağım.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Getirin, gösterin.

RECAİ BERBER (Manisa) - Değerli arkadaşlar, bakın...

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Zonguldaklıları kapıdan sokmadınız.

RECAİ BERBER (Manisa) - ...Sayın Bakanımıza maden kazasıyla ilgili...

BAŞKAN - Evet, hatibi dinleyelim lütfen.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Soruyor, ben de duymadık diyorum.

RECAİ BERBER (Manisa) - Evet, ben de soruyorum.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ben de demedik diyorum. Dediyse senin milletvekillerin demiştir.

RECAİ BERBER (Manisa) - Deyip demediğinizi soracağım. Sen sonra cevap verirsin.

Değerli arkadaşlar, bakın, şunu söyleyeceğim: Sayın Bakanımızın Soma'daki madenle ilgili olarak da, daha sonraki madenlerle ilgili kazalarda da ve daha sonra hem işçilerle hem sendikalarla yaptığı toplantılarda da ben farklı bir şey söylediğine hiçbir zaman tanık olmadım. Buna aynı şekilde kıdem tazminatı dâhil. Demin çok teknik olarak açıklayan Hüseyin Şahin kardeşimize itiraz ediyorsunuz. İşte "İşveren açısından böyle." diyorsunuz.

Değerli arkadaşlar, burada, bırakın kıdem tazminatını, ücretini dahi alamayan, kapatıp giden işverenlerin nasıl alacağını bana bir tarif etsin arkadaşımız, söylesin, desin ki: Biz bunların ücretlerinin ödenmesini istiyoruz. Bırakın kıdem tazminatını, ücretlerinin ödenmesini istiyoruz. Kendisinin tanıdığı çok iyi hukukçular, avukatlar da vardır. Gitsin, takip etsin, alsın bakalım. Bunun bir tek yolu var: Bu firma eğer devletten, herhangi bir kurumundan, TKİ'den filan hakedişi varsa, alacağı varsa ona haciz koyarsanız ya da ona tedbir koyarsınız, oradan ödersiniz. Onun dışında...

ADNAN KESKİN (Denizli) - Kiralarken bunun tedbiri alınabilir Sayın Başkan.

RECAİ BERBER (Manisa) - Bakın, değerli arkadaşlar, şimdi, biz kanunla getirdik.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Hayır, kiralarken bunun tedbiri alınabilir.

RECAİ BERBER (Manisa) - Şimdi aldık zaten, kanunla dedik ki, bakın, şimdi...

ADNAN KESKİN (Denizli) - Canım, yandaşa kiraya verirken bunu alsanız olurdu.

RECAİ BERBER (Manisa) - Şimdi aldık, nasıl aldık?

ADNAN KESKİN (Denizli) - Günaydın!

RECAİ BERBER (Manisa) - Dedik ki: "Artık taşeronların ücretleri, kıdem tazminatları ikinci firma tarafından, altı firma tarafından ödenmezse asıl işveren tarafından ödenecektir." diye kanuna açık bir hüküm koyduk. Şimdi...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Koymanıza gerek yok, zaten öyleydi.

RECAİ BERBER (Manisa) - Ödemiyor arkadaş, yapmayın.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - TKİ ödemiyor.

RECAİ BERBER (Manisa) - Alsanıza o zaman, niye almıyorsunuz?

İZZET ÇETİN (Ankara) - Niye Hükûmetsin, Bakanlık niye...

RECAİ BERBER (Manisa) - Ne diyeceğiz yani? Hukuk dışı yollarla, mafya yöntemleriyle mi ödeteceğiz Allah'ını seversen? Hukuki olarak bir şirketin sorumlulukları bellidir.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Bozdunuz kanunlarınızla, yaptıklarınızla.

RECAİ BERBER (Manisa) - Değerli arkadaşlar, bakın, sadece birkaç tane kurumsal sendikanın, o sendikalara üye olmuş, üye olabilmiş, şanslı işçilerin dışında...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Yüzde 4'e düşürmüşsünüz onu da.

RECAİ BERBER (Manisa) - Bir şey söyleyeceğim ama, lütfen.

Şimdi, sendikalara üye olmayan ya da sendikalara üye olduğu hâlde iş yerleri kapanmış, işvereni iflas etmiş, kapanmış yerlerde ona emanet ettiğiniz...

Bakın, siz işçilerin o kadar savunucusunuz ki kıdem tazminatını işverene emanet ediyorsunuz. "İşveren güvenilirdir, zamanı geldiğinde öder." diyorsunuz, öyle mi? Ben de diyorum ki: Ben işverene de güvenmiyorum, devlete de güvenmiyorum bu konuda. İşçinin doğrudan doğruya kendisinin açılacak hesabına yatırılmasını istiyorum Sayın Bakan.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Bir de onu halletseniz rahat edeceksiniz.

RECAİ BERBER (Manisa) - Evet, evet.

Bakın, evet, siz işverenin cebinde...

MUSA ÇAM (İzmir) - Fonu mu söylüyorsunuz?

BAŞKAN - Fonu, fonu.

RECAİ BERBER (Manisa) - ...bir işçi on yıl, yirmi yıl çalıştığı sürece onun kıdem tazminatının işverenin hesabında...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Hiçbir haklı gerekçen yok. Dokunmayın, kıdem tazminatına dokunmayın, bırak kalsın orada.

RECAİ BERBER (Manisa) - Dokunmayalım, işverenlerin cebinde kalmaya devam etsin, öyle mi?

İZZET ÇETİN (Ankara) - Kalsın.

RECAİ BERBER (Manisa) - Evet, çok güzel.

MUSA ÇAM (İzmir) - Onu güvenceye alın.

RECAİ BERBER (Manisa) - Çok güzel, çok güzel. Bu da tutanaklara geçsin arkadaşlar, bakın ne diyor: "İşverenin cebinde, işverenin kasasında durmaya devam etsin, 'Battım.' dediği zaman da sayın işçilerimizin..."

İZZET ÇETİN (Ankara) - Ya, yüzde 4'e düşürmüşsünüz toplu sözleşmeden yararlanma...

RECAİ BERBER (Manisa) - Evet, bu tutanaklara geçsin.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Bitirmişsiniz, öldürmüşsünüz, daha konuşuyorsun utanmadan. Şu hâlinize bakın.

RECAİ BERBER (Manisa) - Biz istiyoruz ki: İşverenin kasasında da, cebinde de, bankasında da durmasın, işverenin cebinde de durmasın, devletin cebinde de durmasın.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Çalışma Bakanlığınızın programı, bütçesi ne hâle gelmiş!

RECAİ BERBER (Manisa) - Bu şekilde, ayrı bir fonda işçinin hesabına doğrudan doğruya yatırılsın; bu tarihî sorunu da, gerçekten, çalışma hayatının kanayan bu yarasını da hep birlikte çözelim.

Siz, hâlâ bu işçinin... Sanki kendi hesabına yatırıyorlar da biz ayrı bir fonda toplayalım diyoruz...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Ya, bırak, herkes kendi alanında konuşsun.

RECAİ BERBER (Manisa) - Ben kendi alanımda konuşuyorum.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Alanınla alakasız bir konuya giriyorsun, hiç alakası yok.

RECAİ BERBER (Manisa) - Burada mağdur olan işçilerdir.

İZZET ÇETİN (Ankara) - O kadar çok düşünüyorsunuz ki işçileri.

RECAİ BERBER (Manisa) - Burada "İşçilerin hakkını savunuyorum." diye geçinip ondan sonra da "İşverenin kasasında, işverenin hesabında bu paralar dursun." demek...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Çok düşündüğün için yüzde 48'i asgari ücretle çalışıyor işçilerin.

RECAİ BERBER (Manisa) - Asgari ücretle çalışanlar kıdem tazminatı almayacak mı?

İZZET ÇETİN (Ankara) - Yok, ücret seviyesi açısından söylüyorum, çarpıtma.

RECAİ BERBER (Manisa) - Almayacak mı?

Değerli arkadaşlar, bu yanlıştır. Gelin...

İZZET ÇETİN (Ankara) - 890 milyona mahkûm ettiniz.

RECAİ BERBER (Manisa) - Gelin, ön yargılardan...

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Müdahale etme Sayın Çetin, dinliyoruz işte.

RECAİ BERBER (Manisa) - Gelin, ön yargılardan arınalım. Nasıl başka alanlarda birlikte karar verebiliyorsak...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Herhâlde her yer bitti, bir tek işçilerin tazminatı kaldı el koyacağınız.

RECAİ BERBER (Manisa) - ...çalışma hayatıyla ilgili, saatleriyle ilgili, çalışma koşullarıyla ilgili düzenlemelerde ortak karar verebiliyorsak, "Asgari ücretin 2 katı ücret verelim." deyip bunu birlikte düzenleyebiliyorsak, gelin, hep birlikte kıdem tazminatı yarasını da çözelim.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Geçin o işi, bütçenin işi değil o.

RECAİ BERBER (Manisa) - Sayın Bakan, "Ben burada işçi temsilcisiyim." diyen arkadaşların sözlerine dahi itibar etmeden, siz bildiğiniz, doğru bir şekilde bu kıdem tazminatı kanununu getirin. Bu Parlamento işçilerimizin hakkını koruyacak şekilde kararını verecektir ve bu konuda orada yazdıkları...

MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Bakan, bu tuzağa düşmeyin, bu tuzağa düşmeyin. Tuzak hazırlıyorlar size, düşmeyin.

RECAİ BERBER (Manisa) - Şimdiye kadar gerçekten...

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Sayın Çam, sen bundan anlamazsın, bırak.

RECAİ BERBER (Manisa) - ...çalışma hayatıyla ilgili, diyaloglarla ilgili ve 3 tane işçi sendikasını bir araya getirerek ilk defa onların ortak konsensüste sağladığı hususları, çalışma hayatıyla ilgili düzenlemeleri getiren Sayın Bakanın karnesine sadece bunları yazıp diğer konuların hiçbirisini görmemek...

Sayın Bakanım, gerçekten bu süre zarfında yaptığınız her şeyi taçlandıracak olan bir tek şey vardır: Sizin de doğru olduğuna inandığınız kıdem tazminatı fonunun işçilerin hesaplarında birikecek şekilde düzenlenmesini...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Rüyalarınıza giriyor, rüyalarınıza!

MUSA ÇAM (İzmir) - Size tuzak hazırlıyorlar.

RECAİ BERBER (Manisa) - ...bu sendikacıların ve işverenlerin tasallutundan, onların cebinde kalmasından bunun kurtarılmasını ben istiyorum, işçiler adına, çalışanlar adına.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Sana mı kaldı işçilerin hakkını savunmak?

RECAİ BERBER (Manisa) - Ve bazı yerlerde kıdem tazminatını bizzat alamamış bir kardeşiniz olarak istiyorum.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Öyle mi? Sizin öyle bir sıkıntınız mı oldu? Şimdi anlaşıldı mesele.

RECAİ BERBER (Manisa) - Onun için, değerli arkadaşlar, esasında bizim, çalışma hayatıyla ilgili düzenlemelerimizin içinde en önemlisi de çalışma ve iş güvenliği.

Değerli arkadaşlar...

ADNAN KESKİN (Denizli) - Bir saatlik konuşmanın gerekçesi anlaşılmıştır.

RECAİ BERBER (Manisa) - Evet, bunun...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Ya, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi yaptığınızı bozdu, düzeltti.

RECAİ BERBER (Manisa) - Sizin yaptığınız... (Gürültüler)

BAŞKAN - Hatibi dinleyelim lütfen.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Anayasa Mahkemesi orada işçilere...

BAŞKAN - Sayın Çetin, hatibi dinleyin lütfen.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Çetin, müdahale etmeyin lütfen, bitirsin hatip sözünü.

RECAİ BERBER (Manisa) - Ben konuşayım mı? Yani, size müdahale edildiğinde...

BAŞKAN - Sayın Çetin, sizi hepimiz dinledik, lütfen...

RECAİ BERBER (Manisa) - Ben Çalışma Bakanlığımızın özellikle bir hususu daha...

Sayın Bakanım, tabii, burada Sosyal Güvenlik Kurumunun sadece Sayıştay raporu düzenleniyor; bütçenize dâhil değil, arkadaşların bir hatası da... Sosyal Güvenlik Kurumunun son dönemdeki düzenlemeleri çok güzel, sağlıkla ilgili, emeklilikle ilgili. Biliyorsunuz, Bakanlığımızın en önemli reformu: Sağlık Genel Müdürlüğü ve emekliliği ayırdık. Yani, bütün kurumlar bir araya toplandı ama fonksiyonel olarak da bir emeklilik ayrı bir genel müdürlük, sağlık sigortası yani gerçek anlamda sigortacılık yapmaya başladı.

O zaman, biz özel sektöre, biliyorsunuz, bireysel emeklilik sigortası yetkisi verdik ve devlet olarak da şu anda bu sene 2 milyar lira bütçemize bu iş için para koyduk. Dedik ki devlet olarak: "İkinci bir emeklilik olarak bireysel emeklilik yaptırmak istersen git özel sektöre, senin yatırdığın, tasarruf ettiğin kaynağın yüzde 25'ini de ben veriyorum." Ben de diyorum ki: Ben özel sektörde bunun yaptırmak istemiyorum. Sosyal Güvenlik Kurumu emeklilik fonuysa, emeklilik sandığıysa orası ikinci bir emeklilik getirsin, bireysel emeklilik sigortası fonu oluştursun, biz tasarrufumuzu oraya yapalım ve aynı şekilde bireysel emeklilik fonundan bir tanesini de Sosyal Güvenlik Kurumu oluştursun. Madem devletin böyle bir hizmeti var, bu hizmeti orası da yapsın, biz de gönül rahatlığıyla... Ben herhangi bir özel sektör şirketini tercih etmek istemiyorum, bu şekilde tasarruf etmek istiyorum. Dolayısıyla o imkânı vatandaşlarımıza verirseniz yine çok memnun oluruz.

Yani, bu iki konu gerçekten önemli reform alanları, sizden bunları bekliyoruz Sayın Bakanım. Şimdiye kadar yaptığınız reformlar için ayrıca teşekkür ediyoruz ve bunu taçlandıracağınızı da düşünüyoruz.

Bütçemizin de hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.

Teşekkür ediyorum.