KOMİSYON KONUŞMASI

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Evet, bu madde doğru ama yetersiz. Çünkü neden? Üreticiye güvence vermeden bir planlama yapılmaz. Hoca da gitti ama yani sözleşmeli üretim bir güvence değildir. 3'üncü maddede bu konuyu biraz daha ayrıntılı konuşacağım.

Şimdi, Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası'nı incelersek, sevgili Ayhan Barut arkadaşımızın dediği gibi, tam planlayan yok ama orada tam planlamaya yakın bir planlama var. Şöyle; araziyi ekmeme desteği var. Yani ekme, boş bırak, arazinin değeri artsın, su tutsun. Bizdeki nadas benzeri. Orada ama arzı kontrol etme amaçlı var. Ürünü değiştirme desteği var. Bakın, bunlar da bir planlama. İlle ek diye verilmez destekler. Bunlar planlama ama bugüne kadarki uygulamalarda, sizi de çok iyi tanıyoruz, yani, burada, çok uluslu şirketlere avantajlar sağlayabilecek şeylerinizin artık zamanı da yok çünkü süre kalmadı, üç ay sonra bu iş bitecek yani biz iktidar olacağız ama sizin planlayabildikten sonra da o ürünleri satın alacak firmalar veya fabrikalar başkalarının eline geçti. Örneğin, şeker pancarını planlayacaksınız ama özel sektörün eline geçti. Burada nasıl planlama olacak? Ya da gübre fabrikaları, işte, bakın, şu anda gübrede sorun var.

Yani, burada, üretici tarafın kuvvetlendirilmesi gerekir, üreticinin mutlaka desteklenmesi gerekir ama bütçe desteğinde çok az bir desteğin verildiğini görüyoruz. Dolayısıyla, iki güçlü taraf yok, bir güçlü bir zayıf taraf var. E, siz Bakanlığa yetki veriyorsunuz, "Şu ürünleri destekle." diyorsunuz. Evet, bu bir TÜBİTAK projesidir. 2003 yılında, benim de içinde olduğum bir TÜBİTAK projesine, Havza Bazlı Destekleme Projesi'ne biz o zaman da destek vermiştik. Hatta etki analizleri yapılmıştı "Her üründe yarışan ürünlere destekler verilsin, bu havzaların dışında ürünler üretilmesin." demiştik ama çok çabuk tarımda değişiklikler oluyor. Yani yeni bir çeşit çıkıyor. Örneğin, nohut bizim bölgemizde, Trakya bölgesinde havza bazında desteklenmez, destekleme primi de ödenmez fakat bir çeşit çıkıyor, bizim bölgeye çok uygun, Türkiye ortalaması 100-120 kilogramken bizim bölgede 300 kilograma kadar çıkıyor ve fiyat da yüksek. Şimdi, üretici bundan izin almadıysa, Tarım Bakanlığı da izin vermediyse planlama olmayacak mı? Bizim de buna ihtiyacımız var. Dolayısıyla, planlar esnek olmalı, üretici mutlaka güçlü olmalı ve burada, bu maddenin birazcık daha düşünülmesi gerektiğini düşünüyorum ben yani eksik var.