BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Nasıl bir kelimeyle, hangi kelimeyle analım bilmiyorum ama 8 Martı hatırlayalım çünkü 6 Şubatta ülkemizin başına gelen felaket bize bütün kelimelerin anlamlarını yeniden düşündürüyor. Neyi, nasıl, hangi kelimeyle konuşacağımızı kırk düşünüp bir karar veriyoruz. Milletimizin acısı çok büyük, bu acılar içerisinde oradaki, bilhassa deprem bölgesindeki kadınlarımızı, çocuklarımızı 8 Mart vesilesiyle huzurlarınızda anmak isterim.

Komisyonumuzun ilgi sahası, çocuk. Çocuk dediğimizde, çocuğu anneden ayrı düşünemeyiz, çocuğu ebeveynden ayrı düşünemeyiz, çocuğu toplumdan ayrı düşünemeyiz. O açıdan millet olarak, toplum olarak, ulus olarak çok ağır bir imtihandan geçiyoruz. Allah işimizi rast getirsin, kolaylaştırsın.

Kıymetli arkadaşlar, bugünkü toplantımızda Millî Eğitim Bakanlığımızın, Sağlık Bakanlığımızın, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın, İçişleri Bakanlığımızın ve Adalet Bakanlığımızın temsilcilerinden -bir önceki toplantımızdaki Komisyon üyesi arkadaşlarımızın talebi üzerine- deprem bölgesinde çocuklarımızla ilgili devletimizin yaptığı, STK'lerimizin, sivil toplum kuruluşlarımızın yaptığı çalışmaları dinleyeceğiz. STK'ler deyince bir hususu da arz etmek isterim: Hani, hep söylemeye alışageldiğimiz bir şey var; kamu sektörü ve özel sektör. Bu deprem vesilesiyle memnuniyetle görüyorum ki STK sektörü diyebileceğimiz bir sivil toplum farkındalığı, sivil toplum anlayışı ülkemizde doğuyor; bu çok güzel bir şey, çok mesafe almışız. Onların varlığını, etkinliğini orada gördük. Bunu da önemli bir husus olarak arz ediyorum.

Kıymetli basın mensuplarımıza, görsel basın mensuplarımıza teşekkür ediyorum. Biz çalışmamıza geçeceğiz, yazılı basınımız kalabilir. Onlar müsaade ettiğinde çalışmamıza başlayacağız.

Teşekkür ediyorum.

Değerli arkadaşlar, bir teklifim olacak: Kamu kurumlarımızdan birisine söz verelim. Şu anda en üst seviyede temsil edilen Millî Eğitim Bakanlığımız. Diğer kamu kurumu mensuplarımız da bu konuşmanın seyri içerisinde milletvekillerimizden gelen soruları cevaplayabilir. Bir kişi sözcü gibi olsun ama diğerleri kendilerini ilgilendiren sorulara cevap verirse zamandan da kazanırız. Her birine ayrı ayrı sunum yerine, bakanlığını ilgilendiren... Sadece Sayın Millî Eğitim Bakan Yardımcımız teşrif etmişler, Bakan Yardımcımızın depremle ilgili sunumunu dinleyeceğiz ama bu sunum esnasında Komisyon üyesi arkadaşlarımızın, milletvekili arkadaşlarımızın sorduğu sorular aynı konuda olmayabiliyor, çağrışımlarla pek çok konuda sorular olabiliyor. İlgili bakanlık temsilcilerimiz de o sorulara cevap verirse tek oturumda, tek sunumla hepsini hallederiz diye düşünüyorum. Ne dersiniz arkadaşlar, Komisyon üyesi arkadaşlarımız?

EMRULLAH İŞLER (Ankara) - Çok uygun Başkanım, isabetli.

MURAT EMİR (Ankara) - Gayet iyi olur.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Zamandan da kazanmış oluruz.

Evet, Sayın Bakanım, buyurun.