Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/529) ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/297) ve Sayıştay tezkereleri (Devam) a) Sağlık Bakanlığı b) Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü c) Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ç) Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu d) Türkiye Halk Sağlığı Kurumu e) Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 1 |
Tarih | : | 10 .02.2016 |
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Sayın Başkanım, Saygıdeğer Bakanım, Plan ve Bütçe Komisyonunun çok kıymetli üyeleri, misafir milletvekillerimiz, bürokrat arkadaşlarım, basın mensupları; heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Dışişleri Bakanlığı dış teşkilatının büyük bir gelişim sürecinden geçtiğine şahit oluyoruz. 2002 yılında 93 büyükelçilik, 11 daimî temsilcilik ve 59 başkonsolosluk olmak üzere 163 olan faal dış temsilciliğimiz vardı. Bugün ise 135 büyükelçilik, 13 daimî temsilcilik, 84 başkonsolosluk, 1 konsolosluk ajanslığı ve 1 ticari ofisi olmak üzere bu sayı toplam 234'e ulaşmış bulunmaktadır. Bu genişlikte bir dış teşkilata dünyada çok az ülke sahiptir. 2015 yılında Guatemala Büyükelçiliği, Suudi Arabistan Cidde'de İslam İşbirliği Teşkilatı nezdinde Daimî Temsilcilik ile Şibirgan Afganistan, Prizren Kosova, Vancouver Kanada Başkonsoloslukları ve Süleymaniye Irak Konsolosluk Ajansı olmak üzere 6 yeni temsilciliğimiz faaliyete geçmiştir.
Bölge üzerinde, örnek vermek gerekirse, açılım politikası uyguladığımız Afrika'da 2002 yılında sadece 12 büyükelçiliğimiz bulunmaktaydı. Bugün artık 39 büyükelçilikle temsil ediliyoruz. Bu açılım politikamızın olumlu etkisi Afrika ülkeleriyle ekonomik ilişkilerimiz ve ticari hacmimize de yansımıştır. Bu çerçevede, Sahra Altı Afrika ülkeleriyle 2000 yılında 742 milyon dolar olan ticaret hacmimiz 2015 yılında 6,66 milyar dolara ulaşmıştır. Açılım politikası uyguladığımız bölgelerden Latin Amerika'da büyükelçilik sayımız 2002 yılında 6'yken bugün 13'e yükselmiştir. Bu bölgeyle ticaret hacmimiz de yaklaşık olarak 8 milyar dolara ulaşmış olup son on beş yılda 8 katlık bir artışa tekabül etmektedir.
Son yıllarda ülkemizde önemli uluslararası zirveler, toplantılar yapılmıştır. Ülkemizin son yıllarda ev sahipliği yapıyor olmasından memnuniyet duyuyoruz. Bu husus ülkemizin takdir edilen önemli bölgesel ve küresel bir aktör olduğunu da göstermektedir. 2015 yılında, tarihimizde çok önemli bir yere sahip olan Çanakkale savaşlarının 100'üncü yıl dönümünde İstanbul'da yapılan Barış Zirvesi ve Çanakkale'de gerçekleştirilen törenlerin layıkıveçhile yapılmasından kıvanç duyuyoruz. Bu önemli etkinliğe, törenlere 17 devlet başkanı, 3 parlamento başkanı, 2 cumhurbaşkanı yardımcısı, 5 başbakan, 1 eski cumhurbaşkanı, 29 bakan ve 8 diğer üst düzey devlet erkânı ile 20 büyükelçi, 6 genel sekreter ve 1 uluslararası şahsiyet iştirak etmiştir.
Küresel Göç ve Kalkınma Forumu'nun 2015 Ekim ayında İstanbul'daki -düzenlediğimiz- yıllık zirve toplantısı da dünya gündemindeki en önemli konulardan birinin ülkemizde tartışılmasına vesile olmuştur. Ekim 2015'te Ankara'da gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Çölleşme ve Mücadele Sözleşmesi 12'nci Taraflar Konferansı da çevre alanında ev sahipliği yaptığımız önemli konulardan biridir. Bu, mesleğimle de ilgili olduğu için dünya çapında çok katılanlar olduğuna ve çok iyi bir zirvenin geçtiğine şahitlik yaptım.
Milletvekili olduğum Antalya da 2015 yılında önemli bir toplantıya ve bir zirveye ev sahipliği yaparak ülkemizin tanıtımına çok kıymetli katkıda bulunmuştur. Bu çerçevede 2015 Mayıs ayında NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı Antalya'da gerçekleştirilmiştir. 2015 Kasım ayında G20 liderler zirvesine yine Antalya ev sahipliği yapmıştır. Bu önemli zirveye 10 bin katılımcının iştirak etmiş olması büyük bir başarının göstergesidir. Emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. Gerçekten bir Türk vatandaşı olarak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak oradaki gözlemlerimiz -bize katılmak nasip oldu, şükürler olsun- Cumhurbaşkanımızın diğer misafir gelen devlet başkanlarıyla yaptığı toplantılardaki duruşu, yine Başbakanımızın verdiği resepsiyondaki diğer başbakanlarla ve misafirlerimizle duruşu, yine Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'nun duruşu -her zaman biz tabii biraz taraf gibi oluyoruz ama bir sözü vardır "Biz Toroslarda davarı da, koyunu da güderiz, Avrupa'yı da yönetiriz." demişti- gerçekten oradaki davranışları ve diğer ülke dışişleri bakanlarının ona bakışı bizi gururlandırmıştır, kıvanç duyduk bu konuda da.
Yine, ülkemizde ilk defa düzenlenecek EXPO toplantısına da Antalya'nın ev sahipliği yapmasından büyük memnuniyet duyuyorum. Bu konuda da emeği geçenlere şükranlarımı sunuyorum. 23 Nisanda başlayacak çok güzel bir organizasyon olacak. Özellikle EXPO'yla ilgili -biraz önceki tartışmalarda da- biz ne kadar bir bütçe ayırırsak ayıralım, bu kadar tanıtım yapma şansımız yoktu. Oradaki gazetecilerle falan konuştuğumuzda "Biz böyle güzel bir organizasyon duymadık." Ve bundan sonraki yapacak olan ülkeler de, Çinliler bile "Biz böyle güzel bir ortamı ve böyle bir zirveyi yapamayız." diye söylemişlerdi. Gerçekten güzel bir şey oldu.
BAŞKAN - Çinlilerin Antalya'sı yok tabii, nasıl yapacaklar?
İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Evet, özellikle Belek.
Ben bu duygu ve düşüncelerle bütçemizin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Herkese saygılar sunuyorum.