KOMİSYON KONUŞMASI

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Sayın Bakan, değerli Komisyon üyeleri, değerli bürokratlar, değerli basın emekçileri; hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Bugün 9 şehidimiz var. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, yüce milletimize de başsağlığı diliyorum. Kayseri Milletvekili olarak, Kayseri'de de bir şehidimiz var, Şırnak'ta Mehmet Güngördü şehit olmuştur ve tekrar milletimize başsağlığı diliyorum, kınalı kuzularımıza Allah'tan rahmet diliyorum.

Sayın Bakan, AKP Hükûmeti olarak siz muayenehanelerde bıçak parası alındığını söyleyerek doktorları halka şikâyet ettiniz. Dediniz ki: "Muayenehaneleri kapatacağız, herkes istediği hastanede, istediği hekimde sıra beklemeksizin ücretsiz muayene olabilecek." Çok güzel ama bugün gelinen noktada, her zamanki gibi, dediğinizin tam tersini yaptınız. Bugün özel hastanelerde yüzde 200 katkı payı alınıyor. Yani, demektesiniz ki: "Paranız kadar sağlık hizmeti alabilirsiniz. Paranız varsa ameliyat olabilirsiniz, para yoksa ameliyat olamazsınız." "Bıçak parasını kaldıracağız." dediniz, bıçak parasını devlet eliyle yasal hâle getirdiniz. Oysa, sağlık da eğitim gibi anayasal bir haktır ve ücretsiz olması gerekmektedir.

Sayın Bakan, bir diğer yanlış uygulamanız, kamu hastanelerinde uyguladığınız performans sistemi. Demektesiniz ki: "Ne kadar hasta bakarsanız, ne kadar tetkik isterseniz, ne kadar ameliyat yaparsanız o oranda da para alırsınız." Sayın Bakan, sağlıkta aslolan nicelik değil, niteliktir, hastaların memnuniyetidir. Soruyorum size: Bir hekim günde 100-150 hasta bakarak nasıl nitelikli bir sağlık hizmeti verebilir? Bir hekim bir hastasına "ameliyat" dediğinde hasta hekime kuşkuyla bakmaktadır. "Acaba bu ameliyat gerçekten gerekiyor mu, yoksa para için mi yapılıyor?" diye kuşku duymaktadır.

Bakınız, sizin iktidara geldiğiniz yani 2002 yılında 209 milyon insan hastaneye başvurmuş. 2014 yılında bu sayı ne kadar olmuş biliyor musunuz? Tam 644 milyon. Evet, 644 milyon. Ülkenin nüfusu ne kadar? 77 milyon-78 milyon. Sizce burada bir anormallik yok mu?

Yine, 2002'de 769 milyon ilaç satılmış, 2014 yılındaysa 1 milyar 970 milyon kutu ilaç satılmış. Sizce bu normal mi?

Yine, sizin iktidara geldiğiniz dönemde yani 2002 yılında 2 milyon kişi ameliyat olmuş, 2014'teyse tam 14 milyon kişi ameliyat olmuş.

Yine, 2014'de tam 100 milyonun üzerindeki kişi acil servise başvurmuş, ülkenin nüfusuysa 77 milyon. Sizce normal mi?

Sayın Bakan, nitelik aramadan sadece sayı olarak muayene sayısını artırmanın getirdiği kısa vadeli sanal bahar dönemi artık sona ermiştir.

Sayın Bakanım, bir de hastaların memnuniyet oranlarına baktığımızda Avrupa Komisyonunun 2015 Mayıs ve Haziran ayı aralarında yaptıkları çalışmada, Türkiye'de sağlık hizmetlerinde memnuniyet oranının yüzde 10 ila 15 arasına düştüğü gözükmektedir. Hizmet sunanın mutlu olmadığı bir sistemde sağlık hizmeti alanın mutlu olacağını düşünmek hayalperestlik değil midir?

Sayın Bakan, bir diğer sorun da şu an erken doğumu engellemek için kullanılan ilaçların piyasadan çekilmesi. İki grup ilaç şu an piyasada yok. Bu ilaçların yerine kullanabileceğiniz başka bir ilaç da yok, ajan da yok. Hastalar erken doğuruyorlar. Bir kuvözde 2-3 bebek birden yatmak zorunda kalıyor. Bu çocukların çoğu erken doğumun getirdiği sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Çoğu sepsisten, nekrotizan enterokolitten kaybediliyor, yaşayanlarda da ciddi sağlık sekelleri görülüyor. Siz Bakanlık olarak yeni doğan yoğum bakıma çok ciddi paralar ödüyorsunuz. Bu ilaçları tekrar piyasaya getirme adına bir çalışmanız var mı ya da bu durumdan haberdar mısınız?

Sayın Bakanım, bir diğer sorun da hepatit C gibi hastaların tedavisinde kullanılan sofosbuvir etken maddeli ilaç SGK tarafından bedeli ödenen ilaçlar arasında olmamaktadır. Bu ilaçlar çok pahalı. Geçen yıl ülkemizde de 10 bin civarında vatandaşımız kaybedilmiş, bu ilaçları ödeme yönünde bir sağlık politikanız var mıdır?

Teşekkür ediyorum.