KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, kıymetli bürokratlar, sivil toplum kuruluşlarımızın değerli temsilcileri, kıymetli basın mensupları; öncelikle hepinizi hürmetle selamlıyorum.

Evet, önemli bir düzenlemeyi görüşüyoruz. Tabii, dünyada ve ülkemizde son süreçte, son yıllarda yaşanan gelişmelerden kısaca bahsetmekte yarar var. Biliyorsunuz, pandemi, savaş ve küresel krizler nedeniyle son yıllarda dünya ekonomisinde dengeler bozulmuş, başta enerji olmak üzere emtia fiyatlarında anormal artışlar yaşanmıştır; işsizlik, borçluluk, enflasyonda yüksek oranda artışlar olmuştur.

Türkiye; büyüme, üretim, ihracat, istihdam, turizm gibi alanlarda dünyadan pozitif olarak ayrışmıştır. Bu süreçte toplum kesimlerine yönelik gelir artırıcı ve yükümlülükleri azaltıcı çok önemli kararlar alınmış, düzenlemeler yapılmıştır. Mevzumuz çalışanlar ve emekliler olduğu için sadece çalışanlar ve emekliler için neler yapıldı, kısaca ondan da bahsetmek istiyorum.

Değerli arkadaşlarım, hepimiz biliyoruz, net asgari ücret 2021 yılında 2.825 lirayken 2022'de önce 4.253 liraya, temmuzda da 5.500 liraya; 2023 yılında ise 8.507 liraya çıkarıldı. 2021'e göre asgari ücrette yüzde 200 artış var. Yine, kamu çalışanlarının aylıkları 2022 yılında yüzde 85,5 oranında artırıldı; 2023 Ocak ayında yüzde 30 oranında artırıldı, temmuz ayında da yine zam yapılacak. Bunun yanı sıra -çalışanlarla ilgili söylüyorum- asgari ücret vergi dışı bırakıldı biliyorsunuz; rakama baktığımız zaman, şu anda yıllık 120 bin lira vergiden istisna hâle geldi, 120.096 lira vergiden istisna hâline geldi yani asgari ücretliden 17.826 lira vergi alınmıyor. Bu, sadece asgari ücretleri kapsamadı biliyorsunuz, tüm ücret geliri elde edenleri kapsadı.

Bir de bu yıl, gelir vergisi dilimlerinde, ücretliler için gelir vergisi dilimlerinde yeniden değerleme oranında artışlar yapıldı; 1'inci dilim yani yüzde 15'lik vergi dilimi 32 bin liradan 70 bin liraya çıkarıldı, 2'nci dilim 70 bin liradan 150 bin liraya çıkarıldı, 3'üncü dilim 250 bin liradan 550 bin liraya çıkarıldı; dilimlerde, yeniden değerleme oranında artışlar yaşandı. Tabii ki bu artışlar da çalışanların gelirlerinde önemli düzeyde bir artış getirdi.

Emeklilere baktığımız zaman; emeklilerin, özellikle SSK, BAĞ-KUR emeklilerinin aylıklarına 2022 yılında yüzde 78 oranında artış yapıldı, 2023 yılında da yüzde 30 oranında artırıldı. Biliyorsunuz, normal, kanuna göre artışın çok üzerinde, yaklaşık 15 puan bir artış sağlandı yani refah payı artışı da 15 puan olarak verildi.

Çalışanlarla ilgili -yine hatırlatmak istiyorum- ısınma konusunda verilen nakdî yardımlar, işverenlerin verdiği yardımlar, yine yol parası olarak verilen yardımlar, yemek parası olarak nakden verilen yardımlar vergiden istisna hâline getirildi; ısınma yardımında bin lira, yol parasında 1.456 lira, yemekte 2.860 lira vergiden istisna hâline getirildi.

En düşük emekli aylığına baktığımız zaman, değerli arkadaşlarım, 2021 yılında 1.500 liraydı bu; en düşük asgari emekli aylığı 1.500 liraydı. 2022 yılında, Ocak ve Şubatta artırıldı, 3.500 liraya çıkarıldı; bu yıl ise asgari emekli aylığı 5.500 lira. Tabii, bir yıllık artışa baktığımız zaman, yüzde 133'ün üzerinde; iki yıllık artışa baktığımız zaman, neredeyse 3 katından fazla artış görülüyor.

Yine, ek gösterge düzenlemesi yapıldı biliyorsunuz; tüm memurların ek göstergesi 600 puan artırıldı. Bundan dolayı da emekli aylıklarına en az 200 lira ve 3600'ü bulan emeklilerin aylıklarına da 2 bin liranın üzerinde artış sağlandı. Bunlar kimlerdi? Biliyorsunuz; öğretmenlerimiz, avukatlarımız, polislerimiz, bekçilerimiz, uzman erbaşlarımız, uzman jandarmalarımız, müdürlerimiz gibi birçok unvandakilerin, Diyanette çalışan arkadaşlarımız, sağlıkta çalışan arkadaşlarımız gibi, birçok kesimin emekli aylıklarında da bu şekilde artış sağlandı.

Yine, bir başka kanun, sözleşmelilere kadro verilmesi. 500 bin civarında sözleşmeli, kadro hakkına kavuştu.

Ve önümüzde, bugün görüştüğümüz EYT var. Bununla ne yapılıyor? Yaklaşık 5 milyon, emeklilikte yaşa takılanların yaş sorunu çözülüyor, emeklilikte yaşa takılanların yüreğine su serpiliyor. Değerli arkadaşlarım, yani bunun takdir edilmesi lazım. "Emeklilikte yaşa takılan" diyoruz, bu düzenlemeyle ne yapıyoruz? Yaşa takılmayı kaldırıyoruz yani yapılan düzenlemeyle bu kardeşlerimizin, bu çalışanların yıllardır talep ettiği konu, yaş konusu burada düzenleniyor. Yani burada takdir etmek lazım "Allah razı olsun." demek lazım. Bu, 5 milyon kişiye emeklilik hakkını yaş şartı aranmaksızın veren bir düzenleme ama bakıyoruz, bu düzenlemenin nasıl sulandırılmaya, nasıl sabote edilmeye çalışıldığını, kimin iyi niyetli ve samimi olduğunu, kimin istismar siyaseti izlediğini buradaki görüşmelerde anlıyoruz, görüyoruz. Emeklilikte yaşa takılanların sevincini ve memnuniyetini zedelemek, düzenlemeyi değersizleştirmek çabası sarf edenleri de görüyoruz; bir algı operasyonu yapılmaya çalışılıyor. Şimdi deniliyor ki: "Maaş düşecek." Neye göre düşecek? Maaş hesabında hiçbir değişiklik yok ki, uygulanan emekli aylığı bağlama sistemi aynen devam ediyor. Aralıktakine göre niye düşsün değerli arkadaşlarım yani aralıktaki bağlanacak maaşla şimdi bağlanacak maaş arasında niye yüzde 11 azalma olsun, öyle bir şey olabilir mi ya? Yani sosyal güvenlik mevzuatını bilenler bunun olmayacağını çok iyi bilirler.

Garo Bey gelmişken şunu diyeyim: 57'nci Hükûmete yönelik "vicdansız" ifadesini kullandı, aynen iade ediyorum. Vicdansızın aslı sensin yani buna daha fazla bir şey söylemiyorum. Bu yasanın mimarı olan Yaşar Okuyan'a da herhâlde bir sahip çıkan olur.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bu yasanın mimarlarından biri de Milliyetçi Hareket Partisidir.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yaşar Okuyan'a sahip çıkın önce hocam.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Direkt Yaşar Okuyan'a yıkamazsın.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Arkadaşlar, sırası geldiğinde konuşursunuz.

HAYATİ ARKAZ (İstanbul) - Dinleyin, dinleyin!

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Dinleyin, size sadece bir şey söyledim yani hatırlattım arkadaşın "vicdansız" kelimesini.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ben de hatırlatıyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, sırası geldiğinde fikirlerinizi ifade edersiniz, rica ediyorum.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Deniliyor ki: "8 Eylül ve öncesini kapsıyor, 9 Eylüldeki mağdur; bunu 31/12'ye çekelim." Bir düşünelim arkadaşlar, bunun önü yok ki yani takdir edersiniz. 31/12'ye çektik diyelim, ne olacak? 1 Ocakta girenin suçu ne?

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇİYİĞİT (Muş) - Kademeli geçiş...

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Kademeli, kademeli...

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - 2 Ocakta girenin suçu ne? Yani bunun önünü alamayız değerli arkadaşlarım. 8 Eylülün gerekçesi nedir? 8 Eylülün gerekçesi, daha önceki, işe girdikleri tarihteki yaş şartı olmayanlar yani 8 Eylül ve öncesi işe girdiğinde yaş şartı yoktu, şimdi onu kaldırıyoruz. 9 Eylülde giren yaş şartını bilerek işe girdi, 58-60'ı bilerek girdi; şimdi girenler 65 yaşını bilerek giriyor. Yani bunun önünü alamayız değerli arkadaşlar. Bu getirilen düzenlemenin bir gerekçesi var ve o gerekçe de doğru bir gerekçe.

"Maaşlar mayısta bile alınamayacak..." Burada maksat samimiyet değil değerli arkadaşlarım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Kurumla defalarca görüştük, artık kurum teknolojik altyapıya sahip. Bu ay bu düzenleme yapılsın, mart ayında emekli aylıklarını bağlayacak, bunu da ifade ediyor kurum yetkilileri yani hâl böyleyken niye kafa karıştırılmak isteniyor anlamak mümkün değil.

Son olarak şunu ifade edeyim: Elbette sosyal güvenlik sistemine yönelik bazı sorunlar var, bazı beklentiler ve haklı talepler de var. Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz bunları zaman zaman dile getirdik, seçim beyannamelerimizde de var. Nedir bu konu? Mesela BAĞ-KUR'luların durumu, 9000 gün prim meselesi.

(Uğultular)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Arkadaşlar, çok uğultu var, hatibi tam anlayamıyoruz; rica ediyorum.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Tabii, BAĞ-KUR'lu, yanında çalıştırdığı kişiden daha çok prim ödüyor ama bu kanun teklifiyle gelen bir şey değil bu, BAĞ-KUR kurulduğu günden beri durum bu. "Bunun düzeltilmesi lazım..." Evet, norm ve standart birliği diyorsak sigortalılar arasında bu birliği sağlamamız lazım, biz bunu söylüyoruz.

Staj ve çıraklık süreleri konusu... Evet, hizmetten sayılması konusu, bizim Milliyetçi Hareket Partisi olarak beyannamelerimizde yer verdiğimiz konu. Bunların ayrı değerlendirilmesi lazım, inşallah bunlara da sıra gelecek, bu konular bizim de takibimizde.

Yine, 2000 öncesi vergi mükellefiyeti olanların, BAĞ-KUR tescili olmayanların bu süreleri borçlanabilmesi meselesi; bu da önemli bir konu.

Diyeceğim yani bunlar, sosyal güvenlik sistemi içerisinde yaşanan bazı sorunlar, bir kısım haklı beklentiler ve talepler; onlarla da ilgili düzenlemeler gelecekte mutlaka yapılır.

Teklifle ilgili iki hususu söylemek istiyorum: Sosyal güvenlik destek primi verilecek biliyorsunuz özel sektörden emekli olup işten ayrılana ve on gün içerisinde tekrar aynı iş yerinde işe başlarsa... Bunu yani on günü biz de yetersiz görüyoruz, on günün biraz artırılması lazım yani bir aylık bir süre uygun olur. Tabii, bu yükü çekecek olan Sosyal Güvenlik Kurumu çalışanları gerçekten geceli gündüzlü çalışacak, biz bunu biliyoruz. Bir yandan EYT, bir yandan yapılandırma. Bu konuda da Sayın Cumhurbaşkanımızın fazla çalışmayla ilgili bir tasarrufu olacağı yönünde bize gelen bilgi var; bu haklarıdır, bu yapılmalıdır diyorum. Teklifin hayırlı olmasını diliyorum.

Teşekkür ediyorum.