KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, 12/11/2012 tarihli ve 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulundaki görüşmelerine ilişkin bir tutanaktan bazı cümleleri bilginize sunmak istiyorum.

O zaman, tutanaklara göre Sayın Nurettin Canikli AK PARTİ Grup Başkan Vekili olarak Genel Kurulda bulunuyordu, bilmiyorum Sayın Elitaş da orada mıydı. Ben Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili olarak söz aldım ve bu 6360 sayılı Kanun'un geçici 1'inci maddesinin (15) numaralı fıkrasıyla ilgili olarak özetle şunu söyledim: "Bu madde, köyden mahalleye dönüşen yerlerdeki vatandaşlarımızın emlak vergisi ödeme zorunluluğuyla karşı karşıya kalacağını hesaplamamış. Bu kanun bu şekilde yürürlüğe girerse köyden mahalleye dönüşen her yerdeki, bütün köylerdeki vatandaşlarımız emlak vergisi ödemek zorunda kalacaktır." Bir yerden de örnek veriyorum. "Sanki Trabzon'un Araklı ilçesinin Pervane köyündeki fındık bahçesi fındık bahçesi olarak kullanılmayacak; buralara binalar, apartmanlar dikilecek." Bu uyarım üzerine iktidar partisi grubu bir önerge hazırladı, Sayın Canikli bunu şöyle ifade ediyor: "Gerçekten, Sayın Hamzaçebi'nin ifade ettiği o 2 konuyla ilgili hatırlatmalar üzerine biz de gerekli çalışmaları yaptık; bir önerge hazırladık, verdik." Evet, ben de o önerge elimde, o şekilde kürsüde konuşuyorum. Önergede deniliyor ki: "Efendim, bu yerlerdeki, köyden mahalleye dönüşen yerlerdeki tarım arazileri, daha doğrusu araziler beş yıl süreyle emlak vergisinden muaf olsun." Bunu da eleştiriyorum yani "Beş yıl sonra ne olacak, niye beş yıl, beş yıl sonra buralarda tarım arazisi kalmayacak, apartmanlar, evler mi dikilecek buralara? Gelin, bunu beş yılla sınırlamayalım "Bu kanunla mahalleye dönüştürülen köylerdeki tarım arazileri emlak vergisinden muaftır daimî olarak.' diyelim." diyorum.

Tabii, AK PARTİ yasa yapma açısından böyle gerekli dikkate, özene sahip olmadığı için, bu dediğimi öngöremedi, hesap edemedi; "O anı kurtaralım da nasıl olursa olsun." dedi. Seçimler de var ya, seçime gidilecek. "Beş yıl süreyle..." Ya, beş yıl sonra oldu 2017. Ne yapıldı? Bir beş yıl daha uzatıldı. Şimdi ne yapıyoruz? "Bir üç yıl daha uzatalım." 2025'te ne yapacağız? Siz yapmayacaksınız artık, biz yapacağız, diyeceğiz ki: "Bu deli saçmasına gerek yok, daimî olarak bu araziler emlak vergisinden muaftır."

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Evet, Muğla Belediye Başkanına duyurulur.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Şimdi, arkadaşlar, bunu yapmayın. Bakın, gelin, doğru bir düzenleme yapalım. Eğer "Bu gece, bu Komisyonda bu teklif bitsin, sonuçlansın." diyorsanız gelin, Genel Kurula kadar bir hazırlık yapın, sürekli olarak bunu ertelemek zorunda kalmayalım. Bu araziler tarım arazisidir.

Ha, burada şunu söyleyeyim, Sayın Cavit Arı söyledi: Daha önce 2017'de beş yıl süreyle bu uzatma yapılırken, Sarıyer'in Zekeriyaköy'ünü örnek veriyorum, hariç tutuldu. "Ya, bunun adı 'köy' ama burada milyonluk villalar var, artık bunları emlak vergisinden muaf tutmayalım." denilerek böyle bir tercih de yapıldı. Bu uzatma yapılırken en azından böyle bir çalışmayı da yapmak mümkündür. Sayın Arı'nın endişelerini de gidermek doğru olur.

Yine, o zaman iki husus söylemiştim. Diğer husus da "Köylerde faaliyet gösteren vergiden muaf esnaf var ya da köylerdeki birtakım ticari faaliyetler vergiden muaf esnaf tanımı içerisine giriyor."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Bitiriyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - "Bu vatandaşlarımız da gelir vergisi ödeme zorunluluğuyla karşı karşıya kalacaklar. Köylerdeki esnafın gelir vergisi muafiyetini de sona erdiriyorsunuz." dedim. Neyse, o önergeye öyle bir hüküm de ilave edildi. Şimdi, bu maddeyle de hem araziler yönünden hem de bu vergiden muaf esnaf tanımına giren köylerdeki kişiler, vatandaşlar yönünden 31 Aralık 2022'ye kadar olan muafiyet hükmünün 31 Aralık 2025'e kadar uzatılması öngörülüyor. Gelin, bunu daimî bir muafiyete dönüştürelim. Trabzon'un Araklı ilçesinin Pervane köyünün ya da Balıkesir ilinde -o zaman Genel Kurulda örnek vermiştim, bizim Ali Kemal Deveciler'in köyüydü galiba- hayvancılık yapan bir köyün muafiyeti için sürekli kanun çıkarmayalım, bunların adı "mahalle" oldu ama kendisi köy. Bir anayasa hukukçusunun bir benzetmesini de örnek vermiştim, anayasa hukukçusu şöyle diyordu: "Kanun koyucu kelimelerin günlük kullanım dilindeki anlamlarıyla bağlıdır, bu anlamları değiştiremez. Bir kanun çıkarıp 'Bütün kadınlar erkek.' derseniz kadınlar erkek olur mu? Olmaz. Niye? Kadın, kadındır. Ama kanun çıktı, kadınlara 'erkek' diyor..." Bu da onun gibidir, "köy"e istediğiniz kadar "mahalle" deyin orası köydür, tarımsal karakteri olan bir yerleşim birimidir. Onun için gelin, bu geçici madde uygulamalarından vazgeçin, daimî bir muaflık getirelim.

Teşekkür ederim.