KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Evet, tabii ki.

Geçici 1'inci maddeye ihtiyaç duyulduğu için kanuna da böyle bir daimî madde koyalım ihtiyacı duyuldu; bu ihtiyaç ne kadar samimi, ne kadar teknik olarak doğru, bunu tartışmak lazım.

Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5'inci maddesine göre kural şudur: Bir kazanç kurumlar vergisinden istisna edilmiş ise bu istisna edilen kazancın elde edilmesi için yapılan giderler diğer kazanç üzerinden hesaplanan kurumlar vergisine tabi kazançtan indirim konusu yapılamaz. Vergiye tabi değilse bir kazanç ona ilişkin gider de kurumlar vergisi matrahında indirim konusu yapılamaz. 5'inci maddenin 3 numaralı fıkrası buna bir istisna getirmiş, iştirak hisselerinin finansman giderleri hariç; bunları gider yazabilirsin. Bu madde var iken şimdi burada ilave bir düzenleme yapılıyor. Deniliyor ki: "Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 19'uncu maddesindeki devir işlemlerine ilişkin finansman giderleri de indirim konusu yapılabilir." Niye temel kuraldan vazgeçiyoruz, esnetiyoruz bunu? Bir gerekçesi olması lazım.

Şimdi, sormak istiyorum: Benim önümde bir Danıştay kararı var, Danıştay 4. Dairenin 2022 yılında vermiş olduğu bir karar, karar numarası da 1932; idarenin mutlaka bilgisi dâhilindedir. Mükellef şirket ihtirazi kayıtla bir beyanname vermiş, 2017 yılına ilişkin beyanname vermiş ve bu şekildeki bir kazancı olduğundan hareketle, bunun kurumlar vergisine tabi olmadığı düşüncesiyle ihtirazi kayıtla beyanname vermiş, tarhiyat yapılmış, bunu yargıya taşımış ama en son Danıştay "Hayır, bu, vergiye tabidir." demiş. Rakam da 2017 yılının rakamıyla 83 milyon lira. Bu bir örnek önümde, başka örnekler var mıdır, bilemiyorum. Geçici 1'inci madde düzenlemesine bu Danıştay kararı nedeniyle mi ihtiyaç duyuldu? Ben açık söyleyeyim, burada çok açık bir kollama görüyorum. Bu maddeyi getirin, size söyleyeyim, istiyorsanız 19'uncu madde hükmünü getirin ama geçici maddeyi çıkarın. Niye bir şirketi kurtarmak için buraya madde getiriyorsunuz? Ayrıca, ben bunun doğru olduğuna inanmıyorum.

5520 sayılı Kanun bu Komisyonda -ben de vardım o kanun görüşmelerinde- ciddi bir şekilde tartışıldı, konuşuldu ve eski 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu yerine gayet sağlam, muhkem bir kanun olarak getirildi; bütün müesseseleri tek tek tartışıldı, hepsi yerli yerindedir. Eski kanundan kaynaklanan sorunların tamamı giderilmiştir orada. Şimdi, ana ilkeden sapılıyor; devir, birleşme ve hisse değişimi hâllerinde iştirak hissesi edinimi nedeniyle yüklenilen finansman giderleri kurumlar vergisi istisna konusu olmayan kurumlar vergisi kazancının hesabında gider yazılıyor; mantığı yok, bu mantığı bozmayın. Bir şirketin durumunu kurtarmak için, kusura bakmayın -belki birkaç şirket daha olabilir- bunu getirmeyin buraya.

Teşekkür ederim.