KOMİSYON KONUŞMASI

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Çok değerli Komisyon üyesi arkadaşlarımız, vekillerimiz, çok Değerli Bakan Yardımcılarımız, çok değerli bürokratlarımız, sivil toplum kuruluşlarımızın çok değerli temsilcileri, basınımızın değerli temsilcileri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Evet, bugün görüştüğümüz kanun teklifi; mükelleflerden, vatandaşlarımızdan, meslek mensuplarımızdan gelen talepler doğrultusunda bir çalışma yaptık ve teklifimizi hazırladık ve bugün huzurunuzdayız. İnşallah Plan ve Bütçe Komisyonunda üyelerimiz de uygun görürlerse bu teklifini bugün inşallah bu Komisyondan geçirerek Genel Kurula sevk edeceğiz.

Tabii, teklifimize gelene kadar Türkiye'de neler yaşandı, neler oldu, onlara bir değinmek istiyorum. Evet, değerli arkadaşlar, 2019'da başlayan Covid-19 süreci 2020'de pik yaptı zaten ve bu pandemi küresel ekonomiyi olumsuz yönde etkiledi, bu malumunuz. Bununla da kalınmadı Rusya-Ukrayna savaşının devam etmesi, küresel iklim krizi ve gelinen noktada gördüğümüz üzere, bildiğimiz üzere küresel ekonomide büyük bir daralma yaşandı. Hatta, 2020 yılında küresel ekonomi yüzde 3,4 daralırken biz yüzde 1,8 büyüdük. 2021 yılında da son elli yılın en büyük büyüme hızını yakaladık yüzde 11'le, 2022'de de ilk üç çeyrekte yüzde 6,2 büyüyerek rekorları kırmaya devam ettik. "Bunları yaptınız da neden bu kanun teklifini getirdiniz? Türkiye bu kadar büyüyor, her şey güzel, güllük gülistanlık kanun teklifini niye getiriyorsunuz?" Az önce çok Kıymetli Grup Başkan Vekilimiz Sayın Elitaş da bahsetti. 2022 yılında cari döneme baktığımızda, tahakkuk/tahsilat oranına baktığımızda yüzde 93'ler seviyesinde bir oran yakalamışız. Bu çok büyük bir başarı, büyük bir oran. Yüzde 93'ü yakaladık tahakkuk/tahsilatta da yüzde 7'yi görmezden mi geleceğiz? Hayır, bunu yapma şansımız yok. Bizler milletvekiliyiz, yüzde 1'i dahi düşünmek zorundayız. Sayın Paylan'ın her defasında ifade ettiği gibi "Sizler yüzde 1'in iktidarısınız." diyerek bizi suçlamasını kabul etmemiz mümkün değil.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Aynen öyle, aynen öyle.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Niye mümkün değil, neden mümkün değil? Böyle bir algı oluşturuyorsunuz ama olgudan bahsetmiyorsunuz. Mesela, biz eğer yüzde 1'in iktidarı olsaydık... Asgari ücrette, memur ve emekli maaşlarında biz önemli artışlar sağladık, asgari ücreti vergi dışı bıraktık. Yüzde 1'in iktidarı olan bir iktidar bunu yapabilir mi?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Açlık sınırının altına düştü.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bununla da yetinmedik, diğer ücret gelirlerinde de asgari ücret kadar kısmı vergi dışı bıraktık. Bunlar takdir edilecek veya sizin hayal edemediğiniz konular, kanun teklifleri.

Basit usule tabi olan mükelleflerimizi vergiden istisna hâle getirdik, beyanname de vermiyorlar. Bu basit usuldeki vergi mükelleflerini yüzde 1'in içine mi alıyorsunuz bilmiyorum. Yüzde 1'in içine mi alıyorsunuz bunları?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Millet niye perişan?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Siz basit usuldeki vergiyi kaldırmamıza karşı mısınız, onu söyleyin.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Millet niye ucuz ekmek kuyruğunda?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Paylan, siz konuştunuz, şimdi dinleme sırası sizde.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Önce onları uyarın.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Onları da uyardık.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Çiftçilerimize yapılan destek ödemelerindeki gelir vergisi stopajını kaldırdık. Buna da mı karşısınız? Memurlarımıza ek gösterge 3600'ü getirdik biliyorsunuz. Elektrikteki KDV'yi yüzde 18'den yüzde 8'e indirdik. Yüzde 1 bundan faydalanmıyor, toplumun tamamı faydalanıyor. Kaldı ki gıda ürünlerinde KDV'yi yüzde 8'den yüzde 1'e düşürdük. Bunlar hep vergi oranlarındaki düşüş, bakın bunları anlatıyorum. Konutlarda doğal gazı yüzde 75 sübvanse ediyoruz. Sadece yüzde 1'i buraya dâhil etmedik; tüm konutlarda, zengin fakir ayrımı yapmadan... Şimdi, yüzde 99'u düşünüyoruz diyelim, yüzde 1'i siz düşünebilirsiniz ama yüzde 99'u düşündüğümüz için teşekkür etmek yerine bizi eleştirmeye kalkıyor. Bize teşekkür edin, arkadaki Hükûmetimize. Arkadaşlar, yüzde 99'u düşünen bir iktidar teşekkürü hak eden bir iktidardır ama bizler de bunu göremiyoruz. Elektrikte birinci kademede yüzde 50 sübvanse ediyoruz. Bu da toplumun tamamını ilgilendiriyor ama siz yüzde 1'e takılmış kalmışsınız, yüzde 1'de devamlı dönüp duruyorsunuz.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Oyları o kadar.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Evet, değerli arkadaşlar, vergi dilimlerinden bahsetti arkadaşlarımız az önce, "Vergi dilimlerindeki oranları düşürelim." dediler, zaten AK PARTİ bunu yapıyor. Arkadaşlar, bakınız, 2002 yılında yüzde 22 olan gelir vergisindeki alt dilim oranını yüzde 15'e düşürdük, yüzde 7 puan avantaj sağlamışız. Bu yüzde 1'in oranı mı, yüzde 1'i mi koruyoruz burada, yüzde 1'i mi düşünüyoruz burada?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Dilimleri de azalttın Uğur Bey.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kaldı ki kurumlar vergisi 2002 yılında yüzde 33'tü, biz bunu şu anda yüzde 20'lere kadar indirdik. Finans...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam işte, patronlara indirdiniz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - E, bütün şirketleri patron olarak mı görüyorsunuz? Yani bütün...

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Patron olmazsa çalışan nasıl olacak?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İşçi olmazsa patron olmaz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Değerli arkadaşlar, ihracatçı ve imalatçı firmalarımızda bu oranı yüzde 1 puan daha indiriyoruz.

Ve ben size şunu söyleyeyim: Bankalarda ve finans kuruluşlarında kurumlar vergisi oranı yüzde kaç biliyor musunuz? Kaç? Söyleyin canım, kayıtlara girsin. Biliyorsunuz, yüzde 25. Demek ki bak, yüzde 20'ydi, 5 puan daha fazla onlara ne yapmışız değerli arkadaşlar, vergi oranını yükseltmişiz.

Evet, bakınız, az önce Sayın Yılmaz ifade ettiler, bütçe rakamlarından bahsederken "Madem bunlar doğruysa..." diye ifade etti. Arkadaşlar, doğruysa değil, doğru bunlar yani bütçe açığımızın 139 milyara düşmesi doğru. Yani nereden...

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Bir dakika, tutanaklara bir bak ne demişim. Arkasından ne söyledim, bir bak.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Evet, "doğruysa" kelimenden bahsetmek istiyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Arkadaşlar, hepimiz sıramız geldiğinde söyleyelim.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Sıram geldi ama tutanağa baksın, beni dinlememiş.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - 278 milyar bütçe açığımızı değerli arkadaşlar, neye düşürmüşüz? 139 milyara düşürmüşüz. Bunlar bence Türkiye adına hepimizin gururlanması gereken işler, konular. Dolayısıyla, karalar bağlayıp burada oturacağınıza, kendi etrafınızı, kendinizi karartacağınıza bence şöyle başınızı bir kaldırın, Türkiye nereye gelmiş, nereye koşuyor bakalım, ona göre daha çok mutlu olalım ve sinerji oluşturalım hep beraber. Bu ülkede birlikte yaşıyoruz.

Kamu borç stokumuza baktığımız zaman değerli arkadaşlar, nereden nereye gelmişiz. Kamu borç stoku 2002 yılında yüzde kaçmış, şimdi nereye getirmişiz? Yüzde 71,5'lardan yüzde 34,8 seviyelerine düşürmüşüz. Faiz oranlarına geldiğimizde kaça düşürmüşüz? Hepsine bakın.

Şimdi, diğer bir konu arkadaşlar, bakınız, Türkiye son yirmi yılda... Avrupa'yla kıyaslayın Türkiye'yi, hep beraber kıyaslayalım; yanlışımız varsa bizi eleştirin, biz eleştiriye açık partiyiz, milletvekilleriyiz. Son yirmi yılda Avrupa'da yapılan yatırımlara bakın, Türkiye'de yapılan yatırımlara bakın. Mesela altyapı yatırımları; son yirmi yılda İsviçre'de altyapıya, yollara, otobanlara, köprülere ne kadar yatırım ayırmışlar, Türkiye'de ne kadar ayırmışız? 2002 yılında emekli olan İsviçre'deki bir vatandaş sosyal sağlık primi yatırmadan muayene olabiliyor mu, Türkiye'de nasıl muayene olabiliyor? Bunlara bakalım, bunları değerlendirelim, Türkiye'nin geldiği noktayı hep beraber ortaya koyalım; yine eleştirelim hep beraber, eleştirmeyelim demiyorum.

Şimdi, yapılandırmayla alakalı diyorsunuz ki efendim, "Yüzde 1'i düşünüyorsunuz, şu oluyor, bu oluyor." Bakınız, yapılandırmadan faydalanacak kişi sayısı, kimse, kim müracaat ettiyse, eğer düzenli mükelleflerse bunlara biz zaten diyelim ki matrah artırımında 5 puan vergi avantajı uyguluyoruz, yüzde 20'yse oran yüzde 15'e indiriyoruz arkadaşlar. Kaldı ki Sosyal Güvenlik Kurumunda düzenli olarak borçlarını ödeyen, primlerini ödeyen mükelleflere 5 puan prim indirimi sağlıyoruz. Yani yüzde 37,5 prim oranı varsa -işte, mali müşavirler bunun hepsini bilirler- 5 puan indirdiyseniz bu 5 puan indirim yüzde kaça tekabül ediyor arkadaşlar, Sayın Paylan? Yüzde 13'e tekabül ediyor. Yani biz düzenli ödeyen mükelleflerimizi zaten koruyoruz, zaten kolluyoruz. Vergide de 5 puan indirim sağlıyoruz zaten düzenli ödeyen mükelleflerimize. Dolayısıyla, bu yaptığımız işlemlerde biz herhangi bir vergi kaybı, düzenli ödeyen mükelleflere haksızlık yapmak istemiyoruz, yapmıyoruz da, onları zaten kolluyoruz, kollamaya da devam ediyoruz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Üst limit koyalım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Paylan, fikirlerinizi ifade ettiniz, rica ediyorum.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Stok affını diyorsunuz. Bakınız, mali müşavir arkadaşlar çok iyi bilirler, stok affında eğer stokta, kayıtlarında yoksa... Tabii, uzak kaldınız mali müşavirlikten, belki bilmeyebilirsiniz "Uğur Bey iyi biliyor." dediğiniz için söylüyorum. Kayıtlarda olup da stokta olmayan şeyleri kayıttan çıkartmak isterse yüzde 18 hesaplanan KDV ödeyecek, ödenecek vergi çıkartacak. Bakınız, bu adam niye kayıtlarında tuttu bunu, niye fatura kesmedi? Yüzde 18'den kaçsın diye kesmedi. "Gel, bak devlet artık büyüdü, vergi dairesi elektronik sisteme geçti, senin her anını görüyor, yarın buraya baskın yapabiliriz. Gel, zor durumda kalma, şu yüzde 18'ini öde, kayıtlarını düzelt." diyoruz. O günde kesseydi faturasını yüzde 18 KDV ödeyecekti, bugün de kesti yüzde 18. Ne kolaylığı sağlıyoruz Sayın Demiröz buna? Ne kolaylığı sağladık ya? Bir bakın arkadaşlar. Şimdi, canlı yayında ekrana konuşurken "Zenginler işte, şu kadar vergi kaçırdı, onu yaptı." Arkadaş, bak, ben mali müşavirim, bir avantaj sağlamıyor. Adam boşuna yükünü çekmiş olacak bugüne kadar. Yüzde 18'i ödeyecek ve vergilerden de muaf olmuyor değil mi arkadaşlar? Bak, mali müşavirler, söyleyebilirsiniz; böyle yapıyor "Vergiden de muaf değil." diyor. Hem kurumlar vergisini ödeyecekler hem gelir vergisini ödeyecekler, bir avantaj sağlamıyoruz. "Uğur Bey iyi biliyor." dediğin için söylüyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Stoka yedirirse Uğur Bey... Stoku maliyete yedirirse ne olacak?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Toparlayın lütfen.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yok, yok, öyle bir şey yok.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Nasıl olmaz ya, nasıl olmaz?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Onlar senin anlattığın gibi değil.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Garo Bey, müsaade ederseniz tamamlasın Uğur Bey. Sürekli müdahale ediyorsunuz Garo Bey.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Değerli arkadaşlar, şimdi, çıkan bu kanunların şu faydası var: Mükelleflerimizi sistemde tutmak istiyoruz. Biz -çok affedersiniz ama- yumurtlayan tavuğu kesmek istemiyoruz. Dışarıda yüzde 7 de kalsa biz diyoruz ki: Bir şekilde sistemin dışında kalmıştır, borcu ödeyememiştir, başına bir iş gelmiştir, o olmuştur, bu olmuştur; gel, sana biz bir avantaj sağlıyoruz, bu avantajdan faydalan, tekrar sisteme devam et, işini bozma. Devlet zor durumda kalana yardım etmesin mi? Bunu istemiyor muyuz hep beraber? Zor durumda kaldıysa mükellefler biz ona yardım ediyoruz. "Efendim, siz milyarlarca vergiyi affediyorsunuz." Sayın Paylan, burada af diye bir şey yok. Bakınız, algı oluşturmayın. Bizim bu getirdiğimiz kanun teklifi tamamen yapılandırma kanunu, kamu alacaklarının yapılandırılması.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Enflasyon yok mu?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Şimdi, ben mali müşavirlere soruyorum: Bugüne kadar bir af oldu mu arkadaşlar vergide, silindi mi vergiler? Verginin silinmesi söz konusu değil.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Paranın...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Paylan, gerçekten abarttınız, rica ediyorum.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - 93 diyorum, bak; tahakkuk/tahsilat oranına yüzde 93 diyoruz, yüzde 7 kaldı, bu yüzde 7'ye ödeme kolaylığı, yapılandırma getiriyoruz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Enflasyon yok!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ama tabii, değerli arkadaşlar, sizlerin bu kanun teklifine dair bir konuşmanız lazım, konuşmak için de çaresiz kaldığınızda "O onu çok iyi bilir, bu bunu çok iyi bilir." diyerek sataşıyorsunuz.

Bakınız, dünya resesyona girerken -ben az önce Avrupa'dan örnek verdim- kaç tane şehir hastanesi yapmış Avrupa, bir bakın ya, kaç tane organize sanayi fabrikası açılmış, bir bakın arkadaşlar, kaç tane fabrika var, istihdam oranı yüzde kaç olmuş; 31 milyonun üzerinde istihdam oranı çıkarmışız. E, nasıl çıkardık bunu, nasıl çıkardık arkadaşlar bunu? Yatırım, istihdam, üretim, ihracat dedik. Yapmadık mı, başarmadık mı? Başardık. E, bunlara teşekkür edin, başardığımız için ama benim gördüğüm kadarıyla, arkadaşlar, teşekkür etme cimriliği, pintiliği yapıyorsunuz; bu, ne size fayda getirir ne de bize fayda getirir.

"Siz isim vererek mükellefleri dürüstlükten uzaklaştırıyorsunuz, hilekâr olmaya davet ediyorsunuz." diye bir söz söylediniz; bunu kabul etmemiz mümkün değil arkadaşlar.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Doğru, aynen öyle.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Maliye senin çıraklığın dönemindeki Maliye gibi değil, Maliye adamın evinden çıktığından itibaren yani beşikten mezara kadar vatandaşı, mükellefi takip ediyor arkadaşlar. Hiç kimseyi...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Vergi affı...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bakın, vergi affı değil bu arkadaşlar. Tekrar "vergi affı" diyorsunuz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Matrah artırımı ne?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Barış, vergi barışı.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bu, yapılandırma.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Matrah artırımı ne?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Biz diyoruz ki: Eğer stoklarında matrah artırımı varsa, eğer riskli bir durumun varsa -sen bunu çok iyi biliyorsun; şu kadar mükellefimiz var- ihtiyacın varsa ihtiyari, yoksa yapmayacak, kimseyi zorlamıyoruz zaten. Matrah artırımı yapmak istemeyene silah dayayıp matrah artırımı yaptırmıyoruz. Buyur, gel diyoruz, bunlardan faydalanabilirsiniz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Din kardeşi değiliz ama doğruyu savunuyoruz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Evet, biz vergi indirimi yaparak, vergi oranlarını azaltarak, hatta ve hatta asgari ücretteki vergiyi kaldırarak, ücret gelirlerindeki vergiyle beraber 374 milyar liradan -yüzde 1'den değil bu, 1 milyar değil, 2 milyar değil, 3 milyar değil, sayarsan bir seneni alır, 374 milyar liradan- Maliye vazgeçti. Saymaya çalış, 374'e kadar kaç dakika tutacak? Bunlardan kim vazgeçti? Bugüne kadar -kaç yaşındasın, benimle hemen hemen aynı yaştasın Sayın Paylan- hayatında böyle bir şey gördün mü? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı hayatında böyle bir şey gördü mü arkadaşlar? Ben haksızlık yapmayayım Maliye Bakanlarımıza; bizden önceki iktidarlar böyle en cin gibi adamları Maliye Bakanı yaparmış. Neden? Vergi türetsin diye, yeni vergi oranları koysun, yeni vergiler çıkarsın diye. Biz vergileri kaldıra kaldıra vergi toplamıyoruz artık ya, vergi kalmadı, bitti hepsi. Hangi vergiyi çıkardık en son, söyleyin bakayım, hadi.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Patronlara vergi...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Katma değeri indirmişiz, yükseltmiyoruz. Neye rağmen? Bu kadar krize rağmen. Vergi oranlarını düşürmüşüz. Neye rağmen? Bu kadar krize rağmen. Asgari ücretten vergiyi kaldırmışız. Neye rağmen? Dünya nereye koşuyor? Bak, bir de Türkiye'ye bak Sayın Paylan. En ucuz doğal gazı hangi ülke tüketiyor? Bir bakın; teşekkür etmezseniz etmeyin ama bakın, öğrenin bunları. Bunları öğrenmenizi, değerli arkadaşlar, sizlerden rica ediyorum.

Bir de arkadaşlar, bu devleti bitirmek için... Sayın Kuşoğlu da bunu söyledi: "Bu devlet bu şekilde biter." Şimdi, ben bakıyorum, 2011 yılında milletvekili oldum, Sayın Kalaycı'nın oturduğu yerde oturuyordum, karşımızda da Sayın Şener'in oturduğu yerde Mevlüt Aslanoğlu oturuyordu. Geldik EYT diye bir şey, dövizle geldik, EYT, E-Y-T, emeklilikte yaşa takılanlar. Hep beraber, bütün toplumla sizler her gün bu EYT'den bahsetmediniz mi, bizi zorlamadınız mı? Biz ne yaptık? Bütçemize baktık ve ekonomiye baktık, duruma baktık, bugün getirmenin daha uygun olduğunu, münasip olduğunu düşündük, bugün de getirdik, seçim için bir şey yapmıyoruz ki.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yapma!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Biz ne yapıyoruz? Biz nesiller için siyaset yapıyoruz.

CAVİT ARI (Antalya) - Ya, bırak Allah aşkına! Bu hikâyeleri başka yerde anlat sen, bize yutturma.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ama siz tabii ki...

SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla) - Genel Başkanımızın ısrarla dile getirmesi sonucunda getirmek zorunda kaldınız.

CAVİT ARI (Antalya) - Sen bu hikâyeyi başka yerde konuş, bize anlatma şimdi yani bize anlatma şimdi.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, sıra geldiğinde fikirlerinizi ifade edersiniz, rica ediyorum.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Şimdi, seçimler için söylediğimde... Çok güzel, çok güzel bana pas atıyorsunuz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - On beş dakikayı geçtiniz, toparlarsanız sevinirim.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - "Seçimler için değil." dediğimde gülüyorsanız, ben size şunu söyleyeyim: Ben size 2011 yılından beri gülüyorum o zaman.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - 2008'de de 69'u getirdiniz kademeli olarak.

SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla) - Onu da yarım yamalak getirdiniz, bu sefer prime takıldı insanlar.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Hayır, siz şimdi gülüyorsunuz ya ben size "Seçimler için siyaset yapmıyoruz." dediğimde, ben 2011 yılından beri size gülüyorum. Niye? 2011 yılından beri tribüne oynuyorsunuz, hep tribüne oynuyorsunuz. Yapmayın bunu böyle arkadaşlar. Biz söyleyince, biz yapınca seçimler için, siz yapınca "Vatandaştan gelen talepleri yerine getiriyoruz." diyorsunuz. Çelişki yaşamayın kendi içinizde.

CAVİT ARI (Antalya) - Bugüne kadar yapmadığınız için söylüyoruz. Yapamadınız, yapmadınız, yapmak istemediniz, bugünü beklediniz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Dolayısıyla, arkadaşlar, kılı kırk yararak bütün mükelleflerimizi, bütün vatandaşlarımızı düşünerek cumhuriyet tarihinin en büyük yapılandırmasını yapıyoruz ve bu teklifi hazırlayan -ben de çalıştım teklifte- emeği geçen bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum, Allah hepsinden razı olsun diyorum ve teklifimiz hayırlı uğurlu olsun diyorum.

Tekrar saygılarımı sunuyorum.