İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Toplumsal geniş kesimlerin beklentisi olan bir kanun teklifini getirdikleri için öncelikle teklif sahibi arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.

Dünya bir pandemi dönemini yaşadı, biz de bundan etkilendik. Tam "Bu süreç bitmiş." derken devamında da bir Ukrayna-Rusya savaşıyla hemen yanı başımızda cereyan eden, küresel ekonomiyi de olumsuz etkileyen birtakım gelişmeler tüm dünya gibi bizi de etkiledi kuşkusuz. Her iki sürecin de yönetiminde Türkiye yaptığı atılımlarla, aldığı tedbirlerle, ekonomi politikalarıyla dünyada pozitif yönde ayrışan ülkelerden biri oldu. Bununla beraber, bazı kesimlerin sıkıntıları oldu, bunlara ilişkin devlet destekleri oldu. Maliyenin devre dışı kaldığı fikrine katılmak mümkün değil. Öyle olsaydı içinde bulunduğumuz yıl içerisinde bütçe performansı bu kadar iyi olmazdı, açığımız bu kadar azalmazdı, faiz dışı fazla verilmezdi, vergi gelirleri bu kadar artmazdı. Özellikle kurumlar vergisindeki artış aynı zamanda çarkların döndüğünü, üretimin arttığını da bize gösteriyor.

Peki, bunlar varken niye bu düzenleme yapılıyor? Söylediğim gibi, bu sürecin sonucunda böylesi bir düzenlemeye de ihtiyaç vardı. Bunun içerisinde kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması, bazı alacaklardan vazgeçilmesi, matrah artırımı, işletme kayıtlarının düzenlenmesi hakkı, ayrıca bazı işlerde vergi istisnası getirilmesi; BOTAŞ, TOKİ, AR-GE teşvik yatırımları gibi yatırımlarla ilgili olarak bazı vergi indirimlerinin, istisnaların getirilmesi son derece önemli. Trafik cezalarının affı konusunda toplum vicdanını yaralayacak bazı hususların kapsam dışı bırakılmasını da oldukça önemli olarak değerlendiriyoruz. Bu kapsamda tüm vergiler, vergi cezaları var. Trafik, askerlik, nüfus para cezaları; köprü, otoyol kaçak geçişleri var; adli para cezaları var, gümrük cezaları var, Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçlar var, belediyelere ödenmesi gereken borçlar var, ayrıca belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumuna ve benzeri borçları var, Millî Emlakin alacakları yani ecrimisil borçları var. Tabii, burada farklı olarak, 2021 yılında yaptığımız düzenlemeden farklı olarak ikişer ay hâlinde otuz altı ay iken geri ödeme süresi, bu defa her ay ödemek kaydıyla ve kırk sekiz ay olarak tanzim ediliyor. Yine, aynı şekilde, ödemeye ilişkin ayrı bir endeks düzenleniyor bu defa. Bütün bunlar da yeni gelişmeler.

Burada teklif sahibi Vedat Bey'e bir şeyi sormak istiyorum: Biliyorsunuz, bu 7254 sayılı Kanun ile 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'na bir ek 3'üncü madde eklemiştik. O tüzel kişiliği kaldırılan köylere belediye meclislerinin kararı ve büyükşehir belediyesinin de onayıyla "kırsal mahalle" tanımı yapılmıştı bunlara ilişkin. Şimdi, biz bu süreyi 2025'e kadar uzatıyoruz yani oradaki elektrik, su ödemeleri veya harçlar vesaire. Burada iki madde arasında bir çelişki oluyor mu olmuyor mu? Ben şöyle baktım: Eğer süreyi uzatırsak vatandaşımızın lehine olan bir durum oluyor bir kısım ödemeler bakımından ama sanki bir kısım ödemeler bakımından da bu 7254'le yaptığımız düzenleme lehine oluyor. Bundan tam emin değilim, lütfen arkadaşlar bir baksınlar. Eğer böyleyse hangisi uygulanacak gibi bir şey ortaya çıkabilir, ona dikkatinizi çekmek istiyorum.

Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu kanun teklifini desteklediğimizi ifade ediyoruz. Tekrar, hazırlayanların eline sağlık, emeğine sağlık diyorum.

Teşekkür ediyorum.