| Komisyon Adı | : | MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU |
| Konu | : | Konya Milletvekili Hacı Ahmet Özdemir, Konya Milletvekili Orhan Erdem ve 107 Milletvekilinin; Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4884) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 24 .01.2023 |
HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Şimdi, İbrahim Hocamın uzmanlık alanına son derece saygı duyuyorum.
Tabii, biz hukukun bir başka boyutunu, modern hukuk veya güncel hukuk değil de bir başka boyutunu okuduk. Hocamın ifadelerinden "Genelleme yapmayın, tek tek her şeyi kanun maddesi hâline getirin." şeklinde bir ifade anlıyorum ben. Böyle bir yasalaştırma usulü yoktur Hocam, biliyorsunuz. Çerçeveyi çizersiniz, o genel çerçevenin içine giren suçları tek tek saymaya kalktığınızda siz kanun yapamaz hâle gelirsiniz. Dolayısıyla, elbette genel çerçeve çizilecek ve genel ifadeler kullanılacak, onun altı da buradaki insanlar... Sonuç itibarıyla dekanlar, rektörler -yani ceza amirleri bunlar- öğrenci düşmanı insanlar değil ki yani öğrenciye "Gözünün üstünde kaşın var." deyip birtakım muameleler yapsınlar.
SERKAN TOPAL (Hatay) - Yapıyorlar Sayın Başkan, yapıyorlar ya!
HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Yok, efendim, olur mu öyle şey, mahkemeden döner, Türkiye'de mahkemeler de var.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Ya, Meclis yapıyor! Mecliste biz keyfîliğe maruz kalıyoruz.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Yani Hocamın söylediği şu...Tek tek biz tadat edecek olursak, her suçu, burada eğer kanun maddesi hâline getirecek, bent hâline, fıkra hâline getirecek olursak böyle bir yasalaştırma işlemi hem yasalaştırma olmaz hem de buna kimsenin dünyada gücü de yetmez, imkânı da yetmez.
Değerli Başkanım, 2'nci husus MİT'le alakalı. MİT'in kendine has bir yapılanması var, bir karakteristik özelliği var; bunu yadsıyamayız. 130'uncu madde -çok haklılar- "Kurumlar YÖK altında kurulur." Tamam ama istisna etmiş 132'de "Özel kanunlara tabi olanlar..." Ama burada özel kanunlara tabi olanlarla ilgili -özellikle dikkatinizi çekerim- 132'nci maddede çok güzel bir kanuni dil ve yazım tekniği kullanılmış. "Türk Silahlı Kuvvetleri" derken "t" harfi de "s" harfi de "k" harfi de büyük harflerle yazılmış; dikkatinizi çekiyorum, lütfen.
SERKAN TOPAL (Hatay) - Sadece Emniyet ve TSK için geçerli.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Büyük harflerle... Türk Silahlı Kuvvetlerinden başka türlü anlayamazsınız bunu ama "emniyet teşkilatına bağlı" derken "Emniyet Genel Müdürlüğüne" dememiş, "emniyet teşkilatı" derken de emniyet teşkilatını bir özel isim olarak "e"yi ve "t"yi büyük harflerle yazmamış, emniyet teşkilatını genel çerçeve içerisinde değerlendiriyor Anayasa 132'nci maddede.
YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) - Başkanım...
HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Şimdi geleceğim, izninizle söyleyeyim, bakın, ben size...
YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) - Bu yorumlarınız Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığına haksızlık.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Evet, haksızlık, doğru diyorsunuz, bir saniye.
2803 sayılı Kanun'un 3'üncü maddesini...
YILDIRIM KAYA (Ankara) - İhtisas komisyonuna gitseydi çok iyi olurdu. 7'nci madde ilgili ihtisas komisyonunda görüşülse hepimiz için çok daha iyi olurdu.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Vallaha, Yıldırım Bey, ben kendimi bir anda siyah beyaz televizyon reklamında hissettim; bir bankanın reklamıydı, birbirini dinlemeyen 2 işitme engelli yaşlı amcanın konuşması gibi oluyor bizim konuşmamız. Biz şu anda işitme engellilerin diyaloğuna döndürüyoruz. Yani beni dinlerseniz ondan sonra ben sizi dinlerim, sonuna kadar dinlerim.
BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Ahmet Hocam, devam edin, arada bir şey hatırlatmak istiyorum Yıldırım Bey bir şey söyledi de bir yanlış anlama olmasın diye.
"İhtisas komisyonu" dedi, Güvenlik ve İstihbarat Komisyonumuzun kanun görüşme yetkisi yok arkadaşlar, bunu bilmenizi isterim.
YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) - Bu doğru değildir.
BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Kanun görüşülmez, rapor görüşülür.
YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) - Öneride bulunma hakkı vardır; söz geldiğinde açıklayacağım. Doğru değildir ama söylediğiniz.
HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Yine, ben ayrıntıya girmiş olacağım, eğer dinlerseniz çok net şeyler söylemeye çalışıyorum. Birazdan, belki hukuk müşavirimiz de eksik bıraktığım noktaları tamamlama ihtiyacı hissederse cevap alıp o da tamamlayacaktır.
Dikkat edin, 2803 sayılı Kanun'un 3'üncü maddesine göre "...Jandarması, emniyet ve asayiş ile kamu düzeninin korunmasını sağlayan ve diğer kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin verdiği görevleri yerine getiren silahlı genel kolluk kuvvetidir." Millî İstihbarat Teşkilatının bu çerçevedeki tanıma da yine girdiğini söylemeye gerek duymuyorum. 2937 sayılı Kanun kendilerine aittir, Millî İstihbarat Teşkilatına ve Millî İstihbarat Teşkilatı, millî istihbarat özelliği, karakteristik özelliği sebebiyle bütün iş ve işlemlerini yönetmelikler vasıtasıyla yürütmektedir. Buna -dediğim gibi- az önce sunum konuşmasında söylediğim personel rejimi, cezalandırma usulleri dâhildir. Burada da Millî İstihbarat Teşkilatı, karakteristik özelliğine uygun olarak ve Anayasa'nın da istisnai maddesinin kapsamına girme hakkını kullanarak bir Millî İstihbarat Akademisi kurmak istemektedir. Benim kanaatim, bu talebin herhangi bir şekilde Anayasa'ya aykırılığı söz konusu değildir.
Şimdi, Hocam yine güzel bir şeyler söyledi "Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi iptal kararında yerine getirilenler var, yerine getirilmeyenler var." diye. Bunun 1970'lerden beri var olan ama her nedense Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi münasebetiyle bu orman meselesinin tekrar gündeme getirilmeye çalışılan bir husus olduğuna ben sadece işaret ediyorum, ayrıntılarına girmiyorum, hatta zamanın Cumhurbaşkanının şu anda faaliyette bulunan bir vakıf üniversitesinin İstanbul'da bir orman arazisinin üzerine kurulması sebebiyle söylediği söz siyasetle ilgilenen, geçmiş siyasi gündemi takip edenler tarafından hatırlanacaktır. "Gerekirse Çankaya Köşkü'nün bahçesini de veririm." dediğini de ben size küçük bir hatırlatma, küçük bir eskiye dönüş olarak söylemiş olayım. Bununla alakalı şüphesiz, hem YÖK'ün hem Millî İstihbarat Teşkilatının hem Türk-Japon Üniversitesinin hakları saklıdır.
Benim kısaca ifade etmek istediğim hususlar bunlardan ibarettir.