| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Aydın Milletvekili Mustafa Savaş ve 71 Milletvekilinin; Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4892) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 23 .01.2023 |
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Başkanım, çok teşekkür ediyorum.
Efendim, Mustafa Bey'e de teşekkür ediyorum. Bu düzenleme neyi getiriyor? Fakiri fukarayı ev sahibi yapmayı gerektiriyor. Biz bugüne kadar hep bunu yaptık, millet neyi talep etmişse, milletin ne problemi varsa onları izale ede ede yürüyoruz. Yirmi küsur yıldır böyle geldik, şimdi de bunu yapıyoruz. Zamanlamamız da yok bizim, "Efendim, seçim zamanıdır, öyleyse böyle yapalım." Hayır efendim, ihtiyaç hasıl olmuştur, öyleyse bu ihtiyacı orta yerden kaldırmak lazım, buna dönük çalışıyoruz ve her daim hazırlıklıyız. Hesabı kitabı sadece ve sadece seçim üzerine yapmıyoruz. Kaldı ki bu neviden tenkit getirenlere de bir dönüp bakmak lazım, ne yapıyorlar? Şunun şurasında seçimlere kalmış üç ay, bizi suçlayanlar, bakıyorum sabahtan beri, "Efendim, seçim için bunlar yapılıyor." filan, bir aday tespitinde bile aciz hâldeler, sıkıntı duyuyorlar, daha aralarındaki kavgayı orta yerden kaldıramamışlar. Ve bize bu tür suçlamaları getirenler ne yapıyorlar? İftirayla, bühtanla yöneliyorlar. İşte, bugün -ben aslında kendisine de çok değer veriyorum, çok da saygıdeğer bir isim- Süleyman Bey konuşmasının bir yerine kattı, efendim, çocuk et istemiş karne hediyesi olarak. En azından şunu fehmetmek, akletmek lazım ki böyle bir şey olabilir mi?
SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla) - A Haber'de bazen böyle baskıyla çocukların aileleri haberleri geri aldırabiliyorlar yani.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Nasıl?
SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla) - Öyle, ben biraz şüpheci yaklaşıyorum.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Süleyman Bey, bu iş CHP'nin işi, bu CHP anlayışının işi, bizim değil. Bakın, annesi, sadece şuna bakacaksınız...
SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla) - Sonradan baskıyla ifadeleri geri alan aileler var, tanık olduğumuz için...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir ifade etsin İbrahim Bey.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Süleyman Bey, bakın, şuna bakacaksınız: Bunların hayata yansıyan çok örneği var. Biz vermiyoruz bu örnekleri, vermeyiz de, gerek de yok ama iş size ait; yaparsanız siz o tür düşük işleri... Bizden böyle bir şey sâdır olmaz.
SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla) - Yok bize ait değil, bizde öyle bir şey olmaz.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bakın, annesine ne diyor? "Biz varlıklı aileyiz, yeri geldiğinde biz başka ailelere destek veriyoruz. Ben evladıma karne hediyesi olarak tablet alıyorum." diyor. Niye bu? Şunun için: Millete dönük yansıtacağınız müspet herhangi bir projeniz yok, programınız yok. İşte sabahtan beri tartışıyoruz; ben teknik mevzulara bir şey demiyorum, onlarla ilgili İbrahim Hocam demin konuştu, çok muttali değilim, hukukçu değilim ama olayın orijin noktasında ne var? Fakiri fukarayı ev sahibi yapmak var. Buna dönük bile ipe sapa gelmez tenkit getirirseniz o zaman size dönüp derler ki... İstismar kapılarını kapatmazsanız millet size yönelmez. Bakın, şimdi ne yaşanıyor? Şu an yaşananlar, cari olanlar; bir genel başkanın Efendimiz'in sülalesinden geldiğini iddia edenler filan... Ne adına? Muhafazakâr seçmenden oy alma adına. Bir başkası, beş vakit namaz kılıyormuş, hacıymış filan; bunlara gerek var mı arkadaşlar? Niye? Dediğim gibi hamule olmayınca, birikim olmayınca, heybede millete dönük sunulacak herhangi bir proje olmayınca bu böyle oluyor. Bunu yapmak yerine siz de daha mütekâmil, daha mükemmel şeyler düşünüp buraya yansıtırsanız karşılığı milletin desteği olur.
Senelerdir burada konuşuyoruz; Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi çare olmuş, geçerli olmuş, beş yıl olmuş arkadaşlar ya. "Cumhurbaşkanı" demek, eski sistemdeki "bakanlar kurulu" demek; biz burada bir yetki verirken Cumhurbaşkanına tek adam yetkisi vermiyoruz. Yani eskiden bakanlar kuruluna o yetki veriliyordu, şimdi cumhurbaşkanına veriliyor. Hâlen daha bugün bunlar tartışılıyorsa bu demektir ki yaptığımız işe dönük bile böyle bir yönelmemiz, sahici yönelmemiz yok ya da en azından saygınlık noktasında bir noksanımız var diye ben düşünüyorum. Öyleyse, arkadaşlar, siyasi malzeme isnadını reddederek şunu söylüyoruz biz: Mustafa Başkanım, minnettarız; kendisi de KİT Komisyonu Başkanımız, vukufiyeti de yüksek, bankacılıktan da gelen bir arkadaşımız. Bir özel çalışma yapmış 70 arkadaşımızla beraber, inşallah, milletin yüreğini ferahlatacak bir kanuni düzenlemeye imza atıyor. Allah'ın izniyle de millet nezdinde çok çok itibar görecek bir sonuç olacaktır. Muhalefet, rahatsız olmaya devam etsinler. Ellerinde özel bankaları olan partiler bankaları bizim istismar ettiğimizi, siyasi istismara dayanak tuttuğumuzu söylüyorlar. Yahu elinizde banka var ya, banka!
CAVİT ARI (Antalya) - Ya, ne kadar iftiraya dayalı konuşuyorsunuz ya! Banka nerede bizim elimizde ya, nerede bizim elimizde de böyle iftira atıyorsun arkadaş sen ya!
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - O bankayla neler yaptığınızı, ne tür atraksiyonlar içerisinde olduğunuzu millet biliyor. Şimdi, sen burada kalkmışsın "Bankaları kullanıyor..." Hangi bankayı, ne kullanmışız ya!
CAVİT ARI (Antalya) - Siz kullanıyorsunuz devlet bankalarını ya! İşte, ortadasınız ya!
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ezbere konuşuyorsun, senin hayatını burada beş yıldır görüyorum, sen üfürüp duruyorsun, başka bir şey yaptığın yok.
CAVİT ARI (Antalya) - Devlet bankalarını kullana kullana bugünlere geldiniz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Müsaade edin, tamamlasın İbrahim Bey.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Millet adına en küçük bir şeyin yok. Beş yıldır ben burada görüyorum.
CAVİT ARI (Antalya) - İş Bankasıyla bizim ne ilgimiz var ya? Ne ilgimiz var?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Senden sâdır olmuş bir tane müspet ne var? Hiçbir şey.
SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla) - Bankalar sayenizde yüzde 400 kâr eder oldu ya!
CAVİT ARI (Antalya) - Ne var? Devlet banlarını siyasetinize alet ede ede bugünlere geldiniz be! Ayıp ya!
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sadece bu tarafa uyduruktan uyduruktan laf atmak var.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Cavit Bey, sıranızda konuştunuz, rica ediyorum...
CAVİT ARI (Antalya) - Kamu kaynaklarını bu kadar kullanmaya utanmıyorsunuz.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Özet olarak şunu söyleyeceğim: Ne yaptıysak doğrusunu yaptık; bu defa da öyle yapıyoruz. Yapan arkadaşımıza, 1'inci imza sahibi olarak Mustafa Bey'e minnettarım, kimin katkısı varsa... Burada konuşmacılar da oldu, elbette onlardan da istifade ettik, onlara da teşekkür ediyorum. Hususen sevgili Başkanımıza, sabrına, o çelebi yaklaşımına da ayrıca minnettar olduğumun altını çiziyorum.
Hayırlı uğurlu olsun diyorum, saygı sunuyorum.