| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Aydın Milletvekili Mustafa Savaş ve 71 Milletvekilinin; Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4892) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 23 .01.2023 |
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, kıymetli bürokratlar, sayın basın mensupları ve özel sektör temsilcileri; 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'miz hakkında bilgi vermek istiyorum. Hem vatandaşlarımız tarafından beklenen hem tüm siyasi partilerce destek göreceğini ümit ettiğimiz, ilk konut sahipliğini ve konut arzını teşvik eden Yeni Konut Finansman Programı'na ilişkin kanun teklifimizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Sözlerime küresel ekonomik durum ve ülkemiz ekonomisi ile bankacılık ve konut sektörlerinin mevcut durumuna ilişkin kısa bir bilgilendirmeyle başlamak istiyorum. Sonrasında ise programın detaylarına ilişkin bilgileri paylaşacağım.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; geçtiğimiz yıl salgının etkileri azalırken Rusya-Ukrayna savaşı küresel ekonomi üzerinde yeni bir şoka neden olmuştur. Emtia fiyatları artarken tedarik zincirlerinde bozulmalar yaşanmıştır. Enflasyondaki yüksek seyir, merkez bankalarına para politikalarını sıkılaştırıcı yönde adımlar atmaya sevk etmiştir. Bunun sonucunda finansal koşullar sıkılaşmış, küresel risk iştahı azalmış ve resesyon olasılığı yükselmiştir. Son dönemde emtia fiyatlarında düşüş ve birçok ülkede enflasyonda yaşanan zirvenin ardından bir miktar gerileme olmuştur. Finansal koşullar iyileşirken gelişmiş ülkelerin resesyon olasılığında düşüş görülmüştür. Çin'in salgın önlemlerini azaltması küresel büyüme açısından da olumlu olarak değerlendirilmektedir. Öte yandan, küresel büyüme performansının 2023 yılında da zayıf kalacağı tahmin edilmektedir ancak yılın ikinci yarısından itibaren küresel ekonomide toparlanma olacağı öngörülmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizin ekonomik görünümüne değinecek olursak, küresel açıdan zorlu sınamalardan geçtiğimiz bu dönemde, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde alınan kararlar ve uygulanan tedbirlerle Türkiye ekonomisinin ne kadar dirençli olduğu görülmüştür. Ülkemiz bu süreçte hızlı ve güçlü toparlanma kabiliyeti sergilemiştir. Şüphesiz bu kabiliyetin altında hükûmetlerimizin 2002 yılından itibaren yaptığı reformlar yatmaktadır. Diğer taraftan, 2021 yılı Aralık ayında hayata geçirilen Türkiye ekonomi modeli de küresel krizlere karşı bir koruma kalkanı oluşturmuştur. Yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı odağımıza aldığımız Türkiye ekonomi modeliyle tüketimi değil üretimi önceleyen bir yaklaşım benimsedik. Ayrıca, kapsayıcı bir yaklaşımla istihdamı ve verimliliği artırdık. Nihayetinde, Türkiye ekonomisi 2021 yılında yüzde 11,4 büyüyerek diğer ülkelerden pozitif yönde ayrışmıştır. Ülkemiz, 2022 yılının ilk üç çeyreğinde yüzde 6,2 büyüyerek güçlü ve dengeli büyüme seyrini sürdürmüş ve G20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ekonomilerden biri olmuştur. Büyüme, yatırım ve ihracat artışları sayesinde, ülkemizde istihdam edilen kişi sayısı Kasım 2022 itibarıyla 31,6 milyon kişiye ulaşmıştır. Öte yandan, ihracat odaklı yaklaşımımız çerçevesinde geçtiğimiz yıl ihracatımızı 254,2 milyar dolarla rekor seviyeye taşımış bulunmaktayız.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Pardon, ithalat ne kadar, ne oldu?
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Tüm dünyada yaşanan zorlu ekonomik koşullara rağmen, 2022 yılında bütçe açığının millî gelire oranının yüzde 1 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Bu oran orta vadeli programda hedeflediğimiz yüzde 3,4'ün bile çok altındadır. Böylece, son yirmi yılın en iyi bütçe performanslarından birini yakalamış olacağız.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - BOTAŞ ne oldu, BOTAŞ, onu açıkla?
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Malumunuz olduğu üzere, konut sektörü, birçok sektörden girdi sağlamasının yanı sıra dayanıklı tüketim malları ve malzeme sektörü başta olmak üzere, mimarlık ve mühendislikten teknik müşavirliğe kadar birçok sektörde talep ve istihdam potansiyeli oluşturmasından dolayı dinamik ve başat bir sektördür. TÜİK verilerine göre, ülkemizde son beş yıllık dönemde yılda ortalama 1 milyon 500 bin adet konutun satışı gerçekleştirilmiştir. 2022 yılında konut arzında yaşanan daralmaya rağmen, yıllık ortalamayla paralel toplam 1 milyon 485 bin konut satışıyla tamamlanmıştır. Toplam satışlar içinde gayrimenkul geliştiricileri tarafından ilk el konut satışları yüzde 31'lik payla 460 bin olarak gerçekleşmiştir. 85 milyona yaklaşan ülke nüfusumuz ve yatırım gereksinimleriyle konut sektörü canlılığını korumaktadır.
Diğer taraftan, yüzde 40'lara varan genç nüfus, şehirleşme, kentsel dönüşüm, yapısal riskli binaların yenilenmesi ve nüfus artışı gibi başlıca sebeplerden ülkemizin yıllık konut ihtiyacı 800 bine yaklaşmıştır. 2013-2018 dönemleri arası ilk el konut satışlarının yıllık ortalama 650 bin olduğu hesaplanmaktadır. Aynı dönemler arasında ülkemizde yıllık 1 milyon adet bağımsız bölüm için yapı ruhsatı alınmıştır. Konut projelerinin ortalama otuz altı ay içerisinde tamamlandığına bakılarak, söz konusu dönemler arası arz ve talebin dengede olduğu görülmektedir. Pandemiyle birlikte yaşanan ekonomik gelişmeler, sınırlı arsa stoku ve gayrimenkul sektörüne yönelik geliştirilen finansal enstrümanların sınırlı kalması neticesinde, 2019 yılından günümüze geçmiş yıl ortalamalarına kıyasla yaklaşık yüzde 50 daralmayla yıllık ortalama 500 bin adet bağımsız bölüm için yapı ruhsatı alınmıştır. Yıllar itibarıyla artan konut ihtiyacına karşılık alınan yapı ruhsatı sayılarında daralma dikkat çekmektedir. Bu durum arz ve talep dengesinin bozulduğuna işaret etmektedir. Ülkemizde konut arzının ve konut sahipliğinin desteklenmemesi durumu talep enflasyonuna ve maliyetlerin üzerinde fiyat artışlarına sebep olabilecektir.
Öte yandan, TÜİK verilerine göre ülkemizde ev sahipliği oranı yüzde 60'lar seviyesindedir, Avrupa Birliği ortalaması ise yüzde 70 düzeylerinde seyretmektedir. Gelişmiş ülke ekonomilerinde ipotekli konut satışları yüzde 70'ler seviyesindeyken bu oran ülkemizde 2020, 2021 yıllarında yüzde 40'a kadar yükselmiş olup 2022 yılı ipotekli konut satış ortalaması yüzde 20 seviyesiyle kapanmıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklif ettiğimiz Yeni Konut Finansman Programı'na geçmeden önce kısaca bankacılık sektörümüze ilişkin bir bilgilendirme de yapmak istiyorum. Bankacılık sektörünün kredileri, kur ve parite etkisinden arındırılmış verilere göre yıllık yüzde 42 oranında artışla 13 Ocak 2023'te 7,7 trilyon TL'ye yükselmiştir. Aynı dönemde ticari krediler 37,7; bireysel krediler yüzde 59,1 oranında artış göstermiştir. Bu dönemde toplam kredilerin yaklaşık yüzde 20'si bireysel kredilerden oluşmaktadır.
Bireysel kredilerin alt detaylarına bakıldığında, bir yıllık dönemde konut kredilerinin yüzde 20,4 oranında arttığı görülmektedir. Anılan tarih itibarıyla 1,6 trilyon TL seviyesinde olan bireysel kredilerin 361 milyar TL'si yani yaklaşık yüzde 23'ü konut kredilerinden oluşmaktadır. Konut kredilerinin yaklaşık yüzde 70'i yani 252 milyar TL'si kamu bankaları tarafından kullandırılmıştır. Nitekim, en önemli aktif kalitesi göstergelerinden biri olan kredilerin takibe dönüşüm oranı 13 Ocak 2023'te bireysel krediler için yüzde 1,9 seviyesindeyken söz konusu oran konut kredileri için binde 2'nin de altında gerçekleşmiştir. Bu durum, konut kredilerinin en yüksek aktif kalitesine sahip krediler olduğunu göstermektedir.
Kamu bankaları açısından bakıldığında ise konut kredilerinin takibe dönüşüm oranı incelenen dönem itibarıyla sektör ortalamasının altında, binde 1 seviyesinde gerçekleşmiştir. Diğer tarafından, yeni kullandırımlar değerlendirildiğinde her ne kadar aralık ayında bir miktar hareketlenme olsa da özellikle 2022 yılının ikinci yarısından itibaren konut kredisi kullandırımlarının ivme kaybettiği gözlemlenmiştir. Bankacılık sektörü genelinde konut kredilerinin faiz oranı 13 Ocak 2023 itibarıyla yüzde 21, aylık yüzde 1,75 seviyesindedir.
Son olarak, Türkiye'de hane halkı borçluluğundaki yani finansal borcun gayrisafi yurt içi hasılaya oranındaki gerileme devam ederken, borçluluk gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ortalamalarının belirgin bir şekilde altındadır. Hane halkı borçluluğu gelişmekte olan ülkelerde 2022 yılının ilk çeyreği verilerine göre yüzde 50 civarında olup ülkemizde ise bu oran yüzde 13,3 düzeyindedir. Eylül 2022 itibarıyla gelişmiş ve gelişmekte olan 45 ülkede konut kredilerinin gayrisafi yurt içi hasılaya oranı ortalama yüzde 34,7 seviyesindeyken ülkemizde bu oran yüzde 3,4 düzeyindedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde eser siyaseti anlayışımızla, sosyal konut projeleri hükûmetlerimizin ilk günden itibaren en çok önem verdiği ve 81 ilimizin tamamında hayata geçirdiği icraatlarından biridir. TOKİ aracılığıyla yapılan ve dünyada örnek gösterilen toplu konut projeleriyle, geçtiğimiz yirmi yılda yaklaşık 1 milyon 170 bin konut inşa edilmiştir. Bildiğiniz üzere, geçtiğimiz eylül ayında Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından cumhuriyet tarihimizin en kapsamlı sosyal konut projesi olan İlk Evim, İlk İş Yerim Projesi açıklanmıştır. Bu çerçevede, beş yıllık dönemde 500 bin sosyal konut yapmayı, 1 milyon konut amaçlı arsa sunmayı ve 50 bin iş yerini tamamlamayı hedefliyoruz. Bu projeyle dar gelirli vatandaşlarımızın konuta erişimlerini kolaylaştırıyoruz. Ayrıca "İlk Evim, İlk İş Yerim" kampanyasının ülkemizde vesile olacağı ekonomik hareketliliğinin 2 trilyon TL'ye ulaşacağını öngörüyoruz.
Huzurunuza getirdiğimiz kanun teklifimizle, öncelikle altını çizmek istiyorum ki sürdürülebilir bir konut arzı amaçlıyoruz. Ayrıca, orta gelir düzeyindeki vatandaşlarımız için piyasa koşullarına göre çok daha avantajlı finansman maliyeti ve vade yapısı sunuyoruz. Program kapsamında finansman taksitlerinin ilk üç yılını ödeme kolaylığı dönemi olarak adlandırıyoruz. Bu dönemde, Hazine ve Maliye Bakanlığımız tarafından taksitlerin hane gelirlerinin yüzde 30'unu aşan kısmı geri ödeme şartıyla karşılanmasını ve konut yüklenicilerinin de satış bedeli üzerinden yüzde 5 katkı sağlamasını planlıyoruz. Proje finansmanı için hazine tarafından uygun finansal araçlarla kaynak sağlanmasını planlıyoruz. Özetle, vatandaşlarımızın kira öder gibi ev sahibi olabileceği bir projeyi hayata geçiriyoruz.
4749 sayılı Kanun'a eklenmesi ön görülen tek maddelik teklifimizle, Hazine ve Maliye Bakanlığımıza hazine katkısı için aktarım yetkisini, programın hangi konutları kapsadığını, hazine ve yüklenici katkısının hesaplanma yöntemini, hazine katkısı geri ödeme usulünü, esnek ödeme planı yöntemini, sağlanan kaynağın finansman yöntemini, programın kapsamında edinilen konutların beş yıl süreyle satılamamasını, cezai yaptırımları, veri bilgi paylaşımını, usul ve esasları belirleme yetkisini ve programın ne kadar süreceğini düzenliyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizin buradaki katkılarınızla da şekillenecek programın detaylarına ilişkin birtakım bilgileri paylaşmak isterim. Bu detaylara uygun olarak ikincil bir düzenleme yapılmasını öngörüyoruz. Yeni Konut Finansman Programı'ndan bankacılık mevzuatına göre ancak kredi yeterliliğine sahip vatandaşlarımızın yararlanabileceğini tekrar vurgulamak istiyorum.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ne demek o?
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Bankacılık mevzuatına göre kredi verilebileceğini söylüyoruz.
Bu program kapsamında, ülkemiz konut arz ve talep dengesine göre üç bölgede değerlendirilecektir. Birinci bölge İstanbul, ikinci bölge Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Mersin ve Muğla, üçüncü bölgeyse diğer illerimizi kapsamaktadır. Her bölge için kullandırılabilecek azami konut finansman tutarları belirlenmiştir.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ne kadar?
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Bu tutarlar birinci bölge için 5 milyon TL, ikinci bölge için 3 milyon TL, üçüncü bölge için 2 milyon TL olacaktır.
Program kapsamında, yüklenicilerin mülkiyetinde olan ve daha önce satışa konu olmamış, satılmamış konut veya konut projeleri yer alabilecektir.
Program kapsamında, hane, genel anlamıyla başvuranın kendisi, varsa eşi ve 15 yaş altı çocuğu olarak değerlendirilecektir. Bu çerçevede, aynı hanede yaşayan 18 yaş ve üstü çocuklar da gerekli ödeme gücüne sahip olmaları ve diğer şartları da sağlamaları koşuluyla programa başvurabileceklerdir.
Programdan yalnızca hâlihazırda konut sahibi olmayan vatandaşlarımız yararlanabilecektir. Konut sahipliği hane için bakılacaktır. Konut dışı gayrimenkuller programa, katılıma engel değildir.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yani AVM'si varsa...
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Kırsal alanda yer alan konutlar ve devre mülk sahipliği programa katılıma engel teşkil etmeyecektir.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sunumu bitirelim, müzakerelerde ifade ederiz fikirlerimizi.
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Bitiriyorum Sayın Başkan,
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Estağfurullah, vaktiniz var.
Arkadaşları uyarıyorum ben.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - AVM'si olan...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, bir bitirsin sunumu, sonra konuşuruz.
Buyurun.
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Diğer taraftan, bir konutta yüzde 50'den fazla hissesi olan veya birden fazla hisseli konutu olan vatandaşlarımız programdan yararlanamayacaktır. Ayrıca, hâlihazırda TOKİ borç ödemesi devam eden vatandaşlarımızın da programa dâhil olmaları mümkün olmayacaktır. Bu programdan yararlanmak isteyen vatandaşlarımızın konut sahibi olmak istedikleri ilde son bir yıl içerisinde konut satışı yapmamış olması gerekmektedir. Birinci ve ikinci bölgede program kapsamında konut sahibi olmak için son bir yıl içinde resmî kayıtlara göre yerleşim yerinin aynı il olması gerekmektedir. Programdan faydalanacak vatandaşlarımızın son on iki ayda dokuz ay sosyal güvenlik primi yatırmış olması gerekmektedir. Program kapsamında kullanılacak finansman tutarları için, 2 milyon TL'ye kadar 0,69; 2 ila 4 milyon TL aralığı için 0,79; 4 ila 5 milyon TL aralığı için 0,99 faiz oranı öngörülmüştür.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bu şartlara bir sen uyarsın.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Kim, ben mi?
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - İlk aşamada programın sabit ödemeli -burası önemli- ve on beş yıl vadeli olması planlanmaktadır. Hazine katkısı talep etmeyen vatandaşlarımız için de programa dâhil olan bankalarca, üç yıllık finansman kolaylık dönemi boyunca hane geliriyle ilişkili bir şekilde azaltılmış taksit tutarlarına sahip esnek ödeme planı sunulması imkânı da getirilmektedir.
Hazine katkısının geri alınması hususuna gelince, on beş yıl vadeli planda ilk üç yıl verilen hazine katkısının son sekiz yılda yani 85'inci taksitten itibaren geri alınmasını öngörüyoruz. Bu çerçevede, 85'inci takside kadar kullanılan finansmanın faiz oranı ile basit faiz yöntemi kullanılarak katkı adatlandırılacak, geri ödeme süresince ise ilave bir faiz alınmayacak.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Enflasyon farkı...
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Yani 85'inci ayda oluşan katkıya ilişkin borç tutarı geri kalan sekiz yıl faizsiz eşit taksite bölünecek, kredi taksitlerine eklenecektir.
Hane geliri, konut değeri, faiz oranı gibi değişkenlere bağlı olarak farklılık göstermekle birlikte, hazine katkısından yararlanacak vatandaşlarımızın program kapsamında ödeyeceği taksit tutarlarına ilişkin bir örnek paylaşmam gerekirse, 15 bin TL hane geliri; 1,1 milyon TL konut satış bedeli...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Nerede 1 milyon liraya ev var ya?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Garo Bey, rica ediyorum; bir tamamlasın...
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Denizli'ye gel, Denizli'de var.
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - ...ve yüzde 0,69 faiz oranı varsayımında vatandaşlarımızın ödeyeceği yaklaşık taksit tutarı ilk yıl için 4.500 TL, ikinci yıl için 5.400 TL, üçüncü yıl için 6.500 TL, dördüncü ve yedinci yıllar arasında 9.700 TL, sekizinci ve on beşinci yıllar arasında ise 11.200 TL düzeyinde olacaktır. Bu planda, yüklenici tarafından yaklaşık 55 bin TL'lik, hazinemiz tarafından ise yaklaşık 98 bin TL'lik katkı sağlanacaktır.
2023'te program kapsamında 100 bin konuta ilişkin finansman kullandırılması ve bu finansmanın yarısının hazine katkılı olması hâlinde, 2023 yılı için hazine katkısının toplam maliyetinin 2,75 milyar TL olmasını öngörüyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, takdirlerinize sunduğumuz kanun teklifimizin hayırlara vesile olmasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.