| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Tekirdağ Milletvekili Mustafa Şentop, MHP Genel Başkanı Osmaniye Milletvekili Devlet Bahçeli, AK PARTİ Grup Başkanı Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz, AK PARTİ Grup Başkanvekili Tokat Milletvekili Özlem Zengin, AK PARTİ Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, AK PARTİ Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, AK PARTİ Grup Başkanvekili Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, AK PARTİ Grup Başkanvekili Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, MHP Grup Başkanvekili Manisa Milletvekili Erkan Akçay, MHP Grup Başkanvekili Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül, BBP Genel Başkanı Ankara Milletvekili Mustafa Destici ve 326 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4779) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 19 .01.2023 |
ZEYNEP GÜL YILMAZ (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli milletvekilleri, kamu kurumları ve sivil toplum örgütlerimizin kıymetli temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, bu sürecin buraya gelmesindeki asıl sebep CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu'nun "helalleşme" diyerek yayınladığı videoda başörtüsünü yasal güvenceye almak için kanun teklifi vereceklerini açıklamasının ardından Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın "Samimiyseniz gelin, çözümü Anayasa düzeyinde sağlayalım." sözleriyle tabii çalışmalarımız başladı. Biz, kızlarımızın, kadınlarımızın yeniden aynı sıkıntıları yaşamamaları, eğitim ve diğer haklarından mahrum bırakılmamaları yani olası keyfî uygulamaların tekrar etmemesi için bu anayasal güvencenin gerekli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü kanunla verilen hak kanunla kaldırılabilir, tıpkı daha önce yönetmeliklerle yapılan düzenlemeler gibi. Eğer Kılıçdaroğlu sözlerinde samimiyse, grubunun bu teklife "hayır" dememesi gerektiğini düşünüyoruz. Tabii, 23 Şubat 2008'de TBMM'de 411 milletvekilinin desteğiyle kamuda başörtüsü serbestisini sağlayan Anayasa değişiklik teklifi kabul edildi malumumuz. Ancak ne yazık ki yine CHP'nin değişikliği Anayasa Mahkemesine taşımasının ardından Anayasa'nın "Başlangıç" bölümüne ve laiklik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle yürürlüğü durduruldu ve ardından iptal edildi. Tabii, şimdi, bütün bunlar göz önüne alındığında ve Sayın Kılıçdaroğlu'nun daha önceki konuşmaları ve tutumları da düşünüldüğünde helalleşme istemekte çok haklı olduğunu düşünüyorum ama burada Özlem Başkanıma çok katılıyorum, hak veriyorum; helalleşmek için rıza gerekli ve helalleşmek istediğin insanın tam anlamıyla razı olması gerektiğini düşünüyorum. Az önce Mutlu Vekilimizin de bahsettiği gibi gerçekten kayıp bir nesil var. Şimdi, biz o kayıp neslin çocuklarını da kaybetmek istemediğimiz için bu düzenlemeyi anayasal olarak getirelim ki bir daha geri dönüşü olmayacak şekilde bu Orta Çağ karanlığı zihniyeti tarihin tozlu, utanç verici raflarına gönderelim istiyoruz.
Ben, bu 28 Şubat olaylarında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde öğrenciydim. Ben hep başı açıktım, şimdi de başı açık seçilmiş bir kadın Milletvekiliyim çok şükür. O zaman başı kapalı kız arkadaşlarım vardı, onların yaşadığı drama o kadar yakından şahit oldum ki bu bende resmen travmatik etkiler yarattı o dönem. Yani onların saçlarından çekilmesi, sürüklenmesi... Önce amfilere, dersliklere alınmadılar, sonra kampüse, bahçeye dahi sokulmadılar ve o bahçenin kapısı, demir parmaklıklarda -hiç unutmuyorum- yani orada onların ağlayışları, yakarışları hiç kulaklarımdan gitmiyor. Bir anne, bir kadın, bir hukukçu olarak yani bu gerçekten utanç verici bir şey Türkiye tarihinde. Bizim ne vicdanımıza ne örfümüze, âdetimize ne de insani geleneklerimize uyan bir tutum olduğunu düşünmüyorum ben bunun. Sırf başı kapalı diye bu ama inancından olur ama öyle istediği için olur, biz nasıl ki... Az önce Erozan Milletvekilimizin dediği gibi yani mini etek de giyebilir, başı açık da olabilir, dekoltesi de olabilir ama bunun yanında başı kapalı da olabilir, illa ki bunda bir şey aramamak gerekiyor. İstediği için başını kapatıyor olmasına yani bunu siyaseten bir malzeme olarak kullandığını düşünmek yerine inancı gereği istediği için başını kapattığına gerçekten inanmak gerektiğini düşünüyorum, onun samimiyetine inanmak gerektiğini düşünüyorum.
Şimdi, öyle bir nesli iş gücünden, istihdamdan, eğitim-öğretim hayatından o dönemde kopardık, uzaklaştırdık ki gerçekten burada örnekleri aramızda -bazı başkanlarımız, değerli milletvekillerimiz söz aldı, bazıları alacak- yani daha fazla neslin kaybolmaması adına ve Türkiye'ye yapışmış bu utancın tarihe gömülmesi adına şu an bu sorumluluğu yerine getirmemiz gerektiğini düşünüyorum, buna inanıyorum.
Şimdi, dediler ki: "Siyasi malzeme yapmak istiyorsunuz bunu." Bu işi biz başlatmadık yani bu işi tamamen Sayın Kılıçdaroğlu başlattı, söyledi. 2013'te resmî kurumlarda başörtüsü yasağı kaldırıldı, bunun üzerine tabii ki bazı milletvekillerimiz Genel Kurula gelebildi ve ilk 2015 seçimlerinde başı kapalı kadın milletvekillerimiz bunun gururuyla geldi. Biz her ne kadar birçok Avrupa ülkesinden önce kadına seçme ve seçilme hakkını vermiş olsak da bazı kadınlarımızın, bazı kızlarımızın sadece başı kapalı diye bu haktan yararlanmasının yıllarca önüne geçtik; bu gerçekten bir utançtır. Sadece başı kapalı diye... Bunu samimi olarak düşündüğümüzde cidden acıtıcı yani. Nitekim Sayın Merve Kavakcı'nın yaşadığı olay herkeste travmatik etkiler yaratmıştır, bunları unutmamak gerekiyor. O yüzden, ciddi anlamda eğer Sayın Kılıçdaroğlu ve grubu samimiyse biz anayasal düzenlemeyle bu konuyu kapatmak istiyoruz. Biz siyasi malzeme yapmak istemiyoruz, biz 3 sandık falan getirmek istemiyoruz yani eğer gerçek anlamda sizler burada, Komisyonda destek verirseniz, Genel Kurulda destek verirseniz, bu buradan çıkarsa referanduma gelmesi için hiçbir sebep kalmayacaktır zaten ortada. Bu nedenle de samimi destek istiyoruz. Kanunla yapılan düzenleme kanunla kaldırılabilir. Kadınlarımızın, kızlarımızın yeniden bu şekilde korkuyla yani bunun sürekli korkulu rüyasıyla yaşamasını doğru bulmuyorum başı açık seçilmiş bir kadın milletvekili olarak. Bu yüzden, samimi olarak bütün Değerli Komisyon üyelerimizden ve değerli milletvekillerimizden bu düzenlemeye destek beklediğimizi ifade etmek istiyorum.
Yine, aile düzenlemesine gelince de tabii ki Anayasa'mızda da belirtildiği üzere ve bütün kanunlarımızın da desteklediği şekilde devletin temelini aile oluşturur ancak bu aileyi de bizim korumamız gerektiği aşikârdır. Özellikle son birkaç yıldır bazı sapkın gruplara verilen destek mahiyetindeki sözler, onların bazı reklamlarını işte belediyeler aracılığıyla görmezden gelmeler, hatta bazı belediyelerin internet sitelerinde yine bunların reklamının yapılması bizi bu düzenlemeyi yapmanın artık ne kadar gerekli olduğu noktasına getirmiştir. Her ne kadar tabii ki yani gelenek, görenek, din, örf, âdetimize göre kadın ve erkekten aile kurulsa da ama bunun kati olarak tartışmasız bir şekilde akıllarda yer etmesi için anayasal düzenlemenin gerekli olduğunu düşünüyorum.
Herkese teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.