| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Tekirdağ Milletvekili Mustafa Şentop, MHP Genel Başkanı Osmaniye Milletvekili Devlet Bahçeli, AK PARTİ Grup Başkanı Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz, AK PARTİ Grup Başkanvekili Tokat Milletvekili Özlem Zengin, AK PARTİ Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, AK PARTİ Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, AK PARTİ Grup Başkanvekili Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, AK PARTİ Grup Başkanvekili Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, MHP Grup Başkanvekili Manisa Milletvekili Erkan Akçay, MHP Grup Başkanvekili Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül, BBP Genel Başkanı Ankara Milletvekili Mustafa Destici ve 326 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4779) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 19 .01.2023 |
RECEP ÖZEL (Isparta) - Sayın Başkanım, değerli Komisyon üyelerimiz, milletvekilleri arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Teklifin sabahtan beri görüşmelerinde tarihsel süreci arkadaşlarımız, Sayın Grup Başkan Vekillerimiz anlatmışlardı, ben ona pek girmeyeceğim. Bu anayasal düzenlemelerde amaç, bireyin özgürlüğünü kısıtlamak değil, devletin ve kamu otoritelerinin, kamu gücünü kullananların müdahalesinin sınırlanmasıdır. Din ve vicdan özgürlüğü tanımlanırken bu özgürlüğün tanınmasından ziyade, sınırlandırılmasına ilişkin istisnalar uygulamayla kural hâline getirilmemelidir. Maalesef hiçbir somut tanımı olmayan irtica paranoyasıyla yakın tarihimize kadar birçok vatandaşımızın bu özgürlüğü rahatça sınırlandırılabilmiştir. Vatanına bağlı, milletini seven vatandaşlar üzerinde vehmi ve sanal tehditlerle "kamusal alan" "hizmet veren" veya "hizmet alan" gibi haksız tanımlamalarla kişilerin eğitim ve öğretim hakkı, ekonomik ve ticari faaliyette bulunma ve çalışma hakkı, siyasete girme istekleri üzerindeki baskı, tehdit, sindirme hareketlerine bundan sonra hiçbir şekilde ülkemizde fırsat verilmemelidir. Din ve vicdan hürriyeti herhangi bir dinî inanca sahip olma veya olmama, dinî bir davranışı yapmaya zorlamama, sahip olduğu inancı açıklamama hak ve hürriyetini kapsar, bireyler dinî inancını açıklamaya zorlanamaz. İnsanın hayatını inancına göre tanzim etmesi ve inancının gereklerine göre yaşaması din ve vicdan hürriyetinin ayrılmaz bir parçasıdır. Din veya inanca dayalı kılık ve kıyafet her bakımdan bir haktır ve hayatın her alanında serbest olmalıdır. Şu anda, uygulamada bu konuda bir problem olmamasına rağmen, bir serbestlik olmakla birlikte bunun anayasal bir güvenceye de bağlanması son siyasal gelişmeler ve özellikle de Parlamentoda en çok sandalyeye sahip 2'nci partinin Genel Başkanı ve partinin milletvekillerinin vermiş oldukları yasal düzenleme teklifleri karşısında bir zorunluluk olmuştur ve bundan hiçbir siyasi partinin de artık kaçması mümkün değildir. Sabahtan beri konuşmalarımızda özellikle CHP sözcülerinin "Siz CHP'yi ısrarla bu konunun dışında tutmaya çalışıyorsunuz, bunu hâlâ istismar alanı yapmaya çalışıyorsunuz, buradan bir seçim zaferi istiyorsunuz." gibi suçlamalarına maruz kaldık. Hiçbir zaman AK PARTİ bu işten bir siyasi hesap, bir rant kaygısı içerisinde değildir. Bunu yaşayan biziz, bunun hesabını, bunun algısını oluşturan, buradan siyasi şey çıkarmak isteyen de bilakis şu son teklifimizde CHP'dir. Buradan bir ekmek çıkarma derdinde kesinlikle değiliz, bunun bir polemik konusu olmasında hiç de değiliz; bizim niyetimiz tamamen bunu Türkiye'nin gündeminden çıkarmaktır. Burada samimiyse CHP, İYİ Parti, diğer grubu olan olmayan bütün siyasi partiler teklifimize "evet" diyebilirler. Metni beğenmiyor olabilirsiniz, "Teklif metni niye böyle?" diyebilirsiniz. Teklif metni hazırlanırken uygulamada birtakım yanlışlıklara mahal vermesin, yanlış yargı kararları çıkmasın diye bizim metnimiz böyle; bunun bir şekilde siz daha iyisini bulursunuz, değiştirme ihtimalimiz olabilir ama sizlerin hazırlamış olduğunuz önergeyle "Bu önergemizi kabul ederseniz biz bunda varız, yoksa yokuz." gibi bir işi yokuşa sürmeyeceğinizi ümit ediyoruz. "Önergemiz kabul edilmedi diye biz buna 'hayır' oyu verdik." gibi mazeretin arkasına da sığınmanızı artık kamuoyu nasıl takdir eder sizin vicdanlarınıza, sizin siyasi tercihinize bırakıyoruz. Bu konuda, ben, CHP'nin, İYİ Partinin sözcülerinin net bir şekilde "Bu yasağın Türkiye gündeminden çıkmasını biz destekliyoruz, bu yasa teklifini kabul ediyoruz, destekleyeceğiz." dediklerini de duymadık. Hep oradan giriyorlar, buradan giriyorlar, şuradan giriyorlar, net bir şey ortaya koymuyorsunuz. Eğer ki "Önergemizi kabul etmezseniz, biz bu teklifin arkasında yokuz." demek istiyorsanız burada da samimi olmaya sizi davet ediyoruz. Biz, AK PARTİ olarak, bunu hiçbir şekilde kullanmayacağız, sizin de kullanmanıza fırsat vermeyeceğiz. "Seçim malzemesi olmaktan çıkartalım." diyorsunuz ya, "Hadi fırsat, hadi çıkaralım." diyoruz. Bu teklifimizi desteklemenizi özellikle artık tüm Türkiye'nin gündeminden çıkarma noktasında tarihî bir karar altına hep birlikte imza atalım, hep birlikte, bütün siyasi partiler olarak Türkiye'de bunu gündemden hepimiz çıkardık diye göğsümüzü gere gere dolaşalım derim.
Hepinize saygılar sunuyorum.