KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Şimdi, konu konuyu açıyor, bizim tespitlerimiz, rapordaki mündemiç tespitler, en azından burada istifade etmek bağlamında şöyle söyleyeyim arkadaşlar: Ben 1992 yılında Almanya'ya gittim, henüz üniversite ikinci sınıf öğrencisiydim, Münih'te kaldım. Bir kitap gözüme ilişti -oradan gelirken aldım- "Merih'ten Münih'e" diye. Bilir misiniz bilmem, o kitap Türk bir kadın mahkûmun yaşadıklarını konu alan bir romandı yani sizin de dediğiniz gibi biz her zaman şunu söylüyoruz: Batı Batı, Batı... İnsan hakları konusunda Batı'nın geldiği nokta şu anda Türkiye'yle mukayese bile edilemez. Ben bu kadar açık ve net olarak söyleyeceğim, daha fazla konuyu tartışmaya açmak istemiyorum ama mukayese edilemez. Bugün "Batı" dediğiniz şey Akdeniz'de, Ege'de insanların kollarını kelepçeleyerek denize atıyor. Ne insan haklarından bahsediyorsunuz siz? Nereden bahsediyorsunuz? 60-70 bin mülteci çocuk kayıp, nerede olduğu bilinmiyor, raporlarla mündemiç.

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Birleşmiş Milletlerde...

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Sonuç itibarıyla, biz neden bahsediyoruz? Bugün, İslamofobi kapsamında Fransa'da yapılanlar, yaşatılanlar, Almanya'da yaşatılanlar... Anouar saldırısını nasıl geçeceğiz? Ne insan hakkından bahsediyoruz? Solingen faciası, NSU davasında çıkan karar, örgütsel yapıya hiçbir şekilde müracaat etmemesi, gitmemesi... Şimdi, bugün, tabii ki bunları konuşacağız, bizim burada demek istediğimiz şey şu: Biz kendimize bakacağız, biz artık bu saatten sonra kendi standartlarımız ve kendi ölçülerimiz ne buna bakacağız.

Sonuç itibarıyla, ben tekrardan şunu söyleyeyim o zaman: Bugün, Avrupa ya da Batı insan hakları bağlamında insanı kamplaştırmıştır, kompartımanlara bölmüştür. Eğer Batılı beyazsanız insan üstüsünüz, Batılı beyaz değilseniz insan bile değilsiniz. Bakış açısı budur Avrupa'nın, doğrusunu konuşalım.

Peki, çok teşekkür ederim.

Buyurun Sayın Genel Müdürüm.