| Komisyon Adı | : | İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU |
| Konu | : | Hükümlü ve Tutuklu Hakları Alt Komisyonunun Espiye (Giresun) Ceza İnfaz Kurumları İnceleme Raporu ile Hükümlü ve Tutuklu Hakları Alt Komisyonunun Bolu Ceza İnfaz Kurumları İnceleme Raporu ve Almanya Berlin Heidering Cezaevi İnceleme Raporu'na ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 19 .01.2023 |
İBRAHİM YURDUNUSEVEN (Afyonkarahisar) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım, Adalet Bakanlığımızın değerli bürokratları, değerli basın mensupları; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
20 ila 23 Eylül 2022 tarihleri arasında heyetimizin yaptığı Almanya Heidering Cezaevindeki incelemeyle ilgili kısaca bilgi vermek istiyorum. Heidering Ceza İnfaz Kurumu yeni inşa edilmiş olması hasebiyle Berlin'deki en son ve en modern cezaevi. Bu noktada, daha Komisyon raporumuzun başında, özellikle Berlin ve Almanya'daki tüm ceza infaz kurumlarının hepsinin Heidering Cezaevi standardında olmadığını belirtmek istiyoruz. Zira, Berlin'de ve Almanya'da bulunan ceza infaz kurumlarının bir çoğu hâlâ eski binalar, hatta yüz kırk yıldır kesintisiz kullanılan cezaevi de bulunmakta.
Heidering Ceza İnfaz Kurumunda erkek hükümlü ve tutuklular bulundurulmakta. Kapasite 647 kişi olup kapasitenin üzerine çıkılmamaya gayret edilmekte çünkü buradaki amaç hükümlü ve tutuklular barındırıldığında ekonomik verimlilik düştüğünden kapasiteye uygun barındırma hedefine dikkat edilmekte. Bizim ziyarette bulunduğumuz Eylül 2022 tarihi itibarıyla en son 530 civarında hükümlü ve tutuklu bulunmaktaydı. Kurumda barındırılan hükümlülerin yüzde 61'i yabancı uyruklu ve kurumda bulunan Türk vatandaşı veya Türk kökenli hükümlü oranı da toplam hükümlülerin yüzde 28'i. Genel olarak Almanya'nın tamamını sorduğumuzda hükümlü oranının yüzde 25 olduğu, bu oranın maalesef Berlin'de daha yüksek olduğu söylendi.
OYA ERONAT (Diyarbakır) - Türklerin mi?
İBRAHİM YURDUNUSEVEN (Afyonkarahisar) - Berlin'de bizim ziyaret ettiğimiz cezaevinde Türklerin ortalaması yüzde 28 ama tüm Almanya'da yüzde 25 civarında olduğu söylendi.
OYA ERONAT (Diyarbakır) - Çok var ya.
İBRAHİM YURDUNUSEVEN (Afyonkarahisar) - Genelde suç tiplerinde uyuşturucu ve istismar suçları birinci sırada bulunmakta. Kurumda hükümlü ve tutuklular tekli odada barındırılmakta. Koğuş sistemi olmadığından birden fazla barındırma çok nadir ama her hükümlü veya tutuklu mutlaka tek kişilik odada barındırılıyor. Tekli oda sisteminin tercih edilme nedeni: Bireyselliğin sağlanabilmesi ve hükümlülerin başka alt kültürün baskısı altına girmesinin önlenmesidir. Bazen tekli odaların da birbirine bağlantılı odalar olduğunu gördük, bazı ihtiyaçlar olması durumunda veya sıkıntı olması durumunda yan odayı açarak müdahale edeceklerinden dolayı böyle bir bağlantı yaptıklarını da bize söylediler. Kurumda şu dikkatimizi çekti: Tekli odalarda barındırılmış olmalarına rağmen günde yaklaşık 5 defa sayım yapılıyor. Sabah 06.15 uyanma, sonra 10.00, 12.05, 14.55 ve en son yatarken 21.20'de 5 defa sayım yapıldığı bize söylendi. "Hem tek kişi odada kalması hem de bu kadar fazla sayım yapılmasının sebebi nedir?" dedik. Hükümlü veya tutuklunun odasından fazla uzaklaşmasının önlenmesi ve sağlığıyla ilgili herhangi bir sıkıntı çıktığında anında müdahale edebilmek amacıyla bu kadar çok sayım yapıldığını belirttiler. Sabah uyandıktan sonra, saat 10.00 kahvaltısından sonra hükümlü ve tutuklular genelde bireyselleşmek adına çalışma ortamlarına ya da "arazi" dediğimiz dışarıya gönderilmekte. Orada hükümlü sayısının yaklaşık yüzde 80'inin herhangi bir işte çalıştırıldığını gördük.
Odaların tamamında altyapı ve işletmeyi özel bir şirket üstlenmiş ve sabit hatlı bir telefon sistemi kurulmuş. Telefon ücreti hükümlü ve tutuklu tarafından ödeniyor. Dolayısıyla, ücretini ödediği miktar kadar telefonla görüşebiliyor, bir sınır yok, yani istediği kadar telefon görüşmesi yapabiliyor ama ücretini ödemek şartıyla. Telefon görüşmeleri kural olarak dinlenmiyor ama istisnai durumlarda, güvenlikle ilgili sıkıntılar olduğu durumlarda kendileri dinlediklerini beyan ettiler. Her odada hükümlü ve tutuklu tarafından bedeli ödenen bir televizyon bulunmakta. Yine, girişte hükümlü ve tutuklunun üzerindeki bütün kıyafetlerin çıkarılmak suretiyle detaylı arama yapıldığı ve bu esnada kişiye önlük verilmediği bize söylendi. Ayrıca, yine burada görmüştük, İsveç'te de görmüştük, kurumda tek tip elbise uygulaması devam etmekte. Kurum kütüphanesini ve bilgisayar odalarını da incelediğimizde de bilgisayar odası randevu sistemine göre çalışmakta, buradan haftada iki saate kadar da hükümlü ve tutuklular yararlanabilmektedir. Odalara baktığımızda, odalar 10 metrekare civarında; 1 yatak, 1 masa, 1 sandalye şeklinde, içeride tuvalet bulunmakla birlikte duş tertibatı bulunmamakta, ortak duş kullanım alanlarından yararlanmaktalar. Yine, hükümlü ve tutukluların kendi yemeğini yapabildiğini gördük. Burada ortak mutfak alanları var, burada istediği alışverişi yapıp kendi yemeğini kendisi yapabildiğini ama ücretini karşılayamadıklarını veya karşılayamayacaklarını beyan edenlere de yine ilgili şirket tarafından ücretsiz yemek temin edildiğini tespit ettik. Ayda 2 defa kurumdan tedarik malzemesi talep etme hakkı var, yemek için tedarik yapabiliyor. Hükümlü ve tutukluların gazete ve süreli yayın almasında kural olarak bir yasak olmamakla beraber yine her şeyde söylediğimiz gibi devletin ve kurumun güvenliği açısından tehlikeye düşüren kitap ve diğer yayınlar yasaklanabilmekte ve teslim alınmamakta. Hükümlülerin mahrem görüş yapma hakkı bulunmakta, ayda 1 defa üç saatliğine eşle mahremiyet sağlanarak bir görüş sağlanmakta, burada evlilik zorunluluğu aranmamakta sadece duygusal bağ arandığı bize söylendi, dolayısıyla bu bize biraz ters geldi tabii ki. Açık görüşlerin yapıldığı alanlar incelendiğinde bu alanların sade ve aydınlık olduğu, aydınlık olacağı şekilde tasarlandığı, ortam girdiğiniz andan itibaren hiç ışık kullanılmadan, elektrik kullanılmadan günün ışığını alabilen bir modernlikte, biraz önce söylemiştik Heidering Almanya'nın en modern cezaevi. Işıklandırma sistemi çok güzel, hava aydınlığı kullanılacak şekilde ayarlanmış, hangi alana giderseniz gidin hem görüş alanı hem cezaevi hem koğuşlar tamamen gün ışığıyla yani ışık olduğu müddetçe elektrik kullanılmadan aydınlatabilecek bir nitelikte, bir mimaride tasarlanmış. Bu yönden mimarisi bize için çok değişik geldi ve burada o bizim için önemliydi. Burada kurumda bulunan hükümlü ve tutukluların çalıştıkları iş alanları da incelenmişti bunu Alt Komisyonda da anlattım fakat burada da yine tekrar etmekte fayda görüyorum çünkü gerçekten güzel bir sistem oluşturmuşlar; büyük bir fabrika gibi düşünün, bu fabrikanın içerisinde yani normal vatandaş sanki cezaevinden fabrikaya değil de evinden fabrikaya gidiyormuş gibi düşünün, büyük geniş alanlar ve içerisinde bölümler yapmışlar, her bölümde farklı işler yapılabiliyor, aynı alanda birden fazla iş kolunda hizmet veriliyor. Yapılan işlerin dönemsel olduğu ve değişiklik gösterdiği güneş paneli parçaları birleştirme, ahşap işi, tohum ayırma, paketleme gibi işler farklı farklı bölümlerde aynı anda yapılabiliyor ve dolayısıyla yüzde 80'in belki yüzde 40-50'si o alanda idi aynı anda dolayısıyla sanki bir fabrika ortamında çalışıyormuş gibi hükümlü ve tutuklunun sosyalleşmesi anlamında önemli bizim için. Yaklaşık 10 euro ücret alıyor günlük. Bu 530 kişinin 400 kadarı da bu atölyede biraz önce söylediğim gibi, 100 kadarı da peyzaj ve bahçe düzenlemesinde, badanada, bina tamiratında, kantin gibi işlerde kullanılmakta.
Kurumun dışında geniş ihata duvarları yok, burası hükümlü ve tutuklular olduğu için yüksek güvenlikli değil tabii, dolayısıyla normal bir ortammış gibi bir hava sağlanmaya çalışılmış. Yine burada Berlin'deki Adalet, Çeşitlilik ve Ayrımcılıkla Mücadele Senatörlüğünü ziyaret ettik. Görüşmemizde Almanya'nın federal bir devlet olduğu, her eyaletin de kendisine ait bir ceza sisteminin olduğu, bize belirtildi. Biraz önce söyledim, Berlin'de hapishanelerin yüzde 25-30'unda açık bir şekilde infaz yapılmakta. Berlin'de 7 adet infaz kurumu bulunuyor, bunlardan 2022 yılı içerisinde en son 7 tane cezaevinde 3.500 hükümlü veya tutuklu bulunduğu bize belirtildi.
3 farklı tipte infaz kurumları var Berlin'de; normal, açık, kapalı ve bir de yüksek güvenlikli ceza infaz kurumu dediğimiz kurumlar. Bunların tamamında suç tipi ayırt edilmeksizin her hükümlünün açık ceza infaz kurumuna ayrılabilme hakkı var yani hangi suçu işlerse işlesin açık cezaevine gitme hakkı var. Bunun nasıl yapılacağına, kararın nasıl uygulanacağına, infazın nasıl uygulanacağına hâkimler karar veriyor. Tutuksuz yargılanıp da mahkûmiyet kararı kesinleşenlere öncelikle hükmü olunan cezayı bildiren ve açık ceza kurumuna teslim olmasını gerektiren bir mektup gönderiliyor. Kuruma teslim olmasından sonra psikolog veya sosyal çalışmacılardan oluşturulan bir kurul tarafından cezanın nasıl şekilde infaz edileceğine karar veriliyor ve hâkim tarafından infaza başlanıyor.
Yine şartlı salıverme dediğimiz hususlar mahkemeler tarafından yerine getirilmekte, karar verilmekte.
Bizim bu şekilde bir Komisyon tespitimiz vardır Başkanım, teşekkür ediyorum.