OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli üyeler, şimdi, ben Tarım Komisyonu üyesiyim ama bundan üç dört yıl önce bir hal yasası getirdiniz, Tarım Komisyonunda biz bunu birkaç kere görüştük, 16-17 maddeydi. Sonra nedense bunu çektiniz. Eksikleri vardı, yanlışları vardı ama ne oldu da çektiniz? Şimdi gerçekten çok ihtiyaç var. Perakendecilik yasasını herkes söyledi burada, 2006'da getirdiniz, onu getireni götürdünüz; sizin partinizin kurucularındandı ama şu anda siyasetle bile uğraşmıyor. Gıda enflasyonunu düşüremediğiniz için her ay bir suçlu buluyorsunuz yani geçen ayki suçlu 3 harfli marketlerdi. Beraber çok iş yaptınız onlarla, bir çok yardımları onların üzerinden götürdünüz, sonra nedense suçlu oldular. Niye? Çünkü enflasyonu düşüremiyorsunuz. Hele gıda enflasyonunu hiç düşüremiyorsunuz çünkü mantık yanlış. Sizin ile bizim aramızdaki fark zaten burada.

Yine, buraya kooperatiflerle ilgili bir yasa geldi "Ya, niye kooperatife ortak olalım? Hiçbir avantajı yok kooperatife ortak olmanın." Hâlbuki bu ülkeyi kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk ekonomik doktrin olarak kooperatifçiliği öngörmüş, tarım satış kooperatiflerini kurdurmuş; TARİŞ'i, Trakya Birliği, ÇUKOBİRLİK'i, FİSKOBİRLİK'i, ANTBİRLİK'i... E, Tarım Kredi Kooperatiflerinin bir numaralı ortağı olmuş ama siz onların kârlarını bile görmezden geliyorsunuz, onlara ciddi vergiler bindiriyorsunuz, basiretli bir tüccar gibi olmasını sağlamaya çalışıyorsunuz; bu olmaz, bir avantajı olması lazım. Yani tüccarların veya firmaların kârları vardır, o kârları büyütmek için uğraşırlar ama kooperatiflerde hizmet vardır, o hizmeti çoğaltmak için uğraşırlar; aramızdaki fark bu.

Ha, bu 3 harfli marketler suçluydu, şimdi ne oldu? Sırf onlarla seçimlere kadar bir anlaşma yapmak istiyorsunuz, fiyatları arttırmama konusunda bir anlaşma yaptınız diye onların dediklerini buraya getirdiniz; 14'üncü madde budur. Çekin bu maddeyi, ondan sonra rahat rahat konuşalım, hatta konuşmayalım, gerisi çok önemli değil.

Herkes bahsetti, ben de söyleyeyim. Genel Başkanımız 20 Kasım 2021 günü ülkedeki buhranı önleyebilmek için muhalefet olarak, sorumlu bir muhalefet olarak açıklamalarda bulundu, bir araya geldi onlarla. 29 Kasım 2021'de bir deklarasyon yayınladı; 10 hayatta kalma ürünü... Bu ülkede en çok tüketilen ürün, un; o günden bugüne unun çuvalına yüzde 150 zam geldi. Ya, gıda şampiyonu oldu ayçiçeği yağı. Süt; şu anda süt krizi var ülkede. Demek ki siz bu hayatta kalma derslerini hiç almamışsınız. Bulgur fiyatları uçtu gitti, makarna fiyatları uçtu gitti, mercimek, yumurta, peynir... Ya, cumhuriyet tarihinde bir ilki yaşatıyorsunuz, peynir fiyatı et fiyatını geçti. Siz 3 harfli market temsilcilerine sadece seçimlere kadar fiyat arttırmama pazarlığı yaptınız ve onlar da sizi bugünkü konuştuğumuz Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Kanunu... Burada nerede borsalarla ilgili kanun? Yine, bir torba yasa bu. Hâlbuki ayrı bir hal yasası, ayrı bir perakendecilik yasasını konuşsaydık yani buraya bir perakendecilik yasası getirseydiniz, deseydiniz ki: "Bu 3 harfli marketlerde artık bundan sonra kırtasiye ürünleri satılmayacak; kırtasiye, kırtasiyeciden alınacak. Bu 3 harfli marketlerde hırdavat, nalburiye, giyim malzemesi, inşaat malzemesi satılmayacak." O zaman sizi tebrik ederdik. Hatta "Bu 3 harfli marketler hipermarketlerle birlikte birer gün kapalı olacak, bakkallar yaşamalı..."

2003'te dediğim gibi, bu yasa hâlâ bekliyor. Bakın, dünyada gıda fiyatları düşüşe geçti, takip ediyor musunuz, bilmiyorum. Zaten dünyada gıda fiyatları yüzde 15 oranında artmıştı, dünyada sıkıntı oldu, herkes tarım politikalarını yeniledi. Bizde yüzde 100'ler artıyor, biz hâlâ ithalata devam ediyoruz; bunu anlayamıyorum. Hâlâ gümrük vergilerini sıfırlıyorsunuz, Hazine hâlâ gümrük vergisinden bir gelir elde edemiyor. Kuraklık var; ya, bunu görmüyor musunuz? Kuraklık var, üretim düşecek, herhangi bir destekleme yine yok, barajları yapmadınız, gübre fabrikalarını özelleştirdiniz, yandaşlara hâlâ rant sağlamaya çalışıyorsunuz, et ve süt krizi var. Yani aramızda çok fark var.

En son lafım da Hacı Bey'e, esnafla ilgili, ben teşekkür ediyorum. Esnaf kefalet kooperatifi yöneticisi bir babanın oğluyum ben. Yani esnaf kefalet kooperatiflerinin bu ülkede esnafı ne kadar fonladığını bilirim.

HACI ÖZKAN (Mersin) - Ben fazla zaman almayayım diye daha detaylara inmedim, bir saat konuşsam bitmez yani.

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Yok, şimdi, hem biraz destek vereceğim hem biraz da vuracağım Başkanım, kusura bakmayın. Yani niye vuracağım? Çünkü esnaf kefalet kooperatifleri olmasa zaten biz şu anda esnaf bulamayız.

HACI ÖZKAN (Mersin) - Ona da cevabımız var.

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Yüzde 9'la kredi veriyorlar, sağ olsunlar yani esnaf sırada...

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Krediyi nereden veriyorlar?

KADİM DURMAZ (Tokat) - Cebinizden verilmediği kesin.

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Ya, nereden veriyorlarsa veriyorlar, ben şimdi vermediklerini söyleyeceğim size bakın, vermediklerini söyleyeyim size.

Arkadaşlar, iki sene önce ağır bir pandemi yaşadık. Esnaf size ne dedi? "Devlete kırk yıl vergi verdim, ya, bana kırk gün bakamadınız." dedi, yalan mı? Bu söylendi. Bütün her yeri kapattınız, esnafa sadece kredi verdiniz. Ya, yok mu karşılıksız bir yardım, veremediniz. Tabii, yandaşlara var, esnafa gelince yok. Gittiniz, herkese kredi verdiniz, birer tane de kredi kartı verdiniz; yalan mı? Yalansa "yalan" deyin. Yani esnaf sizin aklınızda yok çünkü siz tekellerle birlikte hareket ediyorsunuz; o yüzden aramızdaki fark bu. O yüzden de siz gideceksiniz çok kısa bir süre sonra, zaten biz bu anlayışları değiştireceğiz, yeni yasalar çıkaracağız. Ticaretin bazı yerlerine müdahale edilir, birçok yerine edilmez ama sizin o beğenmediğiniz KİT'leri özelleştirdiğiniz gibi, devlet yeri geldiğinde et mi satar, süt mü satar... Keşke devlet et ve süt satmaya çalışsaydı da şu anda piyasada bu sıkıntılar olmasaydı.

Teşekkür ediyorum.