KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Bir hafta müsaade istiyorum sizden. İstanbul'a nasıl gideceğiz, nereye varacağız, gittiğimiz yerler nereler olacak, bunları biz -karşı tarafın da rızası olmazı lazım- bir tespit edeceğiz. Önümüzdeki hafta toplanıp burada İstanbul'a giden çerçeveyi bir dinleriz, onu sağlarım ben, Adalet Bakanlığı yetkilileri olabilir, Emniyetten olabilir; sonra İstanbul'a gideriz. O olay zihnimizde hep duracağı için başka konularda da çalışsak Komisyonumuza adını veren olay bizim için öncelik olacak, onu bir çıkaralım aradan; ondan sonra çocuk istismarına topluca yöneliriz diye düşünüyorum. Bunun için önümüzdeki hafta salı veya çarşamba toplanıp İstanbul konusunu görüşürüz, o konuyu da buraya yine çağıracağımız görevli, yetkili arkadaşlarla beraber istişare ederiz. Ne dersiniz?

MURAT EMİR (Ankara) - İyi olur Sayın Başkanım ama şöyle, şunu da yapabiliriz belki: Salı toplanıyoruz ya, uzmanlardan birkaçını çağıracağız, kamu görevlisi sıfatındakileri, onları da bir dinlemiş olmak hem bize zaman kazandırır yani dağılmamış oluruz.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Ben de onu diyorum zaten yani İstanbul konusunda bilgi alırız.

MURAT EMİR (Ankara) - Evet, hem de İstanbul konusunda da yani giderken de bir fikrimiz olur, bir de onları dinlemiş oluruz, hızlanmış oluruz bence.

CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Peki, İstanbul önümüzdeki hafta mı?

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Yok, bir sonraki hafta.

MURAT EMİR (Ankara) - Toplanıp dağılmayalım.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Tabii, tabii. Yani önümüzdeki hafta bu konuya derinlemesine girmiş oluruz.

MURAT EMİR (Ankara) - Biz listemizi verdik.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Şimdi, bu istismar konusunda şunu da söyleyeyim: Bu, o kadar hassas bir konu ki şu Çocuk İstismarını Araştırma Komisyonunun kurulması dahi çocuğu istismar eden bir şey yani çok hassas bir konu üzerinde yürüyoruz biz. Onun için kesinlikle burada benim sizlerden istirhamım -zamanla birbirimizi çok iyi tanıyacağız- hiçbirimiz bir diğerimize bir şey ispatlamak zorunda değiliz, hiçbirimiz bir diğerimize "Ben bunu şöyle biliyorum, bu konuda şöyle düşünüyorum." demek durumunda değiliz. Bizler, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleriyiz, Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşlarıyız; bu, çok önemli bir müşterektir. Bu, çok önemli bir müşterektir; bizler, Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşlarıyız. Dolayısıyla, bu, bizim pek çok hassasiyetimizin bir diğerinden farksız olduğunu gösterir. O açıdan çalışmalarımızda esasa yönelik, hani çok dağıtmadan, o zaman çok süratli çalışırız. Churchill'in bir sözü var, "Hazırlıksız olduğum için uzun konuşacağım." diyor. Konuya odaklanabilirsek haftada bir gün de çalışsak çok mesafe alırız, çok verimli çalışırız.

Ben hepinize teşekkür ediyorum.

Bugünkü çalışmamızı burada noktalıyorum.