KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bana da gelen mesajlar var. Öncelikle şunu ifade edeyim: Yani, Meclis olarak kendi yargılama yasamızı bile bir yasayla yapmadık biz, kanun hükmünde kararnameyle kendi yargılama yöntemimizi değiştirdik. Bunu yapamamış bir Parlamentonun üyeleriyiz aynı zamanda. Kendi çalışanlarımızın sorunlarını da "Acaba onlara bir ayrıcalık tanıyor muyuz, tanımıyor muyuz?" diye göz ardı ediyoruz; dolayısıyla, bu, doğru bir yaklaşım değil. Yani, sonuçta bu Parlamentoda çalışanlar varsa sanki onlara bir şey yaptığımız zaman, işte "Parlamentoda milletvekilleri, siyasi partiler kendi çalışanlarına bir ayrıcalık tanıdılar." gibi bir algı var, bu algıdan çekiniyoruz, dolayısıyla da en yakınlarımızın taleplerini görmüyoruz. Dolayısıyla, birçok mağduriyet var, bana da iletilen mağduriyetler var, burada konuşuldu. Dolayısıyla, yani, siyasi aidiyetlerimizi bir tarafa bırakarak, Meclis çalışanları konusundaki bu haksızlıkları giderebilecek bir düzenlemeyi burada birlikte yapalım. Bir riski de yok bu işlerin, beraber göğüsleriz, sonuçta kimseye bir statü tanımıyoruz. Şu anda çalışanların statüleri konusunda bir ayrım var, o ayrımları giderelim. Yani, 4/B'den 4/C'ye geçmişler, 4/C'den 4/B'ye geçmişler...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - "Bütün gruplar ortak bir çalışma yapsın." mı diyorsunuz?

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Evet yapsınlar yani sonuçta bunu...

SALİH CORA (Trabzon) - Ama sonra imzanızı geri çekmeyin.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Çekmeyiz tabii ki imzamızı, ben size garanti veriyorum yani. Niye çekelim ya? Sonuçta bizim çalışanlarımız ve diğer çalışanlardan niye farklı olsunlar? Ben burada kendi grubum adına bir söz söyleme noktasında değilim ama bu Parlamentonun bir üyesi olarak bunun doğru olmadığını düşünüyorum.

SALİH CORA (Trabzon) - Beraber çalışalım.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Hep beraber çalışalım, evet.

İki: Bakın, danışmanlar konusunda da gerçekten bir haksızlık var, bunu milletvekillerinin kötüye kullanmasının önüne geçebiliriz. Nasıl geçeriz? Bir yasama döneminde en az iki üç yıl çalışmış olmak koşulunu getiririz ve 1 kişiye indirgeriz; böylece, milletvekillerinin de altı ayda bir, sekiz ayda bir danışman değiştirmesinin önüne geçeriz. Dört beş yıl bizimle çalışıyorlar, sonra birden bire açıkta kalıyorlar; ne o yaşta bir kamu kurumuna girmeleri mümkün ne de yeni bir yerde çalışmaları mümkün. Bir yasama döneminde 1 kişi olsa beş yılda toplam 600 kişi olacak.

SALİH CORA (Trabzon) - Burada da bir çalışma yapılması lazım.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Evet.

Dolayısıyla, bir yasama döneminde eğer bu Parlamento 600 kişiye, bu kadar hizmetten sonra, kamuda bir statü sağlayamıyorsa... Yani, tek ayrıcalık bu mu gerçekten? Yani, bunları çok rahatlıkla yapabiliriz, çalışabiliriz, kriterler getirebiliriz, kısıtlamalar getirebiliriz, kötüye kullanmanın önüne geçebiliriz.

SALİH CORA (Trabzon) - Buna çalışalım.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Bir de benim yurt dışında büyükelçiliklerde çalışan sözleşmeli personelle ilgili duyduğum şikâyetler vardı, şimdi aklıma geldi, biraz önce söylendiği için: Özel bir düzenleme var mı, yok mu, o konuyu bilmiyorum ama yurt dışında büyükelçiliklerde özellikle şoför kadrosunda çalışan sözleşmeli personelin büyük mağduriyeti var. O mağduriyetlerin giderilmesi noktasında da hazır çalışma yapılıyorken... Sonuçta bu Hükûmet birçok yerde yeni büyükelçilik, temsilcilik açtı. Bu konuda -çalışan birçok sözleşmeli personel var- onların da mağduriyetinin giderilmesi noktasında varsa eğer çalışma yapılmasını ben buradan bir üye olarak Komisyonun takdirlerine sunuyorum.

Teşekkür ederim.