EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Başkanım, teşekkür ediyorum.

Ben, öncelikle Arda Bey'i kendi ekibiyle güzel bir denetim raporu hazırlamasından dolayı kutluyorum, onu söyleyeyim. Elbette ki devletlerde iktidarlar gelir geçer ama denetim, denetimi yapan unsurlar da devlet adına yapar yani hiç kimse bir AK PARTİ üyesi veya memuru değil, devletin şablonu, şekli neyse onları yaparlar, onu özellikle söyleyeyim. Fakat Cemal Bey konuşurken, Arda Bey, benim de aklıma o geldi işin açıkçası yani çaydan hep bahsetti, çayı özellikle söyledi. Tabii, biz de şu anda Ağrı'da domates üretiyoruz yani Garo burada mı? Ben her konuştuğumda burada değildi ama selam olsun Garo'ya; Garo, beni biraz dinlersen sevinirim. Dolayısıyla, AK PARTİ hükûmetlerinden önce siz Ağrı'ya veya Doğu'ya ne sorsaydınız... Eğitim var mı? Yok. Ulaştırma var mı? Yok. Güvenlik var mı? Yok.

CAVİT ARI (Antalya) - Yok da sen nasıl okuyup da bugünlere geldin hemşehrim yani?

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ya gözünü seveyim, ya gözünü seveyim ya...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Çok zekiymiş, çok zekiymiş, o nedenle...

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sen Antalya'nın göbeğinde yetişmişsin...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, hatibe müdahale etmeyelim lütfen.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - AK PARTİ sayesinde bu sene özellikle Antalya doldu taştı, hâlen bizi eleştiriyorsun.

CAVİT ARI (Antalya) - Geçmişi inkâr etmeyin, geçmişi!

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bak, sizin oradaki havaalanına şu anda uçaklar inemiyor, uçaklar. Uçaklar inemiyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ağrı boşaldı, Ağrı boşaldı.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ağrı boşalmaz, bak, şöyle...

CAVİT ARI (Antalya) - Antalya eskiden de turizmde bir numaraydı, şimdi de bir numara, her zaman bir numara.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Boşaldı, genç kalmadı Ağrı'da.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, rica ediyorum.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ağrı boşalmaz. Bizim zaten temel hedefimiz şu, bak, şükredip...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın hatibe müdahale etmeyelim, görüşlerini paylaşıyor.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ağrı'da doğurganlık oranı çok yüksek, Ağrı doğuruyor, her tarafa gönderiyor ve mesela, şu anda Antalya'nın zenginleri Ağrı; İstanbul'a gel, İstanbul'un zenginleri Ağrı...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ağrı fakir.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ankara'ya gel, Ankara'nın şu anda birçok zengini yani 10'uncu sırada Ağrılılar var. Mesele şurada, Ağrı'da bir şey yok, bir sıkıntı yok, onu özellikle söyleyeyim.

CAVİT ARI (Antalya) - Antalya'ya memur gelmiyor.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Şimdi, gençlik merkezlerine bakın, ben sizi götürürüm Ağrı'ya ya. Bak, ben, biraz...

CAVİT ARI (Antalya) - Antalya'ya memur tayin olmaz oldu.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Cavit Bey, domatesi aldın mı?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Domatesleri getirdiniz ama yetmemiş galiba.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Başkanım, domatesi gönderirim şimdi şeyden sonra.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bütçede getirmiştiniz, evet.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Üçüncü haftada bir daha getiririz, sıkıntı yok, düşünün...

Değerli Başkanım, Arda Bey, sorun şu: Biz şu anda Ağrı'da eksi 25-30 derece arasında bu sene 4.500 ton domates ürettik, inşallah, temel hedefimiz 2023, 2024'te 30 bin ton üretim yapmak; bunu jeotermal üzerinde yapıyoruz.

Şimdi, Cemal ağabey dedi ya "Bu devletin çaya ihtiyacı var." Bundan sonraki süreçte, acaba biz aynı yerde üretime endeksli olarak, sizin bu bölgede tarıma dayalı, siz o bölgede bir çay üretimi yapabilir misiniz? Bu benim birinci sorum çünkü eğer orada domates yetiştiriliyorsa haydi haydi Ağrı'da çay da üretilebilir yani bu şey değil.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Türkiye Varlık Fonuna dönelim artık ya.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ben özellikle sizlerden bunu soru şeklinde rica ediyorum. Eğer bu rantabl -Garo'nun dediği gibi- fizibil bir projeyse ben bunu Ağrı'da hayata geçirmenizi özellikle istiyorum.

Değerli arkadaşlar, bir şey söyleyeyim: Bakın, Plan Bütçede biz hep bunu söylüyoruz, elbette ki burada hepimiz de milletvekiliyiz, çeşitli bölgelerden geliyoruz, çeşitli partilere mensup insanlarız. Hepimizin istediği nedir? Millet hakemliğine gideriz, kimi seçerse, hangi iktidarı seçerse, biz, o iktidar olduğu zaman, oy karşılığında sandıklar açıldığı zaman geliriz ama yirmi yıldır bu devlet, bu millet AK PARTİ'ye oy veriyor. Ha, şimdi, siz hepiniz diyorsunuz: "Ya, şu kadar yanlış yaptınız, bu kadar yanlış yaptınız." Özellikle, burada, eğitimde, şehir hastanelerinde, ulaşımda bütçede bir sürü bizi eleştirdiniz. Ha, şimdi 24 Haziranda gideceğiz tekrar, hodri meydan millet, Sayın Cumhurbaşkanımız dün de söyledi yani...

Bir iki hususa da değinmek istiyorum işin açıkçası. Şimdi, şuna da biraz üzülüyorum, ya bir insan bu kadar mı devletini değersizleştirme cümlelerini kurar; bunu doğru bulmuyorum. Yani şimdi, bu ülke, daha önce uçak ve helikopter üreten bir ülke miydi? Herkes karşı çıkıyordu, "Yapamazsınız..." Yaptık mı? Yaptık bak şu anda. Şu anda, bizim, özellikle İHA'larımız, SİHA'larımız... İşte, siz, hani diyorsunuz ya "Özel şirketler kurmayın, bunları yapmayın." Ya, işte, özel şirketleri kurduk; devlet yönetiminde değil, özel şirket. Bugün Avrupa'ya gittiğinizde -işte, çoğunuz Avrupa'ya gitmişsiniz, görüyorsunuz veya yazılarda okuyorsunuz- özel şirketler var mı? Var. Başarılı mı? Başarılı. Şu anda Türkiye'de, Türkiye Cumhuriyeti devletinde özel şirketler kuruldu mu? Kuruldu. Başarılı mı? Başarılı. Aha, Karabağ burada, en basit mesele. Şu anda, bakın, gelişmiş ülkeler dâhil olmak üzere birçok dünya ülkesi Türkiye'den İHA'yı, SİHA'yı almak istiyor. KIZILELMA... Hamdolsun, bak, sıkıntımız yok.

E, şimdi Garo dedi ki: "Ya, işte, ikinci, üçüncü üretim şeyi, mevcut nesil arabası değil TOGG." Aha, geldi buraya ya, Bakan bindi Sayın Grup Başkan Vekilimizle birlikte -Allah razı olsun- MHP'nin Grup Başkan Vekili de teşrif ettiler, binip geldiler; Cemal Ağabey de vardı yanlarında. Bir sıkıntı var mı? Bir sıkıntı yok ya. Eğer bu devlet, eğer bu devletin evlatları bir şey yapıyorsa bizim alkışlamamız lazım. Aha, geleceğin milletvekilleri, bakanları, belediye başkanları burada oturuyor ya, sizin sıra arkanızda. Dolayısıyla, şunu söyleyeyim: Fizibil mi? Vallahi fizibil.

Şimdi, siz, mesela bir gün Ağrı'ya gelin... İşte, geçenlerde ben burada konuşurken bizim... Ya, ne gariptir, bir de Ağrı Milletvekili yani, diyor ki: "Ben tutanaklardan aldım; yalan söylüyorsun, öyle bir şey yok." Ya, yolu açtık mı 76 kilometre? Cumhurbaşkanı bağladı mı? Hepiniz de gördünüz değil mi?

Hocam, teşekkür ediyorum, bak, sen aradın ve geçen konuştuğumuzda da söyledin.

Ya, bunu Tayyip Erdoğan kendisi için mi yapıyor? Bu devlet için yapıyor, bizim için yapıyor ya. Para geliyor -fon bugün kuruldu- kâr ediyorsunuz; geçen sene 11'di, bu sene 11,3 değil mi? Sıkıntı var mı? Yok. Devam ediyor musunuz? Devam edeceksiniz çünkü bu gelecek nesil sizinle yürüyecek.

Şimdi, bir iki şey daha söyleyeyim. Yani paylaşım krizi... Ya, Türkiye'de niye paylaşım krizi olsun?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sende yok, sende yok; millette var.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ya, Garo, Allah'ını seversen... Bak, ben sana bir şey söyleyeyim...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yok, sizde yok, sizde yok; hepsini siz alıyorsunuz.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bak, bir şey işaret edeyim...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Millette var, millette.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ya, bak, hangi millet? Hangi millet?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Suyun başını tutmuşsunuz...

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Şimdi, bak, sen şimdiye kadar diyordun ki: "En alt grup..." İşçiye, köylüye siz ne diyorsunuz?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Paylan, siz kendinize yapılmasını istemediğiniz bir şeyi başkalarına yapmayın.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkan, benim bütün konuşmamda sataştılar ya, bütün konuşmamda.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ben yoktum, bilmiyorum.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ya, ama Ağrı'ya sataştı Başkanım, ben hiçbir şey demedim.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Kriz yok ki! Paylaşmıyorsunuz zaten.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Yani "Ağrı boşaldı, Ağrı'ya yatırım yok, Ağrı'da bilmem ne yok..." Ben bir şey söylemedim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Öyle mi? Cevap hakkı var diyorsunuz.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Tabii.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ağrı'da genç kalmadı, genç kalmadı.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Şunu arz edeyim Başkanım, bakın...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - "Ağrı" derseniz, o zaman dinleyeceksiniz vallahi Ekrem Bey'i.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - "Ağrı" derseniz, başınız ağrır yani.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Estağfurullah.

Şimdi "paylaşım krizi" dedi. Şunu özellikle arz etmek istiyorum: Bakın, şimdiye kadar köylüye, çiftçiye en alt grup diyordu gelirde, şimdi diyorsun ki: "Ya, ben gidiyorum, uçağa biniyorum, uçakta yolcu yok yani hep yabancı geliyor." İki "Ya, işte, hostesler ile kaptanların maaşları bu kadar." Demek ki sen klavyeyi değiştirdin, artık en üst limitlere gidiyorsun, diyorsun ki: "Acaba siz ne kadar bir para alıyorsunuz?" Bana göre de bu olumlu bir gelişme oldu, onu da özellikle söyleyeyim.

Şimdi, sosyal yapıya yardım konusu... Ya, sosyal yapıdaki yardım konusunu... Değerli arkadaşlar, bakın, siz bürokratsınız, bugün buradasınız, yarın İstanbul'a gideceksiniz. Elinizi vicdanınıza koyun ya, daha önce "çocuk parası" diye bir şey mi vardı? Daha önce "engelli" diye bir şey mi vardı? Engellilere hiç kimse bir kuruş para vermiyordu ya.

CAVİT ARI (Antalya) - Bize anlatırsan daha iyi olur Ekrem Bey, muhatabınız bürokratlar değil.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ya, ben zaten bunları size anlatıyorum ama siz sadece ideolojik baktığınız için artık şey yapmak istemiyorum.

CAVİT ARI (Antalya) - Bürokratlar sizin ideolojinizi mi temsil ediyor yani, niye onlara anlatıyorsunuz?

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Hayır, bunlar şu anda kurulan fonun ideolojisini... Ben burada şunu söylüyorum, diyorum ki: Sizin yanı sıra onların yanı sıra... Elinizi vicdanınıza koyun, bu ülke hepimizin. Ben AK PARTİ milletvekili olabilirim, siz CHP vekili olabilirsiniz ama bunlar da bu ülkenin asli unsurları. Dolayısıyla, hani, söylediğiniz noktaya bakıyorum.

Teknoloji... Ya, teknolojide... Ya, Allah aşkına ya, teknolojide daha önceki hükûmetler döneminde, düşünün, 1930'larda, 1940'larda, ya, Eskişehir'deki uçak fabrikalarını kapattılar ya. Biz, hamdolsun, bakın, şu anda harıl harıl teknoloji üretiyoruz ya. AR-GE konusunda en büyük parayı AK PARTİ hükûmetleri yatırdı.

Enerji konusunda, değerli kardeşlerim... Enerjide, bakın, bugün Karadeniz'de doğal gazımız çıkıyor. Şimdiye kadar Türkiye'de "doğal gaz" denilen bir şey mi vardı? Karadeniz'de, bakın, şu anda o bölgede arama yapılıyor. Karadeniz'de, yine, inşallah, Allah'ın izniyle hem orada hem Güneydoğu'da şu anda petrol aramaları yapılıyor; yakında Sayın Cumhurbaşkanımız, inşallah, bunların açıklamalarını yapacak.

Teknoloji şirketleri -biraz önce de söyledim ya- bu ülkenin göz bebeği. İHA'sı, SİHA'sı, KIZILELMA'sı; bizim bunlarla gurur duymamız lazım. Elbette ki bizim hatalarımız varsa hepsi söyler.

Son sözlerim şu Sayın Başkanım: Ben özellikle, söz verdiğiniz için de teşekkür ediyorum. Ağrı'ya geldiğinizde bakın, duble yollar bizim sadece bu sene hariç... Bakın, net olarak bunu söyleyeyim, 1.280 kilometre bizim sıcak asfaltımız var. Eğer bugün bu ülke doğru düzgün yönetilmeseydi bu paralar Ağrı'ya gelemezdi arkadaşlar.

Bakın, il ve ilçelerin bütünü de... Bizim 1 il merkezi, 7 tane ilçemiz var. Biz il merkezi dâhil olmak üzere 6 ilçemizde devlet dönüşümünü yaptırmışız, her tarafta hastaneler yapmışız.

Diyadin jeotermal... Başkanım, Arda Bey, bundan özellikle istirham ediyorum: Siz tarım alanında bizim ilimize ne yapabilirsiniz? Bakın, biz gittik geçen sene yani 2022'de, 114 trilyon lira parayla biz oraya demir attık.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlenizi alayım.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Olur Başkanım.

2023'te, Allah'ın izniyle, biz o bölgeden 30 bin tonun üzerinde domates almayı hedefliyoruz ve inşallah Antalya'yla biz rekabet edeceğiz.

Enerji konusunda, bakın, şu anda 5 tane türbinimiz var ya. Eskiden Ağrı'ya gidemiyordunuz kardeşim korkudan ama bizim Ağrı Dağı'na geçen sene yürüyüş yapan 24 bin insanımız oldu ya, sadece dağımıza. Bakın, İshak Paşa Sarayını söylemiyorum, meteor çukurunu söylemiyorum. Süphan Dağı'nda veya Kösedağ'ında tırmanış yapanları da söylemiyorum. Yine, bunun yanı sıra, bakın, Mollakara köyünde 160 milyon dolarlık bir yatırım yaptık; 20 ton altın, 3,5 ton gümüş. Bizim o bölgeler maden yatağı, gelin; ben o bölgelerde bu konuda araştırma yapmanızı özellikle rica ediyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Son, Sayın Başkanım.

Bakın, tekstilde biz Doğu ve Güneydoğu'da bir devrim yaptık ya. Bunun adı, bu devrimin adı Recep Tayyip Erdoğan değerli kardeşlerim. 2018'de 75 trilyon lira para gönderdik Ağrı merkeze, şu anda 5 ilçemizde, Ağrı merkezimizde 3.500 insanımız çalışıp ekmek yiyorlar.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Çelebi, çok aştık, teşekkür ediyorum.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ben çok teşekkür ediyorum, hepinize saygılar sunuyorum.