KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlarım, değerli bürokratlar, değerli Bakanım, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum öncelikle.

Sayın Bakanım, bu on dakikada anlatılması en zor olan, en sorunlu, en sıkıntılı bakanlık sizin bakanlığınız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı. On dakika içerisinde bütün konulara girmek mümkün değil. Bir çırpıda 50 başlık sayabilirim konuşulması gereken ve çok çok önemli konular. Ama bu sene özellikle iş güvenliği ve işçi sağlığı konusu çok önem kazandı. Tabii ki bunun üzerinde duracağız.

Hatırlıyor musunuz size iki ay kadar önce bir mektup göndermiştim. Aslında muhatabı Enerji Bakanımızdı. Bu 301 kişinin öldüğü Soma'daki hadiseden sonra şöyle bir durum ortaya çıktı: Gelen bilgilere göre, oradaki firmalarda ilave olarak yani oradaki sıkıntıların, sorunların haricinde bir de yolsuzluk konusu vardı. Oradaki firmalara ihalesiz ve yönetim kurulu kararı olmaksızın TKİ tarafından işler verilmiş, ihalesiz ve yönetim kurulu kararı yok ve bu 4 milyar lirayı buluyor, en azından 4 milyar lira. Yani, 2 milyar dolar Sayın Bakanım, "En azından 2 milyar dolarlık bir yolsuzluk var."diye bildiriyorum Sayın Bakana. Sayın Bakana bağlı olan kurumda en az 2 milyar dolarlık yolsuzluk var, hiçbir işlem yapılmıyor iki aydan beri. Böyle bir şey olamaz, böyle bir rezalet olamaz; hiçbir işlem yapılmıyor, olumlu veya olumsuz bir cevap verilmiyor.

Burada ayrıca sizin de birçok defalar söylediğiniz gibi, "Sen kömürde 1,5 milyon ton kömür üretecekken eğer yılda 3 milyon ton kömür üretirsen hesabını vereceksin arkadaş!" diyorsunuz. Vereceksin hakikaten. 1 milyon, 1,5 milyon ton kömür üretilmesi gereken o Soma'daki şirketlerde 5 milyon tona yakın kömür üretilmiş, 5 milyon tona. Siz "3" diyorsunuz ya, inanın 5 milyon ton. Böyle bir rezalet olabilir mi?

Sayın Bakan orada ölüleri gömmeye çalışıyor, çok da başarılı.

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - O konuda evet, Allah var.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Çok güzel yapıyor, insanları teskin etmekte çok başarılı ama burada görevini yapmakta hiçbir şekilde... Perşembe günü buraya gelecek, hesabını soracağız. Böyle bir skandal, böyle bir rezalet olmaz. Ve ilgili genel müdür de diyor ki: "Bakan beni görevden alamaz çünkü akıllı adamdır, işini bilir." Bunlar söyleniyor. Bunlar söylenirken 301 insan ölüyor, orada 18 kişinin hâlâ 16'sı çıkarılamadı, böyle rezillikler var ve Sayın Bakan yerinde oturuyor.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Niye alamazmış görevden?

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Böyle bir rezalet olabilir mi?

BAŞKAN - Sayın Çetin, konuşmacının insicamını bozmayın lütfen.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bakın Sayın Bakan, tek tek o mektupta da belirttim, o 2 firmaya yapılan ödemeler. Bakın, 2013'te firmalardan bir tanesine 341 milyon liralık ödeme var, tonu en fazla 60 liradır, bölün, 5 milyon ton yapıyor çıkardıkları kömür miktarı. Mümkün değildir. Diğer firmada da aynı şekilde. Bu sene çıkardıklarına bakın, yine aynı şekilde büyük bir rezalet var. Bu şartlarda yani insan hayatı hiçe sayılarak kömür çıkarılıyor, olacak şey midir bu? Ve sizin dediğiniz gibi, bu ruhsatlandırmaların yapılmaması lazım. Siz bunu söylüyorsunuz.

Şöyle demişsiniz: "Neden oluyor bu işler, çok açık ve net bunu görüyoruz. Üretim zorlaması var, bunun yanında maliyet zorlaması var. Siz işi daha ucuza yaptırmak için taşeronluk sistemini acımasız bir şekilde kullanarak insanları, çalışanları âdeta köleleştirerek bir uygulama içerisine girerseniz burada maliyetin getirdiği baskılardan dolayı çok kazanma hırsıyla bütünleşen bu anlayış ister istemez güvenliği ikinci derecede bırakmaktadır." Bu sizin sözünüz. Aynen böyledir ama Sayın Enerji Bakanının bunun gereğini yerine getirmesi lazım. Kendisi istifa etmiyor, gereğini de yerine getiremiyor. İlgili, sorumlu olan bürokratlara hiçbir işlem yapmıyor.

Soma'yla ilgili olarak bildirildiğine göre, ilgili savcı yaptığı soruşturma sonucu TKİ yetkililerini sorumlu bulmuş, onlara da soruşturma izni vermiyor, görevden alamıyor, soruşturma izni de veremiyor.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Ucu kendine dokunuyor o zaman.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bu nasıl bir siyasettir, nasıl görevde durma anlayışıdır bu? Sadece ölen yakınlarını teskin etmek midir bakanlık? Böyle bir rezalet olabilir mi?

Bakın, ondan sonra da torba kanun görüşmelerinde -bakın bu çok enteresandır- Allah büyük, bu konular görüşüldü. Geldi, bu konularla ilgili olarak tartıştık. Torba kanun görüşmeleri sırasında Enerji Bakanlığının gündeme getirdiği konu -bakan müsteşarı da geldi, müsteşar yardımcıları da, kurum genel müdürü de- sadece TKİ'yle redevans ve hizmet alım sözleşmesi olan firmaları getirdiler örnek olarak. Biraz önce örnek verdiğim Soma'daki o 2 firmayı getirdiler. Sadece onlar için, onları örnek göstererek fiyat farkı istediler. Torba kanundan dolayı bir maliyet artışı söz konusu oluyor. Daha kanun çıkmamış, burada görüşüyoruz, daha görüşmeler bitmeden, buradaki görüşmeler bitmeden o teklifi getirdiler ama sadece TKİ'yle sözleşmesi olan o 2 firma için getirdiler. TTK'yı hiç gündeme getirmediler. Daha sonra, 22 firmada çalışan 5 bine yakın insanın, TTK'yla sözleşmesi olan 5 bine yakın işçinin işten çıkarılması söz konusu oldu. Orada da bir işveren şantajı vardı. Hiçbir zaman TTK gündeme gelmemişti. Sayın Bakan TTK'yla hiç ilgilenmemiş, sadece TKİ'yle ilgilenmiş. Bu bol para alan, 1 yerine, 1 milyon ton kömür çıkarması gerekirken 5 milyon ton kömür çıkaran firmaları gözetmiş sadece. Bizim Genel Başkanımız... Soma'ya gittiğinde, ilk sözü "Bu çok iyi bir firmadır." olmuş ve o günden beri de hâlâ Soma'daki o 2 firma kollanıyor, Ermenek'teki firmayla ilgili olarak da ağzına geleni söyleyebiliyor Sayın Bakan. Nedir bu farklılık, o firmalarla bu firmanın farkı nedir, bunu anlamak mümkün değil. Onlar için özel olarak fiyat farkı isteyeceksiniz, maliyet farkı isteyeceksiniz, bunları anlamak mümkün değil. Tam bir skandaldır değerli arkadaşlarım, siz de burada karşı çıktınız ve daha sonra da sizin desteğinizle Genel Kuruldan o fiyat farkı maddesi geri çekildi, onun için de teşekkür ediyorum. Böyle bir rezalet olamaz.

BAŞKAN - Önerge benimdi.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Onu da daha sonra "Bakın." dedi.

BAŞKAN - Önerge benim, aşağı inince gereğini yapacağım.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakan onunla ilgili olarak da "Muhalefet yüzünden o fiyat farkı geri çekildi, onun için 5 bin işçi işten çıkarılıyor." dedi. Hâlbuki o da iktidarın önergesiydi, öyle geri çekilmişti.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Açığa düştün mü?

BAŞKAN - Hayır, biz Komisyon üyeleri olarak aşağıda önerge veremiyoruz muhalefet şerhi yazmadığımız için.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - İktidar grup başkan vekillerinin önergesiyle geri çekilmiş.

BAŞKAN - Tabii, tabii, onların önergesi, doğrudur.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Evet, aynen öyle oldu.

BAŞKAN - Bu konudaki 4 grubun önergesi ayrı ayrı işleme alınmıştır, tek seferde oylanmıştır.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakan, bu konuya perşembe günü Enerji Bakanlığı bütçesinde gireceğiz.

Dediğim gibi, sizinle ilgili çok konu var Bakanlığınızla ilgili, bu taşeronlaşma konusu var. Ben, taşeronlaşma konusuyla ilgili olarak, devlete şu andaki maliyetin çok daha yüksek olduğuna inanıyorum. İnanın, iyi bir hesaplama yaptırın, taşeronlaşma daha maliyetlidir. Bunların kadroya alınması hâlinde çok daha makul bir rakam bulunacaktır. Bütün maliyetlere bakalım, öyle bir çalışma yapalım, bunu göreceksiniz.

Çok vaktim kalmadı, şimdi şu konuya da değineyim, Sosyal Güvenlik Kurumuyla ilgili Sayıştay raporuna. Baktınız mı Sayın Bakanım buna? 22 tane çok önemli bulgu var Sosyal Güvenlik Kurumuyla ilgili. 22 çok önemli bulgu, 6 da denetim görüşünü etkilemeyen bulgu var, toplam 28; onların da çeşitli şıkları da var, 30'a yakın bulgu var Sosyal Güvenlik Kurumuyla ilgili. Sayın Bakan, bu Sosyal Güvenlik Kurumunun yeni dönemde, yeni kanunla Norm ve standart birliğinin sağlanması gereken dönemde hiç başarılı olmadığını, yerinde saydığını, geri gittiğini gösteriyor sadece. Çok önemli şeyler yani bir kurumda bazı tespitler yaparsınız denetim yaptığınız zaman, muhakkak bazı tespitleriniz olur ama bunlar çok çok önemli konular. Çok önemli tespitleri var Sayıştayın. Sayın Başkan, bunun ayrı bir oturum olarak Sayın Bakanın en son bölümdeki konuşmasından önce veya sonra ele alınması gerektiğini düşünüyorum çünkü çok önemli bulgular var, bunları tek tek konuşmamız gerekir. Çok büyük de meblağlar var, bunun geçiştirilmesi mümkün değil.

Sosyal Güvenlik Kurumu, bakın, devlet bütçesi bu 2015 için 472 milyar gider bütçesi. Sosyal Güvenlik Kurumunun da 223 milyar liralık bir bütçesi var, yarısından fazla. Çok önemli ve çok önemli de bulgular var burada. Bunların tek tek değerlendirilmesi gerekir diye düşünüyorum.

Sayın Bakanım, denetimle ilgili olarak da bir konu söyleyeyim. Şöyle bir rakam var: Çalışma Bakanlığının verilerine göre iş sağlığı ve güvenliği yönünden denetlenen iş yeri sayısı yıldan yıla azaldı, son on yıllık dönemde yüzde 70 oranında düşüş oldu. 2005'te 27 bin teftiş yapılırken, rakam 2013 yılında 8 bine kadar geriledi. Böyle bir tespit var yani denetim sayısında bir düşüş var. Hâlbuki, aynı dönemde iş yeri sayısında çok büyük bir artış söz konusu. Denetimler azaldı, denetim yapılmıyor. Bütün bakanlıklarda teftiş kurulları zaten lağvedildi, teftiş yapılmıyor ama dışarıya yönelik de denetim yapılmıyor. Bununla ilgili olarak çalışma yapmanız lazım.

Bir diğer önemli konu da emeklilikte yaşa takılanlar. Demin Sayın Çetin söyledi, gerçekten rahmetli Aslanoğlu -Mevlüt Ağabeyimiz- burada olsaydı o konuyu tekrar tekrar gündeme getirirdi. Çok mağdur insan var bu konuyla ilgili.

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Ya, getireceğiz, merak etme.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bu konuyla ilgili özel bir çalışma yapılması lazım. Hakikaten, emeklilikte yaşa takılanlar çok mağdur durumda, çok büyük sıkıntılar var. Bir de genel sağlık sigortasıyla ilgili olarak...

BAŞKAN - Kadük olarak ben de getiririm!

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Torba kanun görüşmeleri sırasında da konuştuk, genel sağlık sigortası çökmüştür. Onunla ilgili bazı düzenlemeler yaptık, tahsil edilemeyen meblağların, ki faizsiz 9 milyar lira diye hatırlıyorum- tahsiliyle ilgili bir düzenleme de yaptık ama o çalışmayacaktır. Bilmiyorum, onunla ilgili de bilgiler verir misiniz, şu ana kadar ne kadar müracaat oldu?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Genel sağlık sigortası çökmüştür, onunla ilgili olarak da önümüzdeki günlerde bir hazırlık yapıp bir kanun tasarısı getirmek durumundasınız çünkü çalışmıyor, çöktü, ilk gününden beri bu vaziyette.

Çok teşekkür ederim Sayın Başkan.