| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4780) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 15 .12.2022 |
İSMAİL KONCUK (Adana) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri, sendikalarımızın değerli temsilcileri; saygıyla selamlıyorum.
Memur sendikacılığı ile işçi sendikacılığı çok farklı; kanunları farkları, hakları farklı. Zaman zaman sendikalardan, bilhassa yetkili konfederasyon MEMUR-SEN'den "Biz dayanışma aidatı alalım." gibi teklifler de geçmişte gündeme gelmişti. Ben o zaman TÜRKİYE KAMU-SEN Genel Başkanıydım. Sayın Bakanlar da o zaman taraf olmadı, AK PARTİ de taraf olmadı; bugüne kadar bunlar geçmedi. Mesela, işçi sendikacılığında bir tediye ücreti vardır, dayanışma aidatı vardır ama işçi sendikalarının grev hakkı vardır, memur sendikaları böyle değildir. Bu düzenleme 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun 28'inci maddesine de tamamen aykırı. O madde şunu söylüyor: "Kazanımlarla ilgili sendika üyesi olanlar ile olmayanlar arasında bir ayrım yapılamaz." diyor, tek bir farkla; "Toplu sözleşme ikramiyesi hariç ayrım yapılamaz." diyor. Toplu sözleşme ikramiyesinin sadece sendika üyelerine verileceğini kanunun amir hükmü hâline getirmiş kanun yapıcı. Yani bu toplu sözleşme ikramiyesini falan sendika üyesine şu kadar feşmekan sendika üyesine şu kadar vereceksin diye bir düzenleme 4688 sayılı Kanun'da yok değerli milletvekilleri. Anayasa'nın 51'inci maddesi aynı şekilde "Hiç kimse bir sendika üyesi olmaya zorlanamaz, herhangi bir sendikadan istifaya da zorlanamaz." hükmünü getirmiş. Şimdi, siz bu düzenlemeyle 4688 sayılı Kanun'un 28'inci maddesindeki açık hükme alenen aykırı bir düzenleme yapıyorsunuz, aynı zamanda Anayasa'nın 51'inci maddesiyle getirilen bir yasağı bu düzenlemeyle meşru hâle getirmeye çalışıyorsunuz. Şunu demeye çalışıyorum: AK PARTİ milletvekilleri ve Cumhur İttifakı'nın diğer milletvekilleriyle bu Komisyondan evet kararı çıkabilir ama buradan kararın çıkması bu düzenlemenin yargı tarafından himaye göreceği anlamına gelmiyor, çok açık söyleyeyim, iptal edilecektir. Yani bunu iptal etmeyecek herhangi bir hâkim ya da yargıç düşünemiyorum çünkü bu Anayasa Mahkemesine kadar gidecek. Dolayısıyla, AK PARTİ yani ülkeyi yirmi yıldır yöneten bir siyasi partiyi böylesine kanun bilmez, Anayasa bilmez bir duruma düşürmek gerçekten ayıptır. Hani, "Tongaya düşürmek." diye bir tabir var Fahri Bey. Birileri sizi tongaya düşürüyor Sayın Elitaş, siz de tongaya düşüyorsunuz. Sayın Recep Tayyip Erdoğan yüzde 1'lik siyasi partilere bile göz kırpıyor, "Ya, gelin, 100 bin oy bile bizim için önemli." diye davet ediyor, değil mi? Davet ediyor ama siz yüz binlerce memurun öfkesine muhatap bir iktidar oluşturuyorsunuz, Sayın Cumhurbaşkanının bundan haberi var mı bilmiyorum ben yoksa haberdar edin. Ben, buradan söylüyorum, bunları biz paylaşacağız, basına da düşecek buradaki konuşmalar, sayın sendikalar da buradaki konuşulanları kamuoyuna taşıyacaklar, önümüzdeki süreçte sendikaların eylemlilik süreci de başlayacak. Dolayısıyla, birileri kendi menfaati açısından sizi tuzağa çekmek isteyebilir. Ali Kenanoğlu'nun da ifade ettiği gibi yarın sizi de satabilir...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI AHMET ÇOLAKOĞLU - İki dakika daha uzatıyorum İsmail Bey.
Buyurun.
İSMAİL KONCUK (Adana) - İki dakika olur mu, ben parti adına konuşuyorum.
OTURUM BAŞKANI AHMET ÇOLAKOĞLU - Tamam, beş dakika daha uzattım.
İSMAİL KONCUK (Adana) - Beş dakika da yetmez bana.
OTURUM BAŞKANI AHMET ÇOLAKOĞLU - Buyurun, devam edin siz.
İSMAİL KONCUK (Adana) - Şimdi, dolayısıyla, bunu, burada, gelin, kaldıralım yani gerçekten böyle ayıplı bir duruma düşmek, ülkeyi yirmi yıldır yöneten iktidar, ya, kanunun açık hükmünü anlamaktan uzak bir siyasi parti durumuna düşmek...
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Koncuk, 28'inci maddeyi bir daha söyler misiniz, ben anlamadım.
İSMAİL KONCUK (Adana) - 28'inci madde şunu söylüyor: "Toplu sözleşme kazanımlarıyla ilgili herhangi bir sendikaya üyelik ya da üye olmamak önemli değildir." diyor yani bütün memurlar...
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Müsaade ederseniz bir okuyabilir miyim Başkanım?
İSMAİL KONCUK (Adana) - Ben hülasasını söylüyorum, tam...
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Yüksek sesle okuyabilir miyim onu müsaade ederseniz?
OTURUM BAŞKANI AHMET ÇOLAKOĞLU - Başkanım, buyurun.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ben onu okuyayım şurada: "Toplu sözleşme ikramiyesi hariç olmak üzere toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamaz." "Toplu sözleşme ikramiyesi hariç olmak üzere diğer bütün hükümler sendika üyesi olsun olmasın eşit uygulanır." diyor. İzah ederseniz memnun olurum.
KANİ BEKO (İzmir) - Siz devam edin isterseniz, gerisi var onun Sayın Başkan.
İSMAİL KONCUK (Adana) - Şimdi, orada "Toplu sözleşme ikramiyesi hariç." diyor yani toplu sözleşmedeki tüm kazanımlar -mesela yüzdelik zam- bütün kamu çalışanlarına ve emeklilere eşit uygulanır, bunun tek istisnası toplu sözleşme ikramiyesi. "Bu sadece sendika üyelerine verilir." diyor. Sendika üyesi olmayanlar bu ikramiyeyi alamaz. "A sendikasının üyesi toplu sözleşme ikramiyesini şu kadar, B sendikasının üyesi şu kadar alır." demiyor. Eşit şekilde bütün sendika üyelerine, kaç üyesi olursa olsun bütün sendika üyelerine toplu sözleşme ikramiyesini eşit vermek zorundasınız; bu açık bir hüküm. Sayın Elitaş, yani, siz benden daha tecrübelisiniz bu konuda, değil mi? Yani bunu tartışmaya gerek yok.
Dolayısıyla, burada yapılması gereken, gerçekten böyle bir zor durumda kalmak size yakışmaz. İYİ Partili bir vekil olarak bunu alanlarda anlatmak adına, siyaseten değerlendirmek adına bizim işimize gelebilir. Buradaki kıymetli sendikacılar belki üzülecek ama siyaseten biz bunu kullanırız ama böyle bir şeye de ihtiyacımız olmasın kardeşim.
Şimdi, 3 sendika etkilenmiyor: MEMUR-SEN, KAMU-SEN ve KESK. KESK, sadece din görevlileri sendikaları yüzde 2 barajını aşamıyor, o hizmet kolu etkileniyor ama bu 3 konfederasyon ağırlıklı olarak etkilenmiyor. Şimdi, ben yıllarca sendikacılık yaptım. 2002 yılında MEMUR-SEN üye sayısı sadece 18 bindi yani AK PARTİ iktidara gelene kadar MEMUR-SEN'in 18 bin üyesi vardı. Bu 3 konfederasyon en eski konfederasyonlar. Dolayısıyla, 1 milyon üyeyi, 400 bin üyeyi, 200 bin üyeyi bu konfederasyonlar bir senede yapmadılar, iki senede yapmadılar; ta 2001 yılından beri, hatta 1992 yılından bu yana... O zaman sendika kanunu yoktu, Anayasa değişikliği vardı. Şimdi, dolayısıyla yılların mücadelesiyle bu üye sayısını oluşturdular.
Şimdi, bu mücadeleden gelmiş insanlar tutuyor, A sendikasına "Kardeşim, sen yok ol, ben yaşayayım." diyor. Bu ne kadar egoistçe bir düşünce. Bu doğru bir yaklaşım değil. Emin olun, MEMUR-SEN'e yıllarca muhalefet yapmış bir sendikacı olmakla birlikte ben bunu MEMUR-SEN'e bile yakıştırmadım, yakıştırmıyorum. Onun için MEMUR-SEN de bu konuda çok ısrarcı olmamalı. KAMU-SEN'in adını ben eski Genel Başkanı olmak hasebiyle burada ifade etmek istemiyorum, söylemek istemiyorum çünkü KAMU-SEN yıllarca delikanlıca meydanlarda mücadele etmiş bir konfederasyondur. Böyle şeylere, ayak oyunlarına falan da ihtiyacı olmayan bir konfederasyondur, gerek de yok.
Onun için bu sendikalarımıza da... Zaten KESK burada savunmadı, ben teşekkür ediyorum, bu güzel bir duruştur. Onun için bu 3 konfederasyonumuz diğer 2 konfederasyonumuzla siyasi parti grupları üzerindeki baskılarını kaldırmalı. Çünkü onların arzusuyla, isteğiyle... Sayın Mustafa Elitaş bunu bilmez, bunu niye buraya getirsin? Fahri Bey bunu bilmez. Onların böyle bir derdi olmaz. AK PARTİ'nin böyle bir derdi olmaz. Ama bu arkadaşlarımıza da... Yılların sendikacısı bu arkadaşlar. Hacı Bayram Tonbul MEMUR-SEN'in arşividir, yıllardır tanırım, severim de kıymetli bir dostumdur, sendikacılıkta da emeği çoktur; burada da bunu teslim edeyim ben, haksızlık da yapmayım, mevzuat bilgisi de kavi bir arkadaşımızdır. Ali Yalçın da umreye gitmiş yani günahlarını temizlemişken yeni günahlar da eklemesin Ali Yalçın kardeşim kendisine buradan. Yani buradan da selamımı söyle Hacı Bayram kardeşim; bunu kaldıralım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İSMAİL KONCUK (Adana) - Sayın Başkan, beş dakika daha istiyorum.
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - İsmail Bey, on dakika olmuş, iki dakika daha versek toparlayabilir misiniz?
İSMAİL KONCUK (Adana) - Beş dakikada toparlarım.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Süre verin Başkan, parti adına konuşuyor.
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Buyurun.
İSMAİL KONCUK (Adana) - Şimdi, bakın, şu an itibarıyla yüzde 2'nin altında olan sendikanın üyesi 250 TL alacak; yüzde 2 barajını aşan konfederasyonlar, sendikalar 706 TL alacak. Yüzde 20 zam yapıldığını farz edelim önümüzdeki ocak ayından itibaren, ne olacak? Yüzde 2 barajının altında kalan sendika üyesi 300 TL alırken yüzde 2'yi aşan sendika üyesi 840 TL alacak yani aradaki 450 TL'lik makas 540 TL'ye çıkacak; böyle devam edecek, bu daire, bu fasit daire, çıkmaz sokak böylece devam edecek. Şimdi, ya, Allah'tan reva mı? Hepimiz vatansever insanlarız, Türk kültüründe Türk-İslam anlayışında... Şimdi sofrayı kurmuşsunuz, aynı yerde arkadaş grubusunuz, 2 arkadaşınız zeytin, peynir yiyor; Fahri Bey de oturmuş kuzu kızartmaları, kavurmalar... Şimdi, Fahri Bey, sen davet etmez misin onları? "Ya. gelin kardeşim, beraber yiyelim." demez misin? Edersin değil mi?
FAHRİ ÇAKIR (Düzce) - Her ikisini de ederim.
İSMAİL KONCUK (Adana) - Ama şimdi bu arkadaşlarımız davet etmiyor, "Ya, zıkkımın kökünü yiyin." diyor âdeta yani; böyle bir şey olur mu ya? Böyle bir şey olmaz.
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - İsmail Bey, ağabey, gece vakti, millet acıktı; bu tür örnekler vermesen iyi olur.
İSMAİL KONCUK (Adana) - Hacı Bayram Tonbul, sakalın da var, inançlı da bir insansın; elini vicdanına koy, bunu önce siz çekin kardeşim, siz çekin, görüşün, çekilmesini isteyin; memurların gözünde vallahi büyürsünüz. Gelin, burada bir şey yapacaksak şunu söyleyin: Polislerimize... Hem yasaklı yaptınız kanunen, sendika üyesi olamıyor bunlar hem de diyorsun "Para yok sana kardeşim." Hem "Sendika üyesi olamazsın." diyorsunuz hem bu paradan mahrum bırakıyorsunuz. İnfaz koruma memurlarına, daire başkanlarına -birçok yasaklı var- belediye başkan yardımcılarına, millî eğitim müdür yardımcılarına, denetim kurulu üyelerine; onlara bir düzenleme yapalım, en azından üyeliği yasak ediyorsak onların da bu ikramiyeyi almalarını sağlayalım bu seçim öncesinde Fahri Bey, bu, işinize gelmez mi? Çok bir para da değil. Bunu düzenleyelim, bunu yapalım. Siz de kıymetli kardeşlerim, MEMUR-SEN olarak, KAMU-SEN olarak bunu teklif edin; bu insanların gözünde de bir değer kazanırsınız, memurların gözünde de değer kazanırsınız. Bakın, sadece böyle bir düzenlemeye kızacak olan, infial gösterecek olan bu yüzde 2 barajının altında kalanlar olmayacak. Memurlar çok farklı insanlardır, o 706 TL alacak olanlar var ya, zoruna gidecektir, "Benim arkadaşım 250 TL alırken bana 706 TL'yi kim verdi kardeşim?" diyecek, onlar da hesap soracak. Bu toplumu egoist, nefsî filan zannetmeyin, böyle idealist insanlar var, ilkeli insanlar var. Eminim ki MEMUR-SEN içerisinde de MEMUR-SEN üye tabanında da böyle binlerce insan vardır. Onun için doğru olan, bu teklifi çekmek. Bu arkadaşlarımızı üzmeyelim, bir müjde verin şurada, kaldıralım, hepimiz güle oynaya buradan çıkalım diyorum, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - İsmail Bey, teşekkür ediyorum.
İSMAİL KONCUK (Adana) - Ben teşekkür ederim.