KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET CİHAT SEZAL (Kahramanmaraş) - Şimdiye kadar biz burada hiçbir milletvekilinin konuşmasında bir beis görmüyoruz, ben en azından şahsım adına ben görmüyorum ama Sayın Vekilim, bakın, bir kitleye hitap ederken -benden çok iyi bilirsiniz- bütün kitleyi zan altında bırakarak konuşmak... Ben burada, en azından bu Komisyonda sizin bulunduğunuz siyasi partiyi ya da bulunmadığınız partiyi -adı neyse ya da HDP'yi ya da CHP'yi- herkesi zan altında bırakarak konuşursam oradan birisi bana der ki: "Kardeşim, bu söylediğin yanlış." Son konuşmanızda, son söylemlerinizde yumuşadığınızı siz de fark ettiniz ama öncesinde Cumhurbaşkanımız da dâhil, buradaki milletvekillerimiz de dâhil "Siz yaptınız, siz böylesiniz, siz şöylesiniz." Herkes sizin, anlatacağınız konu dışında, kararınızı ve kanaatinizi dinler, onun dışında itham etmeye başlarsanız ve bunu tahrik edici şekilde yaparsanız biz konuşuruz.

İkincisi, ben iki gündür, dün sabahtan beri bu Komisyondayım. Herhangi bir milletvekilinin en ağır eleştirisine dahi cevap vermedim, hakkıdır konuşur ama itham etmeye başlarsanız burada kimse, hele hele ki "Şunu yaptınız, bunu yaptınız..." Ben bir şey yapmadım kardeşim, ben milletvekiliyim. Konuştuğunuz cümlelere bakın, bir insanın nasıl tahrik edildiğini bu şekilde konuşurken çok iyi anlayabilirsiniz ama bir komisyonda komple bütün herkesi zan altında bırakacak şekilde konuşamazsınız.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - KHK'leri kim çıkardı?

MEHMET CİHAT SEZAL (Kahramanmaraş) - Söyleyeceğinizi ve ifadenizi ifade edersiniz, biz de sakin ve sükûnet içerisinde dinleriz, konu kapanır ama hiçbir vekil, ben de dâhil, burada bir başka partiyi ve siyasi kimliği ve kişiliği hedef alarak konuşmaya başlarsak, karşımdaki milletvekilleri dâhil, kimse buna müsaade etmez.

Bakın, az önce "Cumhurbaşkanı yaptı." dediniz, beni emir eri yaptınız. Ben burada herhangi bir siyasi partinin genel başkanına şöyle desem, ondan sonra da "Siz onun emir erisiniz." desem burada kimse susmaz.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Buna mı takıldınız şunu söylediğim için?

MEHMET CİHAT SEZAL (Kahramanmaraş) - Yahu, Beyefendi, ben bir örnek verdim.

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Müsaade edin, müsaade edin.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - KHK'leri kim çıkardı?

MEHMET CİHAT SEZAL (Kahramanmaraş) - Lütfen, gözünüzü seveyim; ben bir örnek verdim.

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Karşılıklı konuşmayalım.

MEHMET CİHAT SEZAL (Kahramanmaraş) - Siz söyleyeceğinizi söylediniz. Ben burada kendi siyasi partimin Genel Başkanının bu şekilde itham edilmesine ve bir milletvekili olarak birisinin emir eri... Ben bir şeyin emir eriyim, o da vatandaşın, onun dışında kimsenin emir eri değilim.

BURAK ERBAY (Muğla) - Karşı çıktınız mı, onu soruyor.

MEHMET CİHAT SEZAL (Kahramanmaraş) - Ben bir siyasi partiye mensubum, Cumhurbaşkanımızın siyasetine sahip çıkarım, milletvekili olarak görevimi yaparım. Onun dışında, burada, ben de dâhil -tekrar ediyorum, sözü kapatacağım- herhangi bir siyasi parti liderini itham ederek, altına da "Sen onun emir erisin." diyerek buradaki hiçbir milletvekilini zan altında bırakamam, bunu da birisi bana yaparsa müsaade etmem; bu kadar. Üslup doğru olduğu sürece ben her söylenen sözü dinlemeye muktedir bir insanım.

Teşekkür ederim.