KOMİSYON KONUŞMASI

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI FATMA GÜLDEMET SARI (Adana) - Sayın Başkanım, not defterimi bitirdim, siz de soruları bitirdiniz.

Öncelikle, Sayın Başkanım, değerli milletvekillerim, Komisyonumuzun çok değerli üyeleri; Bakanlığımızın merkezî bütçe görüşmelerinde söz alan bütün milletvekillerimize teşekkür ediyorum. Gerçekten, çok samimi ve içten değerlendirmelerde bulundular. Ben biraz daha bütçe üzerine sorular gelir diye düşünüyordum ama genelde çevre duyarlılığını öne çıkartan soruların gelmiş olması da ayrıca beni memnun etti. Bu vesileyle de söz alıp değerlendirmelerde bulunan, katkıda bulunan bütün milletvekillerimize tek tek teşekkür ediyorum.

Sorulara elimden geldiğince hızlıca cevap vermeye çalışacağım Sayın Başkanım, şunların hepsini okumama izin verirseniz.

BAŞKAN - Kırk dört dakikanız kaldı Sayın Bakanım, bu sürenizi uzatmayacağım çünkü saat onda yeni bir bütçeye başlayacak buradaki arkadaşlarımız, o açıdan sizden de bu konuda hassasiyet bekliyoruz.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI FATMA GÜLDEMET SARI (Adana) - Tamam, sırayla hızlıca geçeyim o zaman.

Sayın Mikail Arslan'ın, Kırşehir Milletvekilimizin sorduğu soru: "Belediyelerce yapılan imar planları denetleniyor mu?" Belediyelerce onaylanan planlar 2013/17 sayılı Genelge gereği il müdürlüklerimizce denetlenmektedir, mevzuata uygun olmayanlar belediyelerine iade edilmektedir. Kısa kısa geçiyorum hızlıca.

İzmir Milletvekilimiz Sayın Temizel'in sorusu var, İzmir ili Ödemiş ilçesinde Altın-Gümüş Ocağı Projesi. Bakanlığımızca İzmir ili Ödemiş ilçesinde Altın-Gümüş Ocağı Projesi'nin ÇED süreci Zeytinlik Kanunu'na aykırı olduğu gerekçesiyle sonlandırılmıştır.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, özür dilerim, burada olan arkadaşların sorularını cevaplarsanız diğer arkadaşlara yazılı gönderirsiniz.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI FATMA GÜLDEMET SARI (Adana) - Vallaha, hepsi karışık gidiyor, nasıl yapacağım, nasıl ayıracağım, hiç bilemiyorum. Ayırabiliyorsak sırayla ayıralım o zaman.

AHMET YILDIRIM (Muş) - Yok, yok, problem değil. Ben de ilk kez direkt sorulara cevap veren bir Bakan gördüm, hiç şey yapmıyor. Gerçekten teşekkür ediyoruz Sayın Bakan.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI FATMA GÜLDEMET SARI (Adana) - Ankara Milletvekilimiz Sayın Bülent Kuşoğlu'nun sorularına özellikle şimdi cevap veriyorum. Sorumuz: "Hükûmet Eylem Planı'nda yer alan gayrimenkul sertifikası modeliyle ilgili olarak Bakanlığınızca ne yapılmaktadır?" Gayrimenkul sertifikası modeli konusunda Sermaye Piyasası Kurulu müşterek mevzuat çalışmamız devam etmekte. İnşallah onu eylem planımızın sürecinde tamamlayacağız.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bunun nasıl çıkacağı çok önemli ama bu önemli bir konu.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI FATMA GÜLDEMET SARI (Adana) - Çalışmalarımız devam ediyor, görüşmelerimizi de yapıyoruz. Eğer bu konuyla ilgili de önerileriniz olursa onları da ben dinlemek veya yazılı da verirseniz değerlendirmek isterim Sayın Vekilim.

"AB İlerleme Raporu..." Türkiye sınırı aşan hususlara ilişkin olarak Espoo ve Aarhus Sözleşmesi'ne taraf olmadığından dolayı yönetmeliğe yansıtılmamıştır diye bir cevap var.

Yine "Kentsel dönüşüm harcamaları hakkında detaylı bilgi..." Kira yardımları, faiz desteği, kamulaştırma, proje, tasarım uygulamaları için 2012 yılından bu yana toplam 2 milyar TL harcama yapılmıştır. Daha detaylı isterseniz yine yazılı olarak veririz Sayın Vekilim.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Hayır, yani 2 milyarı geçiyorsunuz, yine az istiyorsunuz bu sene.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI FATMA GÜLDEMET SARI (Adana) - Onu detaylı olarak veririm.

Hızlı geçiyorum vakit dar diye, çok var çünkü.

"Bakanlığımızın bütçe başlangıç ödeneklerinin yıl sonu harcama durumuyla çok yüksek oranda farklılık göstermesi" sorunuza, yine, biraz önce söylediğinize cevap olarak: Bakanlığımız 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereği diğer kamu idarelerinin yapım işlerini yapma, yaptırma konusunda görevlidir. Bu çerçevede, ilgili kamu idareleri yapım işlerine ait ödeneklerini yıl içerisinde Bakanlığımıza aktarmaktadırlar ve yapım işlerinin hakedişleri de Bakanlığımızca ödenmektedir. Bu nedenle, Bakanlığımıza tahsis edilen başlangıç ödenekleri ile yıl sonu harcama tutarları arasında çok yüksek farklılık olmamaktadır. Ödenek üstü harcama yapılması kesinlikle söz konusu değildir.

Yine, ileriki zamanlarda daha detaylı verebiliriz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Onların yapım işlerini de kendi bütçenize alabilirsiniz, hiçbir mâni yok, değil mi?

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI FATMA GÜLDEMET SARI (Adana) - Onu değerlendiririz, bakarız Sayın Vekilim.

"Stratejik Çevresel Değerlendirme Direktifi'nin uyumlaştırılması çalışmaları ne aşamadadır?" Ülkemizde Stratejik Çevresel Değerlendirme Direktifiyle uyumlu taslak bir -kısa geçiyorum- SÇD yönetmeliği bulunmaktadır. Ancak söz konusu mevzuatın etkin uygulanması ve stratejik çevresel değerlendirme konusunda kurumsal kapasite geliştirme çalışmalarının gerçekleşmesine yönelik olan SÇD Yönetmeliğinin Uygulanması Teknik Yardım Projesi Mayıs 2014'te başlamış olup Mayıs 2016 tarihinde tamamlanacaktır. Proje kapsamında kurumsal ve idari açıdan SÇD altyapısını güçlendirecek çalışmalar da devam etmekte olup söz konusu kapasite geliştirme çalışmalarının tamamlanmasını müteakip SÇD yönetmeliğinin 2016 yılı itibarıyla yürürlüğe girmesi öngörülmektedir Sayın Kuşoğlu.

Hızlı geçiyorum, biraz cümleler anlamsız gibi geliyor olabilir ama...

İstanbul Milletvekilimiz Sayın Tamaylıgil'in sorularına hızlıca cevap veriyorum. "Büyük endüstriyel kazaların kontrolü ve etkilerinin azaltılması hakkındaki yönetmeliğin 2017 yılına ertelenmesi" hakkındaki sorunuza cevap: Söz konusu yönetmelik şu anda yürürlükte olup üst seviyeli kuruluşlar 31/6/2016 tarihine kadar güvenlik raporlarını Bakanlığa sunmak zorundadır.

Yine "Denizlerimizdeki kirliliğin giderilmesine ilişkin hangi önlemleri alıyorsunuz?" Cevap olarak: Bakanlığımızca deniz kirliliğinin önlenmesi amacıyla denizlerimizin mevcut kalite durumunun belirlenmesi amacıyla 268 noktada kirlilik izleme çalışmaları yapılmakta, gemi atıklarının kontrolü için 261 limanda atık alım hizmeti verilmekte ve gemiler Bakanlığımızca yetkilendirilmiş kurumlarca denetlenmektedir. Kazalara bağlı deniz kirliliğinin önlenmesi amacıyla 293 kıyı tesisinin risk değerlendirmesi ve acil müdahale planları Bakanlığımızca onaylanmıştır. Bakanlığımızca yapılan tüm bu çalışmalar neticesinde, temiz denizlerimizin bir göstergesi olan mavi bayraklı plaj sayısı 436'ya yükselmiş olup ülkemiz dünyada 2'nci sıradadır.

"Melen Havzası'ndaki katı atık projesi..." Düzce Belediyesi Katı Atık Düzenli Depolama Projesi'ne ilişkin yazılı cevap verilecektir detaylı bir konu olduğu için.

Yine "İstanbul'da hava kirliliğinin alarm verdiği ve standart değerlerin üzerine çıktığı" konusundaki sorunuza cevap olarak Sayın Vekilim: İstanbul ilimizde hava kalitesinin etkin bir şekilde yönetimi amacıyla Marmara Temiz Hava Merkezi kurulmuştur. Bu merkez tarafından yönetilen toplam 28 adet hava kalitesi ölçümü istasyonu ile AB normlarıyla birebir uyumlu olarak hava kalitesi ölçümleri sürekli ve anlık olarak havaizleme.gov.tr İnternet adresinden halkın bilgisine sunulmaktadır. Bu istasyonlardan elde edilen veriler sürekli incelenmekte ve herhangi bir problem görüldüğünde gerekli uyarılar yapılmaktadır. En son veriler incelendiğinde 1990'lı yıllarda hava kirliliği açısından en problemli illerin başında yer alan İstanbul'da hava kirliliği problemi olmadığı görülmektedir.

Yine, Artvin Cerattepe ve Yeşil Yol ile ilgili açıklamalarımızı daha sonra yazılı olarak vereceğiz, konuyu detaylı olarak vermek için.

Yine "Yaklaşık bir yıl önce Ankara'da 1,5 milyon tapu kaydı çalındı. Bununla ilgili ne yapıldı?" sorunuza cevap veriyorum Sayın Vekilim: Geçmiş yıllarda kurumumuzca belediyelerle yapılan protokol kapsamında çeşitli amaçlarla CD ortamında tapu bilgileri belediyeyle paylaşılmıştır. Paylaşılan bu kayıtların bir kısmının emlakçıların eline geçtiği tespit edilmiş ve kurumumuzca yapılan ihbar sonucu olay ortaya çıkarılmış, bu olayın personelimizle herhangi bir ilgisi olmadığı anlaşılmıştır. Söz konusu emlakçılarla ilgili ise verileri izinsiz ele geçirmeyle alakalı adli işlem yapılmıştır. Hazırlanan tapu kadastro verilerinin paylaşımına ilişkin yönetmelikte off-line CD ortamında veri paylaşımına son verilmiştir. Protokol yapılan kurumlarla on-line veri paylaşımı yapılmakta ve kayıtların log kayıtları geriye dönük tutulmaktadır. Hâlen kayıtlarımız uluslararası standartlara göre alınan teknolojik depolama ünitelerinde saklanmaktadır. Bu kapsamda Bilgi Teknolojileri Dairesi Başkanlığınca ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi Sertifikasyon süreci başlatılmıştır.

Yine, Sayın Vekilimin bir sorusu var: "İzmir Aliağa gemi söküm bölgesinde radyoaktif gemiler sökülüyor mu?" Ona cevap olarak Sayın Vekilim: Ömrünü tamamlamış gemilerin ithalatında Basel Sözleşmesi Ön Bildirim Sistemi kullanılmakta olup ülkemize getirilen hurda gemiler için ön bildirim formunun yanı sıra tehlikeli madde envanter raporu istenmekte ve gemilerin envanter raporları incelenmektedir. Yapılan inceleme sonucunda radyoaktif atık içeren gemilerin ön bildirim formu onaylanmamaktadır. Ayrıca radyoaktif atık içermeyen gemilerin ise gemi söküm bölgesine geldikten sonra radyasyon ölçümleri ve tehlikeli madde envanteri teyit edilmeden gemilerin sökümüne izin verilmemektedir. Teyit ölçümlerinde ve tehlikeli madde envanterinde uyumsuzluk olması hâlinde gemi mahrece iade edilmektedir.

Bir başka sorumuz İstanbul Milletvekilimiz Sayın Tamaylıgil'in "Paris Anlaşması'na göre Türkiye'nin finans ve teknoloji transferi talebi..." Türkiye Paris İklim Konferansı müzakerelerini başarılı bir şekilde yürütmüştür. Ben de iki haftanın belli bir süresini orada geçirdim. Hatta yeni Bakan olduğumda, üç günlük Bakan olup oraya gittim, benim için çok büyük bir tecrübe oldu ve çevre noktasında da belki hiçbir zaman bu kadar daha detaylı bir çalışmanın içine girmeyeceğim bir ortama girmiş oldum. O yüzden şehircilik kısmı bir tarafta, belki mimar olarak şehirciliğim ağır basarken Paris İklim Konferansı'yla birlikte çevre kısmı dengeledi. Serçe büyüyor, hangi vekilimiz söylemişti bilmiyorum ama serçeyi büyütüyoruz.

"Yeşil İklim Fonu..." Şimdi, Türkiye'nin Paris Anlaşması altında gelişmekte olan ülkelere sağlanan finans ve teknoloji desteklerinden yararlanma talebi bu yılın sonunda Marakeş'te gerçekleştirilecek olan 22'nci Taraflar Konferansı'nda çözüme ulaştırılacak. Burada bir iklim fonundan bahsediliyor ama şu ana kadar bu iklim fonu sadece sözde kalmıştır, hiçbir ülke bu iklim fonundan yararlanmamıştır. Bizim beklentimiz, aslında oraya katılan 196 ülkenin beklentisi, 2020 sonrasında bu sözde kullanılan Yeşil İklim Fonu'nun aktif bir biçimde sahada kullanılması. Biz de buna uygun projeler üreteceğiz ve taleplerde bulunacağız. Yeşil İklim Fonu başta olmak üzere ülkemize sağlanacak uluslararası kaynaklar ile Türkiye yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği için daha fazla yatırım yapabilecek ve bu sayede çok daha fazla azaltım yaparak iklim değişikliğiyle küresel mücadeleye potansiyeli ölçüsünde katkı sağlayacaktır. Bunu ikili görüşmelerimizde de biz bütün yetkililere ilettik. Tabii ki dediğim gibi henüz şu anda finanstan realite olarak kullanan kimse yok şu anda. Böyle bir para olduğu söyleniyor ama henüz kimsenin kullanımı netleşmedi.

Mersin Milletvekilimiz Sayın Kuyucuoğlu'nun sorularını hızlıca cevaplayacağım.

Sayın Başkanım, otuz iki dakikam varmış, biraz yavaşlayabilir miyim müsaade ederseniz?

BAŞKAN - Buyurun, süre size ait, nasıl kullanmak isterseniz.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI FATMA GÜLDEMET SARI (Adana) - Sorumuz, İmar Yönetmeliği'nin net ve anlaşılır olması, farklı bölgelerde, farklı uygulamaların önlenmesinin gerekliliği.

Sayın Milletvekilim, Bakanlığımızca oluşturulan ve ülkemizin her bölgesinde il, ilçe, büyükşehir belediye yetkililerinden, akademisyenlerden ve STK'lardan oluşan 100 kişilik komisyon yeni İmar Yönetmeliği üzerine çalışmalarının son aşamasına gelmiştir. Sade, net, anlaşılır ve bölgesel farklılıkları gözeten bir imar yönetmeliği için çalışıyoruz. Bu, zaten bizim de meslek hayatında çok maalesef mağdur durumda kaldığımız durumlardan biri. Bu konuyla ilgili sizin de önerileriniz varsa bize iletirseniz memnuniyetle bunları da değerlendirmek isteriz.

Mersin'de kurulmak istenen çimento fabrikasıyla ilgili sorunuza cevap olarak: Mersin ili Silifke ilçesi Akdere Mahallesi mevkisinde yapılması planlanan Akdere Klinker Üretimi ve Çimento Öğütme, Paketleme Tesisi Kapasite Artışı İkinci Üretim Hattı İlavesi Projesi'yle ilgili olarak 5/1/2016 tarihinde Bakanlığımıza başvuru yapılmış olup ÇED sürecine ilişkin değerlendirmeler henüz devam etmektedir. Bu, ek tesis istiyor, tesis kapasitesinde artış istiyor, tabii mevcut tesis varmış.

Yine, Sayın Mersin Milletvekilimizin yüksek binalar yönetmeliğinin hazırlanması noktasında bir sorusu vardı. 4 Şubat 2016 tarihinde Çelik Yapıların Tasarım, Hesap ve Uygulama Yönetmeliği yayınlanmış olup kısmen yüksek yapılarla ilgili bir bölüm olan "Kompozit yapı sistemleri" başlığı altında düzenlenmiştir. Ayrıca, AFAD koordinatörlüğünde yürütülen deprem yönetmeliği çalışması da yüksek yapıların tasarım ve hesaplarına ilişkin hususlar çalışmasında da yüksek yapıların tasarım ve hesaplarına ilişkin hususlar yer almaktadır.

Yine "Müteahhitlik mesleğinin disiplini yok." şeklinde bir yorumunuz vardı ve gerekli düzenlemelerin yapılması noktasında bir görüşünüz vardı. Evet, 27/12//2004 tarihinde yayınlanan tebliğle yapı müteahhitliği yetki belgesi iptali uygulaması başlamıştır. Böylece İmar Kanunu'nun ceza hükümleri yapı müteahhitleri için uygulanarak belli bir disiplin sağlanmaya başlanmıştır. Ayrıca, yurt içi ve yurt dışında faaliyet gösteren yapı müteahhitlerimizin daha nitelikli hizmet sunmasını temin etmek için müteahhitlik hizmetleri yönetmelik çalışmaları da devam etmektedir. Aslında sizin dediğiniz yap-sat müteahhitliğiydi. Yani yap-sat müteahhitliği için ayrıca bir yeniden bakmak lazım, çalışmak lazım.

Hâlihazırda 350 bin enerji kimlik belgesi düzenlenmiş iken 2017 yılına kadar tüm binaların enerji kimlik belgesi alma zorunluluğu pek mümkün görünmüyor. Evet, bu sayı, tarih ve rakam anlamında soru olarak gelmişti.

Bakanlığınızca hayata geçirilen yazılım ile 336.737 yeni bina, 22.114 eski bina olmak üzere toplam 358.851 enerji kimlik belgesi düzenlenmiştir. 2017 hedeflerimizin gerçekleştirilmesi için yazılımın eski bina modülü geçtiğimiz aylarda devreye alınmıştır. Ayrıca, belgelendirme sürecinin hızlandırılması için ve yurdun tüm sathında gerçekleştirilebilmesi için proje müelliflik kuruluşlarının yetkilendirilmesine yönelik mevzuat düzenleme çalışmalarımız da en kısa zamanda sonuçlanacaktır.

Yine, Mersin'de 2 bin megavatlık termik santral kurulması, Mersin ili Silifke ilçesi Yeşilovacık beldesi ve Gülnar ilçesi Büyükeceli beldesinde yapılması planlanan Yeşilovacık Termik Santralı İskele ve Kül Depolama Alanı Projesi'yle ilgili olarak hazırlanan ÇED başvuru dosyası 16/1/2013 tarihinde Bakanlığımıza sunulmuş, 22/7/2014 tarihinde Bakanlığımızca ÇED süreci sonlandırılmıştır.

Yine, İzmir Milletvekilimiz Sayın Hamza Dağ Bey'in sorusu, İzmir Büyükşehir Belediyesinin kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında bilgi talebi.

5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 73'üncü maddesi uyarınca İzmir Büyükşehir Belediyesinin teklif ettiği 7 alanın tamamı Bakanlar Kurulu kararları alınarak kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olarak belirlenmiştir. Bu kararlar 8 Mayıs 2012-13 Mart 2013 tarihleri arasında Resmî Gazete'de yayınlanmıştır. Geçen zaman içerisinde yapılan çalışmalar hakkında yetkili idare olan Büyükşehir Belediyesinden bilgi alınabilir. Yani 7 alanda bu kararı, kentsel dönüşüm kararını çıkarmışız, ondan sonra belediyelerin sorumluluğunda.

HAMZA DAĞ (İzmir) - Hiçbir hareket yok iki yıldır.

MUSA ÇAM (İzmir) - Bakanlığın aldığı yerler var.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI FATMA GÜLDEMET SARI (Adana) - Sayın Ahmet Yıldırım'ın sorularına cevap veriyorum şu anda.

Sayın Muş Milletvekilimiz özellikle Diyarbakır ili ve Suriçi bölgesiyle ilgili bir yorum veya öneride bulunmuştu Suriçi'nde kentsel dönüşüm olmaması gerektiği yönünde.

Ben her fırsatta bunu dile getiriyorum, bu vesileyle de Sayın Komisyon üyelerimizin önünde bunu tekrar dile getirmek istiyorum. Biliyorsunuz, Diyarbakır'ın Suriçi bölgesi kentsel sit alanı ilan edilmiştir. Buradaki yapı tipleri, yapı yükseklikleri, kat yükseklikleri, kat adetleri, bina tipleri o yöresel mimarinin ve sayın vekilimizin de belirttiği gibi tescilli yapıların bir benzeri şekilde yapılacaktır. Kesinlikle, her zaman söylediğim gibi, TOKİ, Suriçi'nde hiçbir şekilde, bildiğiniz TOKİ projesi mantığında bir yapılanmaya gitmeyecektir. Buradaki yapı sistemleri, uygulanacak mimari detaylar ve bütün kat yükseklikleri de dâhil olmak üzere 2012 yılında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve Sur İlçe Belediyesi Meclis kararıyla -2012 yılında alınan- Koruma İmar Planı çerçevesinde yapılacaktır.

Tekrar ediyorum: Suriçi'nde TOKİ konutları yapılmayacaktır. Bunu Diyarbakır'da da söyledim, Ankara'da çeşitli vesilelerle basın mensubu arkadaşlarla paylaştım, bugün de sizlerle bu vesileyle paylaşmış oluyorum. Suriçi'nde toplu konut yapısının yeri yoktur ve yapılmayacaktır da. Toplu konut mantığında bir yapılaşmanın tam tersi, bölgenin ve yörenin mimarisine, Suriçi'ndeki yapılaşmanın bir devamı şeklinde, oradaki bölgede, bir kentsel sit alanı olan yerde, Koruma İmar Planı çerçevesinde bir düzenleme yapılacaktır.

Bunların hepsi detayları, isterseniz daha sonra yine veririz.

Yine, Bakanlık bütçesinde, terör nedeniyle zarar gören bölgelerin nasıl inşa edileceğine ilişkin bir kaynak olup olmadığının değerlendirmesi yapılmış sayın vekilim tarafından.

Tespit çalışmalarının tamamen sonuçlanması neticesinde ihtiyaç duyulan kaynak tam anlamıyla ortaya çıkacaktır. Gerekli ödenek ihtiyacı, devletimizin farklı bütçe tertiplerinden ödenek artırmak suretiyle karşılanacaktır. Tespit çalışmalarımız, daha önce de belirttiğim gibi, yine basınla paylaşmıştım, Silopi'de yaptık, burada da zarar tespit çalışmalarımızı yaptık, bunlar üzerinde de gerekli devam eden kaynak tespiti ve maliyet tespiti yapılmaktadır.

Yine, Bakanlığın taşra için planlama yetkisi noktasında, 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye göre Bakanlığın imar planı onama yetkisi mahallî idarelerin plan değişikliği talebini sürüncemede bırakması hâlinde söz konusudur. Mahallî idarelerin reddettiği plan değişikliği talepleri Bakanlığımızca da reddedilmektedir.

Yine, şehir plancılarının istihdamı noktasında bir soru vardı. Bakanlığımızda 510 şehir plancısı görev yapmakta hâlihazırda. Her yıl ihtiyaç duyulan sayıda şehir plancısı kadro imkânı dâhilinde istihdam edilmektedir ama bu konu üzerinde tekrar ben bir hassasiyetle durmak istiyorum Sayın Vekilim.

Yine, İzmir Milletvekilimiz Sayın Musa Çam'ın sorularına cevap vermek istiyorum hızlıca. Sayın Çam, Bakanlığımızın tüm ÇED başvurularını olumlu sonuçlandırdığı noktasında bir görüş iletmiş.

ÇED süreci içerisinde çevresel etkilerinin olumsuz olacağı tespit edilen projelerin ÇED süreci sonlandırılmakta, dosya iade edilmektedir. 2015 yılı içerisinde 315 faaliyete ÇED olumlu kararı, 10 projeye ÇED olumsuz kararı verilirken 148 faaliyetin süreç içerisinde olumsuzluğu tespit edilerek süreç sonlandırılmış, dosya iade edilmiştir. 2015 yılında verilen kararlara bakıldığında yaklaşık yüzde 35'inin komisyonca iade edilen ÇED raporlarından oluştuğu görülmektedir.

Yine, çevre görevlilerine ilişkin bir sorusu vardı sayın vekilimizin. Bakanlığımızca bugüne kadar 14.460 kişiye çevre görevlisi belgesi verilmiştir. Bunların yüzde 87'si çevre mühendisidir. Diğer meslek gruplarının oranı yüzde 13'tür. Çevre mühendisleri sınava tabi tutulmamakta, sadece mevzuat eğitimine katılmakta ve bu şekilde belge almaktadır. Diğer meslek grupları ise sınava tabi tutularak başarılı olmaları durumunda belge almaktadırlar.

Bir başka sorumuz: İzmir Körfezi ve Limanı Rehabilitasyon Projesi'nin uzun sürmesi hakkında sayın vekilimizin bir yorumu vardı. ÇED başvuru dosyası 24/08/2012 tarihinde Bakanlığımıza sunulmuştur. 27/06/2013 tarihinde söz konusu projeyle ilgili İnceleme Değerlendirme Komisyonu toplantısı gerçekleştirilmiş ve ÇED raporundaki eksikliklerin giderilmesi ve eksik kurum görüşlerinin tamamlanması için ÇED süreci durdurulmuştur. Körfez çamurunun dökülmesi istenilen alanlar birinci derecede doğal sit ve Ramsar alanıdır. Bu nedenle bu alanlara dökü yapılmasından vazgeçilmiştir. Körfez dip taramasından çıkarılacak malzemeyle oluşturulacak iki ada için oşinografik çalışma yapılmadan ÇED raporunda taahhütle geçilmek istenmektedir. Bilimsel çalışma olmadan ÇED raporunun değerlendirilmesi mümkün görülmemektedir. Bu nedenle ÇED sürecindeki gelişme Bakanlığımızca değil, ÇED raporunun Bakanlığımıza sunulmamasından kaynaklanmaktadır. Eğer sunulduğu takdirde en kısa zamanda değerlendirilmesi yapılacaktır.

Yine sayın vekilimizin bir başka sorusu: "İzmir ili Karaburun Yarımadası'nın özel çevre koruma bölgesi olarak ilan edilmesiyle ilgili çalışmalar hangi aşamadadır?" Söz konusu alanın özel çevre koruma bölgesi ilan edilmesine yönelik ilgili kurumların görüşleri Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğüne iletilmiş olup alana ilişkin değerlendirme süreci devam etmektedir. Bunu da takip ederiz Sayın Vekilim.

Yine 2009/7 Genelgesi'ne göre verilen ÇED kararları... 2009/7 sayılı Genelge'miz doğrultusunda yürütülen ÇED süreçleri mahkemelerin iptal ya da yürütmeyi durdurma kararlarındaki gerekçeler dikkate alınarak ve bu kararlara uyularak yürütülen süreçlerdir.

Yine sayın vekilimizin, hem Musa Çam Milletvekilimizin hem de Mehmet Günal Milletvekilimizin ortak sorusu zannedersem: Çevre ve şehircilik konularının tek bir bakanlıkta yapılandırılmasının doğru olmadığı... Evet, bunu hemen hemen bütün vekillerimiz söyledi, oksimoron şeyini hatta kullandık. Aslında çok da uyumlu bir çalışma sergileyebilecek iki farklı bakanlığın biriminden bahsediyoruz ama yine de cevap olarak daha teknik bir cevap vermek gerekirse AB ülkelerine ve gelişmiş ülke örneklerini incelediğimizde çevre, koruma, üst ölçek imar planlama ve yapılaşmaya ilişkin kurumsal yapının tek bir bakanlık bünyesinde olduğu görülmektedir. Aslında ismi farklı olabilir ama yetkileri aynı ve tek bir bakanlık altında yani çevre, koruma, üst ölçek imar planlama ve yapılaşma; orada çevre bakanlığı olabilir ama burada Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gibi iki farklı isimle ifade ediyoruz, Almanya ve İngiltere'yi de bu şekilde örnek gösterebiliriz.

Yine "İzmir Karabağlar Cennetçeşme kentsel dönüşüm alanı uygulama yetkisi neden Büyükşehir Belediyesinden alındı?" diye bir soru gelmiş sayın vekilimizden. İzmir Büyükşehir Belediyesinin 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 73'üncü maddesi uyarınca teklif ettiği alanı da içeren alan 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli alan ilan edilmiştir. Alanın bütüncül planlaması Bakanlığımızca yürütülmektedir. Riskli alan ilanı sonrası Büyükşehir Belediyesinin bir yetki talebi olmamıştır. Eğer yetki talebi olursa tekrar değerlendiririz.

Yine "Tapu Müdürlüğü sınavında 90 ve üzeri alanların mülakatta elenmesi tesadüf müdür?" diye bir soru sormuş sayın vekilimiz. Tapu Müdürlüğü görevde yükselme sınavında 60 puan üzeri alan 359 kişi mülakata çağrılmış olup bu kişilerden 120 kişi asil, 34 kişi ise yedek olarak sınavı kazanmıştır. Yazılı sınavda 49 kişi 90 puan üzeri almış olup mülakatta 11 tanesi 70 puan altı alarak başarısız olmuştur. 120 asil olarak kazanan personelimizin 106'sı yazılı sınavda 80 puan ve üstü almıştır. Asil listeye giren en son kişinin yazılı puanı ise 73,75'tir. Bunu da bir bilgi notu olarak verelim.

Yine, Tokat Milletvekilimiz Sayın Durmaz'ın sorularını yanıtlamak için hızlıca söz alıyorum. Sorumuz, ÇED kararlarına ilişkin yapılan eleştirilerle ilgili bir yorum yapmış sayın vekilimiz. ÇED süreci hepimizin bildiği gibi Bakanlığımız koordinasyonunda ilgili kurum ve kuruluşların yer aldığı İnceleme Değerlendirme Komisyonu marifetiyle yürütülmektedir. Komisyon üyesi kurum ve kuruluşların projeyle ilgili verdikleri görüşler neticesinde ÇED olumlu veya ÇED olumsuz kararı verilmekte olup ÇED süreci sonlandırılmaktadır, bir bilgi notu.

İğneada'da yapılacak nükleer santralle ilgili bir sorusu varmış. Bakanlığımıza İğneada'yla ilgili başvurusu yapılmış herhangi bir nükleer santral projesi bulunmamaktadır Sayın Vekilim, olursa da bir değerlendirmesi yapılır.

Dere üzerinde 10 adet HES yapılmasına müsaade edilerek katliam yapıldığını görüşünü sunmuş sayın vekilimiz. Havzalarla ilgili olarak 2010 yılından bu yana hazırlanan HES'lere ilişkin ÇED raporlarında kümülatif etki değerlendirmesi yapılmaktadır.

Bir de Sayın Baki Şimşek, Mersin Milletvekilimizin sorusu, daha doğrusu önerisi var, kurumların altyapı tesislerinin kurumların iş birliği içerisinde yapılması hususu. Yıldız Teknik Üniversitesi ve Bakanlığımız arasında altyapı proje ve yapım usul ve esaslarını belirlemek üzere iş birliği protokolü hazırlanmıştır. Protokol kapsamında içme suyu, atık su, yağmur suyu, elektrik ve telekomünikasyon altyapı tesislerinin planlama, yapım, işletme ve bakımına dair usul ve esaslara ilişkin 5 adet yönetmelik taslağı hazırlanmış olup ilgili kurumların görüşüne sunulmuştur. İlgili kurumların görüşleri Bakanlığımıza ulaşmış olup yönetmelik taslakları son aşamasına getirilmiştir.

Samsun Milletvekilimiz Sayın Erhan Usta'nın sorularını cevaplayalım. Sayın milletvekilimiz "Geri dönüşümde son durum nedir?" diye bir soru yöneltmiş. Ülkemizde oluşan 28 milyon ton evsel atığın içinde yaklaşık 5,6 milyon ton değerlendirilebilir atık bulunmakta ve bu atıkların yaklaşık 2,5 milyon tonu ayrı toplanarak geri dönüştürülmektedir. Geri dönüşümle 2015 yılında ekonomimize 3 milyar TL'nin üzerinde katma değer ve 60 bin kişinin üzerinde de istihdam sağlanmıştır.

Yine, bu atık toplayıcılarıyla ilgili bir değerlendirme yapılmıştı, orada biraz daha, sağlık ve diğer koşullarda özellikle çöp bidonlarından çöp toplanması, konteynerlerden çöp toplanması noktasında bir sayın vekilimizin görüşü vardı. Biz basına yaptığımız açıklamalarda da atık toplayıcılarıyla ilgili şu yorumu yaptık: Bunların hem çalışma ortamlarının düzenlenmesi gerektiği ve bu düzenlemeyi yaparken de ilgili bakanlıklarımız, kurumlarımız ve özellikle, bunları kullanan veya çalışılan firmaların beraber bir araya gelip bir çalışma yapmamız gerektiğini vurgulamıştım, bunun da startını verdik, sivil toplum örgütleriyle ve dernekleriyle ilk görüşmelere başladık, ortak bir çalışma sonucunda bunların çalışma şartlarını nasıl düzenleyebiliriz, nasıl düzeltebiliriz, hem fiziki hem de diğer anlamda, sağlık anlamında nasıl daha iyileştirebiliriz, bu noktada da çalışmalara başlamış bulunuyoruz. Bunu da belirtmek isterim. Tabii ki, onların iş ve istihdam sahasını kapatmaktan çok iş ve istihdam alanlarını iyileştirme üzerine bir çalışma yapmayı hedefliyoruz. Bizim, her zaman için sahada çalışan, emeğiyle özellikle atık toplayarak ekonomimize katkı sağlayan her vatandaşımıza destek olmak sorumluluğumuzdur.

Yine Erhan Bey'in bir yorumu vardı: "Sera gazı ulusal taahhüt konusunda ekonomik boyut göz ardı edilmemeli." Doğru. Hızlı gelişen bir ekonomi olarak sera gazı emisyonlarını 2030 yılında yüzde 21'e kadar azaltmayı hedefliyoruz. Ulusal katkımız kapsamlı bir istişare süreciyle hazırlanmıştır, Enerji, Ulaştırma, Kalkınma, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı gibi ilgili kurumların temsil edildiği İklim Değişikliği ve Hava Yönetim Koordinasyon Kurulunda karara bağlanmıştır. Ayrıca, değişen şartlara göre ülkemiz ulusal katkısını revize edebileceğini de uluslararası platformda bildirmiştir. "Revize" derken kötü anlamda değil, daha iyileştirme anlamında. Ulusal katkımızın ayrıntılı maliyet analizleri için 2016 Yatırım Programı'na proje sunulmuştur.

Yine, sayın vekilimizin -sorusunu bilmiyorum ama- kadrolarla ilgili bir sorusu varmış, cevap olarak direkt veriyorum: Bakanlığımıza tahsis edilmiş olan 25 iç denetçi kadrosu bulunmaktadır. Şu an itibarıyla sertifikalı toplam 13 iç denetçi bulunmaktadır. 13 iç denetçinin 5'i teknik -4 inşaat mühendisi, 1 harita mühendisi- 8'i idari kökenlidir. Sertifika sınavları devam etmekte olup önümüzdeki dönemde sertifika sınavlarını başarıyla tamamlayarak iç denetçi sertifikası almaya hak kazananlar arasından Bakanlığımızda görev yapmaya uygun bulunan adaylar değerlendirilecektir.

Yine bir başka sorumuz, Samsun'da 16 tane termik santrale izin verildiği noktasındaydı. Samsun ili Terme ilçesinde ithal kömüre dayalı bir termik santral başvurusu yapılmış olup 26/10/2015 tarihinde Bakanlığımızca ÇED süreci sonlandırılmıştır. Bunu da veriyoruz.

Yine, iki vekilimizin ortak sorusu, Sayın Durmaz ve Sayın Gizligider'in. Sorumuz akaryakıt istasyonları tabelalarındaki görüntü kirliliğinin önlenmesi ve tabela kirliliği. Görüntü kirliliğinin önlenmesine ilişkin tedbirler almak öncelikle 5393 sayılı Belediyeler Kanunu'nun 15'inci maddesi gereği belediyelerin görevi olmakla birlikte Bakanlığımız tarafından 81 il valiliğimize gönderilen 19/12/2014 tarihli genelgemizle ruhsat vermeye yetkili idarelerin gerekli tedbirleri alması yönünde talimatlandırılmıştır. Ayrıca, Bakanlığımızca 2016 yılında başlatılan projeyle fiziksel, işitsel ve görsel engellerin kaldırılması ve kent mobilyalarının düzenlenmesi tasarlanacaktır.

Yine, Sayın Arslan'ın bir sorusu var: "İş iskelesiyle ilgili mevzuat var mı?" Ahşap ve Çelik İş İskelelerinin Uygulama Tebliği Bakanlığımızca hazırlanarak yayınlanmış ve 1/7/2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Tebliğle, iş iskelesi projeleri ruhsat eki olarak tanımlanmış, çelik iş iskelesinin TSE belgeli olması şartı koşulmuş, ahşap iş iskelelerinin kullanımı 4 katlı binalarla sınırlandırılmıştır.

Yine, özellikle şu anda burada olmayan sayın vekillerimizin sorularını yazılı olarak değerlendirip sayın komisyonumuza sunacağız ama sadece Adana'yla ilgili, benim memleketim olduğu için ona bir açıklık getirmek istiyorum. Hızlı tren sorusu Milletvekilimiz Sayın Karakaya'nın. Hızlı tren konusunda da geldiğimiz noktayı anlatmak istiyorum. Konya-Karaman-Ulukışla-Pozantı-Yenice arası 346 kilometredir. 102 kilometrelik Konya-Karaman kesiminin ihalesi yapılmış ve çalışması başlamıştır. 135 kilometrelik Karaman-Ulukışla arası proje çalışmaları bitmiş, ihalesi yapılacaktır. 109 kilometrelik Ulukışla-Pozantı-Yenice arası proje çalışmaları devam etmektedir. Adana-Mersin arası mevcut iki hattın yanına iki yeni hattın yapımı devam etmektedir. Adana-Gaziantep arası proje çalışmaları devam etmektedir. Normalde belediyelerin yapması gereken şehir içi alt geçitler Adana'da Karayolları tarafından yapılmıştır. Bu battıçıktılar yapılırken üstü kapanabilecek şekilde yapılmıştır. Belediyenin talep etmesi hâlinde üstünün kapanmasına izin verilebilir, belediye yapmak isterse izin verilebilir.

Yine, D-400 Karayolu'nun yoğun trafiğini azaltmak için Adana'da uzun zamandır gündemde olan Güney Çevre Yolu Projemizin ihalesi de şubat ayı içinde inşallah yapılacak. Böylelikle güney çevre yoluyla birlikte Adana'daki bu şehir içinden geçen D-400 Karayolu'nun yoğun trafiği de azaltılmış olacak, rahatlatılmış olacak.

Bir başka mevzu, metronun Ulaştırma Bakanlığına devriydi. Yine, gerekli noktalarda bunun açıklamasını yapmıştık. Eğer Büyükşehir Belediyesi güzergâhın kalanında olan kamulaştırmayı gerçekleştirirse ve kamulaştırıp orayı da güzergâh hattı olarak belirlerse Ulaştırma Bakanlığına devredilmesi noktasında biz de gereken işlemleri yaparız ama henüz kamulaştırmayı Büyükşehir Belediyesi gerçekleştirmediği için maalesef Ulaştırma Bakanlığına da bu konuda görüş iletemiyoruz.

Yine, Muğla Milletvekilimiz Sayın Nurettin Demir'in soruları var: "Bodrum'daki en büyük sorunlardan birisi olan bitkisel atık yağlar ve katı atıkların bertarafı konusunda ne yapabiliriz?" diye bir sorusu var sayın milletvekilimizin. Bitkisel atık yağlar Bakanlığımızca yayınlanan Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği kapsamında toplanmakta, biyodizel ve biyogaz üretilmektedir. Bodrum'da bulunan otel ve lokantalardan bitkisel atık yağların toplanması konusunda lisanslı firmalar bulunmakta, ancak toplamanın etkin olabilmesi için belediyelerin gerekli denetimleri yapması ve atık yağların lisanslı firmalar tarafından toplanması sağlanmalıdır. Katı atıklar konusunda ise Muğla Büyükşehir Belediyesine gerekli uyarı yazıları yazılmış ve Bodrum katı atık düzenli depolama sahasının uygulama projesi Bakanlığımızca onaylanmıştır. Büyükşehir Belediyesinin inşaat işlemlerine bir an önce başlaması gerekmektedir.

Yine, bir başka sorumuz... Bunu zaten cevaplandırdım. Çöp toplayan çocuklarla ilgili bir soru vardı, yine teknik bir cevap olması anlamında cevap vereyim. Bakanlığımızca atıkların kaynakta ayrı toplanması için belediye atık yönetim planları oluşturulmaktadır. Şu an 619 belediyenin atık yönetim planı onaylanmış ve atıklar bu belediyelerde kaynakta ayrı toplanmaktadır. Bakanlığımızca atıkların kaynakta ayrı toplanması için önemli çalışmalar yapılmakta olup çöpün içinden atık toplayan sokak toplayıcılarının sağlıklı bir yapıda belediye toplama sistemine entegrasyonu amacıyla çalışmalar yapılmaktadır. Dediğim gibi, onların iş ve istihdam alanlarını daha sağlıklı hâle getirmek için ilgili birimlerle toplanıyoruz.

Yine, "Bakanlığınız hangi alanlarda ecrimisil uygulamaları yapmaktadır?" diye bir soru var Sayın Demirden.

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Yani, ecrimisillerin düşürülmesi konusunda bir çalışma var mı? O anlamda sordum.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI FATMA GÜLDEMET SARI (Adana) - Düşürülme konusunda mı?

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Evet.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI FATMA GÜLDEMET SARI (Adana) - Ona o zaman daha sonra cevap vereyim çünkü bu sorunun cevabı o şekilde değil.

BAŞKAN - Maliye Bakanlığını ilgilendiren bir konu aslında.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI FATMA GÜLDEMET SARI (Adana) - Tamam.

Aynı sorunun cevabını biz sadece rakam olarak vermişiz, sizin sormak istediğiniz soruya cevap değil.

Evet, bitirdim Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Bakanım.

ERKAN HABERAL (Ankara) - Çatalağzı'na değinmediniz Sayın Bakanım.

BAŞKAN - Kalan soruları yazılı olarak tamamlasın Sayın Bakanım çünkü hem boğazı da rahatsız gördüğünüz gibi.

Teşekkür ediyoruz.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI FATMA GÜLDEMET SARI (Adana) - Sayın üyelerimiz izin verirlerse bundan sonra kalan soruların cevaplarını yazılı olarak Komisyon Başkanlığımıza iletelim.

Yani, mümkün mertebe, çok kısa bir zamanda yani bu hafta içinde yazılı gönderebilirseniz memnun oluruz.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI FATMA GÜLDEMET SARI (Adana) - Toplantının başında aldım mesajı.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, kurum bütçeleri...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakanım, Kanal İstanbul'u söyleseydiniz, gündemde olduğu için sadece.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI FATMA GÜLDEMET SARI (Adana) - Kanal İstanbul'la ilgili biliyorsunuz dün Ulaştırma Bakanımız da gerekli açıklamaları yaptı. Benzer açıklamalar yapacağımız için asıl projenin koordinasyonu Ulaştırma Bakanlığımızda olduğu için onun açıklamaları doğrultusunda benzer bir açıklama yapılacaktı. O yüzden istiyorsanız yazılı olarak onunla ilgili de açıklama veririz.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Orada rezerv alanın Büyükşehir Belediyesi ve BİMTAŞ'la bir protokol imzalanarak devredildiğine dair bir değerlendirme var. Bu doğru mu, onu soruyoruz yoksa...

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI FATMA GÜLDEMET SARI (Adana) - Tamam, onu da yazılı olarak vereyim Sayın Vekilim.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Bir de Fatih ormanlarını rica ediyoruz.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI FATMA GÜLDEMET SARI (Adana) - Tamam, notlarımız var.

Ben çok teşekkür ediyorum çok değerli Komisyonumuza.