KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Cevheri'den sonra konuşmak zor olacak, çok güzel, duygusal bir konuşma yaptı hakikaten. Şimdi benim ondan sonra kalkıp Sayıştay raporları, rakamlar falan vermem garip kaçacak.

MEHMET ALİ CEVHERİ (Şanlıurfa) - Estağfurullah, her zaman biz sizden istifade ediyoruz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ben kısa tutacağım sizin gibi.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar ve basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, hayırlı olsun. Değerli arkadaşımız da Bakan Yardımcısı oldu, ona da başarılar diliyorum, tebrik ediyorum kendisini.

Sayın Bakanım, oksimoron tanımını biliyorsunuzdur, sizinki tam bir oksimoron durum. Yani oksimoron, mesela sessiz çığlık, bu oksimoron bir kavram. "Çevre" ve "şehircilik" de aynı şekilde oksimoron, birbiriyle zıt kavramlar. Nasıl bir araya gelmiş anlamak mümkün değil. Gerçekten, biraz önce arkadaşlarımız da saydı, çevreyle ilgili bütün kurumlar da sizin Bakanlığınızda değil.

AHMET YILDIRIM (Muş) - Dedik ya kontrolörü.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Kontrolörü mü artık...

Bu konularla ilgili -siz mimarsınız biliyorsunuz- "Mutluluğun mimarisi" çok basit anlatır, Alain de Botton'un çok güzel bir kitabı var. Bir de Ayn Rand'ın "Hayatın kaynağı" diye çevrilen bir kitabı vardır. Batı'daki şehirleşmeyi çok güzel anlatır, sevenler varsa memnun olurum, demin Mikail Bey güzel bir şey yaptı, vakıflar tarihini de geçen anlatmıştı yine bizim eski şehirlerimizle ilgili bazı şeyler anlattı. Bu da Batı şehirleşmesiyle ilgili çok güzel şeyler anlatan örnek kitaplardır. Onlar aklıma geldi, not almışım.

Hemen, Sayın Bakanım uzatmadan bu rakamlara da gireyim. Mehmet Bey Sayıştay raporlarına girdiği için ben fazla girmeyeceğim ama önemli değerlendirmeler var, Tapu ve Kadastronun performans raporunda da sizin Bakanlığınızın hem denetim raporunda hem performans raporunda. Ben yalnız bir şey sorayım orada, şöyle bir not almışım, Sayıştay raporunda diyor ki: AB katkısı 117 milyon avro olup 2014 yılında sağlanan AB katkısı. Bunun 71 milyon avrosu harcanmıştır, kullanılmayan 46 milyon avro olmuştur. Bunları, siz daha sora sunumunuzda da belirtiyorsunuz ama bu IPA kredileri kapsamında çalışmalar yaptığınızı belirtiyorsunuz. Bunlar neden tam olarak kullanılmamış mesela, 2014'te kullanılamıyor? Bir sorun mu, bir sıkıntı mı var? Hâlbuki tam tersine bizim paraya ihtiyacımız var. Tam kullanılamıyor mu? Burada sunumunuzdan anlamak mümkün değil onu.

Eylem planında önemli bir husus var. Eylem planında Bakanlığınızla ilgili olanlar çok ama altı aylık eylem planında benim çok önemli gördüğüm Gayrimenkul Sertifikası Modeli hayata geçirilecek. Bundan bahsetmediniz, aslında bu çok önemli bir konu, gayrimenkul sertifikası. Belki kentsel dönüşüm sırasında yapılan haksızlıkların bir bölümünü önleyebilecek -düzgün bir şekilde yapılırsa ancak- bir düşünce bu. Güzel bir düşünce, bunun hayata geçmesi lazım diye düşünüyorum. Diğerleri de tabii güzel projeler ama birçoğuyla ilgili olarak Bakanlığınız doğrudan değil de ikincil, tali olarak işin içine giriyor. Bilmiyorum ne derece başarılı olabileceksiniz.

Yine, Bakanlığınızla ilgili olarak Avrupa Birliğinin ilerleme raporunda, 2015 ilerleme raporunda da önemli konular var, "Çevre ve iklim değişikliği" başlığında. Güzel eleştiriler var, tespitler var daha doğrusu. Önemli gördüğüm, "Çevre konularına ilişkin mahkeme kararlarının düzgün bir şekilde uygulanmaması, kamuoyunda kaygı yaratmaktadır." diyor, bu gerçekten önemli bir tespit. Mahkeme kararları bu konuyla ilgili olarak nasıl uygulanmaz? Yani sizin bu konunun üzerine gitmeniz lazım. Diğerlerini geçiyorum.

Bir de şöyle bir şey var: Sınır ötesi istişareler yapılmasına yönelik usuller AB müktesebatına uyumlu hâle getirilmemiştir. Türkiye ÇED konusunda sınır ötesi iş birliğine yönelik genel ikili anlaşmalar taslağına henüz ilgili üye devletlere göndermemiştir. Stratejik Çevresel Değerlendirme (SÇD) direktifi hâlâ uyumlaştırılmamıştır. Ayrıca, Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomi Komisyonu Aarhus Sözleşmesi'yle tesis edilmiş olan bilgiye erişim, halkın katılımı ve çevresel hususlarda yargıya erişime ilişkin hükümler henüz uyumlaştırılmamıştır. Neden yapmıyoruz bunu? Bir maliyeti mi var? Yoksa katılmadığımız bir durum mu söz konusu bunlara? Bunlar muhakkak sonuçta yapılması gereken hususlar ama yapmıyoruz.

Demin Bihlun Hanım söyledi sunumunda, geçen yıl Sayın Bakan bize yaptığı sunumda şöyle demişti: "Kanal İstanbul ile Üçüncü Havalimanı Projesi'ni de içine alan ve üç ilçeyi kapsayan toplam 38.500 hektarlık alan yeni şehir rezerv alanı olarak belirlenmiştir." Bakanlığınız tarafından bu belirleme yapılmış. 38.500 hektarlık alan, üç ilçeyi de kapsıyor hem üçüncü havalimanı hem de Kanal İstanbul için belirlenmiş bir alan. Ne oldu ondan sonra? Hikâyesinin bir kısmını Bihlun Hanım anlattı ama sonucunu bilmiyoruz.

Bir de kentsel dönüşüm için geçen 1 milyara yakın bir kaynak kullanılmış demiştiniz Bakanlık olarak, şimdi 2 milyar deniyor. Bunun detayı nedir acaba? Yıllar itibarıyla ve konu bazında verebilirseniz memnun olurum.

Bir de unutmadan, 2014'te 1 milyar 329 milyon başlangıç ödeneğiniz var Bakanlık olarak, yıl sonunda 2 milyar 8 milyon lira harcamışsınız. 1 milyar 329 milyon, 2 milyardan fazla yani 700 milyon liraya yakın aşmışsınız ödeneğinizi 2014'te. 2015'te de 1 milyar 358 milyon başlangıç ödeneğiniz var, 2 milyar 126 milyon harcamışsınız yine. Şimdi, 2016'da 1 milyar 686 milyon başlangıç ödeneği istiyorsunuz. Bundan önceki iki sene 2 milyarı geçmişsiniz, neden şimdi 1 milyar 600 milyon istiyorsunuz. Yani yine 2 milyardan fazla harcayacaksanız 2 milyarın üstünde bir ödenek isteyin, ona göre bütçe yapalım. Genel Kurula geçince alamazsınız, burada alabilmeniz lazım. Neden düşük tutup ödenek üstü harcama yapıyorsunuz ki? Tahminlerde mi yanılma var, bir başka sebebi mi var? Bunu anlamak mümkün değil.

Başka epey bir soru da sorabilirim ama onları geçiyorum, gecenin bu vakti kimsenin vaktini almayayım.

Çok teşekkür ediyorum, hayırlı uğurlu olmasını diliyorum bütçenizin.