| Komisyon Adı | : | BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU |
| Konu | : | Uludağ Alanı Hakkında Kanun Teklifi (2/4750) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 10 .12.2022 |
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, önce deminki 5'inci madde üzerindeki görüşümü söyleyeyim. Okudunuz ya maddeyi, ben hukukçu olarak şunu söyleyeyim: Bunu buraya yazmaya gerek yok ki. Bizim Anayasa'mız ne diyor: "İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır." 12 Eylül faşist anayasasında birkaç kurumun işte, Cumhurbaşkanının tek başına yaptığı işlemler, MGK vesaire, HSYK'yle ilgili engeller vardı; o da değiştirildi, kaldırıldı. Yani bu başkanlık kim ki bunun yargı yolu kapatılacak; bunu yazmaya gerek yok, zaten Anayasa'da var. Ha, burada, bunun üst makamı yok, itiraz mercisi yok, o böyle tek yetkili görünmesin diye "Bak, yargı yolunu açıyoruz." gibi bir intiba uyandırılmaya çalışmış herhâlde, hiç gerek yok. Yani "Kesindir, sadece yargı yolu, başka bir yere itiraz edemezsiniz, bütün kurumlar da bununla bağlıdır." diyor; bunu anlatmaya çalıştı arkadaşımız herhâlde, onu belirteyim.
9'uncu madde... Hakan Bey gitmiş ama biraz önce oradan bana seslendi, hani "9'uncu maddenin son fıkrasını okuyun." diye. Okudum. Şimdi, bu son fıkrada, herhâlde burada denilmek istenen şu: "Bakın, biz burayı koruyacağız, efendim, para cezaları getiriyoruz, üstelik -deminki gibi- bu para cezaları da yargı yoluna gidilse bile uygulanacak. Bakın, ne kadar korumaya çalışıyoruz." denmeye çalışılmış. Ama ya, bu 9'un (1)'ini... Aranızda hukukçu arkadaşlar var mı? Ya, Hakan Bey de gitti. 9'un (1)'ini okuyan hiçbir ceza hukukçusu bunun uygulanabilir olacağını söyleyemez çünkü "suçta ve cezada kanunilik ilkesi" diye bir ilke vardır, en temel ilkedir ya, binyıllardır bu evrensel bir ilke olarak oluşmuş. Ya, bir kanuna somut bir şekilde şu, şu, şu fiili yaparsan sana şu ceza verilir diye yazılmadıkça kimseye ceza veremezsiniz ki. Ya, burada neye ceza vereceksiniz ben anlamadım. Diyor ki: "Uludağ Alanının doğal değerleri ile jeolojik/jeomorfolojik dokusunun, turizm potansiyelinin korunmasına ve yaşatılmasına yönelik alınan tedbirlere aykırı davranılması halinde..." Hangi tedbir? Hangi eylem? Kim yaparsa, nasıl yaparsa, nasıl ceza vereceksiniz? Yazdığınız şeyde "...beş yüz bin Türk lirasına kadar..." Ya, oraya 20 katlı bir otel dikecek adamın çok mu umurunda olur 500 bin Türk lirası; 1 milyon, 3 milyon çok mu umurunda olur yani? İmar kirliliğiyle ilgili işlenen suçlarda bilmiyor muyuz verilen para cezaları hiç kimsenin umurunda değil, yapıyor, diyor ki: "Nasıl olsa bu kadar para cezası, ödenirse ödensin." Onu zaten göze alıyor insanlar. Doğal olarak "Bu maddeyle biz ceza getirdik, koruyoruz." falan hiç demeyin arkadaşlar. Hiçbir uygulanırlığı yoktur ne madde yazımı açısından, hukuk tekniği açısından uygulanabilir ne de fiilî olarak uygulamada uygulanabilirliği yoktur.
Bursa'ya yıllar önce gelmiş olanlar vardır belki, son yıllarda gelmeyenler varsa söyleyeyim: Bursa'ya geldiğinizde Eski Santral Garajı'nın orada, "Kent Meydanı" yazıyor, kent meydanı. "Meydan" deyince aklınıza ne geliyor? Meydan, böyle boş alan, belki, işte...
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Tehlikeli alan. "Meydan" demek "tehlikeli alan" demektir.
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - O da geliyor olabilir akıllarına. Boş bir alan, belki bir anıt, işte, o şehri şey yapacak tarihî bir şey, peyzaj falan gelir ama bizim Kent Meydanı'na geldiğinizde 3-4 katlı AVM görüyorsunuz. Ya, meydan yapacağız diye 3-4 katlı AVM yapan birileri, "Bunu Millî Parktan alıp alan başkanlığı yapacağım." dediğinde ne yapacak, kestiremiyoruz doğrusu. O yüzden güvenmiyoruz, inanmıyoruz, kesinlikle ranta açılacağı ve Uludağ'ın korunmayacağı... Bu maddelerin de uygulanabilir olmadığını tekrar vurgulamak istiyorum. Tekrar, bu maddeleri çekin diye hatırlatıyorum Komisyona.
Teşekkürler.