| Komisyon Adı | : | BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU |
| Konu | : | Bursa Milletvekili Efkan Ala, Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu ve 46 Milletvekilinin, Uludağ Alanı Hakkında Kanun Teklifi (2/4750) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 09 .12.2022 |
NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan Yardımcım, çok kıymetli misafirler; hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Ben Komisyon üyesi değilim ama eskiden Millî Parklar Genel Müdürlüğü yaptığım için burada, özellikle millî parkın ne olduğunu, ne yapılması gerektiğini anlatmak için buradayım. Millî parklar konusunda da duayen isimlerden biriyim yani kendimizi övmek gibi olmasın ama 716 sayfalık da millî parklar konusunda yazdığım kitap var, Komisyon Başkanımıza takdim etmiştim, bakabilirlerse. En çok millî park benim dönemimde yapıldı, en çok koruma alanı benim dönemimde yapıldı. Dolayısıyla, burada yani öyle bir noktaya gelindi ki, o kadar suçlu ki bu Millî Parklar sanki hiçbir şey yapmamış, ilk defa alan başkanlığı olursa bir şey yapılacakmış gibi bir hava yaratıldı, onu anlatmak zorundayım vicdanen. Neticede ben orada görev yapmış bir arkadaşınız olarak söylüyorum. Bursa vekillerimiz yanlış anlamasın konuyu ama arkadaşlarımızın o konudaki haklı talepleri de var ona da aynen katılıyorum, onu da ayrıca söyleyeyim.
Şimdi, millî park nedir her şeyden önce buna bir bakalım. Yani bir yeri millî parktan çıkarıyorsunuz, tamam, güzel ama millî parklar nasıl yapılmış, hangi şartlarda yapılmış, niye yapılmış; bir buna bakmamız lazım. Bakın, dünyada ilk millî parklar 1872 yılında Amerika'da başlıyor ve Amerikalılar diyor ki: "Dünyaya ihraç ettiğimiz en güzel fikir bu." Çünkü kendilerinin kültür varlıkları yok, tarihî varlıkları yok ama doğal güzellikleri fazla; dolayısıyla o doğal güzellikleri koruma statüsüne kavuşturarak "ihraç ettiğimiz en güzel fikir" diye dünyaya anlatıyorlar, 1872 ama bunun bir evveliyatı var. Hazreti İbrahim Kâbe'yi yaparken, yaptıktan sonra diyor ki: "Kâbe'nin etrafında, yaklaşık 20 kilometrelik kısmı haram ilan ediyorum." diyor, koruma altına alınıyor, ilk millî park aslında oradan başlıyor. Sonra Peygamber Efendimiz Medine'de Mescid-i Nebevi'yi yaptığı zaman etrafını yine aynı şekilde koruma statüsüne kavuşturuyor, arkasından. Yani bizim millî park anlayışımız Amerikalılardan önce. Dolayısıyla, olaya biraz da öyle bakmak lazım.
Arkadaşlar, Türkiye'de millî parkların başlangıcı 1958, altmış dört yıllık bir birikimi var millî parkların, altmış dört yıl; bu dile kolay. Turizm Bakanlığı sonradan kuruldu, millî parklardan sonra kuruldu onu da söyleyeyim. Şimdi, bu birikimi yok sayamayız ve 1958 yılında millî parklar kuruluyor, 1961 yılında 5'inci millî park olarak Uludağ ilan ediliyor. Uludağ nedir? İşte, anlattınız hepiniz yani nasıl özellikleri olduğunu, neler yapılması gerektiğini fakat bir şey söyleyeyim: Uludağ Millî Parkı, Türkiye coğrafyasında 3 adet bitki coğrafyası var, o bitki coğrafyasının tam kesişme noktası; nedir orası? Avrupa-Sibirya -bu kuzey tarafından geçen hat- diğer taraftan İran-Turan genellikle Orta Anadolu coğrafyası ve Akdeniz; bütün bu 3 bitki coğrafyasının kesiştiği bir yer burası. Dolayısıyla, endemiği de fazla, bitki türleri de fazla, diğer su alanları bakımından da son derece önemli. Mesela, şu anda Bursa'nın sularının yüzde 90'ı bu havzadan gidiyor yani o gözle bakmak lazım bir taraftan. Mesela, şöyle bakalım: Özellikle içme ve kullanma suyunun 11 su havzası bu bölgede, 7 göl, gölet var, doğal göl var burada; diğer taraftan, 13 akarsu var. 15 kaynak suyu özel sektör çıkarıyor, meşhur Erikli'nin çıktığı yer herhâlde orasıydı yanlış hatırlamıyorsam. Dolayısıyla, burası aynı zamanda bir su havzası, su havzasının korunduğu da bir alan burası; zaten bu sebeplerle özellikle millî park yapıldığını da görmemiz lazım. Şimdi, uluslararası tarafı olduğumuz SUEN kuruluşuna biz üyeyiz ve korumayı taahhüt etmişiz zaten Türkiye Cumhuriyeti olarak bu tür alanları.
Diğer taraftan, Cumhurbaşkanımızın 1 no.lu Kararnamesi'yle biyolojik çeşitliliğin korunması Tarım ve Orman Bakanlığına verilmiş, burada Tarım ve Orman Bakanlığı yok.
Şimdi, bütün bunlara baktığımız zaman... Bir taraftan da tabii, elbette ki Uludağ'ı Davos gibi görmek istiyoruz yani niye olmasın. Davos Uludağ'dan da çok üstün bir şey değil ki. Bizim Bursalı arkadaşlarımızın, bence öncelikli niyeti "Burayı dünya çapında bir Davos gibi yapalım, bu eksikleri giderelim." düşüncesiyle yapıyorlar ki çok doğru bir şey ve aynen katılıyorum. Ama bir taraftan da "ekolojik kullanma kapasitesi" denen şey var. Artık dünyada, maalesef, bizim Türkiye'de daha tam oturmamış bir fikir ama oraların ekolojik kullanma kapasitesini de ölçerek ona göre bizim oralar da kullanıma açmamız lazım. Yani koruma ve kullanma dengesini yürütmemiz lazım Uludağ gibi yerlerde, bu millî park gibi yerlerde.
BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Bu güzel bir ifade "koruma ve kollama dengesi."
NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Evet.
Şimdi, bu "kullanma kapasitesi" dediğimiz, "ekolojik kullanma kapasitesi" dediğimiz Uludağ'da bilmem kaç milyon gelecek insanlarla falan bunu yürütmek de mümkün değil onun da bir kapasitesi var, orayı da açmamız lazım, böyle bir durumla da karşı karşıyayız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Nevzat ağabey, bir dakika daha süre veriyoruz.
Buyurun.
NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Başkanım, diğer taraftan şunu da özellikle söyleyeyim: Sanki Uludağ'da hiçbir şey yapılmamış gibi bir algı oluştu. Onu da arkadaşlarımızın haklarını savunmak için -zamanında ben de görev yaptığım için- onlara da söylemek zorundayım.
BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Alınmışsınız siz ağabey biraz.
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Haklı ama.
NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Evet, alınabilirim, bu da doğaldır Sayın Başkanım.
Şimdi, bakın, neler yapılmış: Satış üniteleri yapılmış, 8 kır gazinosu yapılmış, 75 orman köşkü yapılmış, 200 orman evi yapılmış, çadırlı kamp alanı yapılmış, 22 tuvalet, hatta bir tanesi eleştirilmiş "Beş yıldızlı tuvalet mi olur Uludağ'da." denilmiş...
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Orası sonra otel oldu.
NEVZAT CEYLAN (Ankara) - ...2 banyo yapılmış, 17 çeşme yapılmış, 130 kamelya yapılmış; 2 mescit var, 6 çocuk oyun parkı var, macera parkı var, 36 yağmur barınağı var.
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Yapanı bulduk Hakan Bey, yapanı soruyordunuz ya "Niye yaptınız?" diye.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Sayın Vekilim, tam da problem burada. Şu anda doluluk oranı nedir buranın, kullanılma oranı nedir peki bu yapılan tesislerin? Bir de bunu soralım.
NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Bir bitirelim Başkanım.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Bu tesislerin ne kadarı kullanılıyor?
NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Şimdi, itfaiye için yer yapılmış, AFAD için yer yapılmış, trafo, jeneratör yapılmış, enerji nakil hatları yer altına alınmış, Karayollarının karla mücadelesi için bina yapılmış, teslim edilmiş, sağlık birimleri yapılmış, karla mücadele için ekipmanlar çoğaltılmış, güvenlik kamerasıyla her taraf izlenebiliyor, yaşam boyu eğitim merkezi yapılmış, bin kapasiteli otopark yapılmış.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Buyurun.
NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Bütün bunları yaparken de 1 milyar lira civarında Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğü harcama yapmış, eski parayla yaklaşık 1 katrilyon, diğer kuruluşlar da 660 milyon harcama yapmış yani 2 milyara yakın son yirmi yıl içerisinde bir taraftan da buralarda tesisler yapılmış.
Diğer taraftan, mesela arıtma tesisi 2022'de başlamış 2023'te teslim ediliyor Bursa Büyükşehirle yapılan anlaşma neticesinde. Kapalı otoparkla... Özellikle otellerin yenilenmesi konusunda da şöyle bir sıkıntı var: Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğü plan değişikliği için Turizm Bakanlığına bildiriyor bir buçuk, iki yıl önce "Buralarda biz böyle bir plan değişikliği yapmak istiyoruz." diyor, maalesef hâlâ onaylanmamış Sayın Bakanım, hâlâ onaylamamışsınız.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKAN YARDIMCISI NADİR ALPASLAN - Tam öyle değil, bizim zaten onaylamaya yetkimiz yok, başka bir şey o Sayın Vekilim.
NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Başka bir şey değil.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKAN YARDIMCISI NADİR ALPASLAN - Daha sonra anlatayım.
NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Neyse ben de anlatayım.
Başka bir şey değil, sizin onayınızdan sonra Çevre Bakanlığına gidiyor yani sizinle mutabakata vardıktan sonra gidilmek isteniyor, bütün olay o. Sizinle daha mutabakata varılamamış, bir buçuk yıldan bu yana bekliyor.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Tam da sorun burada.
NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Keşke mutabakata varılsaydı da hızlandırılsaydı.
Diğer taraftan, mesela Gelibolu Alanını özellikle Jülide Hanım söyledi. Ya, Gelibolu'daki Alan Başkanlığı bütün Millî Parklar Genel Müdürlüğünün yaptığı tesislerin üzerine kuruldu Allah aşkına yani sekiz yıldan bu yana Alan Başkanlığına...
METİN YAVUZ (Aydın) -Ya, ağabey, öyle olacak zaten.
JÜLİDE İSKENDEROĞLU (Çanakkale) - Üzerine de bir şeyler koyduk.
NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Yani sekiz yıldan bu yana yine bizim hükûmetler tarafından yapıldı, dünyadaki en güzel millî parklardan biri hâline geldi.
Bir de ayrıca, bütün park alanları...
BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Nevzat ağabey, öncekiler inkâr ediliyor gibi düşünmeyin canım. Niye öyle düşünüyorsunuz?
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Sizlere teşekkür ediyor.
NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Ben konuyu anlatmaya çalışıyorum, bir dakika bitireyim.
BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Hayır, sınır... Şimdi, kaç dakika daha konuşmak istiyorsunuz Nevzat ağabey?
NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Bir dakika daha.
BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Son dakikanız, buyurun.
NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Şimdi, Başkanım, dünyadaki bütün harp alanları "millî park" statüsüyle...
Diğer bir konu arkadaşlar, şimdi dünyada iki türlü marka vardır doğa koruma açısından; biri millî park biri de UNESCO Dünya Mirası. Bu işareti görenler oraya turizm amaçlı giderler. Göreme'de onları kaldırdığınız zaman yanlış yapmış olduk. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nden çıkarırsanız, millî parklar statüsünden çıkarırsanız yanlış yapmış olursunuz. Yapılan yanlışı artık kabulleniyoruz ama şunu da bilmeniz lazım: Oraya gelen turistler hâlâ millî park olarak geliyor, "alan başkanlığı" diye bir literatür yok dünyada.
Şimdi, şunu söylemek istiyorum en son: Bir defa, ben Kültür ve Turizm Bakanlığından şunu beklerdim: Ya, Başkomutan Tarihî Millî Parkı, Sakarya Tarihî Millî Parkı, Sarıkamış Tarihî Millî Parkı, Nene Hatun Tarihî Millî Parkı, Malazgirt Tarihî Millî Parkı, İstiklâl Yolu Tarihî Millî Parkı; buralara bir el atın, asıl sizin göreviniz buralar. Siz nerede yapılmış bir yer var, her şey bitmiş, onun üzerine yapmaya çalışıyorsunuz Sayın Başkanım, Sayın Bakanım. Dolayısıyla burada bir çelişki var.
Mesela, özellikle son olarak şunu da söylemek istiyorum: Bu yetki karmaşasından bahsediyoruz ya, yetki karmaşası; bunun bir çözümü var arkadaşlar. Yetki karmaşasını gidermenin yolu... Ki Alan Başkanlığında da söylediniz, dediniz ki: "Bir sürü kuruluşlardan -İlyas Bey söyledi onu- görüş alındı." Doğru, burada da aldıktan sonra millî park neye engel? Yani hiçbir şeye engel değil ki alınması için. Neye engel oldu da şimdiye kadar, hangi konuda eksik kalan bir şey oldu? Ya, bunu ben vicdanen sormak için burada üç saatten bu yana da bekliyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Sonuç olarak yapılacak bir şey yok. Arkadaşlar, bu alan başkanlığı sonradan çıkarılmış, maalesef Türkiye'nin de şartlarına da uyan bir konu değil.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Nasıl?
NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Bu konunun şöyle olması lazım: Milli Parklar Yasası'na...
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Türkiye'nin şartlarına uyan bir konu değil.
NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Bir saniye...
Milli Parklar Yasası'nda alan başkanlığına verilen yetkileri koyarsınız, burası yine o millî parklar markasını devam ettirir. Bu marka çok önemli yani millî parklar markasını, bütün uluslararası olarak kullanılan bu markayı ortadan kaldırdığınız zaman oranın değerini düşürürsünüz yani Uludağ'ın marka değerini de düşürürsünüz; sıkıntı o. Dolayısıyla Milli Parklar Yasası'na...
REFİK ÖZEN (Bursa) - Girişte "Millî Parklar" diye yazılacak zaten.
NEVZAT CEYLAN (Ankara) - Arkadaşlar, bitireyim.
Milli Parklar Yasası'na koyarsınız bu eksik kalan tarafları koyarız, koyarsınız ve bunu neticelendirmiş oluruz. O zaman uluslararası olarak Türkiye'ye bakış açıları da çok farklı olur. Bakın, burada Milli Parklar Yasası'nı konularak buralar güçlendirildi, hatta daha da alanı da genişletilebilir ki genişletilmesi lazım. Bu açıdan bakıldığı zaman ne arkadaşların tepkisi olur ne sizin bölgedeki seçmenlerin veya da orada yaşayan insanların "Burayı niye millî parklardan çıkarıyorsunuz?" gibi bir tepkisiyle karşı karşı kalınır. Dolayısıyla bunun çözüm noktasının bu olduğunu söylemek istiyoruz.
Ben çok teşekkür ederim.