| Komisyon Adı | : | BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU |
| Konu | : | Bursa Milletvekili Efkan Ala, Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu ve 46 Milletvekilinin, Uludağ Alanı Hakkında Kanun Teklifi (2/4750) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 09 .12.2022 |
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli Komisyon üyeleri ve Bursa'dan gelen değerli arkadaşlarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi hakikaten ben de yani niye bu kadar acele edildiğini anlamış değilim. Bugüne kadar yaptığınız işlere bakınca da hep işin altında rant olduğu için tabii bizimde kafamızda böyle kuşkular oluşuyor; yanılmadığımızı da düşünüyorum.
Şimdi teknik konuları arkadaşlarımız anlattı, özellikle Komisyon sözcüsü arkadaşımız Uludağ'daki türlerden, ekolojik sistemden bahsetti, ben de onlarla tekrar girmeyeceğim, tekrara düşmemek için. Ama şu tutanaklara geçmesi için sadece ve sadece Uludağ'da var olan, başka bir yerde olmayan endemiklerin Türkçe isimlerini okumak istiyorum çünkü bunlar yok olduğunda tutanaklarda bulunsun, sorumluları da anlaşılsın.
Ulu sasal, hatun yıldızı, ebülmülük, Uludağ kangalı diğer adıyla deve dikeni, ece dikeni, mir babuçça, Uludağ kıskısı, mavi şahintou, oğul şahinotu, meşe şahinotu, yalancı papatya, turan otu, ulu kazteresi, yayla gökçesi, Bursa karanfili, çevgen, ulu kaya göbeği, dağ ayakotu, Uludağ geveni, ulu iğnelik, çoban iğnesi, Uludağ çiğdemi, bol balıcak, ulu kekik, kaynak keteni, Uludağ bitotu, solgun yumak, benli yumak, kızıl yumak, ulu efelek, şehriye diğer adıyla düğün çiçeği, ulu İplikçik. Bu, Tarım ve Orman Bakanlığının İkinci Bölge Müdürlüğünün çıkardığı kitapçıklarında yer alan, sadece dünyada Uludağ'da var olan endemikler. Bakın, soyu tükenmek üzere olan bitkiler bunlar. Bunlar Uludağ'da...
REFİK ÖZEN (Bursa) - Bunlar o mevkide mi yetişiyor?
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Bunlar o mevkide, tam da...
İşte, bir saniye, ben onun haritasını da gösteriyim size; var. Endemiklerin çoğu sizin Alan Başkanlığı kapsamında ilan ettiğiniz yerlerde yer alıyor, onun da fotoğrafı var, onu da göstereceğim.
Bakın, Uludağ kazteresi, hassas tehlikeye yakın türlerden. Bu, yine soyu tükenmek üzere olan ulu kaya göbeği. Bu, soyu tükenmek üzere olan mir babuçça.
Bakın, diyorsunuz ya "O alanda değil." İşte, tam da bakın, şu gördüğünüz kırmızı küçük noktalar endemiklerin olduğu yerler. Sizin Alan Başkanlığı ilan ettiğiniz yerlerde var bunlar.
Şimdi hani diyorsunuz ya: "Bir taş var orada, bir kaya var, bir kıraç." Ya bunlar milyonlarca yılda oluşmuş. Doğanın bir dengesi var değil mi; bir ekolojik sistem var yani biri olmadığında diğeri olmuyor, öbürü olmadığında öbürü olmuyor. Bunu müsilajda da yaşadık; planktonlar yok olunca başka canlılar yok oluyor, öbürü yok olunca başkaları türüyor; dolayısıyla da bu sistem yok oluyor, bu iklim krizi yaşanıyor ve sonuçta da işte, kar olmuyor, turizm de olmuyor, gelir de olmuyor, rant da olmuyor. Bunlar birbirine bağlı şeyler, bu kadar basite alınacak şeyler değil. Yani sizin mantığınız şu: Hani Hyde Park'da kurtları alıp götürüyorlar ya kurt olmaz burada. diye ama bir süre sonra kuş kalmıyor çünkü geyikler çoğaldığı için ağaçları yiyor, ağaçlar olmadığı için kuşlar olmuyor, kuşlar olmayınca bakıyorlar geri kurt getirip koyuyorlar parka. Dolayısıyla da bu ekosisteme insanın müdahalesinin sonucunun ne olduğunu biz artık bu çağda görebiliyoruz. Yani eskiler görmüyordu, birçok canlının soyu, birçok bitki türünün soyu tükendi, yok oldu ama biz artık 2023 yılındayız ya, doğanın nasıl var olduğunu, nasıl birbirini beslediğini biliyoruz, yapmayın Allah aşkına yani böyle! Yok işte "Kapadokya'da şöyleydi, orada imar planı yoktu." Ya, burası imar planı olacak bir yer değil, burası millî park, burada doğanın bir dengesi var ya da işte, "Orada bir taş var kaldıra..." Ya, kaldıramazsınız, o taş oradaysa bir sebebi var, Allah'ın hikmeti, doğanın dengesi.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Yolları niye yaptınız o zaman?
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Ya, açıldı diye... Tamam diyelim ki biz açtık.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Ya, niye yaptınız o zaman? Kayak pistini niye yaptınız o zaman? Niye orasını turizm bölgesi ilan ettiniz o zaman?
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Ben mi yaptım?
BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Şimdi böyle devam edersek Bursa'dan gelen arkadaşlara söz veremeyeceğiz, onu da söyleyeyim. Biraz onun için süreye biraz dikkat edelim arkadaşlar.
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Şimdi, dolayısıyla, bir yanlış yapılmışsa da bundan sonra buna...
Bakın, en kirli havası olan şehirlerden bir tanesi Bursa, açın PM değerlerine bakın. Yine su kaynakları gün geçtikçe kuruyor. Yani önümüzdeki çağlarda insanlar temiz su için savaşacak diyoruz ama biz bunları korumak yerine tam tersine "bir an önce bütçe görüşülürken hemen şunu geçirelim de orayı Cumhurbaşkanına da yetki verelim, alanı da genişletelim; inşaat yapamıyoruz, taş taş üstüne koyamıyoruz, çivi çakamıyoruz" anlayışıyla bu ülke yaşanmaz hâle gelir.
Baki Bey "Irmağının akışına ölürüm Türkiye'm." diye diye türkü söylüyorsunuz.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Ölürüz şüphe yok, onun için buradayız.
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Ama kalmayacak, akışına ölecek ırmak kalmayacak bu ülkede bu gidişte; bunu bilin yani.
İSMET TOKDEMİR (Hatay) - İyi buldu ama bak, damardan girdi.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Hep beraber ölürüz ırmağın akışına, siz de ölürsünüz ya farkımız yok yani.
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Yani şimdi zaten kanun içeriğine bakınca ne olduğu anlaşılıyor ya, geçen kelimeler ortada. "koruma" diye bir kelime var mı? Yok yani tek tük, zorunlu olarak. "Kullanmak" "turizm" "yetki" "karmaşa" bunlar ne getiriyor? Bunlar şunu getiriyor: "Biz bunları ortadan kaldıralım, önümüzü açalım." Ya, işte, barodan arkadaşımız burada, biraz sonra anlatır size.
BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Fırsat kalırsa tabii.
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Burayla ilgili yapılmaya çalışılan birçok şey neticesinde 20 tane falan herhâlde, o civarda dava açılmış, hepsini mahkeme kabul etmiş, dolayısıyla da bu mahkeme kararlarını aşmanın yolu ne? "Ha, kanun yapalım. Bundan sonra mahkemeye gidildiğinde bu ret kararları verilmez, biz de kolay kolay işimizi yaparız."
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Biz de bütün kararlara karşı yargıya gidilebiliyor.
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Evet, gidilebiliyor ama kanun çıktıktan sonra nasıl gideceksiniz; ya, yetki var.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Aynı şekilde hiç değişen bir şey yok.
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Millî park olmaktan çıkaracak Kapadokya'daki gibi, alanı genişletecek, "Yetki bende." diyecek; kanun var.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Burada her karara karşı idari yargıya müracaat edebilme...
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Kanun varken Milli Parklar Kanunu'na göre mahkeme karar verdiği için siz Millî Parkın yetkisini alıyorsunuz, Alan Başkanlığına veriyorsunuz; oraya atadığınız kişilerde belli.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Almıyoruz, korunan alanlar korunuyor. Aynı şartlarda koruma alanları korunuyor.
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Dolayısıyla da Uludağ'ı da ranta açıyorsunuz.
İSMET TOKDEMİR (Hatay) - Böyle sözünü keserseniz nasıl...
BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Neyse, bir dakika arkadaşlar...
Nurhayat Hanım, toparlayabilir miyiz?
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Toparlıyorum arkadaşlar, yarın da geleceğim, yine konuşacağım.
İşin özü budur. Bunlar, bizim böyle tüketeceğimiz, işte "2 kayadır, 1 taştır." deyip inşaata, ranta açacağımız, genişleteceğimiz şeyler değil; bunlar, milyonlarca yıldır bize miras olarak kalmış, bizim de çocuklarımıza miras olarak bırakacağımız, temiz hava, temiz su, doğa, biyoçeşitlilik, ekolojik denge, yaşam alanlarını işte, böyle bırakabiliriz. Sayın Vekilim, diyorsunuz ya: "Burayı koruyalım." Yaşam alanı böyle bırakılır geleceğe, inşaat yaparak, rant yaparak değil diyorum.
Herkesi saygıyla selamlıyorum.