KOMİSYON KONUŞMASI

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Değerli Başkanım, Kıymetli Komisyon üyeleri, milletvekili arkadaşlarım, kurum temsilcileri, basın mensupları, Bursa'mızdan Komisyonumuza teşrif eden sivil toplum örgütlerinin, meslek kuruluşlarının değerli yöneticileri; öncelikle sizleri saygı ve muhabbetle selamlıyorum.

Tabii, ben öncelikle teklifin genel bir değerlendirmesini, akabinde de diğer konularla ilgili, dile getirilen konularla ilgili birkaç hususu sizlerle paylaşmak istiyorum.

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Anayasa'ya aykırılık konusuyla bağlı kalalım şu anda; onu oylayacağız, ondan sonra geneli üzerinde size söz vereceğiz.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Tamam, peki.

Ben o zaman şöyle ifade edeyim: Uludağ, hepimizin en önemli bir değeri, sadece Bursa açısından değer atfettiğimiz bir dağımız değil yani ülkemizin bir hazinesi. Dolayısıyla kim olursa olsun bu konuda bir adım attığında, bir düzenleme, bir teklif getirdiğinde; hele hele de bir Bursalı, neredeyse on iki yıldan bu yana Bursa'ya hizmet eden bir milletvekili olarak ve sonrasındaki yaşamını da Bursa'da devam ettirecek bir insan olarak, Bursa'nın bu değeriyle ilgili buradaki arkadaşlarımızın ortaya koyduğu kaygı, endişe, görüş ne varsa, en az onlar kadar bizlerin de bu hassasiyetinin olduğunu öncelikle ifade etmek isterim tabii.

Burada getirmiş olduğumuz kanun teklifiyle beraber, korunan alanlarla ilgili bir değişiklik söz konusu değildir, öncelikle bunu ifade edelim. Peki, amacımız nedir? Amacımız, korunan alanlarla birlikte, dağın kaynak değerlerinin korunmasına, geliştirilmesine, tanıtılmasına ilişkin bir kanun teklifidir. Dolayısıyla, burada korunan alanlara ilişkin olarak herhangi bir değişiklik mevzubahis değildir. Şu anda mevcut durum, statü neyse ona devam edilecektir. Öncelikle bunu ifade edeyim.

Diğer taraftan, burada özellikle Uludağ bölgesinin yetkilerinden bahsedildi, yetki karmaşasından bahsedildi. Şu anda Uludağ'daki yetkiyle ilgili olarak görevli kurum ve kuruluşları saymak istiyorum: Bir, Tarım ve Orman Bakanlığı, Su İşleri Bakanlığı; iki, Kültür ve Turizm Bakanlığı; üç, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı; dört, Bursa Valiliği; beş, Büyükşehir Belediye Başkanlığı; altı, Osmangazi İlçe Başkanlığı. Şimdi, burada hocamın da ifade ettiği gibi...

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Belediye Başkanı...

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Belediye Başkanı, dedim zaten yani ilçe belediye başkanı dedim. İlçe Belediye Başkanlığı yani ilçe belediye...

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Biz anladık.

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Yok, kastedilen belli canım, şimdi yani şey yapmayalım.

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Vali, ilçe başkanı; belediye başkanı da ilçe başkanı. İyi anladık.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Evet, şöyle: Hocamın bahsettiği gibi, burada yetki karmaşası ortadan kaldırılarak tek elden yönetim anlayışı değil aslında. Buradaki muradımız bütüncül bir yaklaşımla yönetme amacıdır. Bütüncül yaklaşımla yönetme amacından kastımız nedir peki? Her kurumun kendi zaviyesinden, kendi veçhesinden, kendi penceresinden konuya yaklaşarak ayrı ayrı değerlendirmelerin ortaya çıkması ve bir yönetimsizlik hâlinin belirmesi nedeniyle ihtiyaç duyulan bir sistemdir, bir başkanlıktır burası.

Bakınız, Uludağ, ilk kayak merkezidir, 40 bin hektarlık sit alanı vardır. 13 bin hektarlık Milli Parklar Genel Müdürlüğünün kapsama alanında bulunan millî parklar vasfındaki yer vardır. Şöyle bir hafızanızı hemen tazelemenizi özellikle sizlerden istirham ediyorum. Uludağ'ın bu kadar güçlü bir potansiyeline, hem tabii güzellikleri bakımından hem de kış turizmi bakımından bu kadar güçlü potansiyellerine rağmen bugün gerek Kartalkaya'da gerek Palandöken'de gerek Erciyes bölgesindeki kayak ve turizm imkânlarından, doğa sporlarından mahrum kalmış olması aslında biz Bursalıları üzen bir durumdur. Öncelikle bunu söyleyelim.

Şimdi, burada tartışılıyor. Bakınız, Kartalkaya'nın tamamı turizm bölgesidir, tamamı turizm bölgesidir Kartalkaya'yın. Erciyes'in tamamı turizm bölgesidir.

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Sayın Bakanım, Anayasa'ya aykırılıkla sınırlandıralım da bundan sonra geneli üzerinde devam edelim.

HASAN BALTACI (Kastamonu) - O zaman yok mu olmuş yani onu da söyleyin.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Arkadaşlar, ben sessizce dinledim, lütfen... Yani saygıyla dinlenilmesini arz ediyorum.

Arkadaşlar, Anayasa'ya aykırılıkla ilgili burada çevresel faktörlere ve çevre güvencesine, orman güvencesine atıf yapıldığı için, Başkanım, bunları söylemek zorundayım. Yani şimdi Gökan Bey'in tabii, Bursa'yı benden daha iyi tanıdığını söyleyemeyeceğim ama gerçekten Alaçam'a gittiniz mi Gökan Bey? Alaçam'dan bahsettiniz bir yerde.

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Buyurunuz dinliyorum sizi. Tek başıma geleyim de kaybolayım ha.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Gelin.

Şöyle: Burada bir bütüncül yaklaşımla yönetilmesine ilişkin bir adım atılıyor, sonuçta gerçek bir potansiyelin ortaya çıkarılması için bir çaba sarf ediliyor. Mesela, burada bugün bir sivil toplum örgütünün başkanı aramızda, kendisi Uludağ'daki kayak pistleri işletmeciliğini yapıyor. Biliyor musunuz, yarım metre çapındaki pist alanındaki bir taşı kaldırdığı için yıllarca yargılandı. Kaldırmadığı zaman orada düşüp zarar gören bir insan için de aynı şekilde yargılanma ihtimali söz konusu. Demek istediğimiz, bütüncül bir yaklaşımla ele alınarak konuların yönetilmesine ilişkin bir hususu buraya getiriyoruz.

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - O taş oraya milyonlarca yılda geliyor yalnız.

HASAN BALTACI (Kastamonu) - Hakikaten ya, o zaman bütün taşları kaldıralım gitsin.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Dümdüz yapalım.

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - O taş orada tesadüfen olmuyor yani.

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Yani Sayın Bakanım...

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Efendim?

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Detayda yani şöyle: Kanun teklifinin...

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Başkanım, sizden istirhamım şudur: Arkadaşlarımız bana müdahale etmezse; eleştirilerine tabii ki açığız, sonrasında her şeyi rahatlıkla dinleyebilirim. Bu kanunun olgunlaşması, varsa birtakım hususlarının tamamlanması bakımından gerçekten de buna ihtiyaç var çünkü dediğim gibi, yani bir aklın değil birden fazla aklın bu konuda bir emek ortaya koyması bu bakımdan önemli. Ama karşılıklı konuşmaya girersek hepimizin insicamı bozulur yani evet, taş önemli tabii ki, ona itirazımız yok ama insan sağlığı daha da önemli. Sonuçta, orada bir kayak pisti var yani o zaman kayak pistine niye verildi burası? Onu da sormak lazım. Dolayısıyla bu konulara girmek istemiyorum ama birazdan gireyim.

Burada 2 tane özel bir kurum oluşturuluyor; bunlardan bir tanesi Alan Komisyonu ki 13 üyeden oluşuyor. Şimdi, bu 13 üyenin içerisinde şehir planlaması, mimarlık, orman mühendisliği, çevre mühendisliği dallarından mezun, on yıllık deneyime sahip 4 üye var, Valinin görevlendireceği Vali Yardımcısı var, Büyükşehir Belediye Başkanlığının görevlendireceği temsilci var. Yine, diğer taraftan, özellikle, Turizm Yatırımlar Genel Müdürlüğünün temsilcisi var, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun temsilcisi var, Kültür ve Müzeler Genel Müdürlüğünün temsilcisi var, Milli Parklar Genel Müdürlüğünün temsilcisi var, Orman Genel Müdürlüğünün temsilcisi var. Gördüğünüz gibi, burada bir araya gelerek bütüncül bir tutumla amaç ve hedeflerine ulaşması için atılacak bir adım söz konusu. Diğer taraftan, Danışma Kurulu, öneri ve tavsiyeleri ile bölgenin menfaatine olacak bir yaklaşımı ortaya koymak üzere sivil toplum örgütlerinden oluşan; Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, Spor İl Müdürlüğü, Güney Marmara Otelciler Birliği, Osmangazi Belediye Başkanlığında bir Danışma Kurulu. Bunun icrai mahiyeti yok, danışma ve tavsiyelerde bulunur. Alan Başkanlığı Komisyonu olarak tümü bir araya gelmek suretiyle bu değerlendirmeyi yapar ve bir karar buradan çıkar. Sonuçta, burada kanuna açık bir şekilde şu koyuldu, denildi ki: Bütün işletmeler kullandıkları pis suyu arıtmakla mükellef olacaklar ve arıtma tesisi kuracaklar. Şu anda bu suyun nereye gittiğinden haberiniz var mı? Yok.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Çevre ve Şehircilik denetlemiyor mu?

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Şu anda burada hiçbir şekilde petrol, kömür ve maden ocakları asla kurulamayacak baktığımız zaman.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Yine kurmayın.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Sonuç itibarıyla kanun var.

HASAN BALTACI (Kastamonu) - Şu anda kurulabiliyor mu?

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Tabii ki kuruluyor.

HASAN BALTACI (Kastamonu) - Kurulmuş var mı?

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Var şu anda bir maden işletmesi var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Sayın Bakanım, Anayasa'yla sınırlandıralım da o tartışmadan sonra...

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Şimdi, bakın arkadaşlar, sonuç itibarıyla şu anda bir maden var orada, biliyor musunuz? Var. Diğer taraftan kayak pist alanları standartların çok çok gerisinde ve Bursa'yla Uludağ'ın bağı kalmadı arkadaşlar. Bursa halkı Uludağ'dan istifade edemiyor.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Edemiyor tabii yoksulluktan. O zaman kurumlar işlevini yapmıyor demektir; bu, onu gösterir. Çevre ve Şehircilik arıtmayı denetlemiyorsa...

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Arkadaşlar... Hayır, hayır günübirlik... Arkadaşlar, karşılıklı konuşmalım, deyişlerinizi dile getirin. Bir kere Uludağ'a gittiyseniz Allah aşkına konuşun.

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Şimdi, geneli üzerinde arkadaşlar...

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Yani hiçbir defa, Hanımefendi, bir defa Uludağ'a gittiğinizi düşünmüyorum sizin.

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Uludağ'ı korumak için Uludağ'a gitmek mi gerekli Hakan Bey? Siz gitmişsiniz ama... Yeter artık ya!

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Tamam Hakan Bey, Hakan Bey, bir saniye... Bir saniye...

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Sonuç itibarıyla şunu anlatmaya çalışıyorum: Şöyle bir şey, arkadaşlar, biz... Bakınız, bir şey söyleyeceğim.

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Kaz Dağları'na gitmemiştim ben ama Kaz Dağlarını korumak için gittim.

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Hakan Bey, bir saniye bir saniye... Bir saniye...

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Ama... Sayın Başkanım, siz...

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - O zaman Bursalılar dışında kimse kalmasın, Uludağ'a gelmeyenler çıksın.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Kimse kalmasın o zaman, gelmeyenler çıksın.

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Arkadaşlar...

HASAN BALTACI (Kastamonu) - O zaman herkes sadece kendi ilinin kanununu çıkarsın.

EMİNE YAVUZ GÖZGEÇ (Bursa) - Sadece dinleyin dedi ya!

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Bir dakika, bir dakika ya...

Söz isteyenlere...

REFİK ÖZEN (Bursa) - Ya, bir dinleyin, biz dinledik.

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Sayın milletvekillerimiz, bir saniye. Şimdi, böyle bir usulümüz yok.

Şimdi, şu anda Anayasa'ya aykırılık iddiasını görüşüyoruz; dolayısıyla bununla sınırlı... Onun dışında, bütün arkadaşlarımızdan söz isteyene söz vereceğiz.

HASAN BALTACI (Kastamonu) - O zaman Başkanım, Anayasa'ya aykırı olmadığını açıklaması lazım, değil mi?

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Sayın Bakanım, Anayasa'ya aykırılık iddiasıyla ilgili ne diyorsunuz.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Anayasa'ya aykırı olduğunu düşünmüyorum, Anayasa'ya aykırı olduğunu düşünmüyorum. Sonuç itibarıyla verdiğimiz teklif Anayasa'nın ruhuna da metnine de uygun bir tekliftir.

Arz ederim Sayın Başkanım.