ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Öncelikle şunu söyleyeyim: 17 tane bakanlık var, muhalefet olarak elbette en kötü yanıtlayanlarını söyleyeceğim ve bunu eleştireceğim ancak iktidar olarak şu kelime oyununa kaçmak gerçekten ihtiyaçları olduğu bir durum değil. Hem en iyi yanıtlayan birkaç taneyi söylüyor hem de süresi içinde yanıtlama -ki bununla çok övündünüz diye üstünde duruyorum- oranını değil, önünde sonunda yanıtlanmış... Güncel konuda soru sorulmuş; dokuz ay sonra, on ay sonra yasak savmak için link içeren cevaplar atıyorlar. Hulusi Akar'ın süresi içinde yüzde 4,8; Süleyman Soylu'nun 2,7; Fahrettin Koca'nın 1,2...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum, tutanaklara geçirdiniz fikrinizi.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Hayır, bir dakika; öyle bir şey yok. Bir dakika, Sayın Başkan... (AK PARTİ ve MHP sıralarından gürültüler)

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Böyle bir usul yok ya!

ŞİRİN ÜNAL (İstanbul) - Bu usul nereden çıktı Başkanım?

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Hayır, birkaç husus var söyleyeceğim.

Arkadaşlar, bakın, isterseniz şunu yaparız: Maddelere geçince maddelerde söz hakkını beşer dakika olarak kullanırım o zaman. Böyle bir şey olur mu ya! (AK PARTİ ve MHP sıralarından gürültüler)

İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Kullan, kullan!

ŞİRİN ÜNAL (İstanbul) - Burası Dingo'nun ahırı mı!

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bir dakika, bir dakika, bir durun.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir dakika, tamamlasın Sayın Özel.

Buyurun.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bir: Her maddede konuşurum beş dakika, sabaha kadar beklersiniz burada. Böyle bir şey yok.

ŞİRİN ÜNAL (İstanbul) - Bekleriz, sen de beklersin.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Özel, tamamlayın.

Buyurun.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Tehdit mi ediyorsun? Sabaha kadar konuş!

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Tehdit ediyorsun!

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Tehdit falan etmiyorum Mustafa Bey, tehdit edecek olsam senin gibi tehditle taraf değiştiren tarafta olurum.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Hadi oradan!

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Bekletme, bekletme...

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bir dur bakalım sen ya, bir durun.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sabahtan beri sana sabrediyoruz ya!

CAVİT ARI (Antalya) - Yaşar, bir haddini bil be, sus ya!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, tamamlasın sözünü.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, ikinci husus şu: Sabahtan beri ben herkesi dinledim; iktidar, muhalefet... Gayet düzgün bir dil; sataşma yok, kavga yok, hakaret yok, bilmem ne yok. Şimdi son söz size verilecek, zaten eleştirilerde kamera yok, cevabında kamera var gibi bir durum; bunda da ben sizi eleştirmedim, hatta sizi yücelttim, "Bence böyle bir şeye ihtiyacı yok." dedim, siz oradan üstünüze alınmışsınız.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bu, Komisyonumuzla ilgili bir durum.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bakın, üstüne şöyle bir şey asla söylenmez: "Biz, muhalefetin aksine, kadına karşı şiddeti polemik malzemesi yapmayız." Bakın, siz bu heyete saygılı olmak durumundasınız konumunuz gereği.

"6'lı masa noktayla, virgülle uğraşıyor." diyorsunuz. Ya, sizin ne haddinize? Burada Cumhur İttifakı'nın bilmem ne toplantısını eleştiren var mı? Eleştirirsek ya Kalaycı çıkar ya bugünkü sayın sözcü çıkar, cevap verir. Siz burada ya birilerinden rol çalma peşindesiniz ya kameraları karşısında münhasıran bulmanın -tırnak içinde söylüyorum- siyasi şımarıklığı içindesiniz.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bu nasıl bir tabir ya!

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Biz, bize oy veren seçmene olan yükümlülüğümüzle, bakın, bir atanmış olarak seçilmişlerin bulunduğu bir heyetteki bu özensiz dilinizi kınıyoruz ve aynen size iade ediyoruz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Özel, rica ediyorum...

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Dua edin, Genel Kurul salonundaki gibi sizi salondan çıkarttırmayayım. Aklınızı başınıza toplayın, haddiniz değildir bu.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Hadi oradan!

CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI FUAT OKTAY - Sayın Başkan...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir saniye, size de söz vereceğim.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Senin itiraz etmen lazım buna.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Tehdit dilini bırak artık ya!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir saniye...

Değerli arkadaşlar, bir defa şunu söyleyeyim...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Tehdit dilini bırakın, düzgün konuşmasını bilmiyor musunuz?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yaşar Bey, bir saniye, ben bir iki şey söyleyeyim sonra Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız arzu ederse ona da söz vereceğim çünkü çok ağır sözler ifade edildi.

Değerli arkadaşlar, biz yasamanın, yasama mensuplarıyız. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız da Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve seçilmiş, toplumun seçilmiş Cumhurbaşkanının atadığı Cumhurbaşkanı Yardımcısı.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Özenli bir dil kullansın milletvekillerine karşı.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Burası Meclis, burası Meclis.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir dakika...

Elbette yürütme yasamaya saygı gösterecek ama yasama da yürütmeye saygı gösterecek.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Biz nasıl konuştuk?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Kuvvetler ayrılığı, kuvvetler kopukluğu, kuvvetler çatışması demek değil. Kuvvetler ayrılığı herkesin kendi işini yapması demek, kendi işine, yetkilerine yoğunlaşması demek. Böyle bir çatışma konusu hâline getirmek kuvvetleri doğru bir yaklaşım değil.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Terbiyeli olacak, milletvekilleri var burada.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Başkan, biz ne yaptık, ne söyledik; onu söyle.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - İfadelere bak!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, şimdi, oylamalara geçeceğiz, önergelerimiz var.

Sayın Oktay...

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Olmaz efendim, olmaz. Bakın, bu iş olmaz böyle. Milletvekillerine saygısızlık yapmaya gelemezsin. Lafa bak!

CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI FUAT OKTAY - Sen de. Senin de Cumhurbaşkanı Yardımcısına saygısızlık yapma hakkın yok.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Yanlış, sen itiraz etsen...