EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sağ olun Sayın Başkanım.

Çok Değerli Cumhurbaşkanı Yardımcım, çok değerli milletvekili arkadaşlarım, kamu kuruluşlarımızın çok değerli başkanları, çok değerli basın mensupları, ben de Cumhurbaşkanlığımızın bütçesinin, 2023 yılı bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyor, bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Saygıdeğer milletvekilleri, tabii, bu bizim son bütçemiz.

KADRİ ENİS BERBEROĞLU (İstanbul) - Allah söyletti.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bundan sonraki süreçte artık 28'inci Dönem geliyor. Rabb'im bize nasip eder mi, etmez mi bilmiyorum ama ben şimdiden... Gerçekten Plan ve Bütçede yani bu benim bütçede olduğum 9'uncu... 24'üncü Dönemde de milletvekiliydim, yine Plan ve Bütçedeydim. Rabb'im hepinizin yâr ve yardımcınız olsun. Ben herkese de başarılar diliyorum.

Tabii, Plan ve Bütçe Komisyonu bana göre yani bir okulu tanımaktır, devleti tanımaktır. Ben daha önce de devlet bürokratıydım. Her ne kadar da devlet bürokratı olsanız, sizin devleti bu kadar tafsilatlı olarak tanıma imkânınız yok. Çok şey öğrendik. Ben bundan sonraki süreçte de herkese başarılar diliyorum.

Saygıdeğer Cumhurbaşkanı Yardımcım, benim özellikle zatıalilerinizden bir istirhamım olacak: Ağrı ili Patnos ilçesi Doğansu köyü, Sultanmut köyü 1071'de Sultan Alparslan'ın her ne kadar "1071 Malazgirt Meydan Muharebesi" olarak geçse de yüzde 80'i Patnos'un Doğansu köyü. Doğansu'nun eski adı da Sultanmut köyü yani Sultan'ın kardeşi ve kız kardeşi de orada vefat etmiş. Benim de çocukluğumun -akrabalarım var- birçok gününün geçtiği bir yerdir. Dolayısıyla devlet olarak sizlerden istirhamımız, ricamız şudur: O bölge Selçuklu kenti, Selçuklu bölgesidir. Benim 24'üncü Dönemde de o tarihte, hâlen, şu andaki Malazgirt'teki devletimizin yapmış olduğu, Kültür Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığıyla birlikte yapmış olduğu alanlar daha olmamıştı. 375 dönüm, o zaman da orada 3'üncü derece sit alanı ilan etmiştik. Birçok şehitliğimiz vardı. O şehitliklerimizin bende hâlen fotoğrafları var. Bir kısmı daha sonra... Bizim orada topçu tugayı olduğu için Süphan Dağı'na karşı bir atış poligonu hâline getirmişlerdi. Benim hassaten devlet olarak sizlerden ricam Patnos'u da 1071'e ortak etmeniz. O bölgeyi bir Selçuklu mührüyle mühürlemenizi ben hassaten istirham ediyorum.

Saygıdeğer Bakanım, Cumhurbaşkanı Yardımcım ve çok değerli milletvekili arkadaşlarım; şimdi, saat 10.00'dan beri, evet, buradayız. Bu bizim son bütçemiz. Ama şunu söyleyeyim: Bu bütçede tabii ki herkes kendi görüşünü söyler, herkes kendi dağarcığında olanları söyler ama AK PARTİ olarak ben... Sabahtan beri bir sürü arkadaş söyledi, biraz önce de yine bir arkadaşımız söyledi: "Ne yaptınız ekonomik anlamda?" Bu devlet hiçbir şey yapmadıysa, Recep Tayyip Erdoğan hiçbir şey yapmadıysa, hepsini bir kenara atın ama her şeyden önce çıkıp da bir "one minute" dediği zaman bütün dünya kendi...(Gülüşmeler)

Yani üstadım, gülmenize gerek yok, onu size söyleyeyim.

Bu bir nedir, biliyor musunuz: Bu bir cihan devletinin, cihan liderinin halkı titretmesidir. (CHP ve HDP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, hatibi dinleyelim. Herkes sırası gelince fikrini söylesin, rica ediyorum.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - İki: Çıktı, dedi ki: "Dünya 5'ten büyüktür." Bak. Ne olursa olsun.

Üç: Şimdi, şunu söyleyeceğim: Aslında HDP, anladığım kadarıyla, bu dönem, biraz da bu bütçede kulvar değiştirdi. Sizi tebrik ediyorum. Yani Grup Başkan Vekilinize onu özellikle söyleyeyim, ekonomiye dönmüşsünüz Ama şunları söylediniz: "Kürt düşmanlığı." Ya, elinizi vicdanınıza koyun. Burada Kürt düşmanlığını kim yapıyor? Yapsa yapsa sizler Kürtlere yapıyorsunuz çünkü siz Kürtlerin çocuklarını buradan alıyorsunuz, yanı başındaki Suriye'de, Irak'ta lejyoner bir hâle getirebilmeniz için... Biz buna tepki gösteriyoruz, diyoruz ki: "Kürtler bu ülkede yaşayan her vatandaş gibi bu ülkenin ortak noktası, paydaşıdır, payidarıdır, 1'inci sınıf vatandaşıdır." Biz bunu asla kabul etmeyiz.

İki, savaş politikaları: Değerli kardeşlerim, bu dünyada, ne olursa olsun, yer ve gök üzerinde bu topraklar, her zaman için bu devlet kendisini savunmuştur. Bir gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmasa da kim olursa olsun.

Ben biraz önce de Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısına söyledim, 1071'de biz bu ülkeye, bu topraklara geldik; asla ve asla kimse bu topraklarda bizim başımızı eğemez. Ve şu var: Bu topraklarda bu bayrağa, bu ezana sesi çıkan herkese de bu devlet gereğini yapar, onu özellikle herkesin bilmesini istiyorum.

Üç: Siyasal barışı sağlayamıyorsunuz. Ya, bu devlette siyasal barışı AK PARTİ'den başka kim savundu, kim savundu?

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Ekrem Bey, 1071'de nereden geldiniz?

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Siz AK PARTİ hükûmetlerinden önce burada kendi çocuklarınıza Kürtçe bir isim verebiliyor muydunuz? Siz herhangi bir kamu kuruluşuna gittiğinizde Kürtçe bir şey söyleyebiliyor muydunuz? Bırakın, siz bir Kürtçe kaset dinleyemiyordunuz. Bunların bütününü, siyasal barışı sağlayan, getiren kim? AK PARTİ hükûmetleri ya.

BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sen...

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Abi, ya, Hocam, eğer sen de öyle diyorsan var ya... Bak, şunu söyleyeyim: Allah gani gani rahmet eylesin, rahmetli Özal, doğrudur, çalıştı ama rahmetli Özal'ın, biliyor musunuz, o tarihte çalıştığıyla, bakın, sonuçta nereye geldi? Allah gani gani rahmet eylesin. Hiç sıkıntımız yok. Ama şöyle: "Bu ülkenin baldıran zehrini içen ben oldum." dedi Recep Tayyip Erdoğan.

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Sonra?

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Şu anda da Kürtlerin sofrasına oturan, Kürtleri kendi sofrasına dâhil eden ve Kürtlerin her türlü hakkını ve hakkaniyetini de veren, yine Sayın Cumhurbaşkanımız.

Şimdi, özellikle kayyumlarla ilgili şunu da arz etmek istiyorum: Ya, arkadaşlar, benim kendi ilçemde de mesela, şu anda HDP belediyesi var. Devlet şuna bakıyor: Eğer kayyum para kaçırıyorsa, devletin aleyhine çalışıyorsa, eğer devletin aleyhinde çalışıp da Kandil'e eleman devşirmesini yapıyorsa bu devlet -kimse kusura bakmasın- her şeyi yapacak.

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - İftira atma, iftira atıyorsun.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - "Siyasi tutuklu..." Değerli kardeşlerim, ya, siyasi tutuklu kim var içeride, kim var? Ya, bu PKK öyle bir şey yapıyor ki... Bakın, size bir şey söyleyeyim; Şerafettin Elçi; rahmetli oldu, Allah gani gani rahmet eylesin; ilk Kürt partisini kuranlardan birisi oydu, ne oldu? Siz, adama yaşam hakkı vermediniz ya. Siz, şu anda, o bölgelerde şunu söylüyorsunuz, ben birçok yerde şunu duyuyorum: "Ya sus ya terk et." Kardeşim, bak, benim gezdiğim yerlerdeki insanların çoğu, şu andaki... Adam konuştuğu zaman, belediye aleyhine konuşuyorsa, eğer HDP belediyesiyse veya farklı bir şeyse "Ya sus ya terk et." diyor. Bu devlet bu insanları korumak zorunda. Bak, ben size onu söyleyeyim.

İki: Çözüm masasını siz devirdiniz. Ya, eğer siz bunları söylüyorsanız, Cenab-ı Allah, siz ne düşünüyorsanız onu sizin önünüze getirsin. Hamile iken, polis memuru kendi eşiyle kol kola giderken arkadan kim vurdu, öldürdü? Polis memuru akşam kendi evinde yatarken gecenin bir vaktinde onun evine girip de şehit eden kimdi? Onu ortaya getirin.

Üç: Bakın, kaç gündür burada, İstanbul'da olan olayları herkes dönüp dönüp geri getiriyor, diyor ki: "Ya, işte bunun gözü şişti, yüzü şişti. Terörist değil bu." Sizin beyninizin arka lobunda şu var değerli kardeşim, eğer bu varsa onu özellikle söyleyeyim: "Ya biz bu terörü şirin gösterelim de ama biz bir terör seviciliği yapalım." Terör seviciliğini yapan hiç kimse kusura bakmasın, bu devletin askeri, İHA'sı, SİHA'sı ona gereğini yapar. Bizim, zaten kolluk kuvvetlerimizin şeyidir bu.

Ekonomiyle ilgili birkaç söz de söylemek istiyorum. AK PARTİ hükûmetlerinden önce Marmaray var mıydı?

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Vardı, vardı.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Hızlı tren var mıydı?

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) -Vardı.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - "Vardı." Peki, kaç tane üniversitemiz vardı?

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Çoktu.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Kaç tane olimpik yüzme havuzumuz vardı? Kaç tane metromuz vardı?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Çelebi, son bir dakikanız.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Kaç tane nükleer santralimiz vardı? Şunu söyleyeyim: Biz kaç tane helikopter yapabiliyorduk? Kaç tane sismik araştırma gemimiz vardı? Boğazın altında tüp geçit var mıydı? Dev şehir hastanelerimiz var mıydı? 81 ilde ücretsiz kanser tarama merkezlerimiz var mıydı? Geri dönüşüm tesislerimiz var mıydı?

RAFET ZEYBEK (Antalya) - Vardı.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Dar gelirliye yapılan bir konut var mıydı? Allah aşkına, bir söyleyin ya! Ya, elli dört yıl boyunca kaç bin tane konut yapıldı?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Çelebi, teşekkür ediyorum.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bizde, AK Parti hükûmetleri döneminde 2002'den 2022'ye kadar yapılan 1 milyonun üzerinde ya!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlenizi, bir "Hayırlı olsun." cümlesi alalım.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Yerli otomobilimiz var mıydı? İHA'mız var mıydı? Uzaya gitmek...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Onlar bitmez, çok uzun bir liste.

Teşekkür ediyoruz Sayın Çelebi.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Başkanım, son, şunu söyleyeyim: Cumhuriyetle birlikte kapatılan bir Ayasofya'mız vardı. AK PARTİ hiçbir şey yapmadıysa, Recep Tayyip Erdoğan hiçbir şey yapmadıysa ama açılan bir Ayasofya vardır.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Açıktı, namaz da kılınıyordu.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ben, 2023 yılı bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyor, bu vesileyle, hepinize saygılar sunuyorum.