AHMET AKIN (Balıkesir) - Sayın Başkanım, teşekkür ederim.

Değerli arkadaşlar, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Hükûmet, her fırsatta, yenilenebilir enerji kaynaklarının öncelikleri olduğunu söylüyor fakat maalesef söylem ve eylemin bir olmadığını rahatlıkla görebiliyoruz. 2015 itibarıyla EPDK'nın verdiği lisansların da yüzde 64'ünün ithal kömür ve doğal gaza dayandığı da net.

Değerli Hükûmet üyeleri, Sayın Bakan; güneş ve rüzgâr enerjisi potansiyelimizin toplam tüketimimizin 2 katından fazla olduğu bilinen bir gerçek. O zaman, bu kadar potansiyelimiz varken neden hâlâ kendi programınızda da fosil yakıtlı tüketimi doğru ilerleyeceğinizi tekrar, üstüne basa basa izah ediyorsunuz? Mesela, Amerika'da olsun, diğer ülkelerde, özellikle İngiltere'de, en son 2025 yılının sonunda fosil yakıtlı olan bütün santrallerin kapatılacağı ve yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneleceği yönünde açıklamalar yapıldı. Bizde hedeflerimizi koyarken böyle, hem çevremizi hem geleceğimizi düşünerek daha düzgün ve daha çevreci hedefler koymak düşünülmez miydi?

Bir de enerji verimliliği konusuyla ilgili, Türkiye'de enerji verimliliği konusundaki eksiklerimizi siz de gayet net biliyorsunuzdur. Hatta en son yapılan çalışmalarda enerji verimliliğimizi tamamladığımızda hiçbir nükleer santrale ihtiyaç olmadan ihtiyaçlarımızı karşılayabileceğimiz yönünde çalışmalar da vardır.

Bunun yanında, iletim hatlarımızdaki arızalar, yeni ve yerli üretimlerin desteklenmemesi de ayrı bir problem olarak gözüküyor.

Bunun yanında, elektrik faturalarında kayıp kaçak ve diğer bedeller, biliyorsunuz son zamanlarda hep gündemimizde. Bununla alakalı "Dağıtım Bedeli" başlığı altında kayıp kaçağın ve diğer giderlerin toplanmasının şeffaflıkla bir alakası var mıdır? EPDK'nın görevlerinden bir tanesinin de şeffaf bir elektrik piyasası oluşturmak olduğunu biliyoruz. Bu şekilde, yargı kararlarının üzerleri karartılarak, buradaki olayların üstü kapatılarak farklı yollara gitmek mi hedefleniyor, o konuda bilgi almak istiyoruz.

Değerli arkadaşlar, bir de bu verdiğiniz bilgilerde şöyle notlar aldım: Sayın Bakan "Enerji kaynaklarında dışa bağımlılığımızı azaltmak için nükleer santrali devreye almamız şarttır." dediniz. Sorum şu şeklide: Nükleer santraller ne kadar yerlidir? Dışa bağımlılığımızı azaltan değil, arttıracak bir etki yapmayacak mıdır?

Bütçe sunum kitapçığında yer alan "Enerji Diplomasisi ve Yürütülen Projeler" başlığı altında son günlerde popüler olan Doğu Akdeniz gazına ilişkin kısa bir değerlendirme notu var. İsrail ve Güney Kıbrıs Rum yönetimi Doğu Akdeniz havzasından ürettikleri doğal gazı Avrupa pazarlarına ulaştırmak istiyorlar. Bununla alakalı sorum şu şekilde: İsrail'le bu konuda Bakanlık olarak bir görüşmeniz olmuş mudur? Türkiye'nin Doğu Akdeniz doğal gazı konusundaki duruşu nedir? Ayrıca, Bakanlık görevine gelmeden önceki çalışma döneminizde bu konuda girişim ve çalışmalarınız olmuş mudur?

Teşekkür ediyorum.

Saygılar.